Covid 19 döneminde; fizik tedavi, ağız ve diş tedavisinde sanal randevu
Covid-19 hastalığı sonrasında, fizik tedavinin 7 temel faydası
Küresel bir pandeminin ortasında olduğumuz bugünlerde, henüz hastalığın sonraki dönem etkilerini çok iyi bilmiyor olmamıza rağmen, hastalarda gördüğümüz belirtilere bağlı olarak hastanın normal hayatına dönüşündeki en önemli etkenlerden birisinin “Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon” olduğu açıkça görülüyor.
Fizik tedavi ve rehabilitasyonun, kronik hastalıkların toparlanma döneminde her zaman etkili olduğunu ifade eden Therapy Sport Center Fizik Tedavi Merkezi’nden Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, şunları söyledi:
“Covid-19’un belirtilerine kısaca değinirsek; hastaların çoğunda gerek akciğer tutulumuna bağlı, gerekse de uzun süreli solunum desteğine bağlı kalmaları sonucu gelişen solunum sorunları oluşuyor. Çoğu vakada görülen yoğun eklem ve kas ağrıları mevcut. Uzun süreli öksürük ataklarının sonrasında gelişen boyun, sırt ve göğüs ağrıları gözleniyor. Hareketsizliğe bağlı gelişen özellikle diz ve kalçalarda, kas kuvvetinin azalmasıyla meydana çıkan ağrılar oluşuyor. Bunlarla birlikte, kondisyon sorunları, kas gücü kayıpları, yoğun bakım sonrası gelişen omuz problemleri, denge ve koordinasyonda kayıplar gibi birçok belirti ortaya çıkabiliyor. Covid-19 hastalığı sonrasındaki ve diğer kronik hastalıkların sonrasındaki toparlanma döneminin, etkili tedavi yöntemlerinin başında fizik tedavi ve rehabilitasyon geliyor” dedi.
Kronik hastaların toparlanma sürecinde fizik tedavi ve rehabilitasyonun rolü ve etkilerini anlatan Altan Yalım, şunları kaydetti:
1-Hastaların akciğer kapasitelerini geliştiren egzersiz ve germe yöntemleri, hastaların kaybettikleri rahat solunumu onlara tekrar kazandırır.
2-Kronik ağrıya yönelik fizik tedavi modeliteleri, ağrının azalmasını hızlandıracaktır.
3-Sırt ve göğüs bölgesine yönelik germe ve bölgesel solunum egzersizleri, hem nefesi düzenleyecek, hem de bu bölgede oluşan gerginliği çözecektir.
4-Kalça ve dize yönelik egzersizler ve tedavi modeliteleri, kasların kuvvetini artırarak eklemlere binen yükleri azaltıp, ağrıları azaltacaktır.
5-Uzman fizyoterapistler tarafından hazırlanacak egzersiz ve aktivite programları, hem dekondisyonu çözecek, hem de hastalara uzun dönem egzersiz alışkanlığı kazandıracaktır.
6- Yoğun bakım hastalarında sıklıkla görülen omuz ağrıları, fizik tedavi ile geçecektir.
7-Uzun süreli yatak istirahati sonucu gelişen denge ve kondisyon kayıpları, denge egzersizleri ve tüm bedene yönelik egzersiz programlarıyla iyileşecektir.
Ağız ve diş tedavisi görenler COVID-19 döneminde sanal randevu uygulamalarını tercih ediyor
- Her 10 araştırma katılımcısından 6’sı COVID-19 karantina kısıtlamaları sonrasında diş hekimine sadece ihtiyaç duyduğunda gidiyor.
- Katılımcıların yüzde 46’sı COVID-19 salgınının başlamasından önceki dönemde 6 ayda bir veya daha seyrek sıklıkla diş hekimi/kliniğine gittiğini belirtiyor.
- Katılımcıların yüzde 62’si COVID-19 salgını dönemi ve sonrası için sanal randevu uygulamasını tercih edilebilir bir seçenek olarak gördüklerini belirtiyor.
Align Technology, Inc. (NASDAQ: ALGN) tarafından araştırma şirketi Poltio’ya yaptırılan “COVID-19 Dönemi Diş Klinikleri Araştırması” COVID-19 salgınının hastaların gözünde ağız sağlığı ve ortodonti alanında yarattığı değişimleri ortaya koydu. 11-55 yaş aralığında toplamda 1.000 kişinin katılımıyla yapılan araştırma, diş hekimine başvuru sıklığından ağız bakım alışkanlıklarına ve dijital muayene alışkanlıklarına kadar pek çok alanda kapsamlı veriler içeriyor.
Hastaların yüzde 60’ı diş hekimini yalnızca ihtiyaç duyduğunda ziyaret ediyor
COVID-19 Dönemi Diş Klinikleri Araştırması sonuçlarına göre her 10 katılımcının altısı diş hekimine yalnızca ihtiyaç duyduğunda başvururken, yüzde 32’lik kesim düzenli olarak diş hekimine başvuruyor. COVID-19 salgını başlamadan önce diş hekimi ya da diş kliniğine gitme sıklığı ise yüzde 46 oranında altı ayda bir ya da daha seyrek sıklıkta gerçekleşmiş bulunuyor. Araştırma katılımcılarının yüzde 68’i, hanelerinde en az bir kişinin diş tedavisi gördüğünü belirtirken, yüzde 48’i kendisi ya da hanesindeki bir kişinin ortodonti tedavisi gördüğünü ifade ediyor.
Tedavisi sürenler COVID-19 döneminde hekim kontrolünü aksatmadı, sanal randevu uygulamalarına ilgi arttı
COVID-19 Dönemi Diş Klinikleri Araştırması, salgın döneminin diş hekimi ziyaretlerine etkisini de ortaya koyuyor. Araştırma bulgularına göre katılımcıların yüzde 62’si COVID-19 kısıtlamaları dönemi ve sonrası için sanal randevu uygulamasını tercih edilebilir bir yöntem olarak görürken, yüzde 64’ü salgının ortaya çıkması ile birlikte kendileri veya çocukları için bir diş kliniğine gitmediklerini belirtiyor. Son üç ayda diş problemi yaşamış olmasına rağmen bir diş kliniğini ziyaret etmemiş olanların oranı ise yüzde 21 olarak ölçülüyor. COVID-19 salgını boyunca diş kliniğine gitmeyen kişilerin yüzde 41’i gerekçelerini COVID-19 endişesine dayandırıyor. Araştırma katılımcılarına göre salgın sürecinde diş hekimine gitme tercihinde en çok etkili olan unsur ise muayene odalarının dezenfekte edilmiş olması. Koronavirüs kısıtlamaları başladıktan sonra diş kliniğine gitmeye devam eden kesim içerisinde en sık rastlanan ziyaret sebebi ise yüzde 51 ile sürmekte olan sabit ortodontik tedaviye yönelik kontroller oldu.
Dijital uygulamalar sayesinde sosyal mesafeyi ve ağız sağlığını korumak mümkün
Araştırma sonuçlarını yorumlayan Align Technology Türkiye Genel Müdürü Evren Köksal şu açıklamayı yapıyor: “Bilimsel araştırmalar ağız ve diş sağlığının bağışıklık sistemi üzerinde doğrudan etkili olduğunu gösteriyor[1]. COVID-19 korkusu nedeniyle ağız ve diş sağlığının ihmal edilmesi bu nedenle ciddi sağlık risklerini beraberinde getirebilir. Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin, dijital dönüşümün sağladığı önemli avantajlar sayesinde günümüzün gerektirdiği sosyal mesafe koşullarına giderek daha uygun hale gelmesi ile birlikte bu riskler azaltılabilir. Ortodontistlerimiz de hem mesleklerini hem de kliniklerini giderek artan oranda dijitalleştirerek bu akıma destek oluyorlar. Align Technology olarak salgının ilk günlerinden bu yana diş sağlığı profesyonellerine hastalarıyla dijital ortamda bir araya gelme ve hastalarının diş durumlarını kontrol etme imkânını sunan Invisalign Sanal Randevu ve Invisalign Sanal Bakım gibi birçok araç ve uygulama sunduk. Dünya Sağlık Örgütü[2] de sanal randevu prosedürlerini tavsiye ediyor. Şeffaf plak tedavisi gibi dijital tedavilerin çoğunda sanal araçlar aracılığıyla görüşme ve takip mümkün olduğu için hastaların geçmişte olduğu sıklıkta kliniğe gitmesine gerek kalmıyor. Dijital ortodonti alanında faaliyet gösteren bir şirket olarak, şeffaf plak tedavisinin seyrini ve takibini kolaylaştıracak çözümler sunmaya devam edeceğiz.”