İçişleri-Adalet

Kayseri Barosu’ndan, İstanbul Sözleşmesi ısrarı ve Kanal İstanbul tepkisi

Kayseri Barosu Kadın Hakları komisyonu, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceklerini açıkladı. Baro başkanı avukat Cavit Dursun’da Kanal İstanbul inatlaşmasına tepki gösterirken, ağır ve kritik sonuçları olacak olan bir projenin, en azından halk oylamasına sunulmasını önerdi.

Kayseri Barosu Kadın Hakları komisyonunun İstanbul sözleşmesi ile ilgili açıklaması şöyle.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye yönelik Cumhurbaşkanı Kararı’nın Anayasamıza, Kanunlarımıza ve Uluslararası mevzuatlara aykırı olmasına rağmen; Türkiye Barolar Birliği, Barolarımız, Dernekler, Siyasi Partiler tarafından Danıştay 10. Dairesinde açılan iptal davalarında yürütmeyi durdurma taleplerimizin reddi nedeniyle, 01.07.2021 tarihinde ülkemiz sözleşmeye taraf olma sıfatını kaybetmektedir.İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti ayrımcılığın ve eşitsizliğin bir sonucu olarak gören, kadına, çocuğa yönelik şiddeti engellemek için taraf devletlere, kadına yönelik her türlü şiddetin, ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması, kadına karşı şiddetle mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü, etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesi görevlerini yükleyen ve artık uluslararası hukukun kaynaklarından olan örf adet hukukuna da dönüşmüş bir İnsan Hakları Sözleşmesidir.

Kadının insan haklarının ihlaline yol açan şiddeti önleme; bunun için de öncelikle devletlere kadın-erkek eşitliğini sağlama, ayrımcılığı önleme yükümlülüğü getiren sözleşme kadınlar için çok önemlidir.Uzun yıllar sürdürülen mücadeleler sonucunda hazırlanan İstanbul Sözleşmesi’nden ve bu sözleşme doğrultusunda düzenlenen kazanımlardan asla vazgeçmeyeceğiz. Danıştay’ın Anayasamıza açıkça aykırı olan bu işlemi iptal edeceği inancını muhafaza etmek istiyoruz. İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmediğimizi belirterek, Sayın Cumhurbaşkanını Anayasaya aykırı olan bu işlemi kaldırmaya davet ediyor, kadının insan hakları kazanımlarından geriye gidişe neden olacak her türlü düzenlemenin karşısında olarak, Türkiye’nin her yerinde Barolar ve Barolarımız Kadın Hukuku Komisyonları/Merkezleri, tarafından kadın haklarının korunması, geliştirilmesi ve İstanbul Sözleşmesinde imzanın çekilmesi işleminin geri alınması için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Kayseri Baro başkanı avukat Cavit Dursun’da, Kanal İstanbul ısrarına tepki gösterdi, halk oylaması istedi, şunları söyledi.
Bu projenin Ülkemiz ve İstanbul için ağır sonuçları, kısa, orta ve uzun vadede ortaya çıkacak olup, kanaatimce bugün yaşayan nesiller ve gelecek nesiller tüm bunları yaşayarak göreceklerdir.
Tüm bölgeyi etkileyecek bu proje karşısında, ABD, İsrail ve AB ülkelerinin durum ve tutumu oldukça ilginçtir.
Projenin uluslararası hukuk, deniz hukuku ve Möntrö Sözleşmesi açısından öngörülemez (gerçekte ise öngörülür) sonuçları olacak olup, bu durum egemenlik haklarımızın tartışılmasına ve devredilmesine yol açabilecektir. Kanal projesinin, bir müddet sonra uluslararası finansörleri ve aşamaları ortaya çıktıkça, ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılabilecektir.
Projenin ekosisteme, çevreye, güvenliğe, ulaşım, deprem, deniz felaketleri, yerleşim, göç, İstanbul’un adeta 3’e bölünmesi, Trakya’nın 2′ ye bölünmesi, ortaya çıkacak suni adanın bölgesel ve çevresel sonuçları ve etkileri çok büyük vehamet arz edecektir.
Projenin Rant atağı, gayrimenkul ve tapu devirleri ve sonuçları, zaten uzun zamandır konuşulmaktadır.
Ortaya çıkacak korkunç gayrimenkul rant geliri, ülkede farklı kara para, yolsuzluk ve kirli ilişkilere neden olacaktır.
Kanal geçişi, inşası, devri, ülkeler, sermaye ve şirketler vb. Hususlar nedeniyle, tüm bunların bir müddet sonra, şirket hisselerinin uygun bir süre sonra ABD ve Israil karışımı bir yapının denetim ve yönetimine geçecek, Türkiye küçük hissedar olarak kalacak,
Boğazlar Komisyonunun ticaret ve şirket görüntüsünde nasıl hortladigini tekraren yaşayıp göreceğiz.
Insanlarımızın büyük ekonomik sorunlar yaşadığı bir ortamda, bu paranın eğitim, eşitlik, sosyal adalet ve insan için harcanması daha hayırlı sonuçlara yol açacaktır.
Türkiye için her açıdan çok önemli ve ağır sonuçları olacak olan, kesin bir beka ve egemenlik tartışması yaratacak böyle bir projenin, tek bir kişinin ısrarıyla, büyük bir sır perdesi altında, nedenleri, aşamaları ve sonuçları tartışılmadan, adeta inatlaşılarak yapılıyor olması, kesinlikle kabul edilemez.
Bu kadar ağır ve kritik sonuçları olacak olan bir projenin, en azından Halk oylamasına sunulmasına itiraz etmezsiniz herhalde…”

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi, TSYD, TİMEF, AVKON, ADD üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği, Tüm Mücadele Sporları Derneği, Kayseri Spor Adamları Derneği, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü