Kayseri’de bisikletli yaşam öyle mi? (Köşe yazısı 03.05.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com
Bu yazıyı 21 Ekim 2014’te kaleme almıştım. O dönemlerde yanlış hatırlamıyorsam, Büyükşehir Belediyesi, Kayseri’de bisiklet yolları için AB projesi kredi bile almıştı. Şu günlerde bunun süresi bitti ama ortada hala bir bisiklet yolları ve gençler için bisiklet aktivite merkezleri yok.
Büyükşehir Belediyesi göstermelik ‘bisiklet şenliği’ yapınca bende o yazımı halen geçerli olduğu için aynen tekrarlıyorum.
Son yıllarda Kayseri bazı önemli ataklar yaptı.
Şehri yönetenler buna ‘Avrupa şehri, örnek, model şehir ve Kadim kent’ gibi isimler verdi.
Türkiye’nin en geniş yollarının hep Kayseri’de olduğu söylendi. Ama Tramvay geldi mertlik bozuldu. Şehir içi trafik, sinyalizasyon ışıkları, parklar, bisiklet, motosiklet sürenler, yayalar kime dokunsanız bu konuda dertli mi dertli.
En çok dertli olanlar ise, tüm Dünyanın otomobilsiz yaşama doğru gittiği, hem sağlıklı yaşam, hem bilinçli spor, hem uzun yaşam için teşvik ettiği bisiklet kullananların, göstermelik hizmetler alması.
Güya işaretlemeler ile bisiklet yolları yapıldı. Yolların üzerinde ya araçlar park edilmiş ya da çift sıra parklar yapılmış. Zaten bisiklet işaretleri de silinme noktasına gelmiş.
Gelgelelim şehrin belli noktalarındaki trafiğe. Zaten trafiğin arapsaçına döndüğü Cumhuriyet meydanı, Talas bulvarı, Düvenönü, Hastane caddesi, İstasyon caddesi, Kocasinan Bulvarı, Sivas caddesi gibi eski yolların neresinde bisiklet yolları yapılacak.
Ortada kural ve bilinç yok. Herkes kendi kuralını uygulayarak, aracını, bisikletini, engelini ortadan kaldırıyor. Araç sayısı, nüfus artarken, bisikletli, motorsikletli sayısı da artıyor. En çok artış ise spor yapanlarda.
Daha doğru dürüst trafiğini düzenleyemeyen, sinyalizasyonlarına çeki-düzen veremeyen bir şehirde bisiklet yolu, yaya yolu, spor yolu, yol üzerinde park-bahçeler yapmak.
Bu şehirde biraz zor gibi.
Çünkü, 1950’lerdeki yanlış şehirleşmeden bahsedenler, bugün içiçe geçmiş, yerli-köylü, zengin-fakir durumuna göre kendilerince betonlaşan, doğusu ile batısının, güneyi ile kuzeyinin bile farklı belediye hizmetleri aldığı bir şehir yaratıyor.
Yeşil alanlar onlara göre çoğalıyor, biz doğa sporları yapanlara göre giderek azalıyor. Şehir giderek daha da çukurlaşıyor, nefes almak zorlaşıyor.
Örnek, model ve Avrupa şehri olmak için o zaman şu bisiklet işine iyi bir el atmak lazım.
Ben bu konuda Kayseri Gençlik Hizmetleri İl Müdürlüğü, K.G.H ve Spor Etkinlikleri Bisiklet Kulübü’nden Erkan Mersin ve Bisiklet Federasyonu Kayseri İl Temsilcisi Mehmet Luzumlular, Üniversiteli, liseli bisiklet grupları ile görüştüm. İşte çıkan sonuç.
-ŞEHİRDE BİSİKLET KULLANIMI ENGELLEYEN SORUNLAR:
-Şehrin tamamında motorlu araçların giremeyeceği, park yapamayacağı uluslararası standartta “Ayrılmış Bisiklet Yollarının olmaması. (Bu konuda Türkiye’de en gelişmiş il Konya)
-Kamu alanlarında, kullanıcıların bisikletlerini park edebilecekleri yerleri bulamaması.
-BMX ve trial bisiklet kullanıcıları için antrenman ve yarışma yapılabilecek skate parkların bir tane bile olmaması (Birçok ilde birden fazla skate park alanı var)
-Çocukların trafikte bisiklet kullanımını öğrenebilmeleri için “Bisiklet Eğitim Alanları”nın olmaması.
-MTB bisikleti kullanıcılarının, antrenman yapabilecekleri ve yarışmalarda kullanabilecek standartta MTB parkur alanının bir tane bile olmaması (Oysa Kayseri Uluslararası yarışmalar organize edilebilecek kadar uygun MTB parkuru yapılabilecek potansiyele sahip)
-Yol Bisikleti antrenmanı yapılabilecek araç trafiği olmayan parkurun olmaması
-MTB ve Yol Bisikleti “İrtifa Antrenmanı” yapılabilecek antrenman parkurunun olmaması (Yurt içi ve yurt dışından talep gelecek kadar uygun potansiyel olmasına rağmen)
-Kayseri’de bisiklet kullanıcılarının trafikte kaza yapmalarını sağlamak için bilerek ve isteyerek, araçlar tarafından kaldırıma sıkıştırılması. Bu araç sürücülerinin büyük bölümünün de Belediye Otobüsü Şoförleri olması.(Bisikletlilere trafikte nasıl davranılması konusunda Otobüs Şoförlerine eğitim verilmeli ve caydırıcı olacak kadar etkili yaptırımlar konulmalı)
-Özellikle alkollü içecek şişelerinin araçlardan yolun sağına fırlatılması ve şişe kırıklarının düzenli olarak temizlenmemesi nedeniyle bisiklet ve otomobil tekerleklerinin sık sık patlaması.
-Kamu kurumlarında çalışanların servis aracı kullanmak yerine bisikleti tercih etmelerini teşvik edici önlemlerin alınmaması. (İşyerine servisle ulaşmak yerine bisikleti tercih edenlere, servise ödenen ücretlerin, maaşlarına ilave edilmesi veya bazı belediye hizmetlerinden ücretsiz yararlanma gibi teşvikler verilebilir)
-Bisiklet kullanıcılarına (hiç bir gerekçe yokken) genellikle araç kullanıcıları kısmen de yayalar tarafından “en çok küfredilen” şehrin Kayseri olması. (Kaskın ve gözlüğün hava atmak için değil, koruyucu olarak kullanıldığı, halka anlatılmalı. Bu sorun turizm şehri olabilmek için mutlaka çözülmeli.
-Kamu Kurumlarının halkı müşteri olarak gördükleri, hizmet etmek yerine kar etmeyi tercih edecekleri yönünde oluşmuş genel kanı.(Bu olumsuz kanaat sebebiyle, sorunları ve talepleri iletmek gereksiz görülüyor)
-Bisiklet kullanıcılarının sorunlarını rahatlıkla iletebilecekleri ve yapılacak hizmetlerin işlevselliği konusunda belli aralıklarla geri bildirim alınabilecek kontrol mekanizmaların olmaması.
Ben geleceğin şehri için gittim, araştırdım, yazdım. Artık iş şehri yönetenlerin vicdanına kalmış.
-En son yapılan asfalt yollarda bile yağmur yağınca yol kenarlarında su birikecek kadar asfalt yolların eğiminin hatalı yapılması. Bulanık su birikintileri içinde, bisiklet kullanıcılarını düşmelerine veya tekerleklerinin patlamasına sebep olacak derin çukur, büyük taş, şişe dibi kırığı, ızgarası çıkartılmış mazgal çukuru, çivi, vida, çoban çökerten dikeni vb. kötü sürprizler. Bunlarla karşılaşma riski ile bu risklere girmemek için yolun orta veya en sol şeridine geçmek suretiyle, araçların bisikletliye çarpma riski arasında tercihte bulunmaya zorlanması. (Yol ihale şartnamesine, suyun yola birikeceği kadar yolun hatalı yapılması veya mazgalların yanlış yerlere konulması durumunda yolun tamamının ücretsiz olarak yeniden yapılmasının şartı madde olarak konması)
-Eskiden kalan ve yol seviyesinden çok aşağıda olan mazgalların (Örneğin, Hacılar yolunda 30-40 cm derinlikte) ve açıklıkları çok geniş olan yola dikey mazgalların bisikletliler için kaza riski oluşturması.(Bu türlü riskli mazgalların, yol ile aynı seviyede, 45 derecelik yan açılı ve yol bisiklet tekerleğinin içine düşmeyeceği kadar dar aralıklı yeni mazgallar ile yenilenmesi)