Ekonomi-teknoloji haberleri (21.01.2022)

AKAY: HEDEFİMİZ ÜRETİM ODAKLI PROJELER 

 Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Başkamı Dr. Muhammed Adak’ı ziyaret etti. Başkan Akay, TKDK’nın çiftçilik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve iş geliştirme destekleri konusunda yararlı bir görüşme yaptıklarını söyledi.

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Başkamı Dr. Muhammed Adak’ın yakın ilgi ve samimi yaklaşımına teşekkür eden Kayseri Pancar Ekicileri Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, TKDK’nın sağladığı hibe ve diğer avantajlı desteklerden çiftçilerin en iyi şekilde faydalanması için görüş alış verişinde bulunduklarını ifade etti.

Çiftçinin daha fazla üretimle,  daha fazla gelir elde etmesini hedeflediklerini kaydeden Başkan Akay; ‘TKDK Başkanı Dr. Muhammed Adak ile oldukça yararlı bir görüşmemiz oldu. İpard kapsamında kullanılacak hibe krediler konusunda değerlendirmelerde bulunduk. Çiftçilerimiz için üretim odaklı yeni projelerin gündeme geleceğine inanıyorum’ diye konuştu.

AKAY: CUMHURBAŞKANIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ 

Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından şeker pancarı avans fiyatının 800 TL/Ton olarak açıklanmasını memnuniyet verici olarak değerlendirdi. Başkan Akay; ‘Türk Şeker tarihinde ilk kez Ocak ayında avans fiyat açıklanarak, çiftçinin sahipsiz olmadığı gözler önüne serildi. Çiftçimiz ve sektör moral buldu. Sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyoruz’ dedi.

Şeker pancarı avans fiyatını aralık ayında ilk açıklayan kuruluşun Kayseri Şeker olduğunu hatırlatan Kayseri Pancar Ekicileri Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, Türk Şeker’in de aynı miktarda fiyat belirlemesinin sevindirici olduğunu söyledi.

Başkan Akay; ‘Sayın Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrasında Türk Şeker’in pancar avans fiyatını 420TL/Tondan, 800 TL/Tona yükselttiğini açıkladı. Tabii bu açıklama pancar üreticisi ve şeker sektörü açısından son derece değerli. Türk Şeker tarihinde ilk kez Ocak ayında avans fiyat açıklandı.  Sayın Cumhurbaşkanımız çiftçinin sahipsiz olmadığını gösterdiler. Sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyoruz’ dedi.

Pancar üreticisinin başta gübre, sulamada kullanılan elektrik ve motorin konusunda da desteklenmesini arzu ettiklerini dile getiren Başkan Hüseyin Akay, açıklamasını şöyle sürdürdü:

PANCAR ÜRETİCİSİ DESTEK BEKLİYOR

‘Pancar girdilerindeki yüksek artışlar, pancar üreticilerini sıkıntıya sevk etti. Özellikle gübre, sulamada kullanılan elektrik ve motorin konusunda pancar üreticilerimiz Tarım Bakanlığımızdan destek bekliyor. Ayni gübre desteği ve sulamada kullanılan elektrik tarifelerinin düşürülmesi ve fatura ödemelerinin hasat döneminde yapılması şeklinde düzenlenmesi, pancar üreticimize, rahat bir nefes aldıracaktır. Aynı şekilde üreticilerimizin kullandığı motorin içinde indirimli bir fiyat düzenlemesi beklentilerimiz arasında yer almaktadır. Bu beklentilerin karşılanması üretimimizi en üst seviyeye çıkarır inancındayım ki; bu sıkıntılardan üretimi artırarak çıkabileceğimizi düşünüyorum. Üretimi artırmadan sorunların çözülmesi çok mümkün görülmüyor. Bu işi yürüten kuruluşlar olarak üretim heyecanımızı kaybetmeden, çiftçilerimize hep birlikte destek vererek, inşallah bunların üstesinden geleceğimizi ümit ediyorum.

PANCARIN TAMAMINI A KOTASINDAN ALACAĞIZ

Kayseri Şeker olarak; bu yıl C pancarı fiyatı uygulaması yapmayacağız. Çiftçimizin pancarının tamamını A kotasından alarak destek vereceğiz. Bu bir nevi kotanında ortadan kalktığının ifadesi oluyor. Sanıyorum sektördeki diğer kuruluşlarda benzer uygulamaları yapacaklar. Önümüzdeki dönem, üretim açısından, riskli bir durumla karşı karşıya kalmıştık. Pancar fiyatlarının açıklanması ve istenilene, beklenene yakın bir şekilde açıklanmış olması, çiftçimizde moral oluşturduğu inancındayım. Pancar ekim sözleşmeleri için taahhütler imzalanmaya başlandı. Çiftçimiz yeniden bir heyecan dalgası içinde ve önümüzdeki dönemde inşallah Türkiye’nin ihtiyacı olan şeker rahatlıkla üretebileceği gibi beklenen destekler sağlanırsa komşu ülkelerin de şeker ihtiyacını karşılayacağı kanaatindeyim’

Çarşıbaşı Talas’a Yeni Mağaza Açtı

Kayseri’nin olduğu kadar Türkiye’nin de en köklü gıda markalarından Çarşıbaşı, 4’üncü mağazasını Talas Bahçelievler’de açtı. Türkiye’de bir benzeri olmayan yeni mağazaları hakkında bir açıklama yapan Çarşıbaşı Gıda Genel Müdürü Lütfi Çarşıbaşı, “Çarşı, Bahar Caddesi ve Argıncık’tan sonra 4’üncü mağazamızı Talas’a açtık. Türkiye’de benzeri olmayan bir konsepti Kayseri’mize kazandırmış olmaktan mutluluk duyuyoruz. Çarşıbaşı olarak gerek Talas’ta gerekse diğer mağazalarımızda Kayseri’mizi yeniliklerle tanıştırmayı bir görev biliyoruz. Tüm hemşerilerimizi 21-22-23 Ocak tarihlerinde Talas mağazamızın açılış günlerine bekliyoruz” diye konuştu.

1946 yılında H. Hamdi Çarşıbaşı tarafından Kayseri’de kurulan ve 4 kuşaktır ailelerin sofralarına en doğal, sağlıklı ve güvenilir gıda ürünlerini taşıyan Çarşıbaşı dördüncü mağazasını Talas Bahçelievler’de açtı. 21-22 ve 23 Ocak günlerinde yeni mağaza tanıtım günleri düzenleyen Çarşıbaşı ünlü aşçılardan gurmelere, sosyal medya ünlülerinden özel şovlara kadar pek çok sürpriz için Kayserilileri yeni mağazalarına bekliyor.

Pastırma, sucuk, peynir, tereyağı gibi sütlü ürünler, diğer şarküteri ve kahvaltılık ürünlerin yanı sıra pasta, hediyelik, lokum, şekerleme, tahin, kahve, kuruyemiş başta olmak üzere birçok özel gıda ürününün sunulduğu yeni mağazamızda bir de çikolata yapım atölyesi bulunuyor.

Kayseri Mimar Sinan Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu tesislerinde hijyenik ve üstün kalite gıda üretimine devam eden Çarşıbaşı, Kayseri’deki mağazalarının yanı sıra e ticaret kanalıyla Türkiye geneline de hizmet veriyor. Son 6 yılda ihracata da başlayan Çarşıbaşı bugün ABD, İngiltere, Avustralya ve Almanya başta olmak üzere 18 ülkeye Çarşıbaşı gıda ürünlerini ulaştırıyor ve Kayseri’nin bayrağını dünyada dalgalandırıyor.

21-22-23 Ocak Çarşıbaşı Talas Tanıtım Günleri

Çarşıbaşı Talas’ta açtığı yeni mağazası için 21, 22, 23 Ocak tarihlerinde tanıtım günleri düzenliyor. Ünlü yemek yazarı ve aşçıbaşı Yunus Emre Akkor’un yanı sıra viloin sanatçısı Şeyma Abdüsselamoğlu’nun da özel bir şov performansı ile katılacağı açılış günlerinde Özlem Özgen, Ankara Gurusu, Keşfedenler Kulübü, Tuzsuz Baharat ve Gurme Görelim gibi sosyal medya ünlüleri de bulunacaklar.

Çarşıbaşı’nın Talas’ta açtığı yeni mağazada Anadolu’nun birçok il ve bölgesinden gelen geleneksel lezzetlerin Çarşıbaşı markalı ürünlerle birlikte sunulduğunu anlatan Çarşıbaşı Gıda Genel Müdürü Lütfi Çarşıbaşı, son yıllardaki ihracat hamlesiyle birlikte Kayseri markasını dünyanın 4 farklı kıtasında temsil etmeye başladıklarını söyledi. Bununla birlikte Çarşıbaşı’nın temel yatırımlarını Kayseri’ye yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini söyleyen Lütfi Çarşıbaşı konuşmasına şöyle devam etti;

“Yıllardır lokum, şekerleme ve çikolatalar ile Kayseri’de tüm bayram ve özel günlerin geleneği olduk. Tüm özel günlerde Çarşıbaşı hediyelikleri ile hemşerilerimizin yanında olduk. Helva, glütensiz pekmezli ceviz sucuğu, bal, sürekli taze ve kaliteli kuruyemişler ile baharatlar,  günlük çekim özel sıcak susam tahini ile sofralara lezzeti en sağlıklı haliyle sunduk. Yeni mağazamızda bu ürünlerle birlikte özel el yapımı çikolata, tatlı ve tuzlu pastane ürünleri de bulunuyor.

Süt ürünleri alanında ise Bitlis yaylarından temin edilen süt ve şirden maya ile üretilen Çarşıbaşı tulum peynirinin yanı sıra katkısız köy tipi Çarşıbaşı tereyağı üretimine devam eden şirketimiz, kaşar peyniri, beyaz peynir, zeytin, reçel gibi pek çok ürününü de yıllardır Kayseri’ye sunuyor. Talas’ta açtığımız yeni mağazamızda bu ürünlerin yanı sıra Türkiye’nin dört bir köşesinden Kayseri için getirdiğimiz pek çok lezzet yer alacak. Glütensiz ve vegan ürünler de mağazamızda yer alıyor.”

1946’dan bugüne Çarşıbaşı

1946 yılında Hamdi Çarşıbaşı tarafından kurulan ve 4 kuşaktır ailelerin sofralarına en doğal, sağlıklı ve güvenilir gıda ürünlerini taşıyan Çarşıbaşı, Kayseri’de başladığı yolculuğunu bugün Türkiye’nin yanı sıra 18 ülkede daha sürdürüyor.

Kayseri Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu tesislerinde hijyenik ve üstün kalite gıda üretimine devam eden Çarşıbaşı, Kayseri’deki mağazalarının yanı sıra e ticaret kanalıyla Türkiye geneline de hizmet veriyor. Çarşıbaşı Gıda Çarşı, Bahar Caddesi, Argıncık Toptancılar Sitesi’nden sonra son mağazasını da Talas Bahçelievler’de açtı.

MONDİHOME’DAN BÜYÜK İNDİRİM!
Mobilya sektörünün genç ve dinamik markası Mondihome’dan, yeni yılda büyük kampanya.
Mondihome’un birbirinden şık, zarif ve kaliteli ürünleri, 31 Ocak tarihine kadar devam edecek olan  indirim kampanyasında yerini aldı. Farklı zevklere hitap eden ve evini yenilemek isteyenlere en yeni trendleri sunan Mondihome koleksiyonlarında, %50’ye varan indirimler yanında taksit ve ödeme avantajları da bulunuyor. Kampanya detayları en yakın Mondihome mağazası ve mondihome.com.tr’de.

TotalEnergies Turkey Pazarlama, endüstriyel yağlar segmentinde Petrotech Mühendislik ile iş birliği yaptı

Türkiye’de 30 yılı aşkın süredir madeni yağ üretimi ve pazarlaması konusunda faaliyet gösteren TotalEnergies Turkey Pazarlama, 2006 yılından bu yana özel endüstriyel yağlar alanında faaliyet gösteren Petrotech Mühendislik ve Endüstriyel Ürünler Sanayi Ticaret Ltd. Şti. ile Konya, Karaman ve Aksaray illerini kapsayan bir distribütörlük anlaşması imzalayarak endüstriyel yağlar segmentinde satış ağını güçlendirmeye devam ediyor. TotalEnergies Turkey Pazarlama, belirtilen bölgelerde satış, pazarlama ve dağıtım faaliyetlerine Ocak 2022 itibariyle yeni distribütörü Petrotech Mühendislik ile devam edecek.

Petrotech Mühendislik, 2006 yılından beri Konya, Karaman ve Aksaray bölgesinde müşterilerine yüksek performanslı endüstriyel yağlar tedarik ediyor, satış ve dağıtımını yaptığı yağların kullanımı ile ilgili teknik servis desteği veriyor. Sektördeki tecrübesi ve profesyonel ekibi ile otomotiv, gıda, tekstil, kozmetik, ilaç, plastik, ayakkabı, enerji, savunma, yem, ağır sanayi, tarım gibi çok çeşitli segmentlerdeki müşterilerine hizmet veriyor. Petrotech Mühendislik, endüstriyel yağlar alanında sahip olduğu 16 yıllık tecrübeyi, son teknoloji ve yüksek performanslı TotalEnergies ürün serisi ile birleştirerek sunacağı danışmanlık ve teknik servis desteği ile birlikte müşterilerinin çözüm ortağı olmayı hedefliyor.

TotalEnergies Turkey Pazarlama Genel Müdürü Emre Şanda konuyla ilgili, “Endüstriyel yağlar alanındaki uzmanlığımız, farklı endüstriyel segmentlerin ihtiyaçlarına yönelik özel olarak geliştirilen güçlü ürün gamından kaynaklanıyor. Son teknoloji ve yüksek performanslı ürünlerimiz ile ekipman performansını ve dolayısıyla süreç ve operasyon verimliliğini artırıyoruz. Aynı zamanda müşterilerimize ANAC Indus Yağ Analiz Sistemi gibi gelişmiş teknik servisler sunuyoruz. Yeni iş birlikleriyle güçlendirdiğimiz hizmet ağımız sayesinde daha fazla müşteriye endüstriyel çözümler sağlayarak endüstriyel pazardaki konumumuzu güçlendirmeye devam ediyoruz” dedi.

AVRUPA’NIN EN İYİSİNDE ARTECH TERCİH EDİLİYOR

Türkiye’de üretim sanayinin yanı sıra savunma sanayi ve marin sektörüne yönelik özel çözümler sunan Çizgi Teknoloji, “Digital Signage ve Kiosk” ürün grubuyla da ulaşım ve sağlık alanında prestijli projelerde yer alıyor.

Çizgi Teknoloji, İGA İstanbul Havalimanı İşletmesi A.Ş.’nin işletmeciliğini üstlendiği, Türkiye’nin saygın projelerinden olan İstanbul Havalimanı’na “Dijital Bilgilendirme Çözümleri” sunuyor.

Firmanın yerli imkanlarla geliştirip Artech markasıyla pazara sunduğu Wayfinding Kiosk, Indoor Totem ve Info Kiosk gibi yenilikçi çözümleri, ACI tarafından 2021 yılında “Avrupa’nın En İyisi*” seçilen havalimanında yolcuların aradıkları yerleri kolayca, son derece pratik bir şekilde bulabilmelerine imkan veriyor.

İNTERAKTİF BİLGİLENDİRME, TEMASSIZ HİZMET ALMA DENEYİMİ

Dijital bir yolcu bilgilendirme deneyimi sunan Artech Info Kiosk ürünleri ile ilgili bilgiler veren Çizgi Teknoloji Pazarlama İletişim Uzmanı Dilara Pineiro, ürünün İstanbul Havalimanı’nda yoğunluğun fazla olduğu danışma noktalarında, ihtiyaç duyulan alanlara konumlandırıldığını ifade etti.

Söz konusu dijital bilgilendirme çözümü ile yolcuların çağrı merkezine sesli ve görüntülü olarak bağlanarak interaktif bilgilendirme ve temassız hizmet alma deneyimi yaşadığını kaydeden Pineiro, “Info Kiosk’umuz, uluslararası standartlara uygun olarak her yolcu profilinin rahatça kullanılması için tasarlandı. Kiosk ekranları, tekerlekli sandalye kullanan yolcuların kolayca işlem yapabilecekleri eğim ve yüksekliktedir.” dedi.

ZAMAN KAYBINI ÖNLÜYOR, KAFA KARIŞIKLIĞINA SON VERİYOR

Dilara Pineiro, pandemide önemi daha da artan hijyen kuralları çerçevesinde ürünün kapsamlı bir şekilde dezenfekte edilebildiğini, çarpma, vurma gibi darbelere karşı dayanıklı ve sağlam bir yapıda olduğunu, yuvarlatılmış kenarların düşme ve çarpmalara karşı emniyet sağladığını belirtti.

Biniş kartındaki barkod veya cep telefonundaki e-biletin 150 cm uzaklıktan kolayca taranabildiğini aktaran Pineiro, Info Kiosk’un yolcuların varmak istedikleri noktaya en hızlı şekilde ulaşabilmelerine destek vermek için yolculara özel bir harita oluşturduğunu, ayrıca çağrı merkezi temsilcileriyle de seçtikleri dilde canlı görüntülü görüşme yapabilmelerine olanak tanıdığını dile getirdi.

Pineiro, “Çözümümüz, mevcut havalimanı ya da gidilecek lokasyondaki hava durumu ve saat bilgisine, gelen ve giden uçuşların durumlarına, yolcunun varış-kalkış saatlerine, uçuşa ait bagaj toplama bantlarının lokasyon bilgilerine ve daha birçok bilgiye tek tıkla ulaşımı sağlıyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

EĞİTİMDEN SAĞLIĞA, ULAŞIMDAN PERAKENDEYE…

Firma, “Digital Signage ve Kiosk” ürün grubuyla ulaşımdan eğitime ve sağlığa, perakendeden spor ve eğlenceye kadar birçok sektöre hizmet sunuyor.

Kiosklarda self servis makinalar bulunurken, Digital Signage tarafında ise bilgilendirme ve dijital olarak iletişim sağlayan özel yazılım ve ekran sistemleri yer alıyor. Ulaşımda kullanılan yolcu bilgilendirme, hastanelerde hasta yönlendirme sistemleri, sinema salonlarının fuayelerindeki ya da girişlerindeki dijital posterlikler, toplantı odaları için bilgilendirme ekranları da bu ürün grubu altında konumlanıyor.

*İstanbul Havalimanı, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından düzenlenen “17. ACI Europe Awards” kapsamında “Avrupa’nın En İyi Havalimanı” ve “Erişilebilir Havalimanı” ödüllerine layık görülmüştü.

TURK KOMPOZIT 2022

TURK KOMPOZIT 2022 Fuarı 6-8 Ekim 2022 tarihleri arasında daha önceki yeri olan İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecektir.

‘5. Türk ve Bölgesel Kompozit Sanayi, Teknoloji ve Uygulamaları Fuarı’ veya kısaca ‘TURK KOMPOZIT 2022 KOMPOZİT ZİRVESİ’ kompozit sanayine özgü üretim, işleme ve uygulama metodları başta olmak üzere tüm kompozit sektörünü kapsayan faaliyetleri içerecektir.

Özellikle hammaddeler (reçineler, elyaf ve takviye malzemeleri, teknik tekstiller, termosetler, termoplastikler, katkı malzemeleri), yarı ve ara ürünler, nihai ürünler, işleme teknolojileri, makina ve ekipmanlar, tüketim malzemeleri ve hizmetler, ziyaretçilere dönük teknik ve ticari seminerler, ürün sergileri, ürün tanıtımları ve ödüller çerçevesinde sunulacaktır.

Etkinlik, katılımcılara öncelikle Türkiye’nin yükselen bir sektöründe yer almanın ve güçlerimizi birleştirerek sektörün en güçlü tanıtımını yapmanın fırsatını sağlayacaktır. Katılımcılar, yerel ve bölgesel kullanıcılarla bir araya gelecek, ürünlerini, hizmetlerini sunma, sağlıklı iş ilişkileri geliştirme şansına sahip olacaklardır.

Etkinlik, yerel ve bölgesel kullanıcılara, kompozit üreticilerine, hammadde tedarikçilerine, hizmet servislerine ulaşabilme, en son teknolojik uygulamalar hakkında bilgi alma fırsatı sunmaktadır. Sektörün profesyonellerine ise iş ve kariyer fırsatları yaratmaktadır. Öğrencilere kompozit sektörünün sunduğu ürün ve hizmetleri tanıma fırsatı vermektedir. 3 gün sürecek etkinlikte 88 ürün sergi alanında 200’e yakın markanın ürünlerini tanıtmaları, çok sayıda uzman ve firmanın teknik ve ticari sunumlar yapmaları beklenmektedir.

Kurumsal Modeldeki Deneyimimizi Bireysel Kullanıcıya Yansıtmayı Hedefliyoruz

Son yıllarda adından oldukça fazla söz ettiren oyun sektörü büyümeye devam ediyor. 1 milyar dolar değerlendirmeyi aşarak “unicorn” sınıfına giren şirketler sektöre olan ilgiyi artırırken artırırken, sektör içinde yer alan firmalar gün geçtikçe iş modellerini çeşitlendiriyor.

Oyun sektörünün ülkemizdeki köklü firmaları arasında yer alan ve 50’den fazla oyunu 70 milyonun üzerinde indirme sayısına ulaşan Mayadem, farklı iş modelleri ile pazar hakimiyetini artırmayı hedefliyor. Bugüne kadar kurum işbirlikleri ile B2B modeller üzerine çalışmalar üreten Mayadem, geliştirdiği son projelerle beraber mevcut B2C alanına da ağırlık vermeyi planlıyor.

Konu ile ilgili konuşan Uğur Tılıkoğlu, “Mayadem Türkiye’nin köklü oyun kuruluşlarından ve çocuklara yönelik içerik üreterek niş bir pazara hitap eden dünyada sayılı firmadan biri. Mayadem bugüne kadar kurum iş birlikleri ile B2B odaklı çalışmalar yaparak ciddi bir iş hacmi yarattı ancak biz bunu yeterli görmüyoruz. Geldiğimiz noktada özellikle yeni işbirlikleri ile birlikte çocuklara fayda sağlayan yeni çalışmalardan daha sürdürülebilir bir gelir modeli yaratmayı ve hedef müşteri kitlemizi çeşitlendirmeyi hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

Yeni 4K projektör, mükemmel ve zengin ayrıntılara sahip görüntülere yönelik artan talebi karşılıyor
PT-FRQ50 projektör, projeksiyon haritalama için Panasonic Gerçek Zamanlı İzleme yazılımını kullanarak etkileyici ve yaratıcı olanaklar sunuyor.
Kurumsal ve eğitim pazarlarındaki ultra ince ayrıntılı çözünürlüğe yönelik artan talebe yanıt vermek isteyen Panasonic, 5.200 lümenlik PT-FRQ50 projektörünü tasarlarken üstünlüğü kanıtlanmış 1 Çipli DLP™ SOLID SHINE Lazer projeksiyon teknolojisine Quad Piksel Sürücüsü’nü ekledi. Böylece harika ve eğlenceli efektler hızla hareket eden nesnelerin üzerine ET-SWR10 Gerçek Zamanlı İzleme Yazılımı Geliştirme Kiti ile nokta atışı doğruluğuyla yansıtılarak da elde edilebiliyor. Mükemmel ve zengin ayrıntılara sahip 4K (3840 x 2160) görüntüler sağlayan bu projektör, 240Hz/1080p kare hızını destekleyen ve giriş-çıkış gecikmesi 8 ms’nin altında özellikte çalışıyor.
 Panasonic PT-FRQ50 projektör, ayrıntıların önemli olduğu durumlar için tasarlandı. Panasonic’in orijinal pikseli dört katına çıkaran Quad Piksel Sürücüsü, doğal keskinliğini ve netliğini koruyan sıra dışı 4K görüntüler üretiyor. Yüksek 240Hz işleme hızı ve dar DMD diyafram açıklığı oranı mükemmel, kılavuz çizgileri olmayan görüntülerde en ince ayrıntılar ve dokularla etkileyici bir gerçekçilik sunuyor. Yeniden üretim sırasında içeriğe sadık kalmak için Panasonic’in Zengin Renk İyileştirici özelliği kullanılarak renk doğruluğu sağlanıyor.
 Çok yönlü 2,0x yakınlaştırma lensi, büyük görüntü boyutlarını esnek iz düşüm mesafeleriyle dar alanlara sığdırıyor. Geniş V/H Lens Kaydırması ile birlikte (V: +%71, -%48, H: +%34, -%27) projektör, konumunu ve görüntü pozisyonunu ayarlamak için daha fazla özgürlük sunuyor. Geometry Manager Pro[1] için önceden etkinleştirilen yükseltme kitleri, kamerayla aynı anda birden fazla ekranın otomatik kalibrasyonunu ve geniş kapsamlı yazılım tabanlı geometrik ayarlama ve gelişmiş maskeleme işlevlerini sağlıyor.
 Yüksek güvenilirliğe sahip ve az bakım gerektiren projektör, 20.000 saate kadar bakımsız projeksiyon sunarken Çoklu İzleme ve Kontrol Yazılımı bakımını kolaylaştırıyor ve opsiyonel Erken Uyarı işlevleri sayesinde beklenmedik arıza sürelerini önleyebiliyor.

Mobilya Sektörü 6 Milyar Dolarlık Buluşma İçin Hazır!  MOSDER Başkanı Mustafa Balcı: “Türk mobilyası dev fuarda birleşiyor!”

25 – 30 Ocak 2022 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi ile İstanbul Fuar Merkezi’nde eş zamanlı olarak düzenlenecek ve Türk fuarcılık tarihinin en büyük fuarı olarak IIFF 2022 İstanbul Mobilya Fuarı, mobilya sektörünü Türkiye’de ilk kez iki ayrı fuar merkezinde buluşturmaya hazırlanıyor. Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER)’nin desteklediği ve 36 üye markasıyla katılım sağlayacağı fuar,  Mobilya Dernekleri Federasyonu desteği ile Tüyap Tüm Fuarcılık ve Mos Fuarcılık iş birliğiyle toplam 25 salonda gerçekleşecek.

Fuara 6 kıtadan olmak üzere 150’den fazla ülkeden on binlerce sektör profesyonelinin katılması bekleniyor. Brüt 260 bin metrekarelik alanda düzenlenecek olan İstanbul Mobilya Fuarı’na 3000’den fazla marka katılım sağlayacak.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balcı, “Türk mobilya sektörünün tek güç olarak çıkacağı uluslararası nitelikteki bu arenada, ülkemizde bu güne kadar gerçekleştirilecek en büyük fuara imza atacağız” diye ifade etti.

Mustafa Balcı: “6 milyar dolarlık ihracat hedefine odaklandık”

Pandemi nedeniyle mobilya sanayisinde çarklarının son iki senedir oldukça meşakkatli şekilde döndüğünü belirten Mustafa Balcı “Ancak bu fuar bizim bayramımız ve yaşadığımız tüm zorluklarının ödülünü alacağımız bir buluşma konumunda. Hedefimiz yurt içinden ve yurt dışından gelen ziyaretçilerimizi ve alım heyetlerimizi en iyi şekilde ağırlayarak, Türkiye mobilya sektörünün dünya pazarına açılan vitrininde, bu yıl 6 milyar dolar olarak belirlediğimiz ihracat hedefimize ulaşmak üzere işbirliklerine imza atmayı istiyoruz. Özellikle yurt dışındaki tedarikçilerimiz ülkemize gelmeyi dört gözle bekliyorlar. Katılım için yoğun şekilde rezervasyon yaptırdılar” dedi.

Dış ticaret fazlası veren ve üretim gücü çok yüksek olan mobilya sanayimiz bugün dünyanın en iyi üretici ülkeleri arasında yer alıyor diye ifade eden Mustafa Balcı, “Uzakdoğu tedarik zincirinin kırılmasıyla birlikte yeni pazarlara ulaşma noktasında çok iyi bir fırsata sahip bulunuyoruz. Bugün en çok ihracat yapan mobilya firmalarından, kobi niteliğindeki küçük ölçekli mobilya markalarımıza kadar, bu yıl tam olarak fuarda birlik ve beraberlik içerisinde gövde gösterisi yapacağız” şeklinde görüşlerini paylaştı.

“Mobilyada çağ atlıyoruz”

“Modern, modüler lüks mobilyalardan bebek, çocuk ve genç mobilyalarına ofis, okul ve eğitim ve bahçe mobilyalarına kadar çok sayıda kategoride binlerce ürün çeşidi ile yatak, baza ve aksesuar malzemeleri gibi mobilyanın alanına giren tüm ürünlerle ar-ge ve inovasyon çalışmalarının yön verdiği yeni nesil kumaşlardaki son trendler İstanbul Mobilya Fuarı’nda sergilenecek” diye belirten MOSDER Başkanı Mustafa Balcı, Türk mobilyası son 10 yıldır sürdürdüğü gelişim potansiyeli ile artık çağ atlatmış durumdadır. Modern üretim tesislerimizde, seri üretimle birlikte dünya mobilyasının trendlerini belirleyen bir konuma gelmiş bulunuyoruz. 25 – 30 Ocak 2022 tarihleri arasında tüm ziyaretçilerimizi Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi ile İstanbul Fuar Merkezi’ne bekliyoruz. Misafirlerimiz 2022 yılının en modern-modüler, yatak-baza, bahçe mobilyaları, ofis-okul mobilyaları, aksesuar ve kumaş kategorilerindeki ürünleri  İstanbul Fuar Merkezi’nde görebilecek. Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde ise modern-modüler mobilyalar, lüks mobilyalar ve çocuk genç odası mobilyaları kategorilerinde binlerce ürün çeşidini yakından inceleme fırsatı bulacaklar” diyerek sözlerini noktaladı.

TAİDER Kuzey Yıldızı Programı’nın beşinci dönemi başladı
 Türkiye’deki aile işletmelerinin nesiller boyu gelişmesine ve ülke ekonomisinin daha sağlıklı, istikrarlı büyümesine destek olmak amacıyla kurulan TAİDER Aile İşletmeleri Derneği tarafından 2017 yılında hayata geçirilen TAİDER Kuzey Yıldızı Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Programı’nın beşinci dönemi başladı. Aile şirketlerinin sürdürülebilir iş modelleri geliştirmelerine katkı sağlanmasını hedefleyen programda şimdiye kadar 28 şirket yer aldı. TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Urhan, programın yeni döneminde çok daha geniş kitlelere erişmenin öncelikli hedefleri olduğunu belirtti.  
 Bugüne kadar 28 aile şirketinin sürdürülebilirlik konusunda fayda sağladığı TAİDER Kuzey Yıldızı Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Programıyla; aile şirketlerinin sürdürülebilir iş modelleri geliştirmelerine katkı sağlanması, tüm yıl dahilinde gerçekleştirilen etkinliklerle iyi örneklerin paylaşılması ve program dahilindeki aile şirketlerinin 360 derece sürdürülebilirlik yolculuğundaki gelişimi için itici güç oluşturulması amaçlanıyor.
 TAİDER olarak hedeflerinin, aile şirketlerinin gelecek nesillere devrinde en başarılı ülke olmasını sağlamak olduğunu dile getiren TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Urhan, “Aile şirketlerimizin sürdürülebilir büyümesine destek olmak için pek çok çalışma yapıyoruz. Şunu biliyoruz ki şirketlerin sürdürülebilirliğinin sağlanması; Türkiye’nin ekonomik sürdürülebilirliğinin ve dahası dünyanın sürdürülebilirliğinin sağlamasında büyük rol oynuyor. Bu bilinçle üyelerimize katkı sağlamak en büyük hedeflerimizden biri. Hayata geçirdiğimiz projelerimizde de ele aldığımız en önemli konuların başında geliyor. Birleşmiş milletler sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ve sürdürülebilirlik andımıza paralel olarak dünyada ilk kez TAİDER tarafından aile şirketlerine özgü tasarladığımız “TAİDER Kuzey Yıldızı: Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Projesi”ni tüm paydaşlarla birlikte ülkemizdeki aile işletmelerinin gündemine taşımak için hayata geçirdik. Programa şimdiye kadar 28 aile şirketi katıldı. Yeni dönemde bu sayıyı yükseltmeyi ve daha geniş bir kitleye ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.
 Programın kapsamı
TAİDER Kuzey Yıldızı Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Programı; sürdürülebilirlik yaklaşımını benimseyerek bu alanda çalışmalar yapan, çalışanlar, çevre, toplum ve gelecek nesiller açısından fark yaratarak ülke ekonomisine değer katan aile şirketlerinin teşvik edilmesini amaçlıyor. Programda değerlendirme süreci kurumsal yönetim, çalışanlar, iş modeli, çevre, toplum, aile ve gelecek nesiller başlıklarında ilerliyor.
 Program için başvuran şirketler, sunulacak değerlendirme raporu sayesinde gelişmiş ve geliştirilecek alanlarını tespit etme imkânı elde edecek. Program dahilinde her yıl başvuran firmalar arasında değerlendirme yapılarak TAİDER Kuzey Yıldızı Ödülleri takdim edilecek. Program sürecinde eğitilen “Değerlendiriciler” hem kuramsal hem de uygulama bilgisi ile öğrenme ve öğrendiklerini kendi şirketlerinde de uygulama olanağı bulacak. 
 Programa kimler katılabiliyor?
TAİDER Kuzey Yıldızı Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Programı’na; sanayi, ticaret, hizmet faaliyeti olan, halka açık olmayan ve hisselerinin en az yüzde 50’sinin aile kontrolünde bulunan aile şirketleri katılabiliyor. Sadece aile şirketi tanımlamasına uyan kuruluşların başvurabileceği program için TAİDER’e üye olma zorunluluğu bulunmuyor. 
 TAİDER Aile İşletmeleri Derneği, ülkemiz aile işletmelerinin yüksek performanslı, uluslararası yönetim ilkelerine sahip, ülkemize değer yaratan ve sürdürülebilir kurumlar haline gelmelerine destek veren, üyelerinin en iyi uygulamaları ve çözüm gerektiren sorunları deneyimlerini katarak paylaşabilecekleri, dünyanın önde gelen aile şirketleri ile iletişim kurabilecekleri ve gelecek nesillerini geliştirebilecekleri alanında önder tek sivil toplum örgütüdür. Türkiye’deki aile işletmelerinin nesiller boyu gelişmesi, ülkemiz ekonomisinin daha güçlü ve sürdürülebilir büyümesine destek olmak amacıyla 2012 yılında İzmir’de kurulmuştur. Bugün Türkiye’nin her bölgesinden 216 aile şirketi ve üyelerinin yarısı 18-40 yaş arası gelecek nesiller olmak üzere 728 aile üyesi ile TAİDER varlık sebebine bağlı olarak belirlediği hedeflerini gerçekleştirmek üzere kuruluşundan bugüne pek çok proje ve etkinlik yürütmektedir TAİDER aynı zamanda uluslararası platformda şirketlerinin oluşturduğu İsviçre merkezli Uluslararası Aile İşletmeleri Ağı (Family Business Network International) Türkiye paydaşıdır.  65 ülkede 15.000 aile şirketi üyesinin buluştuğu 4000 aile şirketinden oluşan bir topluluk olan FBN’de TAİDER üyeleri Türkiye’yi yönetim kurulu ve topluluk liderleri seviyesinde temsil etmektedirler.

Roche Diagnostik Türkiye’ye “En İyi İşveren” ödülü
Roche Diagnostik Türkiye, İnsan Kaynakları alanında dünyanın önde gelen kuruluşları arasında yer alan Top Employers Enstitüsü tarafından üst üste üçüncü kez “En İyi İşveren” sertifikasına layık görüldü.
Tanıya yenilik katmak, sağlık hizmetlerini şekillendirmek ve yaşamları değiştirmek vizyonuyla hastaların yarınki ihtiyaçları için bugünden çözüm üretmek amacıyla çalışan Roche Diagnostik Türkiye, yaptığı her işin merkezine insanı koyduğu başarılı insan ve kültür uygulamaları ile üst üste üçüncü kez “En İyi İşveren” sertifikasına layık görüldü. En İyi İşveren sertifikası, Top Employers Enstitüsü’nün detaylı araştırma ve değerlendirmeleri neticesinde, uygun kriterleri taşıyan kurumlara veriliyor.
 Türkiye’de sağlık hizmetlerini daha erişilebilir kılma ve sürdürülebilirlik anlayışı ile hem hastaların hem de sağlık profesyonellerinin ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt vermeye odaklanan Roche Diagnostik Türkiye, esnek çalışma ortamı, evden çalışma uygulaması, çeşitlilik ve kapsayıcılığa verdiği önem, kısa ve uzun süreli yurtdışı ve rotasyon fırsatları, çevik, esnek ve iş birliğine dayalı kültürü ile çalışanlarının kendilerini geliştirebileceği bir çalışma ortamı sunuyor.
 Roche Diagnostik Türkiye İnsan ve Kültür İş Ortağı Duygu Karakaş “Şirketimizde herkes için en iyi çalışma koşullarını sağlamanın, ekiplerimizin daha verimli çalışmalarına doğrudan katkı sağladığına inanıyoruz ve stratejimizin odak noktalarından biri olan “İnsana Değer” anlayışımız ile Roche olarak 125 yıldır tüm faaliyetlerimizin odağına insanı koyuyoruz. Bizler için, Top Employers Enstitüsü tarafından üçüncü kez “En İyi İşveren” sertifikasına layık görülmek hedeflerimize giden doğru yolda olduğumuzun önemli bir göstergesi. Roche Diagnostik Türkiye olarak, çalışanlarımızın potansiyellerinin maksimumunu ortaya koyabildikleri en iyi çalışma ortamını sunmak adına, İnsan ve Kültür uygulamalarımızı sürekli geliştirmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi.
 Şirketleri, lider gelişimi, performans yönetimi, kariyer yönetimi, ücretlendirme, yan haklar, işgücü planlaması, yetenek stratejisi, işe alım, öğrenme, gelişim ve kültür gibi kilit disiplinlerde gösterdikleri başarıları merkeze alarak değerlendiren Top Employers Enstitüsü, “En İyi İşveren” unvanını, titizlikle gerçekleştirilen değerlendirmeler sonucunda tüm şartları sağlayarak çalışanların mesleki ve kişisel gelişimi adına en iyi çalışma koşullarına sahip şirketlere veriyor.

HUAWEI TÜRKİYE AR-GE MERKEZİ’NİNYAPAY ZEKA TABANLI ÇÖZÜMÜ: WESIGHT

Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi mühendisleri tarafından geliştirilen yazılım çözümleri, günümüzde iş güvenliği konusunda farklı ölçekteki firmalara kolaylık sağlıyor.

İş süreçlerinin güvenli bir şekilde ilerlemesini sağlayan bu yaklaşımlar, yapay zekanın da desteği ile üretimin her sürecinde hem insan sağlığını koruyor hem de otomasyon ihtiyacını karşılıyor. Bu çözümlerden biri olan WeSight, özellikle riskli çalışma alanlarında görev yapan personelin, iş güvenliği kapsamında dikkat edilmesi gereken tüm noktalarda kendini güvende hissetmesini sağlıyor.

WeSight, tüm IP kameralarınızla uyumlu olarak çalışıp size 7/24, gerçek zamanlı ekipman kullanımı kontrolü sağlayarak iş yeri prosedürlerini operasyonel olarak takip etme imkanı tanıyor. İşlevsel kontrol paneli ile işletmenizin iş güvenliği ile ilgili anlık durumuna kolayca ulaşabileceğiniz WeSight, işinize göre birçok özelliği size sunuyor.

Bunların başında:  •Yasaklı Alan İhlal Tespiti •Baret Tespiti •Maske Tespiti •Anlık İnsan Sayısı Tespiti •Sahipsiz Cisim Tespiti •Tehlikeli Yakınlaşma Tespiti •Görüntü Bozukluğu Tespiti geliyor. Bu kapsamda herhangi bir risk tespit ettiğinde anlık olarak alarm çalıştırarak sizi uyarıyor. Üstelik hiçbir kamera donanımı gerektirmediği için de konfigürasyon kameralarınızı kolayca sisteme ekleyebiliyor ve anlık görüntü analizini başlatabiliyorsunuz.

HUAWEI TÜRKİYE AR-GE MERKEZİ

Huawei Türkiye’nin 11 yılı aşkın bir süredir kesintisiz olarak sürdürdüğü yatırımların ardından, Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi’nde görev alan 900 Türk mühendis hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlar için yenilikçi ürün ve çözümler geliştirmeye devam ediyor.

Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi’nin geliştirdiği yazılım çözümleri; 30 ülkede, 40 mobil operatör tarafından kullanılıyor. Huawei, TÜBİTAK ve üniversitelerle; bilişim projelerini destekleme, bilgi alışverişi ve diğer ilgili alanlarda iş birliği içinde çalışıyor.

Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi, önümüzdeki dönemde de makine öğrenmesi, mobil servisler (Huawei Mobil Servisleri – HMS), 5G ve 5G’nin iş dünyasına yönelik farklı uygulamalarına odaklanmayı sürdürecek. Üniversitelerde yapay zeka ve HMS eğitimleri, Huawei Geliştirici Programı, Bilgi Teknolojileri Akademisi (ICT Academy) Programı ve diğer kurumlarla birlikte hayata geçen araştırma projeleriyle, yetenekli bilişim uzmanlarının yetişmesine daha çok katkıda bulunmak da Huawei’in hedefleri arasında yer alıyor.

 ŠKODA Yüzde 30’a Varan İndirimle Kış Bakım Kampanyasını Başlattı

ŠKODA kullanıcıları için kış bakım kampanyası başladı. 28 Şubat tarihine kadar devam edecek olan “ŠKODA Kış Bakım Kampanyası” aracın model yılına göre periyodik bakımlarda ve işçiliklerde yüzde 30’a varan indirimler sağlıyor. Bununla birlikte madeni yağlarda ve kampanya kapsamındaki lastiklerde de avantajlı fiyatlar sunuluyor.

Soğuk ve zorlu şartlarda da kesintisiz sürüş keyfi yaşamak isteyenler için “Kış Bakım Kampanyası” kapsamında 2 yaşına kadar olan ŠKODA modellerine periyodik bakım ve işçiliklerde yüzde 10 indirim uygulanıyor. Bununla birlikte tüm parça ve işçiliklerde 3-4 yaşında olan ŠKODA modellerine yüzde 15, 5-7 yaşında olan ŠKODA modellerine yüzde 25 ve 8 yaş ile üzeri modellere ise yüzde 30 indirim uygulanıyor. Kampanya süresince Yüce Auto’nun tercihi Castrol Edge Professional motor yağlarında yüzde 30’a kadar ve segment kampanyası kapsamında lastik alımlarında yüzde 16’ya kadar indirim sunuluyor. Ayrıca tüm modellerde debriyaj setleri, fren balata ve diskleri, bujiler ve silecek setleri için indirim oranı yüzde 30’a kadar çıkıyor.

Accelerate2030 Türkiye programının kapanış etkinliği gerçekleşti
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda çözüm geliştiren, ileri aşama pozitif etki odaklı girişimlere yönelik hızlandırma programı Accelerate2030 Türkiye programı, 19 Ocak Çarşamba günü hibrit olarak gerçekleştirilen Demo Day’le tamamlandı.
2016 yılında Impact Hub ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) ortaklığında başlatılan Accelerate2030’un, Türkiye’de bu yıl üçüncü kez Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı (BMZ) tarafından finanse edilen ve Alman Uluslararası İş Birliği Kurumu (GİZ) tarafından hayata geçirilen PEP – Ekonomik Fırsatların Desteklenmesi Programı kapsamında gerçekleştirilen programı tamamlandı.
Özel sektör, kamu sektörü ve uluslararası kuruluşları girişimlerle buluşturan program olma özelliği taşıyan programa bu yıl kabul edilen 15 yüksek etki odaklı ileri aşama girişimin sekizi kadın lidere, üçü göçmen lidere sahipti. İstanbul, Ankara, Çanakkale ve İzmir’den çıkan girişimlerin sektörel dağılımları ise üçer tarım, gıda, tekstil ve atık yönetimi; birer sağlık, oyuncak ve spor/eğlence sektörü şeklinde oldu. Program sayesinde altı ay boyunca toplamda 146 kişi doğrudan fayda görürken; temel hedef gruplarından biri olan Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler tarafından kurulmuş ya da göçmenlerin ihtiyaçlarını gözeten üç girişim programa dahil edildi.
Uzman ve mentorluk destekleri
Accelerate2030 Türkiye’ye seçilen 15 girişime iş modellerini geliştirmek ve iyileştirmek için bire bir uzman desteği ve mentorluk verildi. Girişimler bunların yanı sıra Boston Consulting Group’tan hikâye anlatıcılığı eğitimi, yatırım ve kamu fonları danışmanlığı ve S360’tan etki yönetimi hizmetleri aldı. 6 ay boyunca döngüsel ekonomi, fonlara erişim, etki yönetimi ve sürdürülebilirlik gibi konularda 11 oturumda 28 saat eğitim aldılar, 15 saatlik 5 bonus oturuma katıldılar, 30+ kaynak ve destekleyici dokümana eriştiler.
14 özel sektör, 20’den fazla kamu iş birliği
Programa dahil olan 15 etki odaklı girişim, eğitim ve mentorluk desteğinin yanı sıra çözümlerini ve pozitif etkilerini büyütmek için önemli özel sektör, kamu sektörü ve uluslararası kuruluş paydaşlarıyla iş birlikleri gerçekleştirdi. Program sonunda toplamda 14 kurumsal şirketle, 20’den fazla kamu ve uluslararası kuruluşla iş birliği ve toplamda 200’den fazla B2B bağlantı sağlandı. 
Programın yerel ayağı olan Accelerate2030 Türkiye’nin GİRVAK için çok önemli olduğunu söyleyen GİRVAK Genel Müdürü Mehru Aygül, “Sürdürülebilir kalkınma amaçları hem dünyamızı daha iyi bir yere getiriyor hem de yüksek düzeyde çevresel, sosyal ve ekonomik refah sağlıyor. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına yönelik pozitif etki yaratan, ölçeklenebilir çözümlere ve yetkin bir takıma sahip olan, çeşitliliğe önem veren girişimlerin bir araya geldiği bu programı oldukça değerli buluyoruz” dedi.
Sürdürülebilirliğin kendileri için kurumsal bir amaç olduğunun altını çizen Alman Uluslararası İş Birliği Kurumu (GİZ) Girişimcilik Lideri Onur Azcan: “Sürdürülebilirlik kavramı yıllardır gerçekleştirdiğimiz her eylemin yol gösterici ilkesi olmuştur. Özetlemek gerekirse: 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı, dünya çapındaki çabalarımızın yönünü belirleyen pusuladır. Uluslararası iş birliği için hizmet sağlayıcısı pozisyonundaki GİZ olarak, hükümetler, şirketler, uluslararası ve özel kuruluşlardan oluşan komisyon üyelerimiz için 120 ülkede sürdürülebilir kalkınmayı kolaylaştırıyoruz” diyerek etki girişimlerine yatırım yapmanın kendileri için neden önemli olduğundan bahsetti.
Sosyal ve çevresel sorunların giderek daha çok aciliyet kazandığını belirten Impact Hub İstanbul kurucu ortağı Semih Boyacı da “Bu sorunların çözümüne odaklanan kaynakların ve fonların hızlı bir şekilde artmakta olduğu bir dönemde Accelerate2030 Türkiye ile Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na yönelik çözüm üreten girişimlere destek sağlamayı çok önemsiyoruz. Türkiye’nin etki odaklı girişimlerini buluşturduğumuz bu programda girişimlerin hem bireysel hem de kurumsal anlamda gelişimine bütünsel olarak odaklanıyoruz” ifadelerini kullandı.