Ekonomi haberleri (02.04.2019)
PTT’DEN “TARİHİ SAAT KULELERİ” KONULU ANMA PULU
PTT AŞ tarafından 2017 yılında ‘İzmir Saat Kulesi’ ve 2018 yılında ‘Dolmabahçe Saat Kulesi’ görsellerine yer verilerek tedavüle sunulan ‘Tarihi Saat Kuleleri’ konulu anma pulu serisine 2019 yılında da devam ediliyor. Bu kapsamda ‘Büyük Saat Kulesi’ görseline yer verilecek tek değerli anma pulu ile ilk gün zarfı 2 Nisan 2019 tarihinde tedavüle sunuldu.
Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT AŞ) tarafından “Tarihi Saat Kuleleri” konulu anma pulu, 2019 yılı Pul Emisyon Programı kapsamında bugün tedavüle sunuldu. Posta pulunun yer aldığı portföy içerisinde; “Tarihi Saat Kuleleri” konulu 2 TL bedelli (36×78 mm boyutunda) Anma Pulu, söz konusu pula ait (140×210 mm boyutunda) 3,50 TL bedelli ilk gün zarfı PTT işyerlerinde, PTT’ye ait www.filateli.gov.tr web adresinde ve filateli cep uygulamasında satışı gerçekleştirilecek.
Söz konusu filatelik ürünlerin satışı ile aynı tarihte “Cemalpaşa PTT Merkez Müdürlüğü / Adana” adresinde “Tarihi Saat Kuleleri 02.04.2019 ADANA” ibareli ilk gün damgası kullandırılacak.
Her üç şirketten biri kişisel veri düzenlemelerinin yalnızca dijital veriyi kapsadığını düşünüyor
Türkiye’de uyum süreci 7 Nisan 2018’de tamamlanan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) etkisini gösterirken, ACCO Brands, GVKD’nin yalnızca dijital içerikleri değil, aynı zamanda basılı belgeleri de kapsadığına dikkat çekiyor.
Kağıt imha makineleri ve ofis malzemeleri üreticisi Rexel’in sahibi ACCO Brands, neredeyse tüm dünyayı etkisi altına alan GVKD ile ilgili gerçekleştirdiği araştırmayı yayınladı. Araştırmada yer alan şirketlerin neredeyse yarısının güncel dijital güvenlik ilkelerine sahip olduğu ancak yüzde 75’inin yazılı belgelerin imhasına yönelik bir çalışma gerçekleştirmediğini ortaya çıkaran araştırmaya göre, Almanya, İngiltere ve Fransa’dan altıyüz farklı ofis malzemeleri satın alma yöneticisinin neredeyse üçte biri, GVKD’nin yalnızca dijital belgeleri kapsadığını düşünüyor.
ACCO Brands EMEA Türkiye Pazarlama Müdürü Özlem Ankaralı Efe, gerçekleştirilen araştırmaya dair şunları söyledi: “Türkiye’de 7 Nisan 2018’de uyum süreci tamamlanan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ve 25 Mayıs 2018’de neredeyse tüm dünyayı etkisine alan GVKD’nin birinci yılına tanıklık etmek üzereyiz ve gerçekleştirdiğimiz araştırma sonucunda GVKD’nin kapsadığı yazılı belgelere gerekli önemin verilmediği görülüyor. Araştırmada yer alan firmaların dörtte üçü yazılı belgelere yönelik güvenlik ilkelerini değiştirmezken, yüzde 65’i de son bir yıl içerisinde ofisine GVKD için neredeyse bir zorunluluk haline gelen kağıt imha makinesi almadı. Firmaların yarısından fazlasında ise kağıt imha makinesi bulunmuyor. GVKD’nin yalnızca dijital belgeleri değil, basılı belgeleri de kapsadığını göz önünde bulundurduğumuzda kağıt imha makineleri firmalar için büyük önem arz ediyor. Bu noktada, mikro kesim ve çapraz kesim gibi yöntemlerle imha edilen evrakların bir araya getirilmesini imkansızlaştıran Rexel kağıt imha makineleri ve Leitz IQ serisi kağıt imha makineleri ile şirketlere geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz.”
Araştırma, şirketlerin tek seferde yüklü miktarda evrak imha etme taleplerini de gözler önüne seriyor. Böylece Rexel’in Auto+ serisinin otomatik besleme teknolojisi, GVKD ile uyumlu olmak isteyen şirketlerin tercihi haline geliyor. Makinenin başında beklemeye gerek kalmadan, tek seferde bir evrak yığınını imha etme kolaylığı sunan Auto+ Serisi, şirketlere zamandan tasarruf sağlıyor ve verimliliği artırıyor.
ACCO’nun sunduğu GVKD ile uyumlu bir diğer çözüm ise Leitz’dan geliyor. Açılımı akıllı (Intelligent) ve sessiz (Quiet) olan Leitz IQ serisi, kağıt sıkışma sorununa sessiz bir çözüm sunuyor. Leitz IQ serisi cihazlara öğütebileceğinden fazla kağıt koyulursa işlemi otomatik olarak durduruyor ve kağıtları yukarı çıkarıyor. Leitz IQ cihazları, modeline bağlı olarak 5 ile 20 sayfa kağıdı aynı anda imha edebiliyor.
Toyota tarafından düzenlenen ve 5 binden fazla resmin katıldığı “Hayalimdeki Araba Resim Yarışması”nın Türkiye ayağı sonuçlandı
TOYOTA’NIN RESİM YARIŞMASINDA ÇOCUKLAR GELECEĞİN OTOMOBİLLERİNİ HAYAL ETTİLER
Toyota tarafından düzenlenen ve dünyanın 5 kıtasından binlerce çocuğun katıldığı uluslararası “Hayalimdeki Araba Resim Yarışması”’nın Türkiye seçmelerinde dereceye girenler belli oldu. Türk çocuklarının altıncı kez yer aldığı yarışmaya, Türkiye’nin 46 ilinden 5 bin 73 çocuk, otomobillerin gelecekte nasıl olacağını hayal ederek resimleştirdi. Jüri değerlendirmesi sonucunda 8 yaş altı kategorisinde İzmir’den Nilay Uluçay, 8-11 yaş kategorisinde Konya’dan Taylan Örs ve 12-15 yaş kategorisinde de Sakarya’dan Hande Kaya birincilik kazandı. Dereceye girenler Tokyo’da yapılacak dünya yarışmasında Türkiye’yi temsil edecekler.
Toyota tarafından düzenlenen ve 5 kıtadan binlerce çocuğun katılımıyla gerçekleştirilen “Hayalimdeki Araba Resim Yarışması”nda Türkiye’de dereceye girenler belli oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın desteği ile 15 Aralık 2018-22 Şubat 2019 tarihleri arasında düzenlenen yarışmaya, Türkiye’nin 46 ilinden 5 bin 73 çocuk otomobillerin geleceğini hayal ettikleri birbirinden ilginç resimlerle katıldılar.
Hayalimdeki Araba Resim Yarışması için gelen resim çalışmalarından, katılım koşullarına uygun olanlar, Prof. Dr. Aydın Ayan Başkanlığı’nda, Prof. Dr. Zahit Büyükişliyen, Prof. Dr. Gülveli Kaya, Doç. Dr. Burcu Ayan Ergen, Doç. Dr. Evren Karayel Gökkaya ve Dr. Arş. Gör. Mehmet Göktepe’den oluşan jüri tarafından değerlendirildi.
Hayalimdeki Araba Resim Yarışması’nın Türkiye ayağında dereceye girenler, birbirinden değerli hediyeler de kazandı. 8 yaş altı kategorisinde birinci olan çalışma 1500 TL değerinde Teknosa Hediye Çeki, ikinciye 1250 TL değerinde Teknosa Hediye Çeki, 1000 TL değerinde Teknosa Hediye Çeki hediye edildi. 8-11 yaş kategorisinde birinciye 2000 TL değerinde Teknosa Hediye Çeki, ikinciye 1500 TL değerinde Teknosa Hediye Çeki, üçüncüye 1250 TL değerinde Teknosa Hediye Çeki; 12-15 yaş kategorisinde birinciye 2500 TL değerinde Teknosa Hediye Çeki, ikinciye 1750 TL değerinde Teknosa Hediye Çeki, üçüncüye 1500 TL değerinde Teknosa Hediye Çeki hediye edildi.
Dünya Yarışması Japonya’da
Her üç kategoride ilk üç dereceyi kazanan toplam 9 finalistin eserlerinin Türkiye adına yarışacağı dünya yarışması, 5 kıtadan gelecek seçilmiş resimlerin katılımıyla Japonya’da düzenlenecek. Yarışma sonucunda birinci, ikinci, üçüncü ve onur dereceleri belirlenirken, Bronz, Gümüş, Altın ve bunların arasından da Başkan Toyoda Özel Ödülü kazanacaklar.
Türkiye Ayağında Kazananlar şöyle:
“Hayalimdeki Araba Resim Yarışması” Jüri değerlendirmesi sonucunda yaş kategorilerinde sıralama şu şekilde oluştu:
7 Yaş Altı Kategorisi:
Nilay Uluçay (İzmir)
Merve Begüm Ayvalı (Amasya)
Selin Angı (Samsun)
8-11 Yaş Kategorisi:
Taylan Örs (Konya)
Elis Yazıcı (Samsun)
Caner Tufan Atagün (Samsun)
12-15 Yaş Kategorisi:
Hande Kaya (Sakarya)
Çağın Akay Yazıcı (Samsun)
Zeynep Köse (Ankara)
Seçim bitti önceliğimiz ekonomiyi düzlüğe çıkarmak
Yerel seçimler ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Seçim bitti, şimdi çalışma zamanı. Seçilen belediye başkanlarının görevi akıllı kent teknolojileri ile vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltmek, iş dünyasının önceliği ise; ekonomiyi düzlüğe çıkarmak” şeklinde konuştu.
Türk halkının yüzde 84’e ulaşan katılım oranı ile demokrasiye bağlılığını ortaya koyduğunu anlatan Eskinazi, seçim sonuçları incelendiğinde, Türk halkının her siyasi partiye uyarılarını yaptığını, siyasi partilerin bu uyarıları dikkate alarak, toplumun tamamını kucaklayan söylemlerle politikalarını güncellemelerini ümit ettiklerini kaydetti.
Kamuoyunun aylardır kilitlendiği 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerinin 1-2 üzücü olay dışında Türkiye genelinde demokratik olgunlukla geçtiğine işaret eden Eskinazi, “Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyesi, İl Genel Meclisi Üyesi ve Muhtar olarak seçilen adayları kutluyor, yeni görevlerinde yaşadıkları şehir, ilçe, belde ve mahallelerin çağdaş bir kimlik kazanması için kendilerine duyulan güvene yakışır hizmetler yapmalarını bekliyoruz” diye konuştu.
Kalkınmanın yerelden başladığını unutmayalım
Millet iradesinin sandığa yansıdığının altını çizen Eskinazi şöyle devam etti; “Türkiye’nin bundan sonraki süreçte yapması gereken hızla ekonomiye odaklanmak olmalıdır. 2018 yılının son çeyreğinde yüzde 3 küçülen Türk ekonomisinde küçülmenin durması ve tekrar büyümeye geçmesi için mahalli idarelerimizin yöneticilerine de büyük görevler düşmektedir. Kamu kaynaklarını doğru kullanarak, yerel değerleri katma değerli bir şekilde ekonomiye kazandırarak kalkınmanın yerelden başlamasına öncülük etmeliler. Yeni seçilen mahalli idarecilerimizden, geçmiş dönemde yerel kalkınma için atılan adımları daha ileri taşımalarını istiyoruz. İhracatçılar olarak yerelde üretilen değerlerin katma değere dönüşmesi için işbirliğine hazır olduğumuzu bir kez daha paylaşıyorum.”
Türkiye’nin 1 Nisan 2019 tarihi itibariyle 4.5 yıl seçimsiz bir döneme girdiğini hatırlatan Eskinazi, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmak için önünde bulunan 4.5 yıllık süreyi popülist politikalardan uzak, Türkiye’nin ihtiyacı olan reel politikalar izleyerek çok iyi değerlendirmesi çağrısında bulundu. Eskinazi, “İhracatçılar olarak, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması için İnovasyon, Ar-Ge ve Tasarım odaklı üretim ve ihracata yoğunlaşacağız, toplumun tüm kesimlerinin aynı bilinçle hareket etmesi halinde ekonomimizin içine girdiği darboğazdan kısa sürede çıkacağından hiçbir şüphemiz yok. Türkiye’nin küresel rekabetteki konumunu güçlendirecek reformlara bugünden odaklanmalıyız” diyerek sözlerini noktaladı.
TÜSİAD: Türkiye için yeni reform dönemi
Yerel seçim sonuçları ülkemiz için hayırlı olsun. Göreve gelecek belediye başkanlarımızı kutluyor; yaşam kalitesi, akıllı kent teknolojileri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri odaklı başarılı bir görev dönemi diliyoruz.
Yerel seçimlerin de geride kalmasıyla, önümüzdeki seçimsiz dönem ekonomik, sosyal ve siyasal reform gündemimiz için önemli bir fırsattır.
Bu çerçevede hükümetimizin 20 Eylül 2018 tarihinde açıkladığı Yeni Ekonomik Program doğrultusunda sıkı para ve bütçe politikaları ekonomik güven ortamı için öncelik olacaktır. Eşzamanlı olarak yatırım ortamı, eğitim, dijital dönüşüm ve iş piyasası başta olmak üzere tüm temel alanlardaki yapısal reformlarda hızla ilerlenmesini temenni ediyoruz.
Yeni reform döneminde öncelikli hedefimiz ekonomik sorunlarımıza kalıcı çözümler üretmek olmalıdır. Serbest piyasa ilkelerinden taviz vermeden, düzenleyici kurulların bağımsızlık ve saydamlığını güçlendiren, dünyada rekabet gücümüzü artırıcı yapısal reformları içeren ve ekonomik kırılganlıkları giderecek bütüncül bir ekonomik yaklaşım son derece etkili olacaktır.
Bu bütüncül yaklaşım çerçevesinde, hukuk devletinin, özgürlüklerin ve bağımsız düzenleyici kurulları ile piyasa ekonomisinin güçlenmesi yönündeki tüm atılımlar Türkiye’nin demokrasisi, milli birlik ortamı ve küresel rekabet gücü açısından belirleyici önemdedir.
Hızla değişen uluslararası ekonomik ortamda, Avrupa Birliği üyelik hedefini sorgulatmaksızın, hizmetler, tarım, dijital tek pazar ve kamu ihaleleri gibi önemli alanlara genişlemiş bir gümrük birliğinin gerçekleşmesi de, Türkiye’nin milli menfaatleri açısından son derece faydalı olacaktır. Avrupa ekonomisi ile bütünleşirken aynı zamanda bir Avrasya merkezi olarak tüm dünyaya açık bir Türkiye’nin 21. yüzyılda yükselen bir ülke olacağına olan inancımız tamdır.