Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü bünyesinde çalışırken çıkartılan KHK ile açığa alınan ve ihraç edilen, düzenlenen operasyon ile haklarında soruşturma başlatılan 200’ü tutuklu yaklaşık 350 emniyet görevlisi hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcısı Mustafa Başara tarafından 12 grup halinde ve 25’er kişilik olarak hazırlanan iddianame 2.ağır ceza mahkemesine sunuldu. Mahkeme tarafından kabul edilen ve yaklaşık 2500 sayfayı bulan iddianamede fetönün kuruluşu, gelişmesi, emniyet içerisine nasıl sızdığı, soruların nasıl çalındığı ve darbeye nasıl hazırlanıldığı ayrıntılı olarak anlatıldı.
İddianame şehit Ömer Halisdemir’in cesaretini anlatan “I-) Giriş: Bu dosyada bir grup polis memurunun FETÖ/PDY silahlı örgütüne nasıl üye oldukları, bu örgütün kuruluşundan bu güne kadar ülkemizi ve kurumlarımızı nasıl ahtapot gibi sardığı, örgütün bu gücü nereden aldığı, altın vuruş olarak adlandırdıkları 15 Temmuz 2016 tarihinde uygulamaya koydukları darbe sürecine nasıl gelindiği delilleriyle ortaya konulmaya çalışılacaktır. Tarihe ışık tutması açısından son yıllarda Türkiye’ de meydana gelen olayların yakın coğrafyamızda ve dünyada yaşanan siyasal ve sosyolojik olaylar ışığında izahı ve anlamlandırılmaya çalışılmasını müşahede edeceğiz. Bu şekilde devlet içerisinde yuvalanmış bir ihânet şebekesinin eylemleri sebepleri ve sonuçlarıyla ortaya konulmuş olacaktır.
Soruşturmanın mahiyeti; 1966 yılında İzmir/Kestanepazarı’nda başlayan ve yaklaşık 50 yıldır ülkemizi adeta bir dantela gibi ilmik ilmik ören, ahtapot gibi her yeri saran ihanet zinciri, 15 Temmuz 2016 tarihinde başta şehit Ömer Halisdemir ve diğer vatan evlatlarının basireti, dirayeti ve cesareti ile kırılmıştır. Yaşanan darbe süreci ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış olup, darbe teşebbüsünde bulunan örgütün Kahramanmaraş İlinde üyesi olduğu değerlendirilen emniyet mensupları dahil edilmiştir” bölümle başlarken emniyet yapılanması da detaylı şekilde anlatılıyor.
Yine fetönün komiser sorularını nasıl elde ettiği ve sınavı kazanma bölümü ise Türkiye de ilk defa gündeme getiriliyor. Buna göre ifadesi alınan bir kişi beyanında “….2010 yılında Sınavlarda cemaate yakın olan isimlerin kazandığını cemaate yakın olmayan isimlerin kazanamadığını hissettim. Bu sınavlarda cemaate mensup olan isimlerin soruların doğru cevaplarını aldığını ve kazandığını, cemaate mensup olmayan şahısların tüm soruları doğru yapmalarına rağmen kazanamadığını duymuştum. Bunu da tüm soruların cevaplarını yapmasına rağmen 85 puan alacağını, cemaate mensup olan soruların cevaplarını alan şahısların daha yüksek puan alacaklarını anladım. Çünkü her yıl 13-15 soru yanlış soru diyerek iptal oluyordu. Bir komisyon nasıl olur da her yıl 13-15 arası soruyu yanlış sorar. Örneğin 100 soruda herkesçe doğru bilinen çok basit olan 15 sorunun cevaplarını optik okuyucuda farklı olarak işaretlediklerini bunu da ancak cemaate mensup olan şahısların optik okuyucu doğru olan seçeneği bildiği için ve cemaatte olmayan diğer şahısların gerçekte doğru olan ancak optikte yanlış olarak değerlendirilen cevapları bilmediği için 100 soruda cemaat mensubu olan şahıslar daha yüksek puan alacağının, cemaate mensup olmayan şahısların daha az puan alacağını anlamıştım.
Örneğin Türkiye’nin en kalabalık ili neresidir? diye sorulan bir soruda herkes doğru cevabın İstanbul olduğunu bildiğinden dolayı İstanbul olan seçeneği işaretleneceği gerekirken ancak doğru olan İstanbul seçeneği cevabın optik okuyucuya başka bir seçenek olarak işaretlendiğini anladım. Örnek olarak a) İstanbul b) Bayburt c) Çanakkale d) Edirne seçeneklerinden optik okuyucuya doğru olan seçeneği (B) olarak işaretlemiş, bunu da sadece cemaate mensup olan şahısların bildiğini diğer şahısların bilmediğini böylelikle diğer şahısların tüm soruları doğru işaretlemiş olsa bile 85 puanla fazla alamayacaklarını, cemaat mensubu şahısların ise daha yüksek puan alacağını anladım. Bu nedenlerden dolayı komiserlik sınavlarından hep cemaate mensup şahısların kazandığını düşünüyorum….”şeklindeki beyanları ise durumun vehametini ortaya koyuyor.
Mahkemece kabul edilen iddianamede yer alan şahısların yargılanmasının gelecek ay başlayacağı bildirildi.