Gündem

Dünya İnsan Hakları günü, etkinlikleri ve mesajları..

CHP KAYSERİ İL BAŞKANI ÜMİT ÖZER’İN MESAJI

Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü…

İnsanlığın doğuştan sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerin tüm dünyada kabul ve ilan edilişinin 73. yılındayız.

Geçtiğimiz yıl yaptığımız insan hakları günü açıklamamızda, iktidarın hak ihlallerine ilişkin olumsuz karnesini kamuoyu ile paylaştık. 2021 yılı içinde de hak ihlalleri katlanarak artmıştır. Tek adamın kararıyla kadınların yaşam hakkının en önemli güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı hukuksuzca çıkılmıştır. Düşünce ve fikirlerini açıklayan yurttaşlar apar topar gözaltına alınmıştır. Yüksek mahkeme kararlarına dahi uymayan vesayet altındaki yargı ile ülkemiz hak ihlallerinin merkezi haline getirilmiştir. İnsan haklarının yasal ve hukuki güvencelerini yok sayan kararlar ve uygulamalarla anayasal güvence altındaki temel hak ve özgürlükler bir kişinin iradesi ile yok sayılmaktadır.

Neredeyse her iki gençten birinin işsiz olduğu, asgari ücretin yoksulluk sınırını bırakın açlık sınırının altında olduğu, gıdasız kalan çocukların büyüme geriliklerinin ortaya çıktığı bir dönemi yaşamaktayız. Tek adam rejiminin tüm gizleme çabasına rağmen saklayamadığı açlık ve yoksulluk 2021 Türkiye’sinin en önemli insan hakkı sorunudur. Bugün ülkemizin yaşadığı başta ekonomik buhran olmak üzere her türlü adaletsizliğin temelinde tek kişilik hükümetin otoriter, antidemokratik ve evrensel insan haklarına aykırı uygulamaları yatmaktadır.

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ve adalete susamış milyonların desteğiyle hala sürmekte olan “hak, hukuk, adalet” mücadelemize tüm kadrolarımızla, hak bilincinin güçlenmesi için yurdun dört bir yanında devam ediyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu amaçla, hak mücadelemizi halkın içinde halkla birlikte büyütmek hedefi ile BENİM HAKKIM broşürlerimizle bugün 81 ilde hep birlikte sahadayız. Tüm illerde vatandaşlara haklarını, hak arama yollarını anlatacağız. Sunulan hizmetlerin hiçbir siyasi partinin lütfu olmadığını, bunların anayasal güvence altında olduğunu ve aynı zamanda devleti yönetenlerin görevi olduğunu anlatacağız.

Hak arama yollarını bilen, kendi hakkına sahip çıkabilen bireylerin hak bilincinin gelişmesiyle; ülkeyi açık hava hapishanesine çeviren dayatmacı, otoriter, zorba tek adam rejimin antidemokratik uygulamalarına demokratik yöntemlerle son vereceğiz. Eğitimin, sağlığın, barınmanın, gıdanın, çalışmanın, düşünce ve ifade özgürlüğünün, şiddetsiz bir toplumun var olabilmesi için CHP olarak hak odaklı, çözüm içeren politikalarla hareket edeceğiz.

Bu ülkenin gençlerinin, kadınlarının, yoksulluk içindeki çocuklarının, işsizlerinin, memurlarının, emeklilerinin, işçilerinin, çiftçilerinin, esnafının, hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın ihraç edilen KHK’lılarının, adil yargılanma hakkından mahrum bırakılanlarının, barış akademisyenlerinin hak mücadelelerini güçlendireceğiz.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde bir kez daha ilan ediyoruz: İnsan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkelerinin egemen olduğu; hak ihlallerinin olmadığı, eşit ve özgür bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız. Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü adına yaraşır bir şekilde coşkuyla kutlanacak!

10 ARALIK DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ PROGRAMI

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü etkinlikleri kapsamında 10 Aralık 2021 Cuma günü saat 10:00 – 11:00 arasında Kayseri Kültür Merkezinde (İl Kültür Turizm Müdürlüğü Tiyatro Salonu) konferans verildi. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Dr. Engin Ulusoy ve Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Eylem Çakmaz ayrı ayrı olacak şekilde konuşmacı olarak katıldı. Konferansa yaklaşık 60 lise öğrencisi ile kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları, sendika temsilcileri ve Valilik personeli ile birlikte yaklaşık 250 kişilik katılım oldu.

11. AB İNSAN HAKLARI FİLM GÜNLERİ KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ!

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, İnsan Hakları Günü vesilesiyle, 2011 yılından bu yana AB İnsan Hakları Film Günleri ve Kısa Film Yarışması düzenliyor.  Bu etkinlik, sanat aracılığıyla temel insan hakları meseleleri üzerine düşünmek için bir fırsat sunuyor.   

Kısa Film Yarışması’nın ödülleri 10 Aralık günü Ankara’da, pandemi koşulları gözetilerek düzenlenecek küçük çaplı bir törenle sahiplerini bulacak.  Bu yılki jüri üyeleri Alin Taşçıyan, Prof. Alev İdrisoğlu, Avukat Özlem Yılmaz, Mert Fırat ve Selçuk Tepeli, İnsan Hakları, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve İklim Krizi kategorilerinde yapılan 88 başvuru arasından ödül alanları belirleyecek.  Ödül töreni Delegasyonun Youtube kanalı üzerinden izlenilebilir.

AB Delegasyonu, daha önceki yıllarda olduğu gibi, reddedilemez ve devredilemez insan haklarına dair söyleyeceklerini film aracılığıyla ifade eden başvuru sahiplerini davet etti.  Delegasyon aynı zamanda başvuru sahiplerini, iklim değişikliği ile insan hakları arasındaki ilişkiyi keşfetmeye çağırdı.

AB İnsan Hakları Film Günleri 2011 yılından bu güne Türkiye’nin çeşitli kentlerinde Avrupa filmlerini izleyicilerle ücretsiz olarak buluşturuyor.  Etkinlik bu yıl 10-19 Aralık tarihleri arasında, pandemi sebebiyle çevrimiçi olarak gerçekleştiriliyor. Film Günleri’nde kısa ve uzun metrajlı, uluslararası ödüllü, toplam 28 Avrupa filmi sunulacak.  Tüm filmler Türkçe ve İngilizce altyazılı ve ayrıntılı Türkçe altyazılı olarak gösterilecek. Film günleri sadece film gösterimleri ile kalmayacak; bunun ötesinde, izleyicileri söyleşiler aracılığıyla yönetmenlerle buluşturacak.

Bu yılki film seçkisi, en acil güncel meselemiz olan iklim krizi, kadının toplumdaki konumu, toplumsal cinsiyet eşitliği, siyasi temsil ve ifade özgürlüğünden, eğitim hakkı, sağlık hizmetlerine erişim hakkı, göç ve kültürel diyaloğa uzanan çeşitli temaları içeriyor; hatta gelecekte yapay zekânın rolü üzerine düşünmeye çağırıyor. AB Türkiye Delegasyonu, belgesel, yarı belgesel, kurgu, animasyon ve ‘stop-motion’ gibi çeşitli tür ve tekniklerdeki bu filmlerin herkes için ufuk açıcı ve ilham verici olmasını umuyor. Ayrıntılı güncel bilgiye AB Delegasyonunun internet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından ulaşılabilir.

Avrupa Birliğinden Türkiyede Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projelerine 4.5 Milyon Avro Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletler Kadın Birimi, Türkiyenin 17 ilinden 22 sivil toplum kuruluşuna mali ve teknik destek sağlayacak. ABnin Türkiyede Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Gelişmesi için Sivil Toplum Kuruluşlarının ve Çok Paydaşlı Ortaklıkların Güçlenmesi” projesi kapsamında mali destek sağlanacak sivil toplum kuruluşları dün Ankarada düzenlenen törende açıklandı.Ankaradaki ödül töreninde, destek için seçilen projelerin temsilcileri, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı, Elçi Müsteşar Eleftheria Pertzinidou ile BM Kadın Birimi Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova ile  bir araya geldi.  Proje Avrupa Birliğinin Sivil Toplum ve Medya Programı” kapsamında yaklaşık 4.5 milyon Avroluk mali desteğiyle Mart 2024e kadar uygulanacak. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi de proje kapsamında ağ kurma, bilgi ve deneyim paylaşımı, kapasite geliştirme, veri ve kanıt temelli savunuculuk ile kamu kurumları, yerel yönetimler ve akademik kuruluşlarla ortaklıklarının güçlenmesi alanlarında destek sağlayacak. Proje kapsamında, BM Kadın Birimi ile birlikte Kadınlarla Dayanışma Vakfı, KAMER, Türk Kadınlar Birliği ve Uçan Süpürge Vakfı ile birlikte, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin sonlanması, kadınların adalete ve insan hakları mekanizmalarına erişimi alanlarında ortak projeler yürütülecek. Kadınlarla Dayanışma Vakfı, İstanbulda, şiddet tehlikesi altında olan ve destek mekanizmalarına erişmekte güçlük çeken kadınlara yönelik çalışmalar gerçekleştirecek. KAMER, 23 ildeki şubesi ve iş birliği içinde olduğu 17 sivil toplum kuruluşu (STK) ile, şiddete maruz bırakılan kadınlara destek sağlayacak. Türk Kadınlar Birliği, belediyeler ve baroların kadın dayanışma merkezlerine yönelik faaliyetler yürütecek. Uçan Süpürge Vakfı ise, çevrim içi sunacağı ücretsiz hukuki danışmanlığın yanı sıra, avukatlara yönelik eğitimlerle, kadınların adalet hizmetlerine erişimini geliştirme hedefine yönelik çalışacak. Bu kuruluşların yanı sıra, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadın haklarının ilerletilmesindeki çalışmaları için, 18 kadın örgütü ve kadınların liderlik ettiği STKya küçük ölçekli hibe desteğiverilecek. Hibe desteği alan kuruluşlar şöyle:

  • Adana İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği
  • Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği
  • Aramızda Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Derneği
  • Ev Hanımları Dayanışma ve Kalkındırma Derneği
  • Fethiye Kadın Danışma Dayanışma Derneği,
  • Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği
  • Kadına Özgürlük ve Eşitlik Derneği
  • Kırsal Bolgelerdeki Kadın Hareketi Derneği
  • Kütahya Girişimci ve Sanatçı Kadınlar Derneği
  • Lotus Kadın Dayanışma ve Yaşam Derneği
  • Midyat Kadınları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
  • Ordu Kadını Güçlendirme Derneği
  • Rabıta Suriyeli Kadın Derneği
  • Roman Kadın Hakları ve Eşitlik Derneği
  • Sil Baştan Kadına Yönelik Şiddet ve Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği
  • Suriyeli Kadın Topluluğu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
  • Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği
  • Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği

BÜYÜKKILIÇ: “İNSAN ODAKLI HİZMET ANLAYIŞI İLE ÇALIŞIYORUZ”

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, her alanda insan odaklı temel değerlerin olduğu bir anlayışla hizmet ettiklerine dikkat çekti.

Başkan Büyükkılıç, Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında insanı merkeze almayan hiçbir anlayışın geleceğe uzanamayacağına vurgu yaparak, ‘’Biz yerel yöneticiler ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ felsefesiyle eşsiz bir medeniyet inşa etmiş ecdadın mirasçıları olarak, bu mirasa sahip çıkmaya ve bu anlayışın şuuruyla hizmet etmeye gayret gösteriyoruz. Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak, hiçbir vatandaşımızı diğerinden ayırt etmeden, ötekileştirmeden tüm imkânlarımızla daha yaşanabilir bir şehir için çaba harcıyoruz ” dedi.

“GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİNİ OLMAZSA OLMAZ GAYEMİZ EDİNDİK”

İstisnasız, yapılan her yatırımın, her hizmetin insan odaklı olduğunun altını çizen Büyükkılıç, “İnancımız ve kültürel değerlerimiz ışığında yaptığımız her çalışmayı insanı merkeze koyarak hayata geçirmeye özen gösterdik. İnsanı gözetmeyen ya da bir grup insanı diğerlerinden üstün gören bir anlayış insanlığa ne katabilir, gelecek nesillere utançtan başka ne bırakabilir? Eşref-i mahlûkat olarak yaratılan insanın kendi içinde ayrım yapması; dinine, diline, ırkına göre üstünlük iddiasında bulunması ve bu iddiasına dayanarak, diğer insanları birçok insan hakkından mahrum bırakmaya çalışması ne yazık ki utanılası bir durum. Bizler Yunus Emre’nin insan sevgisini anlattığı ‘yaratılanı severim,  yaratandan ötürü’ sözlerinden yola çıkarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın sürekli vurguladığı gönül belediyeciliğini olmazsa olmaz gayemiz edindik” şeklinde konuştu.

“HER HİZMET, İNSAN ODAKLI”

Büyükşehir Belediyesi olarak, vatandaşlara sunulan hizmetleri anlatan Büyükkılıç, şöyle konuştu:

“Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’mıza bağlı olarak, özel vatandaşlarımıza hizmet veren Engelliler Koordinasyon Şube Müdürlüğü’müz, belediyemize bağlı tüm imkânlara sahip huzur evi ile hizmet sunan Huzur Evi Şube Müdürlüğü’müz ile üzerimize düşeni layıkıyla yerine getirmeye gayret ediyoruz. Ayrıca 65 yaş üstü sosyal, ekonomik ve fiziksel yetersizlik içinde olan ve bu anlamda desteğe ihtiyaç duyan vatandaşlarımıza ulaşarak, onların yaşam şartlarını iyileştirmek amacıyla yaşam alanı temizliği, kişisel bakım ve sağlık destek hizmetleri sunduğumuz YADES projemiz ile eli öpülesi yaşlılarımızı da unutmadık.”

Başkan Büyükkılıç, bu kapsamda Hasta Yakını Misafirhanesi’nden, kanser hastalarına tedavi sonrası bakım merkezi olarak yapımı devam eden Hospice projesine, Engelli Yaşam Merkezleri’nden Glütensiz Kafe’ye kadar onlarca insan ve sağlık odaklı projeyi hayata geçirdiklerini ve geçirmeye devam ettiklerini de hatırlattı.

Başkan Büyükkılıç, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü mesajında, “Bu anlamlı günde dine, dile ve ırka dayalı üstünlük anlayışının son bulduğu tüm insanların yaratılış özünde yaşayabildiği bir dünyaya kavuşabilmeyi, ayrıca milletimize ve tüm insanlığa barış, huzur ve adalet getirmesini temenni ediyorum. Her bir ferdin eşit şartlar altında, her türlü hak ve imkânlardan eşit şekilde istifade edebildiği bir dünyayı gelecek nesillere miras bırakabilmek duasıyla 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kutlu olsun” ifadelerini kullandı.

BASKI HİSSETMEDEN, HAKLARIMIZ ÖLÇÜSÜNDE İNSANCA YAŞAMAK

Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu,  10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla mesaj yayınladı.  Dünya’da bir çok alanda insan hakları ihlallerinin yaşandığını belirten Karaoğlu, “İnsanca ve insan haklarının ihlal edilmediği bir dünyada yaşamak istiyoruz” dedi. Türkiye’de de insan haklarının sürekli ihlal edildiğini belirten Karaoğlu, “Türkiye’de  bugün düşünce, ifade, inanç, haberleşme, toplanma, haber alma, eğitim ve basın özgürlükleri gibi bir çok alanda insan hakları büyük baskı altındadır” şeklinde konuştu.

Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği (KİGDER) Başkanı Dr. Sema Karaoğlu,  10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla mesaj yayınladı.  İnsan Haklarını Gününün  Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10 Aralık 1948 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini kabul etmesi ile başladığını hatırlatan Dr. Sema Karaoğlu, aradan 73 yıl geçmesine rağmen hala Dünya’nın bir çok noktasında insan haklarının ihlal edildiğini söyledi.

DÜNYA HİÇ KİMSENİN TAPULU MALI DEĞİLDİR

İnsanların başta yaşama hakkı , eğitim hakkı , yerleşme ve seyahat etme özgürlüğü , çalışma hakkı , özel yaşamın ve haberleşmenin gizliliği gibi birçok haklarının bulunduğunu ifade eden Karaoğlu, “Maalesef bugünün dünyasında insanların yaşam hakları çeşitli gerekçelerle elinden alınabiliyor. Kimi zaman terör saldırıları, kimi zaman savaş bahaneleri, kimi zaman bireysel silahlanma neticesinde yaşam hakları insanların elinden alınıyor. İnsanların kaynaklarını sömürmek, sağlıklı yaşam hakkı sunmamak, gelir adaletsizliği, eğitim hakkının elden alınması da  insanların yaşam haklarını elinden almaktır. Sadece yaşam hakkı deyince insanların çeşitli nedenlerle öldürülmesi olarak düşünülmemeli. İnsanların, insanca yaşabilmelerinin önündeki engellerin hepsi yaşam hakkını elden almaktır. Özgür bir basın olmazsa, yaşam hakkı elinden alınmış demektir. Özgür sanatçı olmazsa, yaşam hakkı elinden alınmış demektir. Özgürce çiftçilerimiz toprağını işleyemezse yaşam hakkı elinden alınmış demektir.  Şunu unutmamak gerekir, dünya hiç kimsenin tapulu malı değildir . Madem bu dünyada varız o halde eşit haklara sahip olmalıyız. Maddi zenginlik, farklı ırk veya tenden olmak vb. vasıfların hiç biri, kimsenin bir diğerinin hakkını gasp etmesi için geçerli bir sebep olamaz” dedi.

ADALET, SİYASETİN ARACI HALİNE GELMİŞ DURUMDA

Türkiye’ye de ayrı bir parantez açan Dr. Sema Karaoğlu, ülkemizin insan hakları konusunda karnesinin çok iyi olmadığını belirtti. Türkiye’de insan haklarının pek çok alanda ve sıkça ihlal edildiğini belirten Karaoğlu, “Türkiye bugün demokrasi ve özgürlüklerin hızla yok edildiği ülkelerin konumuna geldi maalesef. Bugünün Türkiye’sinde insanlar; düşünceleri, yazıları, sanatları nedeniyle hapislere mahkum edilmekte. Her geçen gün tutuklu gazeteci, tutuklu siyasetçi, tutuklu sanatçı  sayısı artmakta bu da ülkemizin insan hakları karnesine eksi not olarak yazılmaktadır. İnsanlar Türkiye’de özgürce konuşamaz, yazamaz, sanat icra edemez konuma gelmiştir. Kadınlarımızın büyük çoğunluğu ne çalışma hayatında ne sosyal hayatta ne de aile hayatı içinde insanca yaşama kavuşabilmiştir. Yine binlerce çocuğun  hakları gaspedilmekte, şiddete maruz kalmakta hatta öldürülmekte.  Her türlü hakkın teminatı olan adalet sistemi ise bugün ülkemizde siyasetin aracı haline gelmiş durumda. Yine bu nedenle insanlarımızın adalete olan güveni sarsılmıştır. İnsan haklarının vazgeçilmez koşulu olan kadın-erkek eşitliğinde ülkemiz maalesef son sıralarda yer almaktadır. Dezavantajlı grup içinde yer alan kadınlarımıza karşı şiddet önlenememektedir.” şeklinde konuştu.

UMUTSUZ DEĞİLİZ

“Umutsuz değiliz” diyen Kigder Başkanı Sema Karaoğlu, “Bu dünya tüm insanlara yetecek kadar kaynaklara ve imkanlara sahiptir. Yeter ki herkes tüm insanların hakları olduğunu bilsin ve bu haklara saygı göstersin . Bunu sağlayabildiğimiz zaman dünya çok güzel olacaktır .  10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kutlu olsun.” şeklinde sözlerini tamamladı.

MMO Kayseri Şube Başkanı Süleyman Varol’un mesajı

Bugün, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilişinin 72. Yıl dönümünü yaşamaktayız.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine göre ‘’ Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar.’’ ilk maddede yer almaktadır. Bu maddeye göre İnsan hakları, kısaca anlam itibariyle sırf insanın, insan olması nedeniyle sahip olduğu haklardır. Irk, dil, din, cinsiyet ayrımı yapmadan bütün insanlar eşit haklara sahiptir.
İnsan hakları, uzun zamandan beri Türkiye’nin gündeminde ilk sıraya yerleşen konular arasında yer almaktadır. Her ne kadar İnsan hakları batıda ortaya çıkmış gibi görünse de aslında batı ülkelerinde 19. Yüzyılda anayasalarının ortaya çıkması ile kabul edilmeye başlanmıştır. Oysaki İslam ülkelerine baktığınız zaman insan haklarının değişmez kuralları olan hürriyet, eşitlik ve adalet İslamiyet’in başlangıcından itibaren kutsal metinlerde yer almaktadır. ‘’ Yer ve gökler adaletle ayakta durmaktadır.’’ Sözüyle Peygamber Efendimiz adaletin önemini bizler için vurgulamıştır.
Bu duygu ve düşünceler ile 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü kutluyor, bu anlamlı günün tüm insanlığa barış, huzur ve adalet getirmesini temenni ediyorum.

“Kış Kapıda; Mazlumları Yalnız Bırakma”

Kayseri İHH İnsani Yardım Derneği 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü sebebiyle basın açıklaması yaptı. Kayseri İHH Yönetim Kurulu Başkanı Ali Mazıcıoğlu şunları söyledi ;

“Dünyanın farklı coğrafyalarında devam eden savaşlar, çatışmalar, kuraklık, doğal afetler, siyasi ve ekonomik problemler gibi nedenlerle milyonlarca insan çok zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü.  Bugün insan hakları günü ama gönül coğrafyalarımızda yaşanan kan ve gözyaşı dinmiyor. Suriye’de, Filistin’de, Yemen’de, Libya’da, Afganistan’da, Irak’ta, Somali’de, Mısır’da, Doğu Türkistan’da, Keşmir’de, Arakan’da, Gazze’de ve Kudüs’te yaşanan acılar hâlâ vicdanları yaralıyor.”

2021 yılında hâlâ ülkesini, evlerini terk etmek zorunda kalan, göç yollarında ve mülteci teknelerinde yaşamını kaybeden insanlar olduğunu söyleyen Mazıcıoğlu;

“Bir tarafta zenginliklere sahip olan ülkeler varken diğer yanda en temel gıdaya ve temiz suya ulaşamayan ülkeler ve insanlar var. Her geçen gün milyonlarca insan, yaşam, barınma, beslenme, sağlık, eğitim gibi en temel insan haklarından mahrum kalmakta.

Günümüzde uluslararası toplumun suskunluğundan cesaret alanlar, işgal, tehcir ve zulüm politikalarına pervasızca devam etmektedir. Komşumuz Suriye’de 2011’den bu yana devam eden savaşta 600 binden fazla kişi hayatını kaybetti. 12 milyon kişi mülteci konumuna düştü. Ülkede kalanların 11 milyondan fazlası ise insani yardıma muhtaç durumda. Evlerin üçte ikisi yıkıldı.

Kış kapıya dayandı. İnsanlar, kamplarda ve harabeye dönmüş evlerde ağır kış şartlarından olumsuz etkileniyor. Soğuk hava, zorlu yaşam şartları ve hastalıklar mülteci kamplarındaki insanları daha zorlu şartlarda yaşamaya mecbur  bırakıyor. Bu durumdan en fazla etkilenenler ise çocuklar, kadınlar ve yaşlılar. Her ne kadar onlar için bugüne kadar binlerce briket ev inşa etsek de hâlen çadır kamplarda yaşayan on binlerce insan kendilerine uzanacak bir el bekliyor.

Suriye’de, her 10 kişiden 6’sı şiddetli yoksulluk içerisinde yaşıyor. Onlar sadece yokluğu değil aynı zamanda acıyı da yaşıyorlar. Soğuk ve karanlık içerisindeki Suriye zindanlarında binlerce masum kadın ve çocuk acı içerisinde yıllardır özgürlüklerine kavuşacakları günü bekliyor.

İHH İnsani Yardım Vakfı olarak bugüne kadar milletimizin destekleriyle milyonlarca kişiye yardım ulaştırdık ve ulaştırmaya devam ediyoruz. Geçen sene “Rotamız İyilik, Yükümüz İnsanlık” diyerek yola çıkmıştık bu sene de “Kış Kapıda; Yalnız Bırakma” diyerek kışın zor şartlarında çadırlarda kalan Suriyeli mazlumlar için bir yardım kampanyası başlattık. Bu özel günde 81 ilden insani yardım TIR’ı mazlumlar için yola çıkıyor. Yıllardır zor şartlar altında ve imkânsızlıklar içinde yaşamak zorunda kalan kadınları, yaşlıkları, çocukları ve kimsesizleri asla yalnız bırakmayacağız. “ dedi.

Ali Mazıcıoğlu Suriye’deki mülteci kamplarında yaşananlara dikkat çekerek sözlerine şu şekilde son verdi ;

“Suriye’de kamplarda çadırlarda yaşayan insanların başta un olmak üzere, gıda maddeleri, soba, yakacak, battaniye, sünger yatak, mutfak araç ve gereçleri, ev eşyası, kışlık giysi, ayakkabı, bebek bezi, süt tozu, bebek bisküvisi,  hijyen malzemeleri, çocuk ve hasta bezi gibi acil ihtiyaçları devam ediyor.

Tüm halkımızdan, kurumlarımızdan ve hayırsever insanlarımızdan beklentimiz başlattığımız bu kampanyaya destek olmalarıdır. Bugün yetim ve öksüz çocukların, kimsesiz kalmış yaşlıların,  tedavi olamayan, ilaç bulamayan hastaların ve çaresiz kalmış tüm insanların ellerinden tutma zamanıdır.  Akşamları yanmayan sobanın yanı başında üşümüş parmaklarıyla kalemi tutamayan çocuklar kalmasın. Çadırlar ısınsın. Tavanı akan çadırlarda insanlar geceleri soğukla mücadele etmesin.  Soğuk havada ve çamurlu yollarda ayakkabısız, botsuz ve montsuz çocuk kalmasın. Evler ekmeksiz kalmasın.

Bugün buradan ülkemizin ve dünyanın her yerindeki tüm mazlumların yanında olduğumuzu, onları asla yalnız bırakmayacağımızı ve onlara umut olacağımızı herkese yeniden haykırıyoruz!”

Kayseri İHH İnsani Yardım Derneği 2021 yılı boyunca Suriye’deki mülteci kamplarına 1.4 milyon TL tutarında insani yardım malzemesi ulaştırdı. 2021 yılının Aralık ayında “Kış Kapıda; Mazlumları Yalnız Bırakma” kampanyası dahilinde 4 tır insani yardım malzemesi bölgeye gönderildi.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davutgulec.com - Sosyal Medya Butonları
Sosyal Medya Hesapları
Telefon Et
Instagram
WhatsApp
Facebook
Twitter
LinkedIn
Çerez Politikası Şeridi