Politika

Erken seçim isteyen YRP il başkanı Turaç: ‘Gıda fiyatları, fırsatçıların tekelinde, ramazan gelmeden fiyatlar tırmandıkça tırmanıyor’ dedi

Yeniden Refah Partisi Kayseri il başkanı Abdullah Turaç ve yönetimi, Bürüngüz Cami önünde  güncel konularda açıklama yaparken, ramazan öncesi fiyatları artıran fırsatçılara, Kayseri Büyükşehir Belediyesine, ABD ve İsrail’e tepki gösterdi, sorduğu bazı soruların yanıtlarını talep etti, 28 Şubat postmodem’in tekrarlanmamasını diledi, şunları söyledi.

Yeniden Refah Partisi İl Başkanlığımıza hoş geldiniz. Sözlerimin başında Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın selam ve sevgilerini sizlerle paylaşıyor, katılımlarınız için teşekkür ediyorum. Yarın Mübarek Ramazan… Rahmet ve bereket ayına, bu akşam kılınacak teravih namazları, uyanacağımız sahurla merhaba diyeceğiz.  Merhaba Ya Şehri Ramazan!

Ramazan’a giriyoruz, ama maalesef buruk ve mahzun bir şekilde… Öncelikle, başta Gazze olmak üzere, Dünyada, milyonlarca Müslüman; toprakları işgale uğramış, evleri başlarına yıkılmış, aç, biilaç olarak giriyor mübarek Ramazan ayına.  Yokluklar içinde, yoksul ve çaresiz olarak. Allah’tan, kendilerine ebedi kurtuluş ve huzur diliyor, öz yurtlarında düşman işgalinin bir an önce son bulmasını temenni ediyoruz. Bununla birlikte bizlerin de, dualarımızın yanında, yapabileceklerimizi yapmamız gerektiğini hatırlatıyoruz. Öncelikle yapabileceğimiz; başta Selamet Derneği olmak üzere, çeşitli yardım kuruluşlarınca başlatılan yardım kampanyalarına zekât, sadaka ve cömert bağışlarla katılmaktır.  Mağdur ve mazlum kardeşlerimizin acısına ortak olmak, taşıdıkları yükün ağırlığını, onları hatırlayarak azaltmaktır.

Ülkemizde de maalesef, vatandaşlarımızın, Ramazan öncesi ekonomik durumu hiç iyi değil, hiç iç açıcı değil.  Ramazan öncesi iyice tırmanışa geçen gıda fiyatları, dar gelirli ve yoksul milyonlarca insanımızın belini maalesef büktükçe büküyor.  İnsanlarımız, mübarek oruç ayı öncesi hurma, zeytin, kayısı gibi iftarlıkları bile ne yazık ki camın gerisinden, ancak vitrinden izleyebiliyor.  Ramazan pidesi, et, kıyma, kuruyemişler almış başını gidiyor. Sucuğun, pastırmanın televizyon reklamları dışında yüzüne bakılmıyor.

Ramazan fırsatçıları da bu arada işbaşında… Gıda fiyatları, fırsatçıların tekelinde, tırmandıkça tırmanıyor. Piyasayı kontrol altında tutması gereken Ticaret Bakanlığı da Ticaret Bakanı da ortalıkta görünmüyor. Tarıma destek sağlayarak, çiftçiye sahip çıkarak gıda arzını yüksek tutması; sebze ve meyve hallerini, toptancıları denetleyerek gıda fiyatlarını kontrol altına alması gereken Tarım Bakanı’nı gören var mı?  Maalesef Tarım Bakanı da Bakanlığı da yok. Bakan çok, vatandaşın halini gören yok…  Bu şartlar altında Diyanet İşleri Başkanlığımız, çok ince hesaplar yaparak fitre rakamını açıklıyor: Kaç lira? 180 lira. Harca harca bitmez.

Türkiye’nin anlata anlata bitiremedikleri ekonomik ve sosyal gelişmesinden, kalkınmasından, refahından; garip gurebanın, fakir fukaranın payına düşen, 300 gram kıyma parası. Şimdi gelin, kişi başı 180 lirayla, 4 kişilik bir ailenin, 30 günlük gıda harcamasının, Mübarek Ramazan ayında iftar ve sahur hesabıyla kaç lira tuttuğuna bakalım: 4 kişi 180 liradan 1 sahur 720 lira.  4 kişi 180 liradan 1 iftar 720 lira.  4 kişilik ailenin 1 günlük iftar ve sahurunun toplamı 1440 lira. 4 kişilik ailenin 30 günlük iftar ve sahurunun toplamı 43 bin 200 lira.  Asgari ücret ne kadar? 22 bin 104 lira. En düşük emekli aylığı ne kadar? 14 bin 469 lira.

Nasıl çıkacağız bu hesabın içinden? İnsanlarımız Ramazan’ı nasıl geçirecek? Askıda ekmek uygulamasını biliyoruz… Şimdi Ramazan vesilesiyle askıda pide uygulaması da başlar… Bu arada, Cumhur İttifakı ortağı MHP askıda buğday uygulamasını başlattı. Askıda 9 gülek buğday diyorlar, yani 225 kilo.Cumhur İttifakı da bu çağrısıyla artık itiraf ediyor ki; kırsaldaki vatandaşımız, köylümüz bile öğütülmemiş buğdaya muhtaç durumda. Bu ekonomik darboğazdan, geçim darlığından çıkışın yolu, alınacak erken seçim kararıyla, hekimi de reçeteyi de değiştirmektir.  İlk seçimde Yeniden Refah Partisi’ni iktidara getirmek, Milli Görüş ve Adil Düzen reçeteleriyle, yolsuzluğu da yoksulluğu da bitirmektir.

Öncelikli olarak geçen hafta 19 Şubat’ta Hizmet İş sendikasına bağlı işçilerimizin yapmış olduğu iş bırakma eylemi hakkında bilgi vermek istiyoruz. İşçilerimiz haklı gerekçelerle geçinemedikklerini beyan edip sendikal haklarını arama yoluna gitmişlerdir buna karşılık Büyükşehir Belediyesi herhangi bir alacaklarının bulunmadığı yönünde açıklama yapma gereği duymuştur.
Oysa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirket işçileri ve sendikalı işçiler hakkında o gün işe gitmedikleri gerekçesiyle tutanak tutulmuştur. Bu konu hakkında paylaşım yapanların da işten çıkarılacağı konusunda duyumlar alıyoruz. Bazı siyasilerin bu konuyu malzeme yapmalarını doğru bulmazken aynı zamanda siyasi gücü elinde bulunduranların da işçilerimize karşı bunu baskın unsur olarak kullanmalarında doğru bulmuyoruz bir an önce bu yanlıştan dönülüp işçilerimizin maaşlarının güncellenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Yine Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu Ramazan etkinlikleri programına incelediğimiz zaman Ramazan’ın maneviyatına uygun olmayan siyasi amaçla hazırlanmış bir propaganda aracı olarak görüyoruz. Çünkü Abdurrahman uzun ve Ayşe böhürler’in Ramazan’ın manevi atmosferine ne katacaklarını merak ediyoruz. Ayrıca bu organizasyonlardan da ücret alıp almadıklarıni huzurunuzda büyükşehir belediyesine soruyoruz.

31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti’nin başvurusu üzerine trafiği tehlikeye attığı gerekçesiyle brandalar seçim afişleri trafik direklerinden kaldırılmıştı. Bugün baktığımız aynı ışıklarda her ne hikmetse belediyenin reklam panoları ihalesini alan Sun fuarcıligin yapmış olduğu yöresel ürünler fuarının reklam afişlerini trafiği tehlikeye atacak şekilde rahatlıkla astığını görüyoruz. Bu durum bizleri oldukça üzüyor Çünkü gördüğümüz kadarıyla siyasi gerekçelerle ya da çekişmelerle bizlere bir ambargo uygulanırken bazı kesimlere bu serbestlik niye.

Yine Büyükşehir Belediyesi’nin borç konusuna da değinmek istiyoruz Kayseri Büyükşehir Belediyesi toplam borçları karşısında 2025 yılı içerisinde 360 milyon lira faiz gideri olduğu görülmektedir. buna mukabil Memduh Büyükkılıç başkan Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin herhangi bir borcu olmadığını beyan etmişti. Oysa ki gördüğümüz kadarıyla Büyükşehir Belediyesi Türkiye içerisinde en borçlu 4 belediye unvanını eline almış durumda. Peki bizler soruyoruz 2019 dan bu yana RES ( Rüzgar enerji santrali) projesi hariç Kayseri büyük bir proje yapılmamasına rağmen Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin borcu nasıl olur da bu kadar artar. Bu borç eskiden kalan bir borç mu? Yoksa yeni ortaya çıkmış bir borç mu bunu da sormak isteriz.

Yine büyükşehir belediyesine bağlı 11 şirkette usulsüz atamaların, işçilere baskıların, yanlış ekonomik politika güdülmesi sonucunda şirketlerin zarar ettiğini görmekteyiz. Bu şirketlerin ne kadar borcu olduğu ise bir muamma. Her ne kadar büyükşehir belediye başkanı borcumuz yok dese de daha geçen ay Büyükşehir Belediye meclisinden şirketlerin borcu için satılan arsalarda hatırlatmak isteriz.

Yine geçen günlerde haberleştirdiğimiz Kaymek personel müdürünün KECETAŞ’a müdür olarak usulsüz ve liyakatsiz bir şekilde atama yapıldığını gördük. Hala KECETAŞ’da çalıştığını görüyoruz. Bu konuya Büyükşehir Belediyesi tarafından bir açıklık getirilmesini de bekliyoruz.

 

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu