
DESAM Başkanı Gürkan Avcı; “ERKEN SEÇİM İÇİN DÜĞMEYE BASILDI! EY TÜRK MİLLETİ, TİTRE VE KENDİNE GEL! GELECEK SENİN ELLERİNDE!”
Gürkan Avcı
DESAM Başkanı
Dünya, tarihin en büyük kırılma noktalarından birini yaşıyor. Türkiye, bu eşsiz çağın eşiğinde, bir yol ayrımında duruyor. Yeni bir dünya kuruluyor; insanlık, endüstri toplumundan bilgi toplumuna, analog dünyadan dijital evrene doğru muazzam bir sıçrama yapıyor. Blockchain, Web3, yapay zeka, kuantum teknolojileri ve biyoteknoloji gibi devrimci yenilikler, sadece dünyayı değil, insanlığın ruhunu, aklını ve yaşam biçimini kökten dönüştürüyor. Ekonomik sistemler, para, finans, eğitim, yargı, ticaret, kamu hizmetleri, hatta sosyal bağlar ve insan ilişkileri, eskiye dair ne varsa ışık hızıyla değişiyor, yeniden tanımlanıyor. Bu çağ, hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir fırsatlar çağıdır; ancak aynı zamanda, hazırlıksız yakalananları tarihin tozlu sayfalarına gömecek bir meydan okuma çağıdır.
AKP VE CHP SİYAM İKİZİDİR!
Ne yazık ki, Türkiye’nin bahtsızlığı, bu tarihi dönüm noktasında, ilkel bir ideolojiye zincirlenmiş, cahil, liyakatsiz, yolsuz ve vizyonsuz bir AKP iktidarının pençesinde kıvranmasıdır. Daha da trajik olan, iktidara talip olduğunu iddia eden ana muhalefet partisi CHP’nin, aynı yozlaşmış zihniyetin, aynı liyakatsiz ve yağmacı iştahların, aynı sosyal ve ahlaki çürümenin bir başka yansıması olmasıdır. Kasıtlı olarak eğitimsiz, yoksul ve muhtaç bırakılmış aziz milletimize sesleniyorum: Gözlerinizi açın, kulaklarınızı dört açın ve bu haykırışımı dinleyin!
İKİ ZARARLI YAPI; AKP VE CHP TÜRK MİLLETİNİN MAKUS TALİHİ OLMAMALI!
23 yıldır iktidar koltuğunu işgal eden AKP, “daha iyisini yapacağım” palavrasıyla, medeniyet birikimimize, devlet geleneklerimize, toplumsal bağlarımıza saldırdı; eskiye dair ne varsa yıktı, kırıp döktü. Ama yerine ne koydu? Hiçbir şey! Ülkeyi batmanın, milletimizi çürütmenin, gençliğimizi umutsuzluğun karanlığına mahkûm etmenin eşiğine getirdi. İktidarda kalmak ve bu talan düzenini sürdürmek için içeride ve dışarıda çalmadık kapı, söylenmedik yalan, verilmedik rüşvet ve taviz bırakmayan bu haram ve kibir anıtı, bu talancı AKP, artık son günlerini yaşıyor. Suç ortaklığına dayalı kirli dayanışmaları çatırdıyor, yıkımları hızlanıyor. Ancak, topluma kurtarıcı olarak sunulan CHP de aynı yozlaşmış teşkilat yapısına, aynı liyakatsiz ve ahlaksız iştahlara sahiptir. Belediyelerindeki yolsuzluklar, torpiller, liyakatsizlikler ve ahlaki çöküntü, bu gerçeği gözler önüne sermektedir.
DÜN MAĞDUR (!) ERDOĞAN’I İŞ BAŞINA GETİRDİLER ŞİMDİ DE İMAMOĞLU’NU MU?
Ey Türk milleti, titre ve kendine gel! AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı sahte bir mağduriyet edebiyatıyla iktidara taşıyan derin akıl, şimdi de Silivri Cezaevi’nde yatan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu benzer bir kurgu ve tiyatroyla sahneye sürmek istemektedir. Türkiye’yi yıkım projesine, Türk milletini dejenere ve asimile etme planına, Erdoğan’dan sonra İmamoğlu ile devam etmek niyetindedirler. Ankara’yı, siyaseti ve küresel güç oyunlarını derinden bilen bir yapı olarak açıkça uyarıyoruz: Bu proje, Erdoğan’ı da aşan, karanlık ve sinsi bir derin aklın eseridir. Erdoğan üzerinden kurdukları sahte dindarlık maskesiyle, necip Türk milletini nasıl yozlaştırdılarsa, köklerinden kopardılarsa, devlet kurumlarını nasıl işlevsiz hale getirdilerse; şimdi de iktidara susamış, her türlü tavizi vermeye dünden razı CHP ve onun “kurtarıcı” olarak pazarlanan figürü İmamoğlu üzerinden, devletimizi ve milletimizi tarihin çöplüğüne itmek, iddiasız, idealsiz, omurgasız bir topluma dönüştürmek istiyorlar.
Türk toplumunu bölerek, kutuplaştırarak, birbirine düşman ederek siyaset yapmayı meslek edinen bu iki kirli yapı, AKP ve CHP, büyük Türk milletine sadece zarar, ziyan ve gözyaşı getirecektir. Milletimizi uyarıyorum: Bu yol uçuruma çıkar, bu yol hüsran, bu yol kandır!
HASTALIKLI PARTİLER VE VİRÜTİK İDEOLOJİLERİNİN KÖKENLERİ!
CIA’nın yeşil kuşak projesi ve benzeri karanlık senaryolarla ülkemize dayatılan, milletimizi birbirine düşman eden, gençlerimizi zehirleyen, kadim medeniyet köklerimizi dinamitleyen bu GDO’lu ideolojiler—siyasal İslamcılık, ulusalcılık, Kürtçülük, sözde ülkücülük—büyük Türk milletinin ruhuna, birliğine ve geleceğine kasteden virüslerdir. Bu ideolojileri savunan partilerden, bu partilerin çoğu neye hizmet ettiğini bile bilmeyen çapsız, muhteris temsilcilerinden yakanızı kurtarın! Bunların tuzaklarına düşmeyin, yalanlarına kanmayın!
TÜRK SİYASETİ BATAKLIKTA DEBELENİYOR!
Aziz Türk milleti, sizleri sağduyuya, cesarete ve uyanışa davet ediyorum: Bu partilere aldanmayın, sahte vaatlerine kanmayın! Türk siyaseti, bir bataklığa saplanmış, çırpındıkça batmaktadır. Bu partilerin yöneticilerinin çoğu, ruhunu Faust’a satmış ya da kiraya vermiş, vizyonsuz, idealsiz muhterislerden ibarettir. Ancak Türk milletinin siyaseti, bu sahte ve yapay partilerin kirli oyunu değildir. Türk milletinin siyaseti, Yunus Emre’nin sevgi, Hacı Bektaş Veli’nin kardeşlik, Mevlana’nın adalet ve şefkat vizyonlarından ilham alan, evrensel bir medeniyet perspektifidir. Bu vizyon, 21. yüzyılın fütürist dünyasında, teknolojiyle, bilimle, insanlıkla yeniden inşa edilecek bir büyük Türkiye’nin yol haritasıdır.
HALK DESTEĞİNİ ALMIŞ/TAZELEMİŞ BİR LİDER İSTENİYOR!
Devletimize sahip çıkalım! Kendisini devlet sanan ya da öyle pazarlanan ahmak hırsızlara, arsızlara, yalancılara kanmadan, korkmadan elimizi taşın altına koyalım. Gençlerimize sahip çıkalım; onların manipüle edilmesine, istismar edilmesine, aldatılıp kriminalize edilmesine izin vermeyelim. Bakın, dünya bir kaosun eşiğinde. ABD Başkanı Trump, Ortadoğu’da ve Pasifik’te sınırları yeniden çizmek, vekalet savaşlarıyla küresel liderliğini pekiştirmek peşinde. İngiltere, güneş batmayan imparatorluk hayalini buzdolabından çıkarmış, eski sömürgeleriyle asimetrik ilişkiler kurarak sahneye inmiştir. Dünya, sınırlı ama yıkıcı bir savaşın kıyısındayken ne ABD ne de İngiltere, halk desteğini yitirmiş, yıpranmış bir liderle yol yürümek istemiyor. Erken seçim kapıdadır!
KÜRESEL GÜÇLERİN A VE BE PLANI DEVREDE!
Küresel güçlerin A planı, İmamoğlu ve Demirtaş gibi figürlerle “yeni Türkiye’yi şekillendirmek, dünya savaşında ve bölgenin yeniden dizaynında Türk Silahlı Kuvvetleri’ni maşa gibi kullanmaktır. B planı ise daha zayıf, daha tavizkar bir Erdoğan’la yola devam etmektir. Ey büyük Türk milleti, başını iki elinin arasına al ve düşün! Sana kurtarıcı diye sunulan sahte mesihleri, bu kirli senaryoları elinin tersiyle it! Gerçek vatan evlatlarına, bu milletin özüne, ruhuna, geleceğine inananlara yüzünü dön, onlara güç ver, onları destekle!
TÜRKİYE’NİN YENİ BİR SİYASETE İHTİYACI VAR!
“Hani kim var, kime oy verelim?” diyorsan, sen çık ortaya! Evet, sen, aziz Türk milleti! Bu toprakların bağrından çıkan, bilimle, akılla, adaletle, sevgiyle donanmış yeni bir nesil, yeni bir vizyon, yeni bir hareket inşa et. 21. yüzyılın fütürist dünyasında, yapay zekâ çağında, bilgi toplumunun eşiğinde, Türk milletinin kadim medeniyet birikimini teknolojiyle, inovasyonla, evrensel değerlerle harmanlayarak büyük bir sıçrama yapma vakti geldi. Bu, bir siyasi partinin değil, bir milletin uyanış hareketidir. Bu, Yunus’un, Mevlana’nın, Hacı Bektaş’ın ruhunu, Atatürk’ün vizyonunu, 21. yüzyılın bilim ve teknoloji devrimiyle buluşturma hareketidir.
Saygıdeğer basın mensupları ve aydınlarımız,
Bu tarihi çağrıyı, Türk milletinin vicdanına, cesaretine ve sağduyusuna emanet ediyorum. Sizlerden, bu açıklamayı bir haberden öte, bir uyanış manifestosu olarak kamuoyuna taşımanızı rica ediyorum. Aziz milletimizi, gençlerimizi, kadınlarımızı, bu kutlu mücadelede ön saflarda yer almaya çağırıyorum. Türkiye’yi yeniden inşa etmek, adil, müreffeh, güçlü, vizyoner bir geleceği el birliğiyle kurmak bizim ellerimizdedir. Haydi, titre ve kendine gel, ey Türk milleti! Geleceği sen yaz, tarihi sen yap!