Dünya Emekçi kadınlar günü etkinlikleri ve mesajları…
ARIK EMEKÇİ KADINLARIN 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLADI
“HERŞEY KADININ ESERİDİR”
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle farklı bir etkinliğe imza attı. Yeşilhisar’da bir patates deposunu ziyaret eden Arık, burada çalışan kadınlara karanfil hediye ederek, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutladı. Arık, yeryüzündeki her şeyin kadının eseri olduğunu söyledi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle dünyanın dört bir yanında değişik etkinlikler düzenlenirken CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, farklı bir etkinliğe imza attı. Yeşilhisar’da patates üreticilerinin sorunu yerinde incelemek için Yeşilhisar’ın mahallelerini ziyaret eden Arık, burada patates deposunda patates ayıklayan ve çuvallayan kadınların Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlayarak, kadınlara karanfil hediye etti. Yaşadıkları sürpriz karşısında şaşıran kadınlar Milletvekili Arık’a teşekkür ederken, Arık her şeyin kadınların eseri olduğunu belirterek, emekçi kadınların gününü kutladı.
BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ’TAN KADINLARA KARANFİL
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü Melikgazi Kız Yurdu’nda karantinada olan kadınlar ile yurt çalışanları ve sağlık ekibi kadınlara karanfil gönderip, kadınlar gününü kutladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, pandemi sürecinde karantina yurduna dönüştürülen Melikgazi Kız Yurdu’nda kalan kadınlara hem moral olması, hem de bu özel günlerini kutlamak amacıyla karanfil gönderdi.
Başkan Büyükkılıç, kadınları sadece bir gün değil, her gün anlamak ve hatırlamak gerektiğini belirterek, bu vesile ile korona virüs tedavisi gören ve karantinada kalan tüm kadınlara da acil şifalar diledi. Başkan Büyükkılıç, hasta kadınların yanı sıra, sağlık personeli tüm kadın çalışanların da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.
Büyükkılıç’ın gönderdiği karanfilleri yurt müdürü Bircan Aydemir, karantinada olan kadınlar ile yurt çalışanları ve sağlık ekibi kadınlara tek tek dağıtarak, Başkan Büyükkılıç’ın selamlarını iletti.
CUMHURBAŞKANLIĞI İLETİŞİM BAŞKANLIĞINDAN “8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ” İÇİN ÖZEL KLİP
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun:
“Kadın demek; hayat demek, aşk demek. Kadın demek; emek ve umut demek, onur ve gurur demek. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, özel olarak hazırladığı “Kadın Demek” şarkısı ve klibi ile kutladı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Kadınlar Günü için özel olarak hazırlanan şarkı ve klibi, sosyal medya hesabından “Kadın demek; hayat demek, aşk demek. Kadın demek; emek ve umut demek, onur ve gurur demek. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.” mesajıyla paylaştı.
“Kadın Demek” şarkısı ve klibinde, dünden bugüne kadınların aile ve toplum yaşamındaki yeri ile hayatın her alanına kattığı değere vurgu yapıldı.
*Kurtuluş Savaşından 15 Temmuz’a, Diyarbakır Annelerinden Koronovirüsle Mücadeleye Kadınların Hikayesi Anlatıldı
Kurtuluş Savaşı’nda cepheye mermi taşıyan kadınların görüntüleriyle başlayan klipte, yakınlarını şehit veren, 15 Temmuz darbe girişiminde tanklara meydan okuyan, Diyarbakır’da evlat nöbeti bekleyen ve koronavirüsle mücadelede görev alan kadınların görüntülerine yer verildi.
Klipte ayrıca eğitimden sanata, bilimden sağlığa, spordan tarıma, hukuktan savunma ve emniyete kadar birçok alanda toplumun farklı kesimlerinden başarılı kadın portreleri yer aldı.
“Hayata anlam veren renkleriz”
Sözleri Dr. Hüseyin Balkancı, müziği Yücel Arzen tarafından hazırlanan “Kadın Demek” şarkısının sözleri şöyle:
“Olmazsa olmaz biz kadınlarız / Yükümüz dünyanın en ağır yükü / Tarihi yazdık ellerimizle / Toprağı vatan kılan ferman bizleriz.
*Yarımız aşk bizim, yarımız anne / Ömer’ler Fethi’ler verdik Cennet’e / Canlar Özlem’le koştu göreve / Dertleri onaran derman bizleriz.
*Hayat… Hayat… Hayat nedir? / Kadın demek! / Emek, çile, umut nedir? / Kadın demek! / Güneş, bahar, şefkat nedir? / Elif gibi dimdik başı; eğilmez / Onur demek! / Elif gibi dimdik başı; yıkılmaz / Gurur demek!
*Hayata anlam veren renkleriz / Sevinci parlatır yası gizleriz / Önce vatan deriz, sonra can deriz / Bayrakları ruhuna saran bizleriz.
*Sanat olur muydu biz olmasaydık / İlhamı coşturan giz olmasaydık / Zamanı durduran göz olmasaydık / Düşleri sevdaya yoran bizleriz.
KAZIM YÜCEL: GÜÇLÜ TÜRKİYE GÜÇLÜ KADINLA MÜMKÜN
İyi Partili Kazım Yücel, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Yücel, kadınlara Dünyanın neresinde olursa olsun hak ettikleri şartlarda yaşam sunmak gerektiğini belirtti.Yücel, güçlü Türkiye için kadınların her alanda da güçlü olması gerektiğini vurguladı.
HUZURLU TOPLUM KADINA VERİLEN DEĞERLE MÜMKÜN
Büyükşehir Belediye Meclisi İyi Parti Grup Başkanvekili Kazım Yücel, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada kadınların toplumsal yaşamdaki önemini dikkat çekti. Yücel, huzurlu bir toplumun kadına verilen değerle mümkün olduğunu belirtti.
KADINLAR TOPLUMSAL YAŞAMIMIZIN ANA ÖĞESİDİR
Yücel, “Dünya, kadın erkek ilişkisi üzerine kurulmuş ve toplumsal yaşam buna göre yol almıştır. Günümüz çağında kadınlarımız toplumsal yaşamın hemen her alanında yer almışlardır ve almaya devam ediyorlar. Kadınlarımız toplum içindeki yaşamlarında zaman zaman haksızlığa hukuksuzluğa ve adaletsizliğe maruz kalıyorlar. Kadınlarımız, bazen eşit iş yaparlarken eşit ücrete layık görülmüyorlar. Bazen yapılacak işi kadınlarımıza uygun görmüyorlar. Ama şunu bilmeliyiz ki kadın da erkek de önce insandır. İnsanlara sunulan haklardan kadınlarda eksiksiz ve tam olarak yararlanmalıdır. Kadınlarımız hayatın her alanında savaş verirken ve var olma mücadelesi yürütürken onların önüne engel koymamak gerekir. Bakın peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in bile en büyük yardımcısı eşi Hz. Hatice annemizdi. Birlikte ticaret yaptılar, birlikte yol yürüdüler. Hatta peygamberlik görevi yüklendiğinde de Peygamberimiz bu sırrı ilk olarak eşi olan Hz Hatice’ye yani bir kadına anlattı. Bu bize kadının toplumsal hayatımızdaki yerinin nerede olması gerektiğinin en net göstergesidir. Yani kadınlarımız bizlerin ve toplumsal yaşamın ana öğesidir. Hele hele demokratik müslüman Türkiye’de kadınlarımıza yaşamın her alanında değer verilmelidir. Kadınlarımız hor görülmemeli, ötekileştirilmemeli ve hak ettiği her şeyi alabilmelidir” dedi.
DÜNYA ÜZERİNDEKİ HER ŞEY KADIN ESERİDİR
Yücel, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu sürecinde ve kurtuluş mücadelesi döneminde kadınlarımız kahramanlıklarına kahramanlık eklemiş ve bugün huzur içerisindeki büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin evlatlar sayesinde olmuştur. Dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir. Toplum hayatının kaynağı, çağdaş aile hayatıdır. Siyasal ve toplumsal hakların kadın tarafından kullanılmasının, insanlığın mutluluğu ve saygınlığı açısından gerekli olduğuna inanmaktayım. Yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında rol oynamışlardır. Ülkemizin kurucu lideri gazi Mustafa Kemal Atatürk de kadınlarımızı anlatırken ‘Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin evlatlar sayesinde olmuştur. Dünya üzerinde gördüğümüz her şey, kadının eseridir. Toplum hayatının kaynağı, çağdaş aile hayatıdır. Siyasal ve toplumsal hakların kadın tarafından kullanılmasının, insanlığın mutluluğu ve saygınlığı açısından gerekli olduğuna inanmaktayım.’ ifadelerini kullanmıştır. Cumhuriyetimiz de kadınlarımızın başarısı ile kurulmuştur. Bu nedenle en büyük çabamız kadınlarımıza aile, iş, sosyal, siyasal ve toplumsal yaşamda eşit haklar sunulması için gayret göstermek olmalıdır. Onlara verilecek haklar bir lütuf değil zorunluluktur. Huzurlu ve güvenli bir Türkiye istiyor isek kadınlarımızı güçlü kılmak zorundayız güçlü kadın güçlü Türkiye demektir. Güçlü Türkiye için de var gücümüzle çalışmak zorundayız” dedi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARINI UNUTMADI
Pandemi sürecinde kadınların hastanelerdeki üstlendiği görevi de unutmayan Yücel, “Hastanelerimizde görev yapan bütün sağlık çalışanlarımızın emeklerine sağlık. Özellikle de evlatlarından, eşlerinden ve sevdiklerinden uzakta koronavirüs ile mücadelesini evine gitmeden sürdüren doktorundan, hemşiresine, hasta bakıcısından sekreterine herkese çok teşekkür ederim. Onlar bizim kanatsız meleklerimizdir. Hepsinin emeklerine sağlık” diyerek sözlerini tamamladı.
Türkiye Kamu-Sen Kayseri İl Temsilciliği Kadın Komisyonu: SALGIN GÖLGESİNDE KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
Kadınlarımızın, siyasette, çalışma hayatında, bilim ve sanatta, sporun çeşitli dallarında daha çok yer alması ve toplumsal hayatın her kademesinde kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri için bizim de içinde bulunduğumuz tüm sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de her yıl 8 Mart’ta toplumsal hayatta kadının yeri ve sorunlarına ilişkin tartışmalar yeniden gündeme gelmektedir. Bu tartışmalar içinde en değerli varlığımız olan kadınlarımızın şiddet konusu ile birlikte ele alınması ise, tarihinde kadını el üstünde tutan bir toplum olarak bizim için çok üzücü neredeyse utanç verici bir durumdur. Kadının olduğu yerde şiddetin değil, sevginin artması gerekir. Kadın cinayetlerinde geldiğimiz son noktanın görülmesi, bu acının iliklerimize kadar hissedilmesi ve faillerinin en ağır şekilde cezalandırılması yönünde toplumun bütün kesimlerinde oluşan, ortak kanaati önemsiyor ve destekliyoruz. Hiç bitmeyen kadın cinayetlerine seyirci kalmak istemiyoruz. Her seferinde bu son olsun söylemleri gerekli tedbirlerin alınmasına vesile olamıyor.
Bütün bu sorunların yanında dünyayı sarsan covid-19 salgını da en çok kadınlarımızı etkilemiştir. Devlet tarafından bazı destekler sağlansa da, pandemi döneminde işinden olanların çoğunu kadınlar oluşturmaktadır. Hem çalışma hayatını hem de sosyal hayatı derinden etkileyen bu dönemde, kadınlarımız üzerindeki sorumluluk da artmıştır. Bunun yanısıra, okulların kapalı olması ve uzaktan eğitim sürecinin evden kontrol edilmesi de kadınlarımızın yükünü bir kat daha arttırmaktadır. Bakım sorumlulukları olan ve evde çalışmaya devam etmek zorunda kalan annelerin de zaman içerisinde sağlık sorunları yaşadığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Covid 19 süreci öncesinde de var olan kreş sorunu, salgınla birlikte çok daha vahim bir hal almış, aile yaşantısını kökünden değiştirmiştir. Ayrıca, bu süreçte evde kalma oranları arttığı için aile içi şiddet de en çok kadınlarımızı olumsuz etkilemiştir.
Kadınlarımız, fedakârlıkları ve gösterdikleri büyük başarıyla, vatanımızın kurtuluşuna adını büyük harflerle yazdırmıştır. Büyük Önder Atatürk ‘’Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez’’ sözüyle de Kahraman Türk Kadınlarına haklarını teslim etmiştir. Cumhuriyetten sonraki süreçte de aynı azmi ülkemizin inşasında gösteren; üretimde, eğitimde, sanatta, kültür ve siyasette başarılarıyla kendilerini kanıtlamış olan kadınlarımız, günümüzde ne yazık ki şiddet başta olmak üzere eğitim istihdam gibi her geçen gün artan sorunlara bir de pandemi sürecinin eklenmesi neticesinde sorunlar yumağıyla karşı karşıya bırakılmıştır.
Her zaman sorunlara çözüm getirmek adına inisiyatif almaktan kaçınmayan, sorgulayan çözüm üreten bir sendikal anlayışı benimseyen Konfederasyonumuz ve sendikalarımız, çalışma hayatında kadınlarımızın yaşadığı sıkıntıları, her ortamda sıklıkla gündeme getirmekte ve çözüm önerileri sunmaktadır.
Türk kadınının konumunu, sorunlarını, ihtiyaçlarını ve beklentilerini paylaşmak için bir fırsat olarak değerlendirdiğimiz 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Türkiye Kamu-Sen olarak kadınlarımızın toplumda hak ettiği yeri bulması açısından yapılacak tüm çalışmalara destek vereceğimizi ifade ediyoruz.
Bu duygu ve düşünceler içinde başta evlat acısıyla yüreği yanan, bu vatan uğruna canlarını veren kahraman şehitlerimizin anneleri ve ülkemizde son günlerde şiddete uğrayan kadınlar başta olmak üzere tüm kadınların Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz. Kamuda görev yapan kadın çalışanlarımızı da, haklarımız ve ortak çıkarlarımız için Türkiye Kamu-Sen çatısı altında her kademede mücadele etmeye davet ediyorum.
Türk Kadınlar Birliği Kayseri şube başkanı Ayşe Uzunlu’nun konuşması
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilmiş, insan hakları temelinde kadınların sosyal , siyasal ve ekonomik alanda eşitliğini savunan bir gündür. Çıkış noktası 8 Mart 1857’de New York’da bir tekstil fabrikasında grevci işçilere polisin saldırması, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin kurulan barikatlar nedeniyle kaçamamaları sonucunda 129 kadın işçinin ölmesidir. Bugün kadın hakları hareketinde bir dönüm noktasıdır. 8 Mart bir anma günü, aynı zamanda da kadınların sorunlarının tartışıldığı ve sorunların çözümu için tartışmalarin yapıldığı bir dayanışma günüdür. Bugün; yıllar içerisinde bazı çevrelerce anlamı değiştirilerek sadece kadınlara yönelik süslü mesajlarla geçiştirilen ya da çiçek ve hediyelerle bir tüketim gününe çevrilmek istenmektedir. Kadınların istediği ise sadece haklarının verilmesidir. Kadınlar yeni haklar istemiyorlar; sadece ve sadece dünya nüfusunun yarısını oluşturan insanlığın ortağı olarak kendilerine ait insan haklarını istiyorlar.
Türkiye’de siyasi haklarını birçok dünya ülkesinden önce elde edilmesi bir kadın devrimi olan cumhuriyetimizin kadınlara sağladığı önemli bir kazanımdır. Seçme ve seçilme hakkı, Medeni Kanun’daki düzenlemeler, laiklik, uluslararası sözleşmeler kadın hakları konusunda yasalarımızı oldukça yeterli hale getirmiştir. Bu kazanımların elde edilmesi I. Meşrutiyet ile başlayıp bu topraklara sahip olmak için verdiğimiz savaşlarda cephe ve cephe gerisinde devleşmiş Anadolu kadınlarının ve Cumhuriyetimizin eşit vatandaş olarak gördüğü kadınlarımızın sayesinde olmuştur.
Zaman içerisinde bu hakların korunması ve geliştirilmesi konusunda yavaşlama görülmektedir. Kadın haklarının siyasete alet edilmesi; seçim zamanı göklere yükseltilen, siyasi olarak kendilerinden faydalanılan kadınlar; ne yazık ki ne listelerde seçilecek yerlerde aday olabilmekte, ne de seçim sonrası verilen vaatlerin karşılandığını görmektedir. Oy kaygısı ile politikacıların ağzından çıkan bir öyle, bir böyle samimiyetsiz yaklaşımlar; toplumsal cinsiyet eşitsizliği içerisinde yetişmiş marjinal bir takım grupları ve şiddet yanlısı erkekleri cesaretlendirmeye devam etmektedir. Aynı samimiyetsiz söylemleri belli gruplara yaranmak isteyen yöneticilerden, hocalardan hatta hatta kadın siyasetçilerden bile duymaktayız. Sözde dinsel her türlü fetva kadınlar için, her türlü gelenek, örf-adet kadınlar için, namus sadece kadınlar için, aileyi dayak, hakaret ve her türlü şiddete rağmen korumak, ekonomik yoksulluk nedeniyle çalışmak, az ücret almak, bir de üstüne siyasi olarak istismar edilmek hep kadınlar için. Erkekler neredesiniz? Hayat arkadaşlarınız, analarınız, bacılarınız söz konusu olan. Siz bu sorunların neresindesiniz?
Kadınlar dünyanın birçok ülkesinde geride bırakılmıştır. Son yıllarda yükselen radikal hareketler kadınların hayatını daha da zorlaştırmaktadır. Ancak yasal olarak övündüğümüz haklarımızın uygulanmasında dünya ülkeleri içerisindeki yerimiz içler acısıdır. Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu 2020 raporuna göre 153 ülke arasında 130.yuz. Nijerya, Mısır, Fas, Ürdün, Irak lig arkadaşlarımız. Bu mu Türk kadınına layık gördüğünüz yer? Ülkemizde 3 milyon kadın okuma-yazma bilmiyor. Uzaya gideceğiz, arkamızda bu teknoloji çağında 3 milyon okuyamayan kadın. 2020 yılında öldürülen kadın sayısı 300, 171 tane de şüpheli ölüm var. Bu mu yaşamayı arzu ettiğiniz ülke? Kağıt üzerinde yasal zemin başarılı, gerçek hayatta uygulamalar içler acısı. Utanç verici.
Bir kez daha söyleyelim.
Yasalarımız yeterli, uygulayın. Uygulanması için bütçe ayırın. Kadını koruduğunuz da aileyi de toplumu da koruduğunuzu, iyileşeceğimizi göreceksiniz.
Kadınları siyaset malzemesi yapmaktan vaz geçin. Dürüst yaklaşımlar bekliyoruz.
Kadınlar çiçek, böcek, parfüm, prenses değildir. Kadın dünya nüfusunun yarısı olan insandır.
Özelikle kadın yöneticiler, kadın siyasetçiler, önemli noktalara gelmiş kadınlar “kadın hareketi siyaset üstüdür”. Kız kardeşlerinizi geride bırakmayın. Bir yerlere ulaşmak için kardeşlerinize ihanet etmeyin.
Erkekler; kadına kötü muamele, cinayet, şiddet, işkence ve tecavüzü engellemek mümkündür. Haklının yanında olun. Bu durum sizin de yaşadığımız toplumun da ideallerini yükseltecektir.
“İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin? … “Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir. Kadınlar toplum yaşamında erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.”
Bu sözleri unutmayın. Atatürk’ün kadınlar için söylediği bu sözler kuruluş felsefemizin ana hatlarındandır. Bunlar gözümüzdeki ışığın, benliğimizdeki güvenin ve mücadelemizdeki azmin kaynağıdır. Elde ettiğimiz haklarımızdan dönmemizi kimse beklemesin.Atalarımızdan aldığımız güç ile toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz.
CHP Kayseri Kadın Kolları Başkanı Alime Esin Tosuner’İN 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Basın Açıklaması
Bugün bizler, yerkürenin bütün kadınları, dayanışma içinde haklarımızı haykıracağız. Bizim için 8 Mart, sadece eşit ve özgür bir geleceğin iradesi değil, aynı zamanda hak mücadelesi veren tüm kadınlara saygı duruşudur.
Kadınlar tarih boyunca tüm toplumsal mücadelelerin en ön saflarında yer aldı. Sahip olduğumuz her hakta, edindiğimiz her kazanımda o cesur kadınların payı vardır.
Bundan 164 yıl önce, Amerika Birleşik Devletleri’nde çalışan 40 bin dokuma işçisi kadın, kendilerine dayatılan ayrımcılığı reddetti. Binlerce işçi kadın, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve eşit işe eşit ücret talebi ile grev yaptı. Fabrika kapıları üzerlerine kilitlendi. O sırada çıkan yangında, kapı önüne yığılan barikatları aşamayan kadınlardan 129’u yanarak hayatını kaybetti.
Bu olay dünyanın her yerindeki kadınların öfkesini örgütledi, yaşamlarıyla bedel ödeyenlerin hak mücadelesi hiç unutulmadı. Yıllar sonra; 27 Ağustos 1910 tarihinde, Kopenhag’da 2. Enternasyonal’e bağlı Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’ndaki toplantıda, Clara Zetkin dokuma fabrikasında hayatını kaybeden kadınlar için 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmasını önerdi. Öneri oy birliği ile kabul edildi. O gün bugündür kadınlar, mücadelenin ve dayanışmanın örgütlü gücünü kutluyor. Her sokakta, her mahallede, her ilçede, her şehirde sesimiz daha gür çıkıyor.
Bizim baharımız, 8 Martlarda alanları dolduran kadınların yan yana gelmesiyle başlar.Peki, bugün ülkemizde kadın erkek eşitliği açısından neredeyiz?Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020 yılı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre 153 ülke arasında 130. sıradayız. Bu yıl pandemi koşullarıyla derinleşen ekonomik kriz, kadınların yükünü daha da arttırdı. Kadınlar ve erkekler arasında hep var olan gelir eşitsizliği, bu dönemde iyice büyüdü. Geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 43’e çıktı.
İktidar temsilcileri “lebalep” kongrelerde ülkeyi demokrasi şölenlerine boğduğunu iddia ederken, İstanbul Sözleşmesi’ni savunanlara, 8 Mart’ı kutlayanlara şiddet uygulanıyor, cezalar yağıyor. Kadına yönelik şiddeti protesto etmek için dans eden kadınlara dava açılıyor. Bu demokratik eylem, “Cumhurbaşkanına hakaret” noktasına getirilerek hapis cezası veriliyor. Diğer yanda ise kadınlara şiddet uygulayanlar, elini kolunu sallayarak sokaklarda dolanıyor. Kadınlar, saldırganlarıyla karakollarda barıştırıp evlerine yollanıyor. İktidar zihniyeti kadınlara “itaat et rahat et” anlayışını dayatıyor. Oysaki şiddet kader değildir, kederdir!
İstihdamda tutunabilen kadınların çoğu, düşük ücretle, sendikasızlıkla, işini kaybetme korkusuyla, uzun çalışma süreleriyle, mobbingle baş etmeye ve evine ekmek götürmeye çalışıyor. Kadının emeğini yok sayanlara haykırıyoruz: Her kadın emekçidir! Kendisinin, çocuklarının, ailesinin ve toplumun geleceği için insanca yaşam kavgası verir.Biz Cumhuriyet Halk Partili Kadınlar olarak; bu kavganın da, bu taleplerin de, geleceğin aydınlık günlerini barındıran bu umudun da yılmaz savunucularıyız. Bizler, haklı mücadelemizi örgütleyerek tarihe yön verenler olacağız.Emek biziz. Umut biziz. Mücadele biziz. Halk biziz. Halkın iktidarını da bizler kuracağız.Kutlu olsun 8 Mart! Dayanışma olsun, yaşam dolsun, cesaret olsun…
İYİ PARTİ KOCASİNAN İLÇE BAŞKANLIĞI 8 MART ….
8 Mart Dünya Kadınlar Gününde İyi Parti Kocasinan İlçe Başkanlığı Engelli Kadınları da Unutmadı. 8 Mart dünya kadınlar günü münasebetiyle parti binasında kahvaltı tertipleyen İyi Parti Kocasinan İlçe Başkanlığı katılan tüm engelli kadınlara çiçekler verdi. Daha sonrasında kahvaltıya geçildi.
KADINSIZ BİR DÜNYA DÜŞÜNÜLEMEZ
Kahvaltı akabinde konuşma yapan İyi Parti Kocasinan İlçe Başkanı Mustafa Işık, ”Dünyanın yarısını kadınlar oluşturur, diğer yarısını da kadınlar yetiştiriyor. Demek ki kadınsız bir dünya, erkek egemenliğinde bir dünya ve böyle devam etsin demek mümkün değildir. Bizim için kadın önemlidir hatta en önemlisidir.” dedi
İyi Parti iktidarında engelli vatandaşlarımızın büyük ayrıcalıkları olacaktır.
Işık, ”Kadın olmak Türkiye’de malesef zor. Ama engelli olmak çok daha zor. Toplumun her kesimi için yaşanabilir şehirler inşa etmek durumundayız. Geçmişe restorasyon geleceğe de toplumun her kesimi için yaşanabilir şehirler inşa edilmeli. Engelli arkadaşlarımızın yaşantıları zordur. Örneğin Yeraltı Çarşısına engelli kardeşlerimiz giremiyor. Buraya da girmese ne olur sanki diyenler olabilir. Ama biz engelli vatandaşlarımızın hayatın tamda içinde ortasında olmasını istiyoruz. İyi Parti iktidarında engelli vatandaşlarımızın büyük ayrıcalıkları olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınların özellikle engelli kadınların 8 mart dünya kadınlar gününü kutluyorum.” şeklinde ifadelerde bulundu.
SP: KADINA KALKAN HER EL TÜM İNSANLIĞA KALKMIŞTIR
Saadet Partisi Kayseri Kadın Kolları, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde bir araya geldi.
Programda konuşma yapan il başkanı Baki Coşkun, “Bir anne, bir eş, bir evlat, bir kardeş, komşu, arkadaş olan kadın, hepsinden önce bir insandır. İnsan da eşrefi mahlûkattır, yaratılmışların en şereflisidir. Dikkat edecek olursanız Cenabı Hak burada, kadın demiyor, erkek demiyor, çocuk, yaşlı deniyor; insan diyor. Kadına kalkan her el, tüm insanlığa kalkmıştır. Kadının onuruna, haysiyetine yönelik her türlü saldırı, tüm insanlığa yapılmıştır. Hele hele, sırf kadın olduğu için öldürülen her kadınla birlikte, tüm insanlık da katledilmiş demektir. Maalesef birkaç gün içinde yaşanan kadın cinayeti, taciz ve tecavüz olayları hepimizin kanını dondurdu. Ülke olarak nereye gidiyoruz. Bu çağdışı tavırlar ne zaman sonlanacak. Üzüntü ve kaygıyla izliyoruz. Kadını ve erkeği, diğer tüm vasıflarından önce insan olarak görmeyen herkes, Ortaçağ Avrupa’sının, Cahiliye dönemi seviyesinin ötesine geçememiş demektir. Dünya bu karanlık dönemleri geride bırakalı çok oldu. Bizler bir evlat, bir eş, bir baba, bir kardeş olarak, kadınların, haklarını bugüne kadar savunduk, bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Kadın Kolları Başkanı Fatma Kara ise yaptığı konuşmada “Bu programın amacı, yaptıkları çalışmalar ile örnek olan, kişiliği ve hayatı ile yol gösteren, azim, inanç, fedakârlıklarıyla ile ilham veren kadınlarımıza teşekkür etmek, yanı sıra, hayatın tüm alanlarında yer alan ve varlıklarıyla değer katan bütün kadınlarımızın da, yanlarında olduğumuzu belirtmektir. Kadın, toplumun inşasında büyük pay sahibidir. Anne olarak, öğretmen, doktor, mühendis, gazeteci, yazar-çizer, bilim insanı olarak, Fabrikada işçi, tarlada köylü, pazarda esnaf, ticaret erbabı, iş kadını, yönetici olarak, toplumun her alanında çalışan, üreten, iradesini kimsenin etkisinde kalmadan, her türlü mahalle baskısının dışında, özgür ve özgün şekilde ortaya koyan kadınlar, daha güzel bir yarını şekillendirecek en önemli unsurdur.” dedi.
DEVELİ BELEDİYE BAŞKANI MEHMET CABBAR İLE 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNDE ANLAMLI AÇILIŞ
Develi Belediye Başkanı Mehmet Cabbar, Simge Elçin Ayan tarafından Elbiz İş Merkezinde işletilecek olan güzellik merkezini açılışını yaptı.
Hayırlı ve bereketli olması temennileriyle açılış kurdelasını kesip işletme hakkında bilgiler alan Cabbar Başkan “8 Mart Dünya Kadınlar Gününde kadın bir işletmecimiz tarafından açılan böylesi nezih bir işletmenin açılışını yapmaktan büyük mutluluk duydum. Dokundukları her şeyi güzelleştiren ve bizlerin ilk öğretmenleri olan kadınlarımız işletmeci olarak da bizlere öğretecekleri güzellikler olduğunu düşünüyorum. Develili kadınlarımızın steril ve nezih bir ortamda bakımlarını yaptıracakları böylesi bir işletmeyi Develimize kazandırdığı için Simge Elçin Ayan’ı tebrik ediyor, hayırlı ve bereketli kazançlar diliyorum” açıklamalarında bulundu.
CABBAR BAŞKANIN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ TEBRİĞİ
8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Develi Belediyesi ekipleri, sağlık ocağı, dispanser ve Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi personellerine, hasta ve hasta yakınlarına Develi Belediye Başkanı Mehmet Cabbar’ın kadınlar günü tebrikini ileterek karanfil hediye ettiler
8 Mart’ın kadınlara daha özenli davranılması ve kadına yönelik şiddetin son bulmasına vesile olmasını belirten Cabbar Başkan “Özellikle anne oluşlarıyla en büyük saygıyı hak eden kadınlarımız bizlerin en büyük veli nimetidir. Bizler kadınlarımızı sadece bir günde değil, bütün zamanlarda kıymetlerini bilmeli onların hayat mücadelelerinde her daim destekçileri olmak zorundayız” açıklamalarında bulundu.
38 tarihi mekanda 38 erkek tarafından Dünya Kadınlar Günü’ne özel bir çalışma hazırlandı
Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Kayseri Mesleki Eğitim ve Kültür A.Ş. (KAYMEK) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde 38 erkek ile 38 ayrı tarihi mekanda Kadınlar Günü’nü kutlayarak, farkındalık oluşturdu.
Büyükşehir Belediyesi, kadının dünyadaki yeri ve önemini anlatan birçok çalışmayla, kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamaya devam ediyor.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla çok özel bir çalışma yapan KAYMEK, farkındalık oluşturup, 38 ayrı mekânda, 38 erkeğin katıldığı bir video hazırlayarak, tüm kadınların bu özel gününü kutladı.
‘Kadın tamamlayandır, kadın öncüdür, örnektir, insanlığın özüdür, kadın bir gün değil, her gün değerledir, kadın aynadır’ gibi kadınlara yönelik birçok mesaj verilen video, tüm sosyal medya mecralarından yayınlandı.Video, ayrıca işaret diliyle de anlatıldı.
MMO ŞUBE BAŞKANI SÜLEYMAN VAROL‘’ ÜLKENİN KADERİNİ ÇİZEN, KADINLARDIR ‘’
Kadınlar bir ülkenin geleceği, bir toplumu toplum yapan en önemli değerdir. Dünya kadınlar gününün kutlanmasında ki temel amaçta emekçi kadınlarımızın değerinin bilinmesi ve onların sevgiye, ilgiye ihtiyaç duyduklarını tüm Dünya’ya göstermektir.
Tarihimizde de kadının yeri ve önemi her zaman özel olmuştur. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte kadınlarımız bilim dünyasında, yüksek eğitimde, meslek sahibi olmada, kamu alanlarında iş hayatında rahat ve kendinden emin adımlarla çağdaş medeniyet koşullarından yararlanabilmişlerdir.
Türk kadınının tarihimizde de, günümüzde gösterdikleri en önemli özelliklerinden biri de, yüreklerinde ki sevgi ve şefkati karşılıksız veren, ihtiyacımız olduğunda desteklerini bizden esirgemeden, fedakâr ve emekçi olmalarıdır. Ulu Önder Atatürk’ün de belirttiği gibi Dünya da hiçbir milletin kadını ‘’ Ben Anadolu kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim.’’ diyemez.
Toplumun temeli olan kadınlar, çocukları ve dolayısı ile toplumu yetiştirerek, ülkenin kaderini çizerler. Tüm kadınlara ne kadar özel olduklarını hatırlatmak, duygusallıklarının zayıflık değil, aksine onları güçlü kılan özellikleri olduğunu vurgulamak isterim. Kadının isterse yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Bu yüzden tüm kadınlar kendi öz benliklerinin farkına varmalı ve istekleri her neyse onun peşinden gitmelidir.
Başta şehit anne ve eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.
TALAS’TA KADINLARIN 40 YIL HATIRI VAR
Talas Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde billboardlardan yaptığı kahve ikramı ile farklı ve renkli bir uygulamaya imza attı.
Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, ilçenin çeşitli noktalarında hazırlanan billboard ve totemlerle kadınların günlerini kutlarken, aynı zamanda hazırlanan birer içimlik paketlerle “40 yıl hatırımız olsun.” mesajı paylaştı.
Hazırlanan billboardlarda Başkan Yalçın’ın “Gücüyle, duruşuyla, herkese yetecek sevgi ve şefkatiyle kadınlar, geleceğimizin mimarıdır.” mesajıyla birlikte, “Günün kahvesi bizden, keyfini yaşamak ve paylaşmak sizden. ‘En güzel kahveyi ben yaparım’ diyenler ve kahveyi keyifle içenler, bu özel anınızı fotoğraf ve video olarak #talastabirfincankahve etiketiyle bizimle paylaşın yayınlayalım. 40 yıllık hatırımız olsun.” notu yer aldı.
Billboardları gören kadınlar, mesajı okuduktan sonra hazırlanan paketlerdeki asılı kahveleri aldı.
“ÇOK DUYGULANDIK”
Böyle bir uygulamadan duydukları memnuniyeti ifade eden kadınlar, Başkan Yalçın’a 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde en anlamlı hediyeyi aldıklarını belirterek teşekkür etti.
Çok ince bir davranış olduğunu ifade eden kadınlar, ‘Görünce önce çok şaşırdık, sonra çok sevindik ve duygulandık. Böylesine ince ve nazik bir düşünce için Başkanımız Mustafa Yalçın’a teşekkür ederiz.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
BAŞKAN TOK’TAN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJI
Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri İl Başkanı Serkan Tok, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Kadın elinin değdiği her yerde bir güzellik olduğunu söyleyen Başkan Tok, toplumun her kesiminde ve üstlendikleri her görevde takdire şayan bir şekilde sorumluluklarını yerine getirdiklerini belirtti.
Evinde anne, işyerinde çalışan, toplumda saygın bir fert olan kadınların ülke toplumsal birliği ve dirliği için hayati rolleri olduğunu söyleyen Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri İl Başkanı Serkan Tok, kadınların sosyal ve ekonomik hayatın içinde eşit, onurlu ve saygın bir yeri olması gerektiğini ve bunun artmasında da herkese büyük görevlerin düştüğünü ifade etti. Kadınların gelecek nesillerin yetişmesinde yeri doldurulamayacak bir önemi olan ve sevgiyi, nezaketi, inceliği öğrettiğini söyleyen Tok; “Kadın olmanın mana ve önemi üzerine bir kez daha düşünmek için eşsiz bir fırsat sunan anlam yüklü bir günün içindeyiz. Yıllardan beridir bilimden sanata, spordan edebiyata, siyasetten çalışma hayatına kadar hayatın her alanında kadınların büyük çaba ve başarılarına şahit olunmuştur. Şehit evladını vatan toprağına uğurlarken döktüğü gözyaşlarıyla, umudun hiç eksik olmadığı bakışlarıyla, duanın ve iyi dileklerin çağlayan gibi aktığı sözleriyle kadınlar milletimizin ruhu olmuştur. Günümüzde kadınlarımızın maalesef hak ettikleri ilgiyi, desteği ve saygıyı yeterince gördüklerinden bahsetmemiz çok zor. Özellikle kadınlarımıza yönelik insanlık dışı saldırıların, şiddet uygulamalarının, taciz ve tecavüz vakalarının endişe verici bir şekilde arttığı görülmektedir. Bu olayların önlenmesi, engellenmesi ve suçluların hak ettikleri cezayı bulması çok zaman vicdanları tatmin edecek düzeyde olmamaktadır. Kadınlara uzanan kirli ellerin kırılması ve katillere hak ettikleri cezaların verilmesi için zaman daha fazla geçmeden gereken yapılmalıdır. Kadına saygının ve manevi olarak yükümlülüklerin bilincine ulaşmış ve gereğini yerine getiren sorumluluk kültürüyle de önümüzdeki sorunların aşılacağı kuşkusuzdur. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Liderimiz Dr. Devlet Bahçeli önderliğinde sloganımız “Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye” Allah’ın izni ile kadınlar güçlensin, Türkiye büyüsün. Güçlü kadın, huzurlu Türkiye’yi hep beraber inşa edeceğiz. Bu vesileyle her şeyin en güzeline layık olan Türk kadınının Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum” ifadelerini kullandı.
BAŞKAN DEMİR, 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ’NÜ KUTLADI
Özvatan Belediye Başkanı Halit Demir, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, bir toplumun ilerlemesinin kadınıyla, erkeğiyle toplumun tüm fertlerinin, hep birlikte yücelmesiyle mümkün olduğunu söyledi.
Ülkemizin en büyük zenginliği olan genç nesilleri yetiştiren, onlara vatan ve bayrak sevgisini aşılayan kişinin anneler olduğunu belirten Özvatan Belediye Başkanı Halit Demir, kadının hakkını bir güne sığdırmak mümkün olmadığını söyledi. “Kültürümüzde kadın hem toplumun hem de toplumun çekirdeği olan ailenin temelidir” diyen Başkan Demir; “8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadın olmanın anlam ve önemi üzerine etraflıca düşünmek, samimi bir şekilde kafa yormak ve kadınların karşılaştığı zorlukları ele almak için herkese iyi bir fırsat sunmaktadır. Bilimden sanata, spordan edebiyata, siyasetten çalışma hayatına kadar her alanda kadınların büyük çaba ve başarılarına şahit olmaktayız. Kadınlarımızın sosyal, siyasi ve ekonomik hayatın içinde hak ettikleri yerlere, layık oldukları mevkilere gelmeleri vazgeçemeyeceğimiz bir hedef olmalıdır. Bunun için de hepimize büyük görevler düşmektedir. Unutulmamalıdır ki; iş başa düşünce, yağmur demeden, çamur demeden, kar-kış demeden kağnılarını aziz milletimizin bekası için seferber eden elleri öpülesi kadınlarımız vardır. Bu vesileyle her şeyin en güzeline layık olan Türk kadınının, Türk analarının Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, hepsine en iyi dileklerimle birlikte saygılarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi.
BAŞKAN DOĞAN’IN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLAMA MESAJI
Milliyetçi Hareket Partisi Kocasinan İlçe Başkanı Hacı Ali Doğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yayımladığı bültende kadın haklarının ve insan haklarının ayrı tutulamayacağını söyledi.
Kadınların insan olarak; her yerde, herkes için geçerli haklara sahip olması gerektiğini belirten Milliyetçi Hareket Partisi Kocasinan İlçe Başkanı Hacı Ali Doğan, aile yaşamında, çalışma hayatında ve toplumsal yaşamda kadının konumuna bakıldığında koşulların eşitlikçi olmadığını apaçık görüldüğünü belirtti. Anayasa’da yer alan “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir” ifadesini hatırlatan Başkan Doğan; “Her gün kadınların katledildiği ve şiddete uğradığı bir dönemde umutsuz olmadılar. Kadın olmak her şeye rağmen başı dik durmaktır. Kadın olmak, tükenmemektir. Aile içindeki dengenin, düzenin, sevgi ve şefkatin kaynağı olmaktır. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Aziz Türk Milleti’nin vefakâr kadınları için düşüncelerini söylediği gibi ‘Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin evlatlar sayesinde olmuştur. Dünya üzerinde gördüğümüz her şey, kadının eseridir.’ Bu vesileyle vefakar Türk kadınının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarım” ifadelerine yer verdi.
YRP İL BAŞKANI ÖNDER NARİN: KADINA EN BÜYÜK DEĞERİ İSLAM VERMİŞTİR
Yeniden Refah Partisi Kayseri İl Başkanı Önder Narin, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Olayın çıkışının aslında acı bir yaşanmışlık olduğunu belirten Narin, kadına en büyük değerin islam dininde verildiğini ve buna herkesin uygun davranması halinde hiçbir sorunun kalmayacağını vurguladı.
KUTLAMA DEĞİL, ANMA GÜNÜDÜR
Yeniden Refah Partisi Kayseri İl Başkanı Önder Narin, 8 Mart Kadınlar gününe ilişkin açıklama yaptı. Narin, “Aslında 8 Mart bir kutlama değildir, iş hayatında yaşamını yitiren 129 kadının feci şekilde yaşamını yitirdiği gündür. 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40 binden fazla dokuma işçisi kadın, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve hakları için greve başladıklarında, kapıları kilitlendi, barikatlar kuruldu ve fabrikada çıkan yangında içeriden çıkamayan 129 kadın işçi yanarak hayatını kaybetti. Kadın oldukları için öldüler. O nedenle bugün kutlama günü değil kadınları anma günüdür” dedi.
Başkan Narin, “Aslında kadınlarımıza verilen haklar, inancımıza göre Hz.Adem ve Hz.Havva ile başlamıştır. Cenabı Mevlamız kadını ve eşini cennetine dahil ederek kadına verilen önemi ortaya koymuştur. Cenabı Mevlamız gönderdiği her peygamberler aracılığı ile de kadının toplumsal yaşamdaki yerini anlatmıştır. En büyük mesaj ise Hz. Peygamberimiz ile gelmiştir. Cenabı Mevlamız, Kuranı Kerim’de “Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler şeklinde kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün olanınız, ırk ya da soyca değil, takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır.” (Hucurat Suresi, 13)
CENNET ANALARIN AYAKLARININ ALTINDADIR
Yine “Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah’a ve Resulü ’ne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe Suresi, 71) buyurularak kadınlarımızın toplum içindeki rolü anlatılmıştır. Peygamber efendimiz de kadınlarımızın yerini bildirirken de ‘Cennet anaların ayakları altındadır’ diyerek kadına nasıl değer verilmesi gerektiğini bildirmiştir. Ama insanoğlu Cenabı Allah’ın buyruklarını kendine şiar edinmeyerek toplum içinde kadını ötekileştirmiş, baskıya maruz bırakmış, cinayete kurban etmiştir. İş hayatında kadının rol almasının önü alınmış, çalışan kadınlarımıza gereken önem verilmemiştir. Eşit işe eşit ücret ödenmemiş, kadınlarımız maalesef her platformda istismar edilmiştir. Bunların önüne geçmek için öncelikle dinimizin bize öğrettiği öğretilere sıkı sıkıya sarılıp, kadınlarımızın haklarını sonuna kadar savunmak zorundayız. Biz Yeniden Refah Partisi olarak iktidara geldiğimizde kadınlarımızı baştacı edip, ötekileştirmekten, şiddetten, cinayetten ve her türlü istismar alanından kurtarmak için yoğun gayret göstereceğiz. Geride ne kadar acı bir hatıra bıraksa da yine de kadınlarımızın bu özel günlerini kutlar, şiddetten ve haksızlıktan uzak bir yaşam dilerim” dedi.
Engel Tanımayan Kadınlar Fransa Büyükelçiliği’nde
Institut français Türkiye, 8 Mart Dünya Kadın Hakları Günü çerçevesinde Fransa Büyükelçiliği’nde « Engel Tanımayan Kadınlar » adlı bir söyleşi düzenledi. Etkinlikte Fransa Büyükelçisi Hervé Magro, Mersinli tiyatro yazarı ve yönetmen Ümmiye Koçak, Kars Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği Başkanı Zümran Ömür ve Uçan Süpürge Vakfı kurucu üyesi ve danışman Ürün Güner ile bir araya geldi.
Söyleşinin videosunu Türkçe olarak Institut français de Turquie YouTube kanalında izleyebilirsiniz.
Türkiye’de her biri alanlarında başarı kazanmış olan Ümmiye Koçak, Zümran Ömür ve Ürün Güner kendi hikayelerinden, karşılaştıkları zorluklar ve başarılarından yola çıkarak kadın – erkek eşitliği ve kadının ekonomik olarak özgürleşmesi konularına bakış açılarını paylaştılar. Fransa Büyükelçisi Hervé Magro da söyleşiye katılarak, konukların hikayelerini ayrı ayrı çok etkileyici ve ilham verici bulduğunu ifade etti.
Fransa Büyükelçisi Hervé Magro, kişisel olarak da duyarlı olduğu kadın – erkek eşitliği konusunun Fransa’nın diplomatik önceliklerinden biri olduğunu hatırlatarak, Fransa’nın, BM Kadın birimi ile ortaklaşa düzenlenecek Eşitlik Jenerasyon Forumu’na Meksika ile birlikte başkanlık edeceğini söyledi. Fransa Büyükelçisi Hervé Magro, Fransa’nın, gelecek Temmuz ayında Paris’te devlet ve hükümet başkanlarının katılacağı bir zirve düzenleyeceğini, uluslararası sivil toplum kuruluşlarından 5.000 temsilcinin de zirveye katılacağını ifade etti. Zirve aynı zamanda kadın haklarına ilişkin bugüne kadar düzenlenmiş en büyük konferans olan Pekin Konferansı’nın 25. yılına denk gelecek.
Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Hervé Magro, Fransız Avrupa ve Dışişleri Bakanlığı’nın sözcülüğünde ve feminist diplomasi çerçevesinde Fransa’nın çok oyunculu bir yaklaşımla sahada somut bir şekilde sorumluluk üstlenme arzusunda olduğuna işaret etti.
Kadın hakları proje çağrısı
Fransa’nın feminist diplomasi uyguladığını belirten Hervé Magro, bu çerçevede, ilk defa, kadın-erkek eşitliği için ve kadına karşı şiddetle mücadele eden sivil toplum kuruluşlarını desteklemek amacıyla bir proje çağrısında bulunduklarını, çağrının kadın hakları konularında çalışan tüm sivil toplum kuruluşlarına açık olduğunu duyurdu.
Kadın Hakları proje çağrısı Eşitlik Jenerasyon Forumu tarafından da ele alınacak 3 konuda yapılıyor : Kadına karşı şiddetle mücadele. Adalet, ekonomik haklar ve kadınların eğitime erişimi. Öz bakım ürünlerine erişim dahil olmak üzere, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile ilgili hakların korunması ve tanıtılması
Proje çağrısı toplam 30 bin Avro’dan oluşan bir desteği içeriyor. Jüri kararıyla belirlenecek üç ila altı proje en fazla 10 bin Avro kadar destek alacak. Proje çağrısına son başvuru tarihi 30 Nisan 2021 olup detaylı bilgi Institut français Türkiye’nin internet sitesi ifturquie.org adresinden ulaşılabilecek.
EBS: Kadının saygınlığı kadına saygıyla başlar
8 Mart Dünya kadınlar Günü münasebetiyle Eğitim Bir Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Zekiye Taşar bir basın açıklaması yaptı. Eğitim Bir Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Zekiye Taşar açıklamasında şu konulara değindi:
Dünyayı imar, toplumu ihya, kültürü ıslah eden, şefkat ve fedakârlıkları ile nesilleri eğiten, alın teri döküp üreten ilk öğretmenimiz annemiz, dayanıştığımız kardeşimiz, toplumun temeli olan kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ediyoruz.
Kadın, hayat gerçeğinin temeli, çalışma hayatımızın ana karakteri, her faaliyetimizin paydaşı; varlığımızın manevi derinliği, kültürümüzün taşıyıcı sütunu, öğütleriyle davranışlarımızın en belirleyici unsurudur.
Modern hayatın hakka ve ahlaka sığmayan dayatmalarının, sanayileşmeyle başlayan kapitalizmin sömürü çarklarının, sapkın bazı yönelişlerin her geçen gün değerlerimizi dejenere etmesinin en büyük bedelini kadınlar ödemektedir. Kapitalizmin istismarıyla bir pazarlama nesnesine dönüştürülmeye çalışılan kadın kimliğinin ‘özgürlük’, ‘bağımsızlık’ gibi kavramlarla bezenerek yutturulmaya çalışılmasına karşı hepimiz teyakkuza geçmeli, örgütlü gücümüzle mücadele etmeliyiz.
İnancının gereğini yerine getirmeye çalışan kadınların varlığı görmezden gelinmiştir. Onlar bir hak talep edemez, hatta sırf farklı tercihlerinden dolayı hakları gasbedilebilir görülmüştür. 28 Şubat’ta kılık ve kıyafetinden dolayı binlerce çalışan kadına, kız öğrencilere yapılan zulümlere sessiz ve tepkisiz kalınmasının sebebi budur
Değişen insan ve toplum anlayışından ekonomik mecburiyetlere kadar yaşanan yeni durumların, iş hayatından toplum düzenine kadar birçok düzenlemeyi kaçınılmaz kıldığı da bir gerçektir. Tam da bu noktada modernleşme sürecinde Batı’nın düştüğü trajik hataya düşmeden kendi tarih ve kültür birikimimizin ışığında ve çağımızın mecburiyet ve deneyimleriyle kadınların daha güçlü kılınması için ev, aile ve çalışma düzeni daha sağlam tanzim edilmelidir. Bunun için yeni hak, destek ve programlarla, kadın ve aile lehine yapılan düzenlemelerin alan ve içerikleri genişletilmelidir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, insan ve medeniyet değerlerini muhafaza edip yüceltecek toplumun, ancak sağlam aile yapısı ve güçlü kadınla mümkün olacağına inanıyor; Dünya Kadınlar Günü’nün kadınların sorunlarının çözümü için yeni bir başlangıç ve imkân olmasını temenni ediyoruz.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“En ağır iş yükü tarımda çalışan kadınların sırtında”
-“Kadın çiftçilerimiz olmazsa Türkiye aç kalır”
-“1 milyon 782 bin kadın çiftçi üreterek ülkeyi doyuruyor”
-“Çalışan kadınların 5 te 1’i tarımda”
-“Günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimiz, pozitif ayrımcılığı hak ediyor”
-“Kadın çiftçiler, çalıştıkları her yıl için ilave 90 gün,
4 yılda 1 yıl yıpranma payı almalıdır”
-“Devlet kadın çiftçilerimize yüzde 50 oranında prim desteği vermelidir”
-“Sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğumla ilgili de hizmet borçlanması yapabilme imkânı sağlanmalıdır”
-“Bu yıl 28 gün olarak uygulanan, 2023 yılında 30 güne çıkacak olan tarım Bağ-Kur prim ödeme gün sayısı, 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmelidir”
-“Çiftçimizi, özellikle de kadın çiftçilerimizi eğitmeden
verimlilik sağlanamaz. Bu gerçekten hareketle ülke çapında
‘Kadın Çiftçi Eğitimi’ programını sürdürüyoruz”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, en ağır iş yükünün tarımda çalışan kadınların sırtında olduğunu bildirerek, “bütün işleri yetiştirebilmek için günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimiz, pozitif ayrımcılığı hak ediyor, kadın çiftçilerimiz olmazsa Türkiye aç kalır“ dedi.
Şemsi Bayraktar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, çalışma hayatının her alanında yer alan kadınların tarımda da yaptıkları katkılarla çok önemli roller üstlendiğine işaret etti. Bayraktar, 2020 yılı Kasım ayı rakamlarına göre, tarımda çalışan 4 milyon 515 bin kişinin yüzde 39,5’ini kadınların oluşturduğunu bildirerek, “1 milyon 782 bin kadın çiftçi üreterek ülkeyi doyuruyor” dedi.
Çalışan kadınların 5’te 1’inin tarımda olduğunu belirten Bayraktar, “Tarımda çalışan 1 milyon 782 bin kadının 1 milyon 367 bini ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyor. 209 bini kendi hesabına, 201 bini ücretli veya yevmiyeli olarak istihdam ediliyor. Tarımda çalışan kadınların 1 milyon 677 bininin yani yüzde 94,1’inin sigorta kaydı yok.
Kadınlar, sigortalı olmak yerine, primleri ödemekte güçlük çektikleri için eşleri üzerinden sağlık hizmeti alıyorlar.
-“Kadın çiftçiler pozitif ayrımcılığı hak ediyor”-
Kadın çiftçilerin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi yönünde teşvik edici önlemlere acil ihtiyaç bulunduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Bu kadar ağır bir yükü taşıyan kadın çiftçiler, pozitif ayrımcılığı hak ediyor. Kadın çiftçiler, çalıştıkları her yıl için ilave 90 gün, 4 yılda 1 yıl yıpranma payı almalıdır. Devlet, kadın çiftçilerimize yüzde 50 oranında prim desteği vermelidir. Söz konusu desteğin verilmesi durumunda, kadın çiftçilerin sağlık harcamaları eşleri yerine, kendi sigortalarınca karşılanacağından, desteğin büyük kısmı devlete geri dönecek, böylece sosyal güvenlikte kayıt dışılık da önlenmiş olacaktır.
Sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğum nedeniyle, hizmet borçlanması yapılabilmelidir.
Bu yıl 28 gün olarak uygulanan, 2023 yılında 30 güne çıkacak olan tarım BAĞ-KUR prim ödeme gün sayısı, 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmelidir.”
-“Tarımda kadının iş yükü erkeklerden fazla“-Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerde emek yoğun işleri çoğunlukla kadınların üstlendiğini ve iş yüklerinin genellikle erkeklerden daha fazla olduğunu söyleyen Bayraktar, şunları kaydetti:
“Türk tarımı, ancak kadınların potansiyelini açığa çıkarabildiği ve kadınların toplumsal refahtan pay alabildiği ölçüde tarımsal, ekonomik ve sosyal açıdan gelişmiş bir konuma gelebilir.
Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerde emek yoğun işleri çoğunlukla kadınlar üstlenmektedir ve iş yükleri genellikle erkeklerden fazladır. Günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimiz, tarımımızın belkemiğidir. Dünya’da ve Türkiye’de tarımsal üretim, gıda güvenliği ve beslenmede kadınlar en önemli rolü oynamaktadır. Tarlada, bağda, bahçede, ahırda ve ağılda bitkisel ve hayvansal üretimin iş gücünü sağlayan kadın çiftçilerimiz, bunların yanı sıra; ev işlerini, hasta, yaşlı ve çocukların bakımını da yapmakta ve aile beslenmesinde en önemli görevi üstlenmektedir.
Kırsal kesimde kadının işgücüne katılım oranı, tarımda ücretsiz aile işçisi olarak çalışması nedeniyle yüksek olsa da; Türkiye’de tarım istihdamındaki azalma, kadın istihdamının da giderek düşmesine yol açmaktadır.
Kadınların işgücüne katılım oranının artması ekonomik verimliliği artıracak, kalkınma potansiyelini iyileştirecektir. Kadınların ekonomik kalkınmaya, kırsal kalkınmaya etki edebilmeleri için ekonomik ve sosyal statülerinin iyileştirilmesi ve buna yönelik politikalar geliştirilmesi önemlidir. Günümüzde tüm Dünya’da ve Türkiye’de üzerinde çokça tartışılan kadın sorunları, yalnız kadınların değil tüm toplumun sorunlarıdır ve kapsamlı çözümler gerektirmektedir.”
-“Kadın çiftçilere eğitim verilmeden verimlilik sağlanamaz”-
Tarımda çiftçilerin, özellikle de üstlendikleri fonksiyonlar dolayısıyla kadın çiftçilerin eğitilmeden verimliliğin sağlanamayacağına işaret eden Bayraktar, “Bu gerçekten hareketle ülke çapında ‘Kadın Çiftçi Eğitimi’ programını sürdürüyoruz” dedi.
Bayraktar, 2012 yılında Türkiye Ziraat Odaları Birliği ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında imzalanan “Kadın Çiftçi Eğitim İşbirliği” protokolü çerçevesinde eğitimlerin gerçekleştirildiğini belirtti. Şemsi Bayraktar, bu çerçevede kadın çiftçilere; sosyal güvenlik, kooperatifçilik, girişimcilik ve liderlik, kadın hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, iklim değişikliği ana eğitim konuları yanında, her türlü tarımsal faaliyetlerle ilgili eğitim verildiğini vurguladı.
Eğitimlere katılan kadın çiftçilerin, önümüzdeki yıllarda, yaşadıkları toplumun kırsal kalkınmasına daha fazla katkı sağlayacaklarına olan inancını vurgulayan Bayraktar; “Bugüne kadar yaklaşık 228 bin kadın çiftçimize eğitim verdik, vermeye devam edeceğiz. Şu gerçek çok iyi bilinmelidir ki, sağlıklı nesiller yetiştirebilmenin yolu kadınları eğitmekten geçer. Kadın çiftçilerimizin eğitimi, tarımda modern tekniklerin uygulanmasını kolaylaştıracak, verimliliği ve kaliteli üretimi artıracak, ülke tarım ve ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır” dedi.
Bayraktar, kadın çiftçilerin sorunlarını her platformda dile getirmeye devam edeceklerini bildirerek, başta eli nasırlı kadın çiftçilerimiz olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.