DİYET PROGRAMI NEDİR? YEMEKLERDEN ÖNCE Mİ YENİR?
Son yıllarda ‘şişmanlık, kilolu olmak ya da obezite’ gibi isimlerle insanların karşısına çıkan, dengesiz ve düzensiz beslenme insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Diyetisyen Elif Özcan Köylü ‘Diyet programı nedir? Yemeklerden önce mi yenir?’ diyerek bu sorunun yanıtını şöyle verdi.
Beslenme; sağlıklı bir ömür geçirebilmek için bedenimize, ihtiyacı olan öğeleri yeterli miktarda ve doğru zamanda verebilmekten geçer. Bedenimizin her besine ihtiyacı vardır. Her bir besin maddesine olan ihtiyaç kişiye göre fark göstermektedir. Bu, size özel yapılan hesaplamalarla ortaya çıkar ve bu hesaplamaları diyetisyenler yapmalıdır. Çünkü bu diyet eğitimini sadece diyetisyenler almaktadır. Onun haricinde ne doktorlar ne akupunkturcular ne de herbalcılar bu işi bilmemektedir. Onların diyet yazması bir ressamın gidip mimarlık yapmasından farkı yoktur. Her neyse konumuza dönersek, tabii ki her besine ulaşamayabiliriz ama hepsinin de bir alternatifi vardır. Önemli olan birbiri yerine geçebilecek bu grupları az da olsa tanımaktır. Besin grupları 6 temel ana gruba ayrılır ve bunlar; süt grubu, et grubu, ekmek grubu, sebze grubu, meyve grubu ve yağ grubudur bu grupları az da olsa duyduğumuza eminim.
Gün içerisinde 3 ana öğün ve 3 ara öğün yapmak genel olarak doğru kabul edilmektedir. Ancak kişinin yaşam şekline- düzenine göre de değişebilir. Bu yüzden “diyet bireye özel olmalıdır” cümlesini her fırsatta sarfediyorum. Her ne kadar internet sayfalarında, kitaplar da, tv programlarında sayfa sayfa diyet listeleri görüyor olsak da bunların size uygun olmadığını unutmayınız. Size özel hazırlanmamış bir diyet listesiyle ilk etapta kilo verseniz dahi sonrasın da kısa sürede bu kiloları geri alacağınızdan emin olabilirsiniz. Bu durum doktora gitmeden komşunun ilacını kullanmakla birebirdir.
Ayrıca çeşitli hastalık tanıları aldığınız da (şeker, yüksek kolesterol, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları gibi) özellikle dahiliyecilerin, kardiyovasküler uzmanlarının, göğüs hastalıkları uzmanlarının vs. verdiği yaprak diyetlerinin yeterli olmadığının, kişinin o yasaklar listesinden bir şey anlamadığını yıllarca gözlemledik. Artık tüm sağlık çalışanlarının bu tür hatalardan kaçınması gerektiğine inanıyorum.
Kişiye özel olan diyet kesinlikle kişinin yaşına, boyuna, kaç kilo doğduğundan, son 5-10 yıllık kilo eğrisine, kullandığı ilaçlardan, hastalıklarına, yaptığı doğum sayısından, günde kaç saat uyuduğuna, spor yapıp yapmadığına kadar değişiklik göstermektedir. Bu nedenlerden dolayı diyet kesinlikle bireye özel yani bir diyetisyenin kontrolünde sizin düzeninize yaşam şeklinize göre hazırlanmalı ve siz de uygulamalısınız.
Diyeti uygulamak için yaşam düzeninin değiştirilmesine kısmen karşıyım. Yani siz hayatınızı diyete göre değiştirmemelisiniz, diyetiniz hayatınıza göre olmalı. Daha doğrusu deneyimlerimden gördüğüm kadarıyla, kişi kendi hayatını diyetin ilk dönemlerinde değiştirse de zamanla tekrar eski düzenine döndüğüdür. O yüzden mantık çerçevesinde ufak değişiklikler yapma şartıyla diyetisyenin ve danışanın orta noktada buluşabilmesi en güzelidir. Diyetisyenin gününüzü sizin düzen ve imkanlarınıza göre planlayabilmesi çok önemlidir. Ama danışanında bazı yaşamı için olumsuz olan alışkanlıkları zaman içinde bırakması gereklidir. Yani yapılan hiçbir davranış özelliği de değişmeden kilo kontrolü sağlamak imkansızdır. Çünkü yaşam biçiminiz, tükettikleriniz sizin metabolizmanıza bedeninize fazla geldiği için vücudunuz da yağ birikimi gerçekleşmiştir. Siz diyet döneminizden sonra tamamen eski alışkanlıklarınıza dönerseniz, bunlar tekrardan size ağır geleceği için kilo alımına başlarsınız. Yani diyetisyene gidip kilo verip sonrasında tekrar alma durumu bundan gerçekten ibarettir. Bu durum hastalığınızın ağrılı döneminde ilaçları düzenli kullanıp, ağrılar geçince ilacı bırakmanızla birebirdir, aslıda o ilacı bir ömür kullanmanız söylenmiştir size.
Diyet gelip geçici bir süreç gibi düşünürüz ama diyet kelime anlamı olarak yaşam biçimi anlamına gelmektedir. Yani tabii miktarlar olarak sürekli aktif diyet döneminde ki gibi ölçülü yemeyeceksiniz ama diyetisyeninizden öğrendiğiniz bazı ana kuralları ömürlük yaşamınıza katmalısınız. Yani diyet bitti, her şey eskiye dönecek diye bir şey yoktur. O yüzden diyet programınız bittikten sonra mutlaka koruma programına başlamamız gerekir. Koruma programıyla aldığınız kalori miktarı zaman içinde kademeli olarak arttırılarak kilonuzun sabit tutulması esas alınır. Böylece zayıflama döneminizde zamanla küçülen midenizle paralel azalan kalorinizi, koruma programıyla kalorinizi yükselterek yiyebileceğiniz yemek yelpazesini genişletiriz.