Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle Kayseri Barosu’nda başkan avukat Ali Köse’ninde bulunduğu toplantıda açıklama yapan Baro Yönetim Kurulu Üyesi Av. Gülçin Eker Öksüzler, Türkiye’de ve dünyada yaşanan ihlallerin azalarak yok olması için verdikleri mücadeleyi her daim devam ettireceklerini tekrarladı.
10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile insanların hak öznesi olmasının bir kez daha onaylandığına dikkat çeken Gülçin Eker Öksüzler, insan haklarının güvence altına alınması, geliştirilmesi, bu konuda tüm dünyada insanların bilgilendirilmesi, insan hakları bilincinin yaygınlaştırılması açısından anlam ve öneminin dünya kamuoyunca paylaşılması nedeniyle bu günün kutlandığını belirterek şunları söyledi.
“İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, beyannamede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahip olduğunu ifade etmektedir. Yaşamakta olduğumuz yüzyılda birçok konuda dünyanın geliştiğini, ancak maalesef hala insan haklarının tüm dünyada tam olarak uygulanmadığını ve insan hakları ihlallerinin gitgide arttığı görülüyor. İnsanın en temel hakkı olan yaşam hakkı dahi ihlal edilirken, adil yargılanma hakkı sekteye uğratılıyor. Temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi esas olmalıdır. Özgürlük-güvenlik ikilemi oluşturularak bu gelişim engellenmemelidir. Var olan hak ve özgürlüklerden geri adım atılmamalıdır. İnsanların işe, çocukların okula gece gitmemesi için ivedilikle kış saati uygulamasına geçilmelidir. Düşünceyi açıklama özgürlüğünü engelleyen uygulamalara son verilmeli, buna yol açan tüm yasalar sonuçlarıyla birlikte yürürlükten kaldırılmalıdır. Ülkemizde basın organları ve gazeteciler baskı ve etki altında olup özgür ve objektif basın kavramı yok edilmektedir. İfade özgürlüğü hakkının geliştirilmesi, özgürlüklerin artırılması, basın ve diğer medya araçlarının denetim, sansür ve kontrol organları üzerindeki siyasi baskı bir an önce kaldırılmalıdır. Çevre ve doğaya zarar verme riski olan yatırımlarda yöre insanının onayı alınmalıdır. Çevre ve doğa koruma ile ilgili idare mahkemesi kararları bekletilmeden uygulanmalıdır. Herkes küresel ısınmaya karşı üzerine düşenleri yapmalıdır. Nükleer santral projelerinden vazgeçilmelidir. Yakın zamanda yaşadığımız deprem felaketi sırasında ve sonrasında yaşanan acı tecrübeler göz önünde bulundurularak gerekli çalışmaların tam anlamıyla derhal yapılmalı. Filistin’de hasta, çocuk, demeden hastanelerin, okulların, ibadethanelerin İsrail tarafından bombalanmasını lanetliyoruz. Bunun sona erdirilmesi için ve Roma Statüsü gereği suçluların cezasız kalmaması için tüm devletlerin ve uluslararası kurumlar üzerine düşen görevleri yerine getirmelidir. 7 Ekim’den bu yana Filistin ve İsrail arasında yaşanan savaş son bulmalı. Adalet, kardeşlik ve özgürlük değerlerinin hakkıyla uygulandığı bir dünya dilerken, Kayseri Barosu olarak, her zaman yaşanan ihlallerin karşısında duracağız. İnsan hakları, demokrasi, adalet ve özgürlük değerlerini koruyacak ve bundan vazgeçmeyeceğiz. Hukukun ve kanunların ışığında onurlu mesleğimizi vatandaşlarımızın haklarını korumak için kullanmaktan hiçbir zaman geri durmayacağız, Ülkemizde ve dünyada yaşanan ihlallerin azalarak yok olması için verdiğimiz mücadeleyi her zaman devam ettireceğiz.”