Ekonomi-teknoloji haberleri (19.01.2022)

ENERJİ VERİMLİLİĞİ PROJELERİYLE ZAMLARIN ÖNÜNE GEÇİN

Vat Enerji Genel Müdürü Altuğ Karataş: “Enerji maliyetleri Türkiye’de ve dünyada artıyor ve artmaya devam edecek. Enerji verimliliği projeleriyle zamların önüne geçmek mümkün.”

2022 yılının ilk günü mesken, sanayi ve ticarethane abone grupları için yüzde 52 ile 130 arasında değişen elektrik zammı geldi. Özellikle sanayi kuruluşlarını yakından ilgilendiren bu zam birim başına maliyetlerin artmasına neden oldu. Konuyla ilgili açıklama gerçekleştiren Vat Enerji Genel Müdürü Altuğ Karataş, “Enerji maliyetlerinin arttığını ve giderek daha çok artacak. Çünkü elektriğe olan arz ve talebin her geçen gün artıyor ancak kaynak azalıyor. Zaten bir konuyla ilgili talep artıyorsa ve kaynak azalmaya başlıyorsa bu maliyetlerin artacağının da önemli bir göstergesi” dedi.

“ISO50001 ENERJİ YÖNETİM KALİTE SERTİFİKASI ALINMALI”

ISO50001 Enerji Yönetim Kalite Yönetim Sertifikasının öneminden bahseden Karataş, 1000 TEB ve üzeri tüketim yapmayan kuruluşların da mutlaka bu belgeyi alması ve personel eğitiminin tamamlanması gerektiğini belirtti. Karataş, konuyla ilgili şu açıklamayı gerçekleştirdi: “Sanayi kuruluşları tükettiği enerjiyi yönetmek istiyorsa öncelikle ISO50001 Enerji Yönetim Kalite Yönetim Sertifikası alması gerekiyor. 1000 TEB ve üzeri tüketim gerçekleştiren fabrikaların bu sertifikayı alması zorunlu hale getirilmişti. Ancak tüketim miktarından bağımsız olarak enerji maliyetinden şikâyet eden tüm kuruluşlar bu belgeyi almalı ve personel eğitimini tamamlamalı. Bu metodolojiye göre enerjisini yöneterek takip etmeli.”

“NEREDE DAHA FAZLA ENERJİ HARCIYORUM?”

“Sanayi kuruluşlarının enerji tüketim noktalarını bilmesi gerektiğini ve nerede daha fazla enerji harcadığını tespit etmesi gerekiyor” diyen Karataş, enerjinin yoğun olarak harcandığı noktalara odaklanmak gerektiğinin altını çizdi. Konuyu ise bir örnekle şöyle açıkladı: “Bir sanayi kuruluşunda maliyetin yüzde 75’ini doğalgaza, yüzde 25’ini ise elektriğe harcanıyorsa önceliğin doğalgaz tüketimlerine verilmesi gerekiyor. Doğalgaz tüketimlerinde alt kırılımlara inerek tüketim noktalarının değerlendirilmeye alınması önem arz ediyor. Doğalgazı daha çok fırınlara, kazanlara harcayabilirsiniz. Buradaki tüketimin yüzde 30’unu atık ısı oluşturuyorsa atık ısının geri kazandırılması gerekiyor. Dolayısıyla doğru bir çalışma prensibi oluşturmak için doğru bir metot belirlenmelidir. Enerji tüketim noktalarının tespit edilmesi, alt kırılımlara inilmesi, hangi noktalarda nasıl tüketimlerin yapıldığının tespit edilmesi önem arz ediyor. Çünkü ölçemediğimiz bir şeyi yönetemeyiz” dedi.

“DANIŞMANLIK ŞİRKETLERİYLE ÇÖZÜM YOLLARI BELİRLENMELİ”

Sanayi kuruluşları için doğru çözüm yollarının belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Karataş, Enerji Verimliliği Danışmanlık (EVD) firmalarının bu konuda hizmet sağladığını belirtti. Karataş, “Sanayi kuruluşlarının yaptığı tüketimleri grafiksel ve rakamsal olarak değerlendirilmesi, azaltılması gibi konularda teknik tecrübesi yüksek olan danışmanlık firmaları hizmet sunuyor. Danışmanlık firmaları sunduğu çözüm yollarının yanı sıra hangi destek ve teşviklerden yararlanabileceği konusunda da sanayi kuruluşlarını doğru bir şekilde yönlendirmektedir. Elde edilen veriler neticesinde de enerji verimliliği yol haritası birlikte ortaya çıkarılmaktadır. Vat Enerji olarak bugüne kadar Türkiye’nin birçok önemli sanayi kuruluşuna hizmet sağladık ve önemli uygulama örneklerini hayata geçirdik” dedi.

DOĞRU BÜTÇE YÖNETİMİ İÇİN TÜYOLAR

Geçtiğimiz yıl en çok konuşulan konuların başında sağlık gelirken bu yıl sağlıkla birlikte ekonomi de gündemin başlarında yer alıyor. Yaşam kalitesini oldukça etkileyen pahalılaşma doğru bütçe yönetiminin nasıl olması gerektiği sorusunu akla getiriyor. Kişileri alış veriş yapmaya yönelten istekler, ihtiyaçlar, indirimler, teşvikler doğru yönetilemediğinde bütçeler için tehdit oluşturabiliyor. Özellikle de bugünlerde bütçemizi nasıl koruyabileceğimizi, doğru finansal adımların nasıl atılması gerektiğini Para Koçu, Yazar Pelin Narin Tekinsoy açıkladı.

Bütçe yönetimi akla ilk olarak şirketler veya kurumlar gibi organizasyonların bütçelerinin yönetilmesini getirse de çıkış noktası kişisel bütçedir. Kişisel bütçeden de yola çıkarak aile bütçelerinde kaç kişinin gelir getirdiği ve harcamaların kimler için yapılacağı konusu konuşularak öncelikler belirlenmeli ve kazançlardan, harcamalardan oluşan gelir gider dengesi sağlanmalıdır. Ürün raf fiyatlarının ve enflasyonun tüm dünyada arttığı bugünlerde, artan banka faiz oranları da kişilerin hem alışveriş hem de yatırım kararlarını doğrudan etkiliyor. Bu durumda kişilerin bilinçli adımlar atabilmesi ve doğru bütçe yönetiminin ipuçlarını Para Koçu, Yazar Pelin Narin Tekinsoy verdi.

Bütçe tabloları oluşturulmalı

Birçok şirket bütçesinin yönetiminde de olduğu gibi kişiler kendilerinin ve ailelerinin bütçe yönetimi için tablolar oluşturmalı. İstek ve ihtiyaçların netleştirilip, yeterli para olduğunda yapılacaklar şeklinde başlıkların ayrı ayrı belirlendiği, gelir ve giderin yazıldığı, kişisel ve aile hedeflerinin netleştirildiği tablolar oluşturulmalı. İhtiyaçlar, günlük, aylık ve zaman içinde olmazsa olmazlar şeklinde de üçe ayrılabilir. Bu tabloya mecburi giderler olarak kira, faturalar gibi düzenli olanlar yazılabilirken bir anda ve nadiren oluşabilecek öngörülmeyen giderler için de bir bölüm oluşturulabilir. Bütçenin genel bir fotoğrafını çekmek harcama yaparken de bilinçli yapılmasına yardımcı olur.

İndirimlere yaklaşım nasıl olmalı?

Ürünlerin fiyatlarının sürekli arttığı haberleri ard arda gelse de bir yandan da indirim haberleri gelmeye devam ediyor. İndirimler gerçek anlamda yapıldığında firmaların stoklarını tüketmelerine ve belli pazarlama hedeflerini gerçekleştirmelerine yararken tüketicilerin de ihtiyaçlarını uygun fiyata gidermelerini sağlıyor. Bilinçli bir tüketici olup, bütçeleri korumak için almak istenen ürünün örneğin mağaza ve internet mağazasındaki fiyatı karşılaştırılmalı. Aynı satıcıdan aynı ürün olsa dahi iki farklı satış kanalında fiyatlar farklılıkları mevcut. İndirimler değerlendirilirken iyi araştırılmasını tavsiye ediyorum. Fiyatların daha da yükseleceğinin endişesiyle indirimde görünen ama ihtiyaç olmayan ürünler alınarak stoklanmamalı. Her zaman kullanılan, raf ömrü uzun ve ihtiyaç olan ürünler için indirimler değerlendirilebilir.

Kredi kartı kullanımı

Kredi kartları kullanırken bilinmesi gerekenler; her kredi kartı için kullanım bedeli tahsil edildiği gibi kredi kartıyla satın alırken yılın belli periyotlarında yapılan öteleme faizinin değişiklik miktarlarının duyuruları da takip edilmelidir. Mümkün olduğu kadar kredi kartı harcamalarını günlük ve aylık tablolar şeklinde neye para harcandığına dair notlar alınarak çıkarılmalı. Kişiler kurumların kendileri için hazırladığı harcama grafiklerinden çok kendi harcama grafiklerini tutmalı. Bu çizelgeler hem aylık hem de yıllık olarak kendinizi ne kadar miktarda bloke ettiğimizin göstergesidir. Bankalar aylık grafikler gönderirken, kişisel olarak siz yıllık olarak da kredi kartı parasal durumunuzu görebilirsiniz. Ayrıca bilimsel araştırmalar kredi kartı harcamalarında kişinin beynindeki acı hissini ortadan kaldırdığını ispatlayarak kontrol edilmez şekilde kullanıldığını kanıtlamıştır.

Alışverişlerde nakit para kullanmaya özen gösterilmeli

Alışverişlerde mümkün olduğu kadar nakit para kullanmaya özen gösterilmeli. Bu sizin ihtiyatlı ve kontrollü şekilde davranmanızı sağlar. Bilimsel araştırmalar nakit para kullanırken beyinde acı hissi oluştuğu için bireyin daha kontrollü davrandığını kanıtlamıştır. Bununla birlikte günlük ve haftalık bütçenizde kendinizi gözlemlemek için nakit bir bütçe oluşturmak, süreci parasal davranışınız olarak yorumlamanıza da yardımcı olacaktır. Hatta bu durumu biraz daha düşünmek ve netleştirmek için “en son hangi dönemde nakit para kullanıyordunuz ve nasıl davranıyordunuz?” sorularını cevaplamak bugünkü parasal davranışlarınız için de bir fikir edinmenize yardımcı olabilir.

Tasarruf nasıl yapılmalı?

Bugünlerde tasarruf yapmak günü kurtarma halinden dolayı hayal gibi görünebilir. Ancak para listenizle beraber kredi kartı gözlem listenizi oluşturmak başlangıçta ufak ufak da olsa bir süre sonra sizi tasarruf tarafına getirecektir. İçinde bulunduğumuz durumda günü doğru programlayarak akıllı borç yapmak veya hiç borç yapmayarak ilerlemek tasarruf sağlamamıza yardım edecektir. Bununla birlikte evdeki kıyafetlerinizi yeniden elden geçirerek tasarım yapmanız veya terzinizle beraber yenilemeniz tasarruf yollarından biri olabilir. Sıklıkla kuru temizlemeye verilen ev kıyafetleri yerine, evde yapamayacağınız veya hassas olduğunu düşündüğünüz kıyafetlerinizi seçerek temizlemeye verme, tasarruf alanında değerlendirebileceğiniz diğer noktalar. Bazen evde temizlemeye çalıştığımız kıyafetler astarı yüzünden pahalı masraflar çıkarabilir. Her gün dışarıdan yemek sipariş etmek yerine evde sağlıklı şekilde hem de hane halkıyla beraber yapılacak, aile ilişkilerini güçlendirecek menüler oluşturulabilir. İhtiyacınızı görmeyeceğini düşündüğünüz yani kullanılmayacak diye bir kenara ayırdığınız ev araç ve gereçleri için de ucuz maliyetli yenilemeler, kullanım şekli değişikliği yapmak mümkün olabilir. Kişisel olarak yeteneklerinizin de ortaya çıkmasını sağlayacak bu tür davranışlar ruh halinizi de olumlu yönde etkilemekle kalmayacak; bu alışkanlıklarınız değişmeye başladığında tasarruf ettiğinizi göreceksiniz. Olur da bunların hiç birini yapamam diye aklınızdan geçiyorsa, evinizde artık ihtiyacınız olmayan eşyaları çıkarıp ihtiyacı olan kişilerle paylaşabilirsiniz.

Duygular birikim planlarını ve acil durum yönetimini etkiler

Tasarruf yapmaya başladığınızda acil durum çözümleri için gereken parayı da biriktirmeye başlarsınız. Her ne kadar duygularımız kişisel bütçe birikim planı oluşturmakta göz ardı edilse de acil durumlarda duygu yönetimi önemlidir. Para kullanımı gerçekte alıp-verme ve hesap yapma şeklinde her ne kadar algılansa da her türlü ihtiyacımız ve isteğimizin altında duygularımız yatar. Günümüz koşullarındaki yatırım enstrümanlarının kullanımı daha fazla kazanma isteğinin oluşturduğu güçlü hissetme veya kaybetme korkusu gibi duygularımızı tetiklese de bireysel inançlarımızla hareket etmemize sebep olur. Tüm bu koşullarla beraber, birikim yapabilmek ve doğru bütçe yönetimini sağlamak istiyorsak önce en acil olan şey duygularımızı yönetmeyi öğrenmektir.

Papara’nın Espor Turnuvası Kupa Papara Yeni Yıla FIFA 22 ile Giriş Yapıyor

Espor sektörüne yatırımlarını sürdüren Papara, The Academys iş birliği ile eylül ayında Kupa Papara projesini hayata geçirmişti. Dev proje 2022 yılında da kaldığı yerden devam ediyor veKupa Papara serüveninde FIFA 22 heyecanı başlıyor.

Esporseverleri yepyeni bir heyecana dahil eden Kupa Papara, 80.000₺ ödül havuzu ve Papara Metal Card sürprizlerini eylül ayı itibariyle duyurmuştu.

Her ay gerçekleşecek turnuvalar serisinde, birbirinden farklı oyunların yer alacağını geçtiğimiz süreçte paylaşan Papara, eylül ayında FIFA 21, PUBG ve PUBG Mobile oyunları ile karşımıza çıkmış ve bu serüven, ZULA ve Mobile Legends: Bang Bang mücadeleleri ile ekim ayında devam etmişti.

Ekim ayının ardından vitesin arttığı Kupa Papara mücadelesindeki bir sonraki durak ise PUBG Mobile adası olmuştu. Kasım ve aralık aylarında 30.000₺ ödül havuzu ile gerçekleşen dev PUBG Mobile turnuvası ile 2021 yılına nokta koyan Kupa Papara, yeni yılda ise perdeyi FIFA 22 ile açıyor!

FIFA 22’de 10.000₺ ödül havuzu!

Yeni yıla FIFA 22 ile merhaba diyen Kupa Papara, ocak ayında tek bir oyun içerisinde iki farklı turnuvanın olacağını duyurdu. FIFA 22’de Ultimate Team ve Classic modlarında yer alacak iki turnuvada toplamda 10.000₺ ödül havuzu bulunuyor. Ultimate Team modunda ve Classic modunda 5.000₺ ödül havuzu ile bu ay FIFA oyuncuları ödüle doyacak. Yeşil sahalardaki yeteneklerini göstermek isteyenler için son kayıtlar, Classic modunda 22 Ocak, Ultimate Team modunda ise 24 Ocak!

Elemelerin ardından iki turnuvanın da finalleri, 30 Ocak’ta twitch.tv/kupapapara adresi üzerinden ekranlara gelecek.

Tüm kayıtlar ve detaylar,kupapapara.com’da

Kupa Papara serüvenine katılıp ödüllerin sahibi olmak isteyenler, kayıt işlemini kupapapara.com adresinden kolayca tamamlayabilir. Hesap açmanın kolay ve ücretsiz olduğu Papara’da turnuvaya katılım da tamamen ücretsizdir.

Oyun Sektöründe Yeni Alanlarda İstihdam Artışı Bekleniyor

Dijital oyun sektörü son yıllarda Türkiye’nin önemli ihracat sektörlerinden biri haline gelirken, bu alanda gerçekleşen istihdamda çeşitli disiplinlerde ciddi oranda artış beklentisi hakim. Oyun geliştirme süreçlerinin temelinde yer alan oyun ve grafik tasarımcıları gibi mesleklerin yanı sıra sektörce kullanıcı deneyimi ve arayüzü, büyük veri, bulut teknolojileri gibi bir çok alanda personel istihdamında artış ön görülüyor.

Oyun şirketleri personel sayısını ve uzmanlığını geliştirmeye devam ederken, üniversitelerde de bu alana dönük eğitimlerde yoğunluk dikkat çekiyor. Son zamanlarda birçok üniversitede açılan Oyun Tasarımı bölümleri dikkat çekerken, diğer branşlarda da oyun üretimine yönelik eğitimlerin müfredata girmesi göze çarpıyor. Ancak oyun şirketlerinin yetişmiş personele olan ihtiyacı gün geçtikçe büyüyor.

2015 yılından beri oyun sektöründe faaliyet gösteren ve bu alanda Türkiye’nin en köklü kuruluşlarından biri olan Mayadem ise 2025 yılına kadar mevcut çalışan sayısını en az yüzde 60 büyüteceğini ön görüyor. Konu ile ilgili konuşan Mayadem CEO’su Uğur Tılıkoğlu, “Oyun sektörüne giderek artan bir ilgi söz konusu ve bu alanda oluşan talebi karşılayabilmek adına oyun şirketleri olarak bizlerin yeterli sayıda ve yüksek kalifiye personel ihtiyacımız gün geçtikçe artıyor. Biz de önümüzdeki dönemde Mayadem’in büyümesini göz önünde bulundurduğumuzda ekibimizi 2025 yılına kadar en az yüzde 60 oranında artırmamız gerektiğini ön görüyoruz. Bu anlamda alanında yetkin kişilere sektörde bugün ihtiyaç olduğu gibi, gelecekte de bu ihtiyacın katlanarak artacağını söylemek yanlış olmaz. İnsan kaynağı ihtiyacın katlanması ile birlikte, şirketler arasında kalifiye personele ulaşmak için büyük bir mücadele var. Her ne kadar sektöre yayılmamış olsa da, zaman zaman etik dışı insan kaynakları faaliyetlerine de üzülerek şahit oluyoruz. Burada özellikle sektördeki genç arkadaşların iş tekliflerini değerlendirirken dikkat etmeleri gereken en önemli nokta, teklif aldıkları oyun şirketlerinin etik değerlere saygılı olduklarına emin olmalarıdır.” diye konuştu.

2022’nin acil gündemi pestisitle mücadele

 AB Yeşil Mutabakat ile pestisit kullanımının 2030’a kadar yüzde 50, gübre kullanımının yüzde 20, antimikrobiyal kullanımının ise yüzde 50 oranında azaltılmasını hedefliyor.

Ülkemizde AB’ye uyum çerçevesinde geçtiğimiz yıllarda zirai üretimde kullanılan toplam 213 aktif madde yasaklanırken 11 aktif maddenin de kullanımı kısıtlandı.

Tohumdan çatala kadar olan zincirde gıda güvenliğini listenin en başına alarak 2021 yılında “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz” projesini başlatan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, AK Parti İzmir Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Ceyda Bölünmez Çankırı ile bir araya geldiği Yönetim Kurulu Toplantısı’nda pestisitle mücadelede sadece Ege’de değil, tüm Türkiye’de harekete geçilmesi için çağrı yaptı.

Yeni bir destek mekanizması

AK Parti İzmir Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Ceyda Bölünmez Çankırı, 2022 yılında başlıca hedefin gıda zincirinin iyileştirilmesi ve pestisitle mücadele olduğunu söyledi. Çankırı, ürünler nihai tüketiciye ulaşmadan üretim kısmında önlemler alınması gerektiğini ve yeni bir destek mekanizması geliştirilmesi için sürecin takipçisi olacaklarını sözlerine ekledi.

Devlet nezdinde yeni stratejilerin geliştirilmesi gerekiyor

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Günümüzün sürekli gelişen ve gündemin saatlik olarak değiştiği, en belirgin olarak G20 ülkeleri gibi korumacılık önlemlerinin arttığı pazarlarda ve AB Yeşil Mutabakatı ile tedarik zincirinin baştan aşağı değiştiği bir dönemde, süreci etkin şekilde yönetmeliyiz. İhracatta adil koşulların sağlanması ve ticari faaliyetlerimiz sebebiyle azami önem vermemiz gereken, besin tedarik zincirinde besin kaybını ve israfını azaltmak için devlet nezdinde yeni stratejilerin geliştirilmesi gerekiyor.” dedi.

EYMSİB’nin önceliği gıda güvenliği

Uçak, gıda ürünleri ihracatında başarıyı sürekli kılmanın yolunun tüketici güveninin sürdürülebilirliğinden geçtiğini, ihracatı ağırlıkla yapılan ürünler için bölgenin kalıntı haritasını ortaya çıkarmak için harekete geçtiklerine değindi.

“Gıda güvenliğiyle ilgili adımları hızla atarak yaklaşık bir sene önce ‘Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz’ projemizi hayata geçirdik. Ürünlerimizin akredite olmuş laboratuvarlarda analizlerini yapıyoruz. Şu ana kadar projemiz kapsamında çok mesafe kat ettik. Pestisit uygulamaları tohumdan başlayan bir süreç. Çiftçinin tohumları geleceğin de tohumlarıdır. Tohumlar bir halkın tarihi, bir halkın güvenliği, milli kaynakları ve Türkiye’nin kırmızı çizgisidir. Tohumuna sahip çıkan bir ülke açlıktan ölmez. Bu yüzden bizler yönetimde olduğumuz ilk günden itibaren üreticilerimizle sürekli olarak iletişim halindeyiz. Onları ziyaret ediyoruz, ihracata uygun kalitede ürünlerin elde edilmesi ve tarımsal üretimde yapılması gerekenler ile pestisitlerdeki kalıntı değerleri bakımından bilgilendirmelerde bulunuyoruz. 2022 yılında da gençleri tarım konusunda bilinçlendirmek için 3’er aylık eğitim programları oluşturacağız.”

Hal kontrolleri, sağlık raporu, üretici eğitimleri

Tarladan markete gelinceye kadar ürünlerin yüzde 40’ının ziyan olduğunu açıklayan Hayrettin Uçak, üretimden depolama, taşıma ve tüketime kadar zincirin bütün halkalarının tabandan iyileştirilmesi için kontrollü tarıma vurgu yaparak alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:

“Pestisitle mücadele, gıda atıklarını azaltma konusunda Türkiye artık sınırını çizmeli ve bunu döngüsel ekonomi eylem planında öncelikli alan olarak görülmeli. Ülkemizin mevcut durumu analiz edilmeli, sorunlar tüm taraflarca masaya yatırılmalı ve ülkemize özel kalıcı çözüm yolları geliştirilmelidir. Tedarik zincirinin izlenebilirlik, şeffaflık üzerine şekillendiği bir dönemdeyiz. Ülkelerin stratejileri, alım politikaları çok net. Hal kontrolleri sıklaştırılmalı. Kalıntısız taze meyve sebze üretimi için sağlık raporu sistemi geliştirilerek künye sistemine dahil edilmeli. Ayrıca üreticiler bilinçlendirilerek eğitimler artırılmalı. Sahada üreticiyle beraber ziraat mühendisleri yer almalı. Pestisit kullanımı İl/İlçe Tarım Müdürlükleri tarafından hassasiyetle takip edilmeli.”

2023 yılına 1,5 milyar dolar ihracat hedefi koydular

Türkiye’nin taze meyve sebze ve mamulleri sektörleri 2021 yılında ihracatta 5 milyar 111 milyon dolara ulaşırken, Egeli ihracatçılar, son dört yılda ihracatlarını yüzde 60 artırarak 1 milyar 182 milyon dolarlık performansla bu ihracatın yüzde 23’ünü gerçekleştirdi.

Ege Bölgesi’nde yetişen lezzetleri dünyanın dört bir tarafına ihraç ederek son 4 yıldır üst üste ihracat rekorları kırdıklarını belirten Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, 2022’de 1 milyar 300 milyon dolar, 2023’te 1,5 milyar dolarlık lezzet ihracatı hedeflediklerini, Ege Bölgesi’nde bitkisel ürün ihracatında lider sektör olmanın gururunu yaşadıklarını dile getirdi.

2017 yılında 739 milyon dolar olan ihracatlarını 600’ün üzerindeki üyeleriyle 2021 yılı sonunda yüzde 60’lık artışla 1 milyar 182 milyon dolara çıkardıklarını anlatan Uçak, “Pandemiyle birlikte taze meyve sebze ve mamulleri ihracatında talep artışı oldu. Biber ve kornişon turşuları 220 milyon dolarla lider oldu. Su, meyve suyu ve domates salçası biber ve kornişon turşularını takip etti. Almanya, Amerika, Hollanda, İngiltere ve İtalya en önemli pazarlarımız oldu. Taze meyve sebze grubunda ise 2021’in şampiyonu 68 milyon dolar ihracat ile taze üzüm olurken, üzümü domates, kiraz ve mandarin izledi. Rusya, Almanya, İtalya, Ukrayna ve Romanya en fazla ihracat yaptığımız ülkeler olarak öne çıktı” diye konuştu.

İzmir ekonomi basınıyla “Basın Sohbet Toplantısı”nda bir araya gelen Başkan Uçak, meyve sebze ve mamulleri ihracatında Almanya’nın 197 milyon dolarlık ihracatla lider olduğunu ifade etti. Uçak sözlerini şöyle sürdürdü; “Rusya Federasyonu’na 174 milyon dolarlık, Amerika Birleşik Devletleri’ne 144 milyon dolarlık, Hollanda’ya 80 milyon dolarlık, İngiltere’ye 74 milyon dolarlık ihracat yaptık. 2021 yılında ihracat yaptığımız ülke sayısı ise toplam 138 oldu.”

Yeni rekorlar “Kalıntısız Üretim”le gelecek

Görevde oldukları dört yıl üst üste ihracat rekorları kırdıklarını aktaran Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, ihracatta sürdürülebilirliği sağlamak için geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2022 yılında da “Kalıntısız Üretim”e odaklanacaklarını aktardı.

2021 yılında “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz” isimli projeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Uçak, “Kurduğumuz üye ilişkileri ekibiyle tüm üyelerimizi işyerlerinde ziyaret ederek sorunlarının çözümü için çalışıyoruz. Birliğimizin kaynaklarıyla hizmet aracı aldık, üye ilişkileri ekibimiz yoğun bir şekilde bundan sonraki süreçte hizmet vermeye devam edecek. Pandemi öncesinde yoğun bir şekilde üretici toplantıları yaparak, köylere giderek üreticilere doğru ve kalıntısız üretim konusunda bilinçlendiriyorduk. Önümüzdeki dönemde bu toplantılara ağırlık vereceğiz, mobil ekipler kurarak, köy kahvelerine giderek üreticileri doğru ve kalıntısız üretim konusunda bilinçlendireceğiz. Birlik olarak bu konuda bölgede öncü olmamız ve bu konunun önemini tüm paydaşlara aktarmamız çok önemli. Tarım ve Orman Bakanlığı 2022 yılını eğitimde seferberlik yılı olarak ilan etti. Biz de bu yıl üreticilerimizi bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarımıza hız vereceğiz.” şeklinde konuştu.

Genç üreticiler için 3 aylık Eğitim Programı geliyor

2022 yılında ne yaptığını bilen, ürettiğine önem veren bir üretici grubunun oluşması için gençleri tarım konusunda bilinçlendirmek için 3’er aylık eğitim programları oluşturacakları bilgisini veren Uçak sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeşil mutabakattan meyve sebzede kayıplara kadar birçok konuda çiftçi adaylarını bilgilendireceğiz. 2021 yılında başlattığımız ve 9 ürün için tamamladığımız “Kullandığımız Pestistleri Biliyoruz” projesini genişleterek uygulamaya devam edeceğiz. Katma değerli, birim fiyatı yüksek üretim ve ihracat için yeni projeler üretmeye çalışacağız.”

URGE Projeleri ve fuarlar hız kazanacak

2022 yılında pandeminin etkisinin azalmasını dilediklerini, pandeminin etkisinin azalmasıyla birlikte yurtdışı faaliyetlerine hız vermek istediklerini anlatan Uçak, “2021 yılı sonunda Hollanda ve Belçika’ya Sektörel Ticaret Heyeti yaptık. Firmalarımız alıcılarla ilgili iş görüşmeleri yaptı. Hem Taze Kiraz, Üzüm ve Nar Ürünlerinde Hedef Pazarlar” ve “İşlenmiş Meyve Sebze Sektöründe Hedef Pazarlar” isimli URGE kümelerimizle, hem de üyelerimizle yurtdışı fuar ve heyetlerde yeniden buluşmak en büyük arzumuz. Üyelerimizin enerji ve gayretleri ile Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.yılında Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak 1,5 milyar dolarlık ihracat hedefi belirliyoruz.”

Centilmence bir seçim diledi

2022 yılının tüm ihracatçı birlikleri için seçim yılı olduğunun altını çizen Başkan Uçak, “Ancak biz sanki seçim yokmuş gibi üyelerimize hizmet vermek ve ihracatımızı artırmak için çalışmalarımıza devam etmekteyiz. 2022’de yapılacak ihracatçı birliklerinin, yeni dönem Yönetim Kurulu seçimlerinin ülkemiz ve ihracatımız için hayırlı olmasını, dostluk, birlik ve beraberlik içinde, centilmence geçmesini diliyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Cengiz Balık ise; 2018-22 yılları arasında ihracat hedeflerini tutturduklarını, 2022 yılı ve sonrası için hedefleri tutturabilmek için ihracat bacağı yanında, üretim bacağının da çok önemli olduğunu, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi işbirliğinde üretimin daha kaliteli olması adına çaba göstereceklerini dile getirdi.

Türkiye’nin meyve sebze ve mamulleri ihracatı 5 milyar doları aştı

Türkiye’nin 2020 yılındaki taze meyve sebze ve mamulleri ihracatının 4 milyar 411 milyon dolar iken, 2021 yılında yüzde 16’lık artışla 5 milyar 111 milyon dolara çıktı. Egeli ihracatçılar bu ihracatın yüzde 23’ünü gerçekleştirdi.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak’ın “2021 Yılı İhracat Değerlendirme Toplantısı”na, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Işık, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Balık, Yönetim Kurulu üyeleri Emin Demirci, Sadık Demircan, Mehmet Ata Özdemir, Emin Demirci, Martin Sanford, Türkmen Türkmeoğlu, Denetim Kurulu Üyeleri Aydın Yıldırım ve Kenan Unat katıldı.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, görev süreleri boyunca yaptıkları icraatları ise aşağıdaki şekilde maddeler halinde sıraladı;

2018 yılının Eylül ayında faaliyetlerine başlayan Üye İlişkileri Ekibimiz mesafe tanımaksızın İzmir, Manisa, Aydın, Muğla, Afyon, Balıkesir ve Denizli’deki 800’ün üzerinde üyemizi belirli aralıklarla işletmelerinde ziyaret etti ve sorunlarını dinledi, taleplerini aldı. Hemen çözüme ulaşabilecek ve karşılanabilecek sorun ve taleplere anında çözüm üretti.

Beş sayı olarak “Hasat ve Ötesi” dergimizi yayınladık. Dergimiz ile yurt içi ve yurtdışında ihraç ürünlerimizin tanıtımını yaptık.

Hasat ve Ötesi televizyon programında Yönetim Kurulu Üyelerimizin katılımı ile kamuoyunu bilgilendirdik.

Pandemi ile başlayan yasaklardan önce, Kemalpaşa’dan Afyon’a, Alaşehir’den Ortaca’ya kadar üreticilerimizin yoğun katılım ve ilgi gösterdiği 10’un üzerinde toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantılarda akademisyenler ve ilgili bürokratlar ile üreticilerimizi buluşturduk.

Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projesi ile, Sektörümüz için önemli olan kiraz, nar, üzüm, mandarin, şeftali, domates, hıyar, çilek ve asma yaprağı ürünlerinde yaptırmış olduğumuz analizler ile kalıntı limitlerine ilişkin bölgenin haritası çıkarıldı. Üreticiler bilgilendirildi

Pandemi öncesinde başarı ile tamamladığımız ilk URGE projesinden sonra, yeni oluşturduğumuz 2 adet UR-GE Projemiz kapsamında; potansiyel ve hedef pazarlarda yapılacak tanıtım ve pazarlama faaliyetleri ile, firmalarımızın rekabet güçlerinin artırılması ve pazar araştırması üzerine çalışmalarımızı tamamladık.

Firmalarımıza yönelik, 2022 yılı ilk yarısında devam edecek olan eğitim ve danışmanlık faaliyetlerini başlattık.

Konak İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Uluslararası Damla Gönüllüleri Derneğiyle birlikte yürüttüğümüz “Gönüllü Son Hasat Projesi” ile çoğunluğu üniversite öğrencisi olan gönüllülerimizin tarımla tanışmasını sağladık, toplanan ürünleri aş evlerine dağıtarak sosyal yönden güçlü bir Birlik yarattık.

Sosyal sorumluluk projesi olarak başladığımız projede üreticilerimizin dalında kalan toplayamadığı ürünleri de toplayarak bir ölçüde üreticilerimize destek olduk.

Aynı zamanda Gıda’da sıfır atık projesine katkıda bulunduk.

Pandeminin başladığı 2020 yılının Mart ayına kadar dünyanın her köşesinde fuarlara katılım sağladık, alım taleplerini topladık ve üyelerimize bu taleplere ilişkin bilgi verdik. Ayrıca sektörümüzün, bölgemizin ve bölgemizdeki nadide ürün ve ürün çeşitlerinin adını tüm dünyaya duyurmuş olduk.

Pandemi döneminde, ülkelerin koyduğu yasaklar ve yaptırımlar nedeni ile tüm dünyada fuarların iptal edilmesi ile tanıtım faaliyetlerimizi sanal ortama taşıdık.

TİM organizasyonu ile birçok ülkeyle sanal ticaret heyetleri düzenledik ve üyelerimizi dijital platformda ticaret heyetleri ile buluşturduk.

Ülkemizin ilk Sanal Gıda Fuarı “THE FOURCE 20” ‘de üyelerimiz ile birlikte yer aldık.

Pandemi sonrasında fiziksel aktivitelerimize Hollanda-Belçika Sektörel Ticaret Heyeti ile başladık ve firmalarımızı bu ülkelerde potansiyel alıcılar ile buluşturarak ikili iş görüşmeleri organize ettik. Bölgemiz firmaları ve ürünlerimiz hakkında tanıtım aktiviteleri gerçekleştirdik.

İhracatta önemli bir yeri ve desteği olan Eximbank’ın, üst seviyede müdürlerini ve yöneticilerini üyelerimiz ile buluşturduk. İhracatçılarımızın sorun ve taleplerini en üst seviyelerde Eximbank yöneticilerine aktarmalarını sağladık.

Uzak destinasyonlara ihracatın vazgeçilmezi hava kargo ile ihracatın arttırılması ve geliştirilmesi için Turkish Cargo ile üst düzeyde yapılan görüşmeler ile, ihracatçılarımızın özellikle kargo fiyatları olmak üzere talepleri aktarıldı.

Dönemsel olarak, ihracatçılarımız ile Turkish Cargo yetkilileri buluşturularak, ihracatçılarımızın taleplerini doğrudan en yetkili kişilere aktarılması sağlandı.

Turşu üretimindeki sirke arzı sorununa yönelik Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde girişimde bulunularak sorun hızlı bir şekilde çözüldü ve sirke üreten firmalar etil alkol tedarikine yeniden başladı.

Üretici toplantılarımızda (2018) gündeme gelen, bölgemizin önemli ürünü mandarinde kullanılan AMS feromon tuzaklarına verilen desteğin arttırılması konusunda hemen girişimde bulunuldu ve destek miktarının arttırılması sağlandı.

AB ülkelerine kuru domates ihracatındaki kota sorunu ve 2021 yılında ortaya çıkan GTİP değişikliği sorununa ilişkin TİM ve Ticaret Bakanlığı nezdinde talepte bulunuldu.

Suudi Arabistan gümrüklerinden Türk ürünlerinin ithalatını durdurulması ile ilgili sorun TİM ve Ticaret Bakanlığımıza onlarca kez arz edildi, her platformda dile getirildi.

Rusya Federasyonu’na domates ihracatındaki kotanın zamanında artırılması veya tamamen kaldırılmasına yönelik defalarca girişimde bulunuldu ve her seferinde kota artırıldı. Kotanın tamamen kaldırılmasına yönelik girişimler halen devam etmektedir.

Meyve ve sebzelerdeki kalıntı sorununa yönelik üreticilerimizin daha bilinçli olmaları için broşür ve posterler hazırlandı, Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından yürütülen eylem planı kapsamında gerekli adımlar atıldı.

Taze meyve sebze ürünlerinin ihracatında uygulanan analiz sıklığının düşürülmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı’na başvurular yapıldı ve birçok üründeki taleplerimiz olumlu karşılandı.

Hafta sonu ve tatillerde mesai olmadığı için gümrük işlemlerinde yaşanan aksaklıklar Gümrük Müdürlüğü ile görüşülerek çözüldü. Üreticilerimizden zaman zaman gelen bu soruna her zaman anında müdahale edilerek sorun giderildi.

Üyelerimizin para ve zaman tasarrufu yapmaları amacıyla inspektör görevlendirme yetkisi olmayan ilçe müdürlüklerine yetki verilmesi sağlandı.

Son dönemde Rusya Federasyonu’na ihracatta meydana gelen analiz sorunu ile ilgili firma mağduriyetlerinin önlenmesi için konu Meclis Tarım Komisyonuna kadar taşındı.

Yaş Meyve Sebze ve Meyve Sebze Mamulleri Sektör Kurulu Toplantılarının tamamına katılım sağlanarak gelişmeler yakından takip edildi.

2022 ‘in ilk günlerinde, Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli ve Ticaret Bakanımız Sayın Dr. Mehmet Muş ile yaptığımız toplantılarda ihracatçılarımızın sorunları aktarıldı.

2021 yılı bütçesi dahilinde, Birliğimizin harcamalarında Üyelerimize verdiğimiz hizmetleri aksatmadan yapmış olduğumuz tasarruflar ile bir adet sıfır araç satın alındı ve birliğimiz demirbaşına kaydedildi.

Bu sayede üye ilişkileri ekibimiz mobil hale getirilerek, daha fazla üye ziyareti gerçekleştirmesi için olanak sağlanmış oldu.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

KumsMall Mobilyada Moda Show 2024 “Artık Şehirler ve Markalar Yarışıyor”

BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ: “ARTIK ŞEHİRLER VE MARKALAR YARIŞIYOR” Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. …