Kayseri’nin geleneksel el sanatlarının sergilendiği 1. Geleneksel Ulusal El sanatları Festivali vatandaşların yoğun ilgisi ile başladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kayseri Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Kayseri Turizm İşletmecileri Derneği (KAYTİD) ‘nin desteği ile Mimarsinan Parkı’nda açılan ve 4 gün devam edecek olan festivalin açılışına, Vali Yardımcısı Zekeriya Güney, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hüseyin Beyhan, İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, KAYTİD Başkanı Ali Koray Özandaç, davetliler ve vatandaşlar katıldı.
Festivalin açılışında konuşan KAYTİD Başkanı Ali Koray Özandaç, “Kayseri 1. Ulusal El Sanatları Festivali’nde hedeflediğimiz amaç, öncelikle Ülkemizin Zengin kültürel mirası unsurlarından olan Geleneksel El Sanatlarımızı gelecek nesillerimize aktarmaktır. Bununla beraber, 6 bin yıldır medeniyetlerin beşiği olmuş, Kapadokyanın başkenti, ticaretin başkenti, hoşgörünün ve tevazunun başkenti, güzel şehrimiz kayserimizin bir festivaller ve etkinlikler şehri olması için ilgili tüm kurumların gayreti ve özverisi ile yeni ürünler oluşturulması, şehrimizi ziyaret eden yerli yabancı misafirlerimizin el birliği ile oluşturacağımız bu etkinliklerden istifade ederek dolu dolu ve hoşça vakit geçirmelerinin sağlanmasıdır. Milli birlik ve beraberliğe her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dünya konjönktüründe, yurdumuz renklerini buluşturan, hoşgörü atmosferlerinde bir araya getiren yegane unsur festivallerimizin sayılarının artırılarak desteklenmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bizleri bu uğurda destekleyenlere, şehrimize yurdun dört bir yanından teşrif eden zanaatkarlarımıza teşekkür ediyoruz” dedi.
Festivallerin önemine dikkat çeken İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş da, geleneksel el sanatlarının geçmişi günümüze taşıyan değerler olarak açıkladı. Taymuş “Ancak, zamanla bu geleneksel el sanatlarımız yok oluyor. Oysa değerli el sanatlarımız hepimizin kahrını çeken birer kültürel değerlerdir. Atalarımız, metal kaşık olmadan ağaç kaşıklarla yemek yemiş. Hasır üzerinde yatmış. Küçük odalarda mutlu yaşamışız. Ama bizim bu ağaç kaşığın, hasırın, kilimin, el dokuması çorabın, halının, örgülerin vefasını unutmamamız gerekiyor. Tüm el sanatlarımızı gelecek kuşaklara taşımalıyız”dedi.
