Karındaki ağrı yaşamsal tehdit taşıyor olabilir…
Medicana Sivas Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı İsmail Erdoğu, kalpten çıkan ve oksijenlenmiş kanı tüm vücuda taşıyan en kalın atar damar olan aort damarı duvarının çeşitli nedenlerle zayıflayıp bozulmasına bağlı olarak genişlemesi ve balonlaşmasıyla meydana gelen aort anevrizmalarının kişide yarattığı yaşam riski ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Karın içi damar balonlaşması olarak da bilinen aort anevrizmasının genellikle hiçbir belirti vermediğini ifade eden Uzm. Dr. İsmail Erdoğu, bazı durumlarda anevrizmanın bulundukları bölgeye bağlı bası oluşturabileceğini, abdominal (karın içi) aort anevrizmasının karın ve sırt ağrılarına neden olabileceğine dikkat çekti. Çoğu zaman herhangi bir sebeple tetkik yapılırken tespit edilen aort anevrizmalarının, risk grubunda yer alan kişiler tarafından dikkate alınması gerektiği konusunda uyardı. Zamanında teşhis edilmeyen aort anevrizmalarının öksürük, kabızlık, ani tansiyon yükselmesi sebebiyle yırtılabileceğini belirten Uzm. Dr. İsmail Erdoğu, bu aşamada hastanın acile yetişemeden hayatını kaybetme riskinin oldukça yüksek olduğunu belirtti.
Aort Anevrizmasının Teşhisinde Geç Kalmamak için Düzenli Kontrol Şart…
Aort anevrizmalarının genelde yaşam şekli, beslenme alışkanlıkları, genetik faktörler sebebiyle damar duvarının bozulmasıyla meydana geldiğini açıklayan Uzm. Dr. İsmail Erdoğu, aort anevrizmalarının yaşamsal tehdit taşıdığı ve önemsenmesi gerektiği tavsiyesinde bulundu. Hipertansiyon, yüksek kolesterol ve ateroskleroz şikayeti olan kişilerin, sigara kullananların veya bazı travmaların aort anevrizmasına yol açabileceğini bu sebeple bu tip rahatsızlıkları bulunan kişilerin düzenli kontrollerini yaptırmalarının önemine değindi.
Aort Anevrizması Bulunduğu Bölgeye Göre Değerlendirilir…
Karın için ana damar balonlaşması şişmesinin genellikle doktor kontrolü sırasında karın bölgesinde palpasyonla fark edildiğini belirten Medicana Sivas Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, diğer tanı yöntemlerinin ise ultrasonografi, konvansiyonel veya CT angio olduğunu söyledi.
Medicana Sivas Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, gerekli muayene ve tetkiklerden sonra anevrizmanın bulunduğu bölgeye göre değerlendirme yapıldığını ve sonuca göre müdahale edilmesi gerektiğini ifade etti. Aort anevrizmalarının yırtılması durumunda ölümle sonuçlanma oranının yüksek olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. İsmail Erdoğu, kilolu veya anestezi riski taşıyan kişilere açık ameliyata göre daha az risk taşıyan endovasküler aort operasyonu ile müdahale edilebileceği, bu yöntemle bir kateter üzerine yerleştirilen yapay damarın kasıktan atar damar içine oradan da karındaki aort damarının hastalıklı bölümüne ilerleyip oraya yerleştirildiği bilgisini verdi. Bu operasyonla anevrizmanın kasıkta küçük bir kesi ile tedavi edilebileceğini belirtti.
Endovasküler Aort Anevrizması Operasyonu Kısa Sürede Yaşam Kalitenizi Yükseltir..
Endovasküler aort anevrizması operasyonunda genel anesteziye ihtiyaç duyulmadığını fakat bazı durumlarda lokal anestezi altında ameliyat yapıldığını ifade eden Uzm. Dr. İsmail Erdoğu, anestezi riski taşıyan özellikle 55 yaş üstü kişilerin bu yöntemle tedavisinin daha az risk taşıdığını sözlerine ekledi. Evar (Endovasküler Aort Anevrizması) operasyonunun aynı zamanda daha az ağrılı olduğu bilgisini veren Uzm. Dr. İsmail Erdoğu, hastanın ameliyat sonrasında daha kısa sürede iyileştiğine ve normal yaşantısını dönebildiğine dikkat çekti. Medicana Sivas Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, endovasküler aort anevrizmasının küçük bir kesi ile lokal anestezi uygulanarak yapıldığını, müdahale sonrası ağrı hissetme oranının düşük olduğunu, işlem sırasında ve sonrasında ölüm riskinin daha az olduğunu belirtti.
Endovasküler aort anevrizması operasyonundan sonra hastanın istediği yemeği yiyebileceği bilgisini veren Sn. Erdoğu, nadiren de olsa yaşanabilecek kabızlık durumunda bol su ve fiber gıda tüketilmesini tavsiye etti.
Medicana Sivas Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, operasyon sonrasında yapay damarın çevresine kanın sızıp anevrizmayı doldurup doldurmadığını görmek için bilgisayarlı tomografi çekilmesi, bu sebeple düzenli kontrollerin ihmal edilmemesi konusunda uyardı. Anevrizmanın kanla dolması durumunda büyüyüp patlayabileceğini sözlerine ekleyen Uzm. Dr. İsmail Erdoğu, tetkikler sonucunda kaçak belirlenmesi durumunda genellikle kapalı yöntemle müdahale ettiklerini söyledi.