Ekonomi, eğitim, teknoloji haberleri (29.04.2021)
Türkiye İstatistik Kurumu Kayseri Bölge Müdürlüğü verilerine göre; Ekonomik güven endeksi Mart ayında 98,9 iken, Nisan ayında %5,1 oranında azalarak 93,9 değerine düştü. Ekonomik güven endeksindeki düşüş, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı.
Tüketici güven endeksi bir önceki aya göre Nisan ayında %7,5 oranında azalarak 80,2 değerini, reel kesim güven endeksi bir önceki aya göre %2,5 oranında azalarak 107,4 değerini, hizmet sektörü güven endeksi %2,0 oranında azalarak 103,3 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi %5,6 oranında azalarak 103,1 değerini, inşaat sektörü güven endeksi %3,1 oranında azalarak 77,3 değerini aldı.
H-ÜFE (2017=100) 2021 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %3,96, bir önceki yılın Aralık ayına göre %6,11, bir önceki yılın aynı ayına göre %23,70 ve on iki aylık ortalamalara göre %17,42 artış gösterdi.
Ulaştırma ve depolama hizmetlerinde H-ÜFE yıllık %29,74 arttı
Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %29,74, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %24,20, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %7,69, gayrimenkul hizmetlerinde %19,17, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %17,20, idari ve destek hizmetlerinde %22,11 artış gerçekleşti.
Ulaştırma ve depolama hizmetlerinde H-ÜFE aylık %5,07 arttı
Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %5,07, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %3,08 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %1,79 azalış, gayrimenkul hizmetlerinde %20,56, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %2,23 artış, idari ve destek hizmetlerinde %1,81 artış gerçekleşti.
Yıllık en düşük artış %5,85 ile telekomünikasyon hizmetlerinde gerçekleşti
H-ÜFE sektörlerinde yıllık en düşük artış telekomünikasyon hizmetlerinde %5,85, bilgisayar programlama, danışmanlık ve ilgili hizmetlerde %7,02, sinema filmi, video, TV programı yapımcılık, ses kaydı ve müzik yayımlama hizmetlerinde %9,23 olarak gerçekleşti. Buna karşılık hava yolu taşımacılığı hizmetleri %60,77, su yolu taşımacılığı hizmetleri %56,87, depolama ve destek hizmetleri (taşımacılık için) %46,46 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Aylık en yüksek azalış %3,91 ile telekomünikasyon hizmetlerinde gerçekleşti
H-ÜFE sektörlerinden telekomünikasyon hizmetlerinde %3,91, bilgisayar programlama, danışmanlık ve ilgili hizmetlerde %1,45, büro yönetimi, büro destek ve diğer iş destek hizmetlerinde %0,89 azalış gerçekleşti. Buna karşılık gayrimenkul hizmetleri %20,56, su yolu taşımacılığı hizmetleri %19,09, depolama ve destek hizmetleri (taşımacılık için) %10,12 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden yaprak tütünde ihracatta sürdürülebilirliği sağlamak için Ege Tütün İhracatçıları Birliği bünyesinde “Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu” kuruldu.
Türk Tütün Sektörü, sağladığı istihdam, ihracat geliri ve katma değer açısından, Türkiye ekonomisi için önemli bir konuma sahip.
Yaprak tütünün ticari değeri en yüksek tarım ürünleri arasında yer aldığını ifade eden Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur, Türkiye’nin, dünya tütün üretiminde yedinci sırada yer alırken, oriental tütün üretiminde ise dünya lideri olduğunu vurguladı.
Yaprak tütün ticaretinde sürdürülebilir üretim ve ihracatın sağlanması amacıyla Ege Tütün İhracatçıları Birliği üyesi yaprak tütün ihracatçısı firmalarının temsilcilerinin katılımıyla “Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu” kurduklarını dillendiren Umur, “Tütün tarımı ile ilgili çeşitli konularda çözüm ve proje önerilerinin görüşüleceği çalışma grubunun çalışmaları doğrultusunda üretim, çevre, altyapı, işgücü, tütün tarımında su kullanımı gibi alanlarda çeşitli projelerinin oluşturulmasını bekliyoruz. Sürdürebilirliğin üretimden ihracata kadar her alanda tartışılmaz bir konu haline geldiği günümüzde, yaprak tütün tarımı ve ihracatının doğaya çok daha az zarar vererek, sürdürülebilir bir üretim ekosistemde sağlanabilmesi için, çalışma grubundan çıkarak hayata geçecek fikirler büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Türk Tütün Sektörünü başarıya ulaştıran potansiyelin temel etkenlerini; dünya standartlarını rahatlıkla karşılayabilen üretim teknolojisi, ürün kalitesi ve üreticilerle yapılan sözleşmeli üretim olarak sıralayan Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur sözlerini şöyle tamamladı: “Yaprak tütün üretiminde yapılan sözleşmeli üretimler sayesinde Türkiye’de toplam 5 bin civarında köyde tütün üretilirken, yaklaşık 60.000 aile geçimini tütün üretiminden sağlıyor.”
2021 yılının ilk çeyreğinde tütün ihracatı azaldı
Yaprak tütün ve tütün mamulleri ihracatı 2021 yılının ilk çeyreğinde, 2020 yılının aynı dönemine göre yüzde 28 düşüş yaşadı. 2020 yılının Ocak – Mart döneminde 218 milyon dolar olan tütün ve tütün mamulleri ihracatı, 2021 yılının ilk çeyreğinde 157 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.
Tütün mamulleri ihracatı 111,5 milyon dolar olurken, yaprak tütün ihracatı 46 milyon 13 bin dolar olarak gerçekleşti.
Yaprak tütün ihracatında ilk üç ülke 14 milyon dolarlık ihracatla Amerika Birleşik Devletleri, 6,7 milyon dolarlık tutarla Belçika ve 3,7 milyon dolarlık Türk tütünü talebiyle Endonezya olurken üç ülke yaprak tütün ihracatımızdan yüzde 50 pay aldı.
Tütün mamulleri ihracatında ise; İran 20,2 milyon dolarla birinci sırada yer alırken, Irak 10,8 milyon dolarla ikinci, İsrail ise, 8,7 milyon dolarla üçüncü oldu.
AstraZeneca Türkiye, dört yıldır üst üste “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” arasında
“Yaşama değer katan ilaçları keşfetmek için bilimin sınırlarını zorlamak” hedefiyle, hastaların hayatlarında anlamlı bir fark yaratmak için çalışan AstraZeneca Türkiye, Great Place to Work Enstitüsü’nün 29 Nisan 2021 tarihinde açıkladığı “Türkiye’nin En İyi İşverenleri – Great Place to Work Listesi”nde 250-500 çalışan kategorisinde yerini aldı.
AstraZeneca Türkiye, Great Place to Work Enstitüsü tarafından Türkiye’de dokuzuncu kez düzenlenen ‘Türkiye’nin En İyi İşverenleri’ listesinin 250-500 çalışan kategorisinde yerini aldı. Araştırma, geliştirme, temel ilaçların ve uzmanlık ürünlerinin üretimi ve sağlığın hizmetine sunulması alanında faaliyet gösteren, dünyanın önde gelen yenilikçi ve araştırmacı ilaç şirketlerinden biri olan AstraZeneca Türkiye dördüncü kez bu listeye girmeye hak kazanan şirketlerden biri oldu.
“Türkiye’nin En İyi İşverenleri arasında olmak motivasyon kaynağı”
AstraZeneca Türkiye’nin başarısını değerlendiren AstraZeneca Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Feyza Aysan şunları söyledi: “Başarımızda, insana değer veren, yenilikçi, eşitlikçi ve güvenilir insan kaynakları kültürümüzün etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. Her şeyden önce insana değer veren bir şirket olarak bu listede yer almak hepimiz için ayrı bir motivasyon kaynağı oldu. İçeride yaşadığımız güven kültürünün global olarak kabul gören organizasyonlar tarafından da takdir ediliyor olması bizler için büyük mutluluk kaynağı. ‘İnsana Saygı’ ilkemiz doğrultusunda önce insanı merkeze koyarak çalışanlarımızın iş-özel yaşam dengesini ve çalışan bağlılığını sağlama odaklı esnek çalışma ve esnek yan haklar gibi pek çok motivasyonel uygulamayı Türkiye’de hayata geçiren ilk firmalardan biriyiz. Sürdürülebilir başarıyı hedefleyen, üretken, insana değer veren yenilikçi ve eşitlikçi insan kaynakları kültürümüzle sürekli gelişime inanıyoruz. AstraZeneca İnsan Kaynakları Ekibi olarak yeni trendleri takip edip AstraZeneca’ya uyarlıyor, çalışanlarımızı iş hayatlarında destekleyerek başarılı olmalarını sağlayacak fırsatlar oluşturmak için çalışıyoruz. Sadece bilimsel anlamda öncülerden biri olmakla da yetinmiyor içinde faaliyet gösterdiğimiz toplumlara ve doğaya katkı sağlamaya yorulmadan devam ediyoruz. AstraZeneca Türkiye olarak kurumsal değerlerimize, sürdürülebilirliğe, yenilikçi tedavileri sağlığın hizmetine sunmaya, iyi bir işyeri olmaya ve çalışan gelişimine olan bağlılığımızla daha nice başarılara imza atacağız.”
Maya Okulları ve Beils, hibrit İnglizce eğitimi için güçlerini birleştirdi
Türkiye’nin öncü eğitim kurumları arasında yer alan ve 6 farklı yerleşkede 4 bine yakın öğrencisini en kapsamlı eğitim metotlarıyla geleceğe hazırlayan Maya Okulları, online İngilizce konuşma eğitiminde dünyanın önde gelen markalarından Beils ile iş birliğine gitti. İki lider eğitim kurumunun gerçekleştirdiği anlaşma ile yeni akademik yılda Maya Okulları’nda eğitim gören öğrenciler, Beils’in İngilizce konuşma ve etkili iletişim (oracy) programına dahil olacak. Maya Okulları, bu programla hibrit eğitimin olanaklarından da yararlanarak öğrencilerine İngilizce iletişim alanında sunduğu imkanları dünya standartları üstünde sürdürmeyi hedefliyor.
Yüz yüze ve uzaktan eğitimin birlikte yapıldığı hibrit eğitim modelini Salgın sürecinin yarattığı bir zorunluluk olarak görmeyen, aksine bunu yeni dünya düzeninin yarattığı bir fırsat olarak tanımlayan Maya Okulları, online eğitim alanında gerek teknoloji gerekse öğretmen eğitimi konularında çok ciddi yatırımlar gerçekleştirdi. Bu sayede öğrencilerinin motivasyonunda, duyuşsal, bilişsel ve sosyal olarak derse katılımlarında ve öğrenme çıktılarında tam bir memnuniyet sağladıklarını belirten Maya Okulları’nın Kurucu Temsilcisi Levent Okut, “Maya Okulları, Salgın dönemine adaptasyonda hiç zorluk çekmedi. 5 yıl önce altyapısını kurduğumuz tüm teknolojik çözümlerin meyvesini bu dönemde topladık. 5 yıl sonrası için de bugünden hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Her bir öğrenciyi biricik kabul eden ve öğrencilerimizi gelecekte adını bile bilemediğimiz iş alanlarına ve hayata hazırlamak için 21. yüzyıl ve yaşam becerilerine odaklanan eğitim vizyonumuz, yüz yüze eğitimden uzaktan eğitime geçişimizi kolaylaştırdı. Aslında online teknolojiler sadece bir araçtır; önemli olan öğrencilerin tüm benlikleri ile derse katılımını sağlamak ve aktif öğrenme ortamını gerçekleştirmektir” diye konuştu.
Beils’in “akıcı İngilizce konuşturan” pilot dersleri tam not aldı
Beils’in “K-12 Online İngilizce Konuşma Dersi Projesi” kapsamında Maya Okulları’nda başarılı bir pilot çalışmaya imza atıldı. Beils’in ana dili İngilizce olan, konuşma, etkili iletişim, aktif öğrenme ve online eğitimde dünya çapında bilinen öğretmen ve öğretmen eğitimcileri, Maya Okulları öğrencileri ile akıcı İngilizce konuşma dersleri gerçekleştirdi. Pilot çalışma, öğrencilerin evlerinde online olarak derse katıldıkları, velilerin de gözlemleyebildiği bir ortamda yapıldı. Pilot çalışma ile öğrencilerin motivasyonlarını, derse aktif katılımlarını, 12 kişilik sanal sınıflarda etkileşimlerini gözlemlemenin yanı sıra öğrencilere etkili iletişim ve İngilizce konuşma becerileri kazandırmak hedeflendi. Pilot derslere giren öğretmenler arasında yer alan dünyaca ünlü İngilizce eğitim yazarı Sue Parminter, Maya Okulları’ndaki pilot çalışma hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
“İstisnasız tüm öğrencilerin derse aktif katılımı mükemmeldi. Hedefimiz daha çok öğrencilerin sanal odalarda analitik ve yaratıcı sorularla konuşmasını sağlamak, aktif dinleme, fikirlerini paylaşma, bir konuda farklı görüş sunma gibi ‘oracy’ yani etkili iletişim becerilerini geliştirmekti. Öğrencilerin İngilizce seviyeleri, yaş grubu ve sınıflarına göre çok üst düzeydeydi ve yanlış yapmaktan korkmadan tam bir özgüvenle konuştular. O kadar motivasyonları yüksekti ki derslerin bitmesini istemediler. Ders bitiminde bile hep birlikte konuşmaya devam ettik. Maya öğrencileri ile İngilizce konuşma ortamında bir arada olmak büyük bir keyifti.”
Maya Okulları, başarıyla tamamlanan bu pilot çalışmanın ardından yeni akademik yılda Beils ile birlikte çalışma kararı alarak bir iş birliği anlaşması imzaladı.
Eğitime Yatırım Yapan Bir Anlayış
Maya Okulları, uluslararası müfredatı ile çocukları geleceğe hazırlıyor. Türkiye’de binlerce okul arasında eğitimde “know-how” geliştirebilen birkaç okuldan biri olan Maya Okulları, gerçekleştirdiği eğitim yatırımları ile çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Öncü uygulamaları ile çocukların kişisel özelliklerini dikkate alarak, 21.yüzyıl becerilerine sahip, sorun çözebilen, özgüveni gelişmiş çocuklar yetiştirmeyi hedefleyen Maya sınır tanımayan eğitim anlayışı ile ilklere imza atmaya devam ediyor.