İş değiştirme, insani yardım, canlı video (Köşe yazısı 30.06.2018 Kayseri Star Haber)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Bugünde hepinizin ilgisini çeken üç ayrı konudaki bir araştırma ve verileri sizlerle paylaşacağım.
34 ülkeden 18 ile 65 yaş arası kişiler üzerinde yapılan araştırmaya göre, Türkiye yüzde 16 oran ile iş değiştirme eğilimi en düşük ülke oldu.
İTS Medya, Ajans Press’in Randstad Workmonitor/İnsan Kaynakları İstihdam Araştırma Raporu’ndan ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, Türkiye yüzde 16 oran ile iş değiştirme eğilimi en düşük ülke oldu. Bunun yanı sıra Türkiye’deki çalışanların yeni bir iş arayışına girmekten çekindikleri anlaşılırken ancak bir teklif gelmesi durumunda değerlendirebilecekleri açıklandı. Veriler 2018 yılının ikinci çeyreği baz alınarak hazırlandı.
Gerçekleştirilen medya incelemesinde, 2018 yılı itibariyle iş hayatını konu alan 3 bin 197 haber çıkışı tespit edildi. Çalışanların iş arkadaşlarıyla sosyal medya üzerinden etkileşim kurma oranı da dünya genelinde yüzde 61 iken, Türkiye bu ortalamanın çok üstünde yer alarak yüzde 82 seviyelerini buldu. Türk çalışanların yöneticileri ile olan etkileşimi ise yüzde 16 olarak belirlendi.
Raporda, çalışanların işlerine olan memnuniyet seviyelerine de bakılırken, yüzde 84 ile Meksika işinden en az memnuniyet duyarak listesinin en üstünde yer aldı. Türkiye ise yüzde 75 oranında işinden memnuniyetsiz olurken, Japonya yüzde 50 ile çalışanların işlerinden en az memnun olduğu ülkeler arasında yer aldı. Elde edilen veriler, iş değişiminin en fazla Hindistan’da olduğunu ortaya koyarken, en az Lüksemburg ve Romanya’da gerçekleştiğini tespit etti.
Türkiye’de çalışanların yüzde 88’ininşirket içerisinde farklı yaş gruplarından olan insanların, birbirlerini ve şirketi pozitif yönde etkileyeceğini düşündüğü ortaya çıktı. Türkiye’nin yüzde 88’ini kapsayan bu düşüncenin, globalde çalışanların yüzde 86’sını oluşturduğu saptandı. Bununla birlikte dünyada çalışanların yüzde 85’i farklı yaş grupları ile çalışmanın yaratıcı fikir ve çözümler üretmeyi sağladığını savunurken, Türkiye’de bunu savunanların oranı yüzde 92 olarak belirlendi. Bunun yanı sıra, Türkiye’de kendisiyle aynı yaşta veya kendinden daha büyük yöneticiler ile çalışmak isteyenlerin oranı yüzde 77 olarak görüldü.
Bir başka araştırmada ide, Türkiye’nin geçen yıl 8,07 milyar dolar yardım yaptığı görülürken, dünyada en çok insani yardım yapan ülkeler listesinin bir numarasına yerleşti.
Ajans Press ve PRNet’in İngiltere merkezli Kalkınma İnisiyatifleri Örgütü’nün raporundan ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, Türkiye 2017 yılında en çok insani yardım yapan ülke oldu. Geçen yıl 8,07 milyar dolar yaparak birinci sıraya oturan Türkiye’yi, 6,68 milyar dolar ile ABD, 2,99 milyar dolar ile de Almanya takip etti.İngiltere insani yardım raporunun üçüncü sırasında yer alırken, 2,52 milyar dolar yardım yaptığı görüldü. Avrupa Birliği kurumlarında ise bu rakam 2,24 milyar dolar olurken, kurumlar bu rakamla dördüncü sıraya yerleşti.
Türkiye’nin dünyada lider olduğu “insani yardım” konusu, medyanın da gündeminde yer alan başlıklardan birisi oldu. 2017 yılında 17 bin 598 habere konu olan insani yardım, bu yıl içerisinde ise 9 bin 904 haberle konu olarak medyanın konuştuğu önemli başlıklar arasında yer edindi.Listenin birinci sırasında yer alan Türkiye’nin, yaptığı yardımların milli gelire oranına bakıldığında da yüzde 0,85 oran ile birinci sıraya oturduğu saptandı. Türkiye’nin yakın takipçileri de Norveç ve Lüksemburg olurken, oranlarının sadece 0,17 de kaldığı görüldü. ABD ise yüzde 0,04 oranla listesinin 19’uncu sırasına yerleşti. Öte yandan hazırlanan rapor, dünya üzerinde 134 ülkede 201 milyon kişinin uluslararası insani yardıma muhtaç olduğunu ortaya koydu.
Raporda dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise, insani yardımların yüzde 60’ının 10 ülkeye kanalize edildiği bilgisi oldu. Listenin birinci sırasına yüzde 14 oranla insani yardım alan Suriye oturdu. Suriye’yi de yüzde 8 ile Yemen ikinci sıradan takip etti. Listenin birinci sırasında yer alan Suriye’nin son beş yıldır raporun birinci sırasında yer aldığı da ayrıca belirtildi. Dünya’da yapılan toplam yardım miktarı 27,3 dolar olarak kaydedilirken, bunun üçte birini sadece Türkiye’nin karşıladığı görüldü. Ayrıca Türkiye 3,5 milyon Suriyeli barındırmasıyla, dünyada en çok sığınmacı barındıran ülke olarak dikkat çekti.
21 ülkeden 18 yaş üstü 4 bin 200 kişi baz alınarak hazırlanan araştırmanın raporuna göre, Türkiye’nin sosyal medyadan canlı video izlemede birinci sıraya oturduğu belirlendi.
Ajans Press ve PRNet’in Interactive Advertising Bureau (IAB) verilerinden ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, Türkiye’nin 21 ülke arasında sosyal medyadan canlı video izlemede birinci sıraya oturduğu belirlendi. Avrupa’da ise kullanıcıların yüzde 70’i günde en az bir kere video izlerken, ülkemizde kullanıcıların yaklaşık 3’te 2’sinin günde en az bir kez video izlediği görüldü.
2017 ve 2018 yıllarını kapsayan incelemede, sosyal medya başlığı altında yazılı basına 200 bin 355 haber yansıması tespit edildi. Raporda, katılımcılardan yüzde 47’sinin geçmiş yıllara oranla daha fazla video izlediği tespit edilirken, bu yükselmede akıllı telefonların rolünün büyük olduğu belirtildi. Kişiler canlı videoları da sosyal medya platformlarından izlerken, Türkiye yüzde 64 oranla hazırlanan listenin ilk sırasına yerleşti. Genel olarak kullanıcıların canlı videoda tercihi diziler olurken, oyun videolarının Türkiye’de revaçta olduğu saptandı. Bunun yanı sıra, Türkiye’deki katılımcıların yüzde 54’ünün2018 Dünya Kupası maçlarını da canlı videodan izlemeyi planladığı ortaya çıktı. Küresel olarak katılımcıların 3’te 2’si ise Dünya Kupası’nı canlı olarak televizyondan izleyecekleri belirtti. Böylelikle, televizyon ve akıllı telefonların büyük futbol organizasyonlarında öne çıkan iki kanal olduğu belirlendi.
Araştırma kullanıcıların video izlerken reklamlarla etkileşime geçtiklerini de ortaya koyarken, reklamların daha az rahatsız edici olması gerektiğini vurgulandı. Katılımların yüzde 52’si reklamlarda desteklenmiş ücretsiz videoları izlerken, yüzde 64’ü de reklama tıklama, web sitesi ziyaret etme, arama motorlarında ürünü arama, ürün veya reklam hakkında yorum yapma gibi etkileşimlerde bulunduğu belirlendi. Türkiye’deki kullanıcıların ise yüzde 73’ünün canlı video izlerken görülen reklamlarla etkileşime geçtiği saptandı.