OTOMOTİVDE İHRACATIN ŞAMPİYONLARI ÖDÜLLENDİRİLDİ
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) düzenlediği “İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde otomotiv endüstrisinde 2022 yılında en fazla ihracat gerçekleştiren şampiyon firma Ford Otomotiv San. A.Ş. oldu. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik’in ev sahipliğinde düzenlenen otomotivin gurur gecesinde, 2022 yılında en fazla ihracat yapan ilk 108 firmaya Platin, Altın, Gümüş ve Bronz kategorilerinde ödülleri dağıtıldı.
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: “Türkiye, otomotivde mükemmellik merkezine dönüştü. Yeni mobilite düzeninde artık araçlar teknolojik birer “cihaz” oldu. Ve sürdürülebilirlik de bu cihazlar için olmazsa olmaz. OSEP ve OGTY gibi önemli adımlarla bu dönüşümü hızlandırmayı ve Avrupa Yeşil Mutabakatı için sektöre rehber olmayı amaçlıyoruz. Bu yılı Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümü onuruna yakışan bir performansla 34 milyar dolarlık tarihi rekorla kapatacağımıza inanıyoruz.”
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından düzenlenen “İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni”nde Türkiye ekonomisinin lider sektörü olan otomotivde 2022 yılının en çok ihracat gerçekleştiren firmaları ödüllendirildi. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik’in ev sahipliğinde düzenlenen gurur gecesinde, 2022 yılının şampiyon firması olarak Ford Otomotiv Sanayi A.Ş. 2022 yılı İhracat Şampiyonu ödülünün sahibi oldu. Şampiyonluk ödülü, TİM Başkanı Mustafa Gültepe ve OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik tarafından Operasyonlar ve Yatırımlar Lideri Cem Temel’e takdim edildi.
Gecede, otomotiv endüstrisinde 2022 yılında en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 108 firmanın temsilcilerine Platin, Altın, Gümüş ve Bronz kategorilerinde olmak üzere ödülleri takdim edildi. Toplam 270 firmaya da ihracata katkı sertifikası verildi.
OİB İhracatın Şampiyonları Ödül Törenine TİM Başkanı Mustafa Gültepe ile birlikte OİB Yönetim Kurulu, OSD, TAYSAD, ODMD, OYDER ve OSS gibi kurumların temsilcileri ile otomotiv endüstrisinin lider firmalarının yöneticileri katıldı.
Ödül töreni, küçük ada ülkeleri dahil Birleşmiş Milletler’e kayıtlı 200’den fazla ülke ve bölgeye ihracat yapan otomotiv endüstrisinin kurumsal filmi ile başladı. Filmde, otomotiv endüstrisinin 200’e yakın Ar-Ge ve Tasarım Merkezi ve 50 bin mühendisi ile inovasyonda öncü olduğu, yılda 30 milyar doları aşkın ihracat yapan, 550 bin kişiye istihdam sağlayan, her üç dakikada 9 araç üreten, 6’sını ihraç eden ve 200 bin dolar değer yaratan dev bir sektör olduğu vurgulandı.
Çelik: “Türk otomotiv endüstrisi mükemmellik merkezine dönüştü”
Açılış konuşmasını gerçekleştiren OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, Türkiye’nin araç üretiminde dünyada 13., Avrupa’da dördüncü olduğunu ve yine Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisi olarak adeta bir mükemmellik merkezine dönüştüğünü söyledi. Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobili TOGG ile de elektrik başta olmak üzere alternatif enerjili araç üretim kapasitesinde de güçlü bir şekilde yerini almaya başlamasıyla otomotivde vizyon gücünü ortaya koyduğunu belirten Çelik “Yıllar bazında değişmekle birlikte ülke ihracatının ortalama yüzde 15’ini tek başına gerçekleştiriyor, 2006 yılından bu yana 80 milyar dolar dış ticaret fazlası veren otomotiv sektörü olarak sektörel bazda ihracat liderliğimizi de devam ettiriyoruz. Özveriyle çalışarak Türk bayrağını tüm dünyada dalgalandıran başta otomotiv ihracatçılarımız olmak üzere, tüm ihracat ailemizi ayakta alkışlıyoruz” dedi.
“Yeşil dönüşümde farkındalık artışı gerek”
Dünya otomotiv endüstrisinde otonom, elektrikli, bağlantılı ve paylaşımlı araçlardan oluşan yeni bir mobilite düzeninin olduğunu, otomobillerin artık teknolojik bir cihaz” olarak algılandığı dönemde Sürdürülebilirlik yaklaşımının dünyanın bir numaralı gündem maddesi olduğunu vurgulayan Baran Çelik “Bu nedenle, büyük dönüşümün güçlü bir parçası olmak için yıkıcı teknolojiler ve yeşil dönüşüm konusunda gerekli dönüşümü gerçekleştirmeliyiz. Yeşil dönüşümde farkındalığı artırmak ve AYM konusunda altyapı hazırlayarak sektöre rehber olmak için TİM’in Sürdürülebilirlik Eylem Planı kapsamında Türkiye Otomotiv Sektöründe Sürdürülebilirlik Eylem Planını (OSEP) hayata geçirdik. Yine OİB olarak sektörün geleceğine yön verecek ve katma değerli ihracatı artıracak en yenilikçi start up’lar için Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması’nı bu yıl Sürdürülebilirlik teması ile 25 Ekim’de Bilişim Vadisinde düzenleyeceğiz” dedi.
Bu yılın ilk sekiz aylık döneminde hedeflerin üzerine çıkarak geçen seneye kıyasla yüzde 17 artışla 22,8 milyar dolar ihracat yaptıklarını da kaydeden Baran Çelik “Bu yılı Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümü şerefine yakışan bir performansla 34 milyar dolarlık tarihi rekorla kapatacağımıza inanıyoruz. Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşmak için hep birlikte omuz omuza, her zamankinden çok daha büyük bir azim ve kararlılıkla çalışacağımıza ve hedeflerimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum” dedi.
Gültepe: “Otomotivin ülkemiz ekonomisi için anlamı büyük”
TİM Başkanı Mustafa Gültepe ise “Otomotiv sektörünün ülkemiz ekonomisi için anlamı büyük. Otomotiv sektörümüzdeki inovatif yatırımlar ve TOGG’un da ihracatıyla beraber çok daha farklı boyutta rakamlara imza atacağız. Otomotiv, ana sanayi ve tedarik sanayi ile diğer sektörlere de öncülük ediyor. İhracatı sürükleyen ve büyümeyi tetikleyen bir sektör. Geçen yılki aradan sonra rekabetçi yatırımlarla daha da büyüyeceğine ve hep birlikte Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme vizyonuyla çok daha yüksek ihracat rakamlarına imza atacağımıza inanıyorum” dedi.
Sertrans Logistics Batı Avrupa’da 16 depo kuruyor
Tedarik zinciri yönetiminde verdiği katma değerli lojistik hizmetleriyle 30 yılı aşkın süredir ulusal ve uluslararası markaların çözüm ortağı olan Sertrans Logistics, yurt dışı büyüme planı ve stratejisi kapsamında büyük bir hamle yaparak, Avrupa’nın yedi ülkesinde bir ana ve 15 cep depo kuruyor. Beş yıl içinde Avrupa’daki toplam depolama kapasitesini yaklaşık 60 bin metrekareye çıkaracak olan Sertrans Logistics, Türkiye ihracatına büyük katkı sağlayarak ihracat potansiyelini geliştirmeyi hedefliyor. Yerli ihracat dinamiklerini bilen sektörün öncü şirketi Sertrans Logistics’in Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş, beş yılda 1 milyar avroluk bir ihracat getirisi öngördüklerini belirtiyor. Türkiye’nin lider lojistik şirketi Sertrans Logistics, beş yıllık yurt dışı büyüme stratejisini açıkladı. Türkiye ihracatçısının uluslararası tedarik ve dağıtım zincirlerine daha hızlı ve rekabetçi fiyatlarla nüfuz etmelerini temin etmek ve önemli pazarlardaki ihracat performansının istikrarlı şekilde büyümesine imkân sağlayacak altyapı olanaklarının oluşturması sürecine destek verme hedefiyle önemli bir projeyi hayata geçiriyor. Türk ihracatçısına önemli avantajlar sunacak olan Sertrans Logistics, proje kapsamında Almanya Düsseldorf’ta kuracağı 30 bin metrekare büyüklüğünde ana lojistik merkezi; Hamburg, Berlin ve Münih’te üç cep depo ve Birleşik Krallık, Fransa, İspanya, Portekiz, İtalya ve Hollanda’da 12 cep depo ile batı Avrupa’nın tamamında yerleşik düzeyde 3PL lojistik hizmeti verecek. Beş yılda yaklaşık 60 bin metrekare depolama alanı kurulması planlanan projede; Trieste ve Sete RoRo hatları, Halkalı üzerinden Budapeşte tren hattı intermodel bağlantısıyla birbirine bağlanacak. Projeyle serbest ve gümrüklü depolama, cross-dock lojistiği, elleçleme, e-ticaret/e-ihracat lojistiği (fulfillment), iade lojistiği (e-ticaret), gümrükleme, yurt içi palet dağıtım (B2B), yurt içi kargo dağıtım (B2C) gibi hizmetler Türk ihracatçısına sunulacak. “Türk ihracatçısının ihtiyaçlarını tek çatı altında çözeceğiz” 250 milyon kullanıcının ve 69 milyar avroluk bir ihracat potansiyelinin olduğu 15 ülkenin (Almanya, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Fransa, İspanya, Portekiz, İsviçre, Avusturya, Polonya, Çekya, Slovenya, İtalya, Hırvatistan, Birleşik Krallık) bulunduğu bölgede, Türk ihracatçısına bu pazarlarda kalıcı olma ve tüm lojistik ihtiyaçlarını tek çatı altında çözebilme imkanı sunacaklarını söyleyen Sertrans Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş, “Mevcut yurt dışı piyasasındaki koşullardan daha elverişli, Türk ihracatçısının ürünlerinin rekabetçiliğini destekleyici lojistik altyapımız ve uygun maliyetlerimizle ihracatçımızın yurt dışı pazarlardaki rekabet gücünün gelişmesini sağlayacağız. Proje kapsamında, ilgili merkezden hizmet alan firmaların stoklarının sürekliliğinin sağlanması adına, Türkiye ve Avrupa arasında yapılan tüm taşıma modlarındaki sevkiyatların yönetimini yapacağız. Yurt dışı büyüme planımızın ve iş modelimiz neticesinde ortaya çıkacak fayda maliyetlerden bir tanesi de Türk ihracatçısının ürünlerinin pazarda her daim bulunabilirliği ve 24 ila 48 saat içinde Avrupa’nın birçok noktasına teslim edilebilirliği şeklinde olacak. Pazardaki bir-iki günlük ürün teslim taleplerinin Avrupa’daki rakip üreticiler tarafından karşılandığı ortamda, Türk ihracatçısını daha önceden hiç olmadıkları kadar rekabette öne çıkartacağız” dedi. Bir milyar dolarlık ihracat potansiyeli Projenin Türkiye ihracat hacmini artıracak büyük bir hamle olduğunu ifade eden Keleş, “Sadece e-ticarette yüzde 100 kapasiteye ulaşılması ve tüm ürünlerin Türk ürünleri olması durumunda, ülkemiz senede 750 milyon dolar ihracat kazanımı sağlayacak. Uluslararası taşımacılık, dağıtım ve depolama potansiyeli ise projede öngörülen kapasitelere erişildiği durumda Türkiye için 1 milyar doları aşkın dış ticaret kapasitenin oluşturulması anlamına geliyor. Böylesine önemli bir projede iş dünyasının ve önde gelen sivil toplum kuruluşlarının program ortakları olarak yer almasının oldukça önemli olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu. E-ticaret ve e-ihracatta hızlı büyüme imkânı Projeyle gelecek trendlerinde e-ticaretin ve e-ihracatın büyüme öngörüsü dikkate alınarak ilgili pazar ve yan pazarlarda e-ticaret lojistik hizmeti de verilecek. Bu kapsamda, Türk ürünlerinin yurt dışı pazarlar ve pazar yerlerinde bulunabilme kabiliyet ve kapasitesinin de artırılması hedefleniyor. Bu ürünlerin, müşteri hizmet ve maliyet beklentilerine uygun lojistik altyapısıyla nihai kullanıcılara sunulması, Türk ürünlerinin rekabette bir adım öne çıkartılmasına katkı sunacak. Aynı zamanda, e-ticaret ve e-ihracatta yüksek maliyet ve operasyonel verimsizliğe konu olan iade siparişler Avrupa’daki ilgili merkezde yönetilerek, tekrardan ihracata kazandırılacak ve böylece maliyet tasarrufu elde edilecek. Bu sayede Türk markalarının mevcut e-ticaret ve e-ihracat potansiyelinin geliştirilmesi hedefleniyor. Projeyle sağlanacak avantajlar:- Sadece e-ticaret kapsamıyla Türkiye’de yılda 750 milyon dolar ihracat kazanımı.
- Uluslararası taşımacılık, dağıtım ve depolama altyapısıyla Türkiye için 1 milyar doları aşkın dış ticaret kapasitesi.
- 24-48 saat içinde tam zamanında sevkiyat ile pazarda bulunabilirliğin yüzde 100 seviyelerine çıkartılması.
- Gümrüklü depolama alanıyla ürünleri tek çatıda altında millileştirme imkânı.
- İntermodal kanallar ile erişim ağlarının mevcudiyetiyle Avrupa Birliği mevzuatlarına uyum.
- Pazaryerleri üzerinden Türk ürünlerini yabancı pazarlarda sergileyebilme imkânı.
- İade süreçlerindeki ek maliyetlerin tasfiye edilmesi.
- Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları için istihdam olanağı.
SIGN İstanbul 2023 perşembe günü kapılarını açıyor
Endüstriyel reklam ve dijital baskı dünyasını her yıl Avrasya’nın kalbinde bir araya getiren 24.Uluslararası Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı Teknolojileri – SIGN İstanbul 2023 Fuarı, Perşembe günü kapılarını açıyor. Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde, 24 Eylül Pazar günü sona erecek olan fuara, yurtiçi ve yurtdışından on binlerce profesyonel ziyaretçinin yoğun katılımı bekleniyor.
Fuara, temsil ettiği 6 global markanın dijital baskı makineleri ile katılacak olan Lidya Grup, adeta teknoloji şovu yaparak ziyaretçilerin buluşma noktası olacak. Teknolojisiyle dijital baskı sektörünün dünya devleri arasında yer alan Xerox, Epson, Efi, Kongsberg, Duplo ve kendi markası Sutec makinelerini ülkemizde temsil eden Lidya Grup, standında temsil ettiği global markalardan 20’nin üzerinde makine sergileyecek.
Fuara özel kampanyaya yoğun ilgi bekleniyor
Fuarda, dijital baskı makinelerinin en star makinelerini herkesin görebilmesi ve deneyimlemesi için sergilediklerini anlatan Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, şunları kaydetti:
“Temsil ettiğimiz Xerox, Epson, Efi, Sutec, Kongsberg, Duplo markalarının hepsi baskı sektöründe gözükse de, markaların teknolojileri ve hizmet verdikleri alanlar birbirinden farklıdır ve bu nedenle yatırım kararından önce yakından incelenmesi önemlidir. Fuara özel düzenlediğimiz kampanyalı fiyatlar ve uygun finansman çözümlerimiz ile yoğun ilgi bekliyoruz. Bir yatırım yapılacaksa, mümkün olduğunca çabuk yapılması avantaj sağlayacaktır. Yatırım yapmak için cazip fırsatlar olduğunu söyleyebiliriz ve şuan yatırım yapan kazanır. Özetle, bir yandan yeni teknolojileri görme, diğer yandan ihtiyaçları karşılama noktasında standımıza ciddi bir ziyaretçi ilgisiyle karşı karşıya olacağız.” dedi.
İlk defa lansmanı yapılacak makineler bulunuyor
SIGN İstanbul 2023 Fuarı’nda lansmanı ilk kez yapılacak makinelerin olduğunu ifade eden Lidya Grup Satış Direktörü Adem Öz, şunları söyledi:
“Lidya olarak fuarda temsil ettiğimiz Xerox, Epson, Efi, Kongsberg, Duplo ve Sutec’den oluşan 6 markadan birçok yeni teknolojileri sergiliyoruz. Bu makinelerden bazıları ilk kez Türkiye lansmanını yaptığımız ürünlerimiz olacak. Standımıza gelen tüm ziyaretçilerimize dijital baskı alanında uçtan uca son teknolojiyi deneyimleme ve görme fırsatı sunuyoruz. Reklam, promosyon, ofset sektörü, ambalaj gibi her alandan ziyaretçileri standımızda ağırlıyor olacağız.” diye konuştu.
125 cc motosikletler yönetmeliği yıl bitmeden yayımlanacak
125 cc ve 11 KW’tı geçmeyen hafif güçteki motosikletlerin B sınıfı ehliyete sahip kişilerce kullanılabilmesi için yapılacak yönetmelik düzenlemesinin bu yıl içerisinde yayımlanması planlanıyor.
125 cc ve 11 KW’tı geçmeyen hafif güçteki motosikletlerin B sınıfı ehliyete sahip kişilerce kullanılması çalışmasının tamamlanmak üzere. Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında sürücülerin alacağı eğitim konusu görüşmeleri devam ediyor. Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılacak düzenleme ile getirilecek yönetmeliğin en geç 2023 yılı içerisinde yayımlanması planlanıyor.
Elips Haber’den Selim Ercan’ın haberine göre, B sınıfı ehliyete sahip sürücüler herhangi bir sürücü kursundan “motosiklet sürüş eğitimi” alacak. Eğitim sınav şeklinde değil “eğitim alındı” şeklinde olacak. Eğitim alan kişinin sürücü belgesi otomatik olarak akredite olacak.
Sürücüler, sürücü belgelerinin değiştirilmesine gerek kalmadan 125 cc’ye kadar olan motosikletleri herhangi başka bir işleme gerek kalmadan kullanabilecek. Uygulamada yaş sınırı bulunacak ancak henüz belirli olmayan yaş sınırını Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü belirleyecek.
Yönetmeliğe dair detaylar ise şöyle: B sınıfı ehliyete sahip sürücüler herhangi bir sürücü kursundan ‘motosiklet sürüş eğitimi’ alarak sürücü belgesini değiştirmesine gerek kalmadan 125 cc’ye kadar olan motosikletleri herhangi başka bir işleme gerek kalmadan kullanabilecek. Eğitim alan kişinin sürücü belgesi otomatik olarak akredite olacak. Ticari bir kuruluşa kayıtlı olan sürücüler, bu düzenlemeden yararlanamayacak. uygulama Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılacak düzenleme ile yürürlüğe gireceğinden, düzenleme yayınlanmadan bu araçları kullananlara cezai işlem uygulanacak.
Kaynak: https://www.elipshaber.com/125-cc-motosikletler-icin-duzenlemede-son-viraja-girildi-yonetmelik-bu-yil-yayimlanacak
Türkiye, 10 trilyon dolarlık lojistik HUB’un merkezinde yer alıyor
İstanbul 13-14 Eylül tarihlerinde Türk Devletleri Teşkilatı’nın önemli bir organizasyonuna ev sahipliği yaptı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın himayesinde Türk Devletleri Teşkilatı tarafından “Çok Modlu Ulaştırma ve Lojistik Forumu” düzenlendi. Teşkilat üyesi devletlerin önde gelen demiryolu, denizyolu ve karayolu şirketlerinin üst düzey temsilcilerinin yanında, teşkilat üyesi ülke temsilcileri ve uzmanlar katıldı.
Teması “Çok modlu (intermodal) taşıma ve lojistik” olan toplantıda; demiryolu bağlantıları, çok modlu ulaştırma koridorları, bölgesel bağlanabilirliğin sağlanması, hukuki boyutlar, yeşil teknolojiler gibi konular masaya yatırıldı. Özellikle, Orta ve Güney koridorları üzerinden çok modlu ulaştırma rotalarının geliştirilmesine odaklanılarak işbirliğinin teşvik edilmesi, ortaklıkların güçlendirilmesi, tedarik zincirinin verimliliği ve sürdürülebilirliği gibi başlıklar üzerinde duruldu. Forumun açılış konuşmasını yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Güzel haber olan Zengezur bağlantısı üzerinden yeni fırsatlar ortaya çıktı ve bu bağlantı Kafkasya’daki normalleşme için hayati önem taşıyor.” dedi.
Türkiye, uçtan uca bir üretim ve lojistik HUB’ına dönüşebilir
Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de haftasonu yapılan G20 Zirvesi’nde; ABD, Hindistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Almanya, İtalya ve AB, kısa adı IMEC (India – Middle East – Europe Economic Corridor) olan Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomi Koridoru’nu kurduklarını açıklamışlardı. Ekonomik olmaktan uzak ve Türkiye’yi dışlayan zorlama bir lojistik koridor olan IMEC’i önermişlerdi.
Forum’da konuşmacı olarak yer alan Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, Çin’den Ortadoğu ve Avrupa’ya, güneyde Afrika’ya uzanan lojistik güzergahın merkezinde yer alan Türkiye’nin dışlanmasının ekonomik olmaktan uzak siyasi bir karar olduğunu, söz konusu önerilen rotanın intermodal açısından yönetilmesinin son derece zor ve maliyetlerinin Orta Lojistik Koridor ile kıyaslandığında çok yüksek olacağına dikkatleri çekti.
Türkiye’nin yüzyıllardır yerleştiği coğrafya itibariyle, Doğu-Batı ve Ortadoğu’yu birleştiren, Kuzeyde Rusya’yı sıcak denizlere ulaştıran ve Afrika’ya uzanan, uçtan uca ülke olarak doğal bir lojistik HUB’ın içinde bulunduğunun altını çizen Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:
“Bu HUB’ın ekonomik büyüklüğü 10 trilyon dolardır. Tüm alternatif lojistik akslarının ve enerji koridorlarının merkezinde konumlanan Türkiye, 10 trilyon dolarlık lojistik HUB’un merkezinde yer alıyor. Türkiye, uçtan uca bir üretim ve lojistik HUB’ına dönüşebilir. Nitekim, IMEC gibi zorlama lojistik koridorları kapsayan hiçbir dayatma intermodal içinde, Türkiye’nin olmağı güzergahlarda, yeterince verimli, hızlı ve ekonomik olamayacak, dolayısıyla kullanıcılara hiçbir zaman güven vermeyecektir. Bu güzergahı zorlayanlar, gerçek durum fizibilitelerinde ve simülasyonlarda gerçeği yaşayarak göreceklerdir.” diye konuştu.
Türkiye, Avrupa’nın doğuya açılan bahçesidir
Pandemi ile birlikte uzakta üretim (Offshore) konseptinin büyük darbe aldığını anlatarak konuşması sürdüren Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti:
“Pandemi sırasında yaşanan tedarik sorunları büyük tedarik zincirini uçtan uca etkilemiştir. Batı artık, büyük oranda yakında üretim (inshore) alternatiflerine dönmektedir. Avrupa için Türkiye’den daha ideal bir üretim ve lojistik üssü yoktur. Nitekim, Hindistan sahip olduğu niteliksiz üretim ve kalifiyeden uzak işgücü ile sürdürülebilir çözüm olmaktan çok uzaktır. Yeşil lojistik ve sürdürülebilirlik konusunda dünyada en üst düzeyde regülasyonları hayata geçiren Avrupa, bu düzenlemelere imza atmaktan kaçınan bir Hindistan’ı bu süreçte nasıl bir üretim üssü ve lojistik koridorun ana çıkış noktası yapacaktır? Bu çelişki, ciddi soru işaretleri barındırmaktadır. Yaklaşık 1,5 milyar nüfus ile “dünyanın en kalabalık ülkesi” unvanını Çin’den geçtiğimiz aylarda alan Hindistan, kendi nüfusunu beslemekte zorlanmakta, bu nüfusu besleyebilmek için çok kötü şartlarda üretim yapmaktadır. Ülkede müthiş bir fakirlik vardır. Söz konusu hat Suudi Arabistan çöllerinden geçecek, İsrail’de yeniden deniz ile buluşacak, çok sayıda aktarma yapılması gerekecek, altyapısı ve işgücü yetersiz Yunanistan’a bağlanacak ve oradan Avrupa’ya dağıtılacak bir lojistik çözüm ancak hayal ürünü olabilir. Türkiye’den çıkan bir TIR, eğer geçiş bekletmeleri olmazsa sadece 5-7 gün içinde Avrupa’nın en uzağına teslimat yapabilmektedir. Türkiye, Avrupa’nın doğuya açılan bahçesidir. 2200 yıllık tarihi İpek Yolu’da Doğu-Batı arasındaki köprüsü, Karadeniz’i Akdeniz’e kavuşturan coğrafyasıdır. Türkiye’nin içinde yer almadığı bir lojistik hat, hiçbir anlam ifade etmeyecektir.” şeklinde konuştu.
Turkish Tastes ABD’de ilk ödülünü aldı
Türk gıda ürünlerinin ABD pazarında tanıtılmasına yönelik olarak Ege İhracatçı Birlikleri’nin Ticaret Bakanlığı desteğiyle ABD pazarında yürüttüğü Turkish Tastes Turquality projesi American Culinary Federation (ACF) tarafından ‘Yılın Endüstri Partneri’ ödülüne layık görüldü.
18 Temmuz 2023 tarihinde Ege İhracatçı Birlikleri adına projenin koordinasyonundan sorumlu olan ve Turkish Tastes Ambassador olarak da bilinen Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel’in katılımıyla ACF işbirliği ile New Orleans Convention Center fuar merkezinde, ACF National Convention etkinliği kapsamında 3 farklı tadım ve tanıtım etkinliği gerçekleştirildi.
ACF’in Ulusal Başkanı Kimberly Brock Brown, ödülü Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel’e yaklaşık 600 şefin huzurunda takdim etti.
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel, “2018-2022 yılları arasında Türkiye’nin ABD’ye gıda ihracatı yüzde 96’lık sıçramayla 924 milyon dolardan, 1 milyar 815 milyon dolara yükseldi. TURQUALITY Projemiz ihracat hızımızı artırdı. Proje kapsamında geliştirdiğimiz profesyonel ilişkiler, ticari faaliyetlerin yanı sıra ürünlerimiz ve sektörlerimizle ilgili eğitim faaliyetlerine de projede ve partnerlimiz işbirliklerinde yer vermemiz sonucunda Turkish Tastes markası olarak ACF tarafından ‘Yılın Endüstri Partneri’ ödülüne layık görüldük.” dedi.
Gürel, “ACF ile partnerliğimiz ticarileşme yolunda ilerliyor. Bu kapsamda iki Eski Başkanı ve bir Yönetim Kurulu Üyesi, Eylül ve Ekim aylarında üretim alanları ve işetmelerde incelemelerde bulunmak ve görev aldıkları kurumlarla ihracatçı firmalarımızın tedarikçi olmalarını sağlamak üzere Türkiye’ye geliyor. Bu kapsamda ilk olarak 16 – 22 Eylül tarihlerinde iki dönem ACF Başkalığı yapan ve US Foods Corporate şefi Thomas Macrina WCMC, CEC, CCA, AAC, HOF İzmir’e geldi. Şef aynı zamanda World Certified Master Chef olarak biliniyor. ABD’ye gıda ihracatında orta vadede ise 5 milyar dolara ulaşmayı istiyoruz.” diye konuştu.
Kazım Gürel, “Elevating World Cuisines by Turkish Tastes Tanıtım Semineri düzenleyerek 20 binden fazla üyesi bulunan ACF’in yıllık ulusal buluşması kapsamında Türk gıda ürünlerinin, otel, restoran, dağıtıcı, büyük kurumsal işyerleri ve de aşçılık okullarında şeflik yapan meslek profesyonellerine kendi mutfaklarında ve menülerinde yer vermesi için tanıtım sunumu yaptık. EİB bünyesinde tarım ve gıda sektörlerinin ürünlerinin tanıtımı, sektörlerin üretim kapasiteleri, sertifikasyonları, kalite güvenceleri, ihracat hacimleri, ürünlerin ABD pazarındaki mevcut durumu ve kullanımları, ürünlerin ABD pazarındaki dağıtıcıları, ürünlerin evdışı tüketim alanları ve kullanım örnekleri, pazardaki trendlere Türk gıda ürünlerinin verebileceği karşılık ile ilgili bilgi aktardık. Tanıtım seminerine ABD’nin tüm eyaletlerinden yaklaşık 110 şef katılım gösterdi.” dedi.
Gürel, “Etkinliğin ikinci bölümünde ise sektörlerin ürünlerinin kullanıldığı hem Türk hem dünya mutfağından oluşan tariflerle bir resepsiyon verildi. Resepsiyonda 200’den fazla konuğa ürünlerimizi tattırdık ve Turkish Tastes markası ile ihracatçılarımız hakkında bilgi verdik. Etkinlik kapsamında tadım ve tanıtım amaçlı fuar katılımı da gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yıl Nevada Restaurant Association ve University of Nevada Las Vegas işbirlikleri ile basılan Turkish Tastes kitabımızı da dağıttık.” dedi.
PC Game Pass’ten yeni çıkan oyunlara birçok sürpriz Gaming İstanbul’da oyunseverleri bekliyor.
Dünyanınen büyük 8 uluslararası oyun ve e-spor etkinliğinden birisi olan Gamingİstanbul (GIST) 22 – 24 Eylül 2023 tarihleri arasında Yenikapı’daki Prof. Dr.Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde oyunseverlerle buluşuyor. İstanbulBüyükşehir Belediyesi ve iştirakleri Medya A.Ş ile OGEM’in ana sponsorluğundakapılarını açacak olan Gaming İstanbul’da oyun turnuvaları, cosplayyarışmaları, e-spor etkinlikleri, oyun firmalarının stantları, yeni oyunlansmanları ve daha birçok etkinlik gerçekleştirilecek.
Ziyaretçileribirçok sürprizin beklediği Gaming İstanbul’da ayrıca 15 bin ziyaretçiye PC GamePass verilirken oyunseverler, Cyberpunk 2077 Phantom Liberty gibi birçok yenioyunu da deneyimleme imkanı bulacaklar.
Bu yıl yedincisi düzenlenecek Gaming İstanbul, 22-24 Eylül’de Türkiye’nin dört bir yanından gelen oyunseveri Yenikapı’daki Prof. Dr. Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde bir arayagetirecek.
Her yıl oldukça renkli görüntülereve aktivitelere ev sahipliği yapan Gaming İstanbul, PC’den konsola, mobiloyunlardan e-spor turnuvalarına kadar pek çok platformdaki oyunu ziyaretçilerlebuluşturuyor. Gaming İstanbul’da ziyaretçiler ayrıca ödüllü e-sporkarşılaşmalarına ve turnuvalara katılacak, ünlü internet yayıncılarıyla biraraya gelecek. Yerli cosplay yetenekleri ise cosplay yarışmasında boygösterecekler ve ziyaretçilere renkli görüntüler sunacaklar.
Gaming İstanbul kapsamında ayrıcaoyun profesyonelleri için düzenlenen B2B etkinlik Indieway’de ise aralarındaExecution Labs’ın Kurucu Ortağı Jason Della Rocca ve Remote ControlProductions’ın CEO’su Hendrik Lesser gibi oyun endüstrisinin önemli isimlerikonuşmacı olarak yer alacak.
15 bin kişiye PC Game Pass
Oyun meraklılarına birçok sürpriz hazırlayan Gaming İstanbul’da bu sene15 bin ziyaretçiye Bethesda Game Studios’tan çıkan Starfield oyunu dahil yüksekkaliteli yüzlerce oyuna Windows bilgisayarlarda erişebilecekleri 1 aylık PCGame Pass veriliyor. Üç gün süreyle devam edecek Gaming İstanbul’da her günetkinlik alanına gelen ilk 5 bin kişi toplamda ise 15 bin kişi PC Game Passhakkı kazanacak. Gaming İstanbul’un ana sahnesinde oyuncular PC Game Passoyunları oynama fırsatı bulabilecek.
Diğer yandan Gaming.gen.trstandında ise oyunseverlerin merakla beklediği Cyberpunk 2077 Phantom LibertyDLC’si de demo olarak oynanabilecek. Samsung standında ise Mortal Kombat 1, NBAve Just Dance gibi popüler oyunlar ziyaretçilerle buluşurken birçok yeni oyunGaming İstanbul’da görücüye çıkmaya hazırlanıyor.
Ülkemizin değerli oyunstüdyolarının hazırladığı Compass of the Destiny: İstanbul, Cardboard Town,Land of the Vikings, Diriliş Ertuğrul, Mayhem Brawler II: Best of Both Worlds,Castle of Alchemists, Book Warrior ve Pile Up gibi yeni oyunlar da Gamingİstanbul’da oyunseverlerle buluşacak. Upgrade Entertainment’ın adı henüzaçıklamayan PC-Konsol oyununun da ilk lansmanı GIST’de yapılacak veziyaretçilerin deneyimine sunulacak.
Dünyanın önemli oyun geliştiricileri deneyimlerini paylaşacak
Gaming İstanbul’un resmi B2Betkinliği Indieway’de oyunprofesyonellerini Gaming İstanbul’da bir araya getiriyor. Gaming İstanbul’danbir gün önce 21 Eylül’de başlayacak ve 24 Eylül’e kadar devam edecek Indiewaykapsamında alanında uzman yerli ve yabancı birçok oyun profesyonelideneyimlerini aktaracak.
Oyun endüstrisinin saygınisimlerinden Jason Della Rocca ilebirlikte gerçekleşecek “Stüdyonuzu finanse etmenin ve ölçeklendirmenin sırları”konulu iş eğitim kampının yanı sıra Indeway’de ayrıca Blay Games Art DirektörüMaya Bora, Upgrade Entertainment Bölüm Tasarımcısı Balım Alpay ve RemoteControl Productions CEO’su Hendrik Lesser gibi oyun dünyasının ilgiyle takipettiği isimler konuşmacı olacak. Oyun sektörüne yönelik iş geliştirme etkinliğive ekosistemi Indieway’de bu sene yerli ve yabancı 3000 kadar önemlikatılımcıyla seminerler ve iş geliştirmeye yönelik toplantılar düzenlenecek.
Serbest geliştiricilere ücretsizyer ayıran tek oyun etkinliği olma niteliği taşıyan Gaming İstanbul bu yılbaşvuruların niteliği ölçüsünde 36 oyuna ücretsiz olarak yer verirken toplamda50’nin üzerinde serbest oyun geliştiriciyi ziyaretçi ve yatırımcılarlabuluşturacak. Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesindeki GameDev ve GamesUP 8 oyunstüdyosu ile Gaming İstanbul’a katılıyor. İlk kez görülecek oyunlarının yanısıra üniversite aynı zamanda 10 indie alanına sponsor olarak oyungeliştiricilere desteğini sürdürüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ana sponsoruolduğu Gaming İstanbul’da Medya A.Ş, OGEM, Samsung, Gaming.gen.tr, GameDev,GamesUP, Microsoft, Turkcell, GeForce NOW powered by GAME+, Turkpin, UpgradeEntertainment ve Unity gibi bir çok önemli marka, oyun ve kuruluş bulunuyor.Yeni oyunların tanıtıldığı, birbirinden eğlenceli cihazların oyun severlerinbeğenisine sunulduğu ve aynı zamanda ödüllü turnuvaların yapıldığı Gamingİstanbul ve B2B etkinliği Indieway ile ilgili tüm bilgilere ve etkinliğinbiletlerine www.gamingistanbul.com ve www.biletino.com adreslerinden ulaşılabiliyor.
Yenikapı’da bulunan Dr. MimarKadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek Gamingİstanbul, 22 Eylül ve 23 Eylül günleri saat 10.00’da başlayıp 20.00’da bitecek.Etkinliğin son günü olan 24 Eylül, pazar günü yine 10.00’da başlayacak olanGaming İstanbul 18.00’a kadar oyunsevelerin ziyaretine açık olacak.