Sağlık

Kanser intihar eğilimini artırıyor

ABD’de yapılan bir araştırmaya göre kanser hastalarında intihar eğilimi, genel nüfusa oranla 2.5 kat daha fazla. Depresyon kanser hastasını intihara sürükleyen en önemli neden.
Onkolog Wayne Kendal’ın araştırmasıyla ortaya çıkan bu sonuç, her 100 bin kanser hastasının 24’ünün intihar ettiği anlamına geliyor. Halbuki kanser hastaları da dahil olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri nüfusunun, intihar etme oranı 100 binde 10.6 yı geçmiyor. Araştırmanın diğer sonuçlarına göre ise erkekler kadınlara göre 5 kat fazla intihar eğilimi gösteriyor, akciğer, baş-boyun, mesane, boğaz ve kemik iliği kanserine yakalananlarla teşhiste geç kalınmış ve yayılmış vakalarda intihar riski daha yükseliyor. Ancak teşhisin hemen ardından intihar erkeklerde daha yaygın.
Araştırma kanser hastalarının neden intihar yolunu seçtiklerini açıklamıyor. Ancak Wayne Kendal’a göre bu nedenler arasında depresyon, acı korkusu, itibarıyla ölmek istemek ya da başkalarına yük olmamak gibi nedenler sayılabilir.
Klinik psikolog Yeşim Altuncu ise hastanın intihara yönelmesinde kültürel faktörlerin önem taşıdığını ve yeterince destek görmeyenlerde intihar eğiliminin arttığını söyledi. Altuncu, “Yeterli sosyal desteği olmayan hastalarda depresyon daha fazla oluyor. Çünkü o zaman kişinin hayat kalitesi düşüyor ve yaşama bağlılığı azalıyor. Ancak kanser hastalarında intihar Türk toplumunda daha az görülüyor. Çünkü biz daha duyarlı ve yardımsever bir milletiz. Bazı ülkelerde insanlar daha izole yaşarlar ve buralarda böyle hastalıklar daha zor atlatılır”dedi.
Kanser hastalarındaki intihar eğiliminin sosyal ya da kişilik bozukluğuna bağlı olmadığını belirten Yeşim Altuncu, hedefleri olan hastaların bu süreci çok kolay atlattıklarını vurguladı. “Ağır depresyon geçiren hastalar olayı kontrol etmekte zorlanıyor, baş etme mekanizmaları yetersiz kalıyor veya hayata bağlanmaları için sebep azalıyor. Uzun süreli tedaviye iyi cevap veren hastalara baktığımızda onların geleceği dair hedeflerinin, amaçlarının olduğunu görüyoruz.”
Prof. Dr. Kemal Arıkan,”Ağır depresyon kanser hastasını intihara sürükler”Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Konsültasyon Lezyon Psikiyatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kemal Arıkan’a göre de kanserin hem kendisi hem de tedavisi depresyona yol açıyor ve yalnız kalmak intihara yatkınlığı artırıyor.”Bu hastalarda bir çökkünlük hali olur, hayattan zevk alamazlar, bazı ilaçlar beyin hücrelerine etki yapar ve uyku düzeni bozulur. Bu şikayetler belirli bir süre devam eder. İşte bu süreçte hastalar yakın ilgiye alınmaz, destek görmez ve profesyonel bir yardım almazlarsa intihar riski olur. Antidepresan ilaçlarla olayı kontrol altına almak ve psikoterapi uygulamak gerekir. Tıbbi tedaviden sonra meditasyon, yoga ve dua gibi inanç tedavileri de destekleyici olarak önerilebilir. Ancak hepsinden önemlisi, bu hastalar yalnız bırakılmamalıdır.
Hemotolog Onkolog Prof. Dr. Coşkun Tecimer de kemoterapinin hücreler üzerinde farklı etkiler yaptığını ifade ederek tedavinin intihar eğilimini dolaylı olarak etkilediğini vurguladı. Tecimer, “Kanser hastaları depresyonda olmaları nedeniyle intihara daha meyilli olabiliyor. Kanserin kendisi ve ilaçların beden üzerindeki etkiler nedeniyle, hastanın psikolojisi bozulabiliyor. Tedavide kullanılan ilaçların depresyona eğilimi artırıcı etkisi de olabilir. Kemoterapi direkt değil de dolaylı olarak etkili olur ve bedeni halsiz düşürdüğü için depresyona yol açarak intihar eğilimini artırabilir”dedi.

Onur Özgür Güleç

Teknik Destek Uzmanı, Web Master, Teknoloji Yazarı, Android Meraklısı

İlgili Makaleler

Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü Android Uygulama İndir Popup
Yukarı Ok