Köşe YazılarıMedya-Basın Dünyası

Çare bulmak ve veri ihlalleri.. (Köşe yazısı 21.05.2020 Kayseri Star haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Kayseri’de, Türkiye’de, Dünyada  fırsatçılar gündemi iyi takip ederken, bilim adamları da çaresizliklere karşı araştırmalarını devam ettiriyor. Bugün  hem ilaç bulmak ve çare olmak adına yapılanları hem de koronavirüs dönemindeki veri ihlallerine yönelik  uzmanların görüşlerini sizlere aktaracağım.

***

Araştırmacı İlaç Firmaları “Çare Bulana Dek” Durmayacak
35 araştırmacı ilaç firmasını temsil eden Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin (AIFD) başlattığı #ÇareBulanaDek kampanyası kapsamında yenilikçi ilaçların araştırma ve geliştirme sürecinde yaşanan gelişmeler, hasta hikayeleri, klinik araştırmalar ve yeni tedavilerin keşfinden hastaya ulaşana kadar geçen aşamalara dair bilgiler kamuoyuyla paylaşılacak.
Hastaların yenilikçi ilaç ve tedavilere erişimlerini hızlandırma ve sağlık alanında etik ve şeffaf bir çalışma ortamını sağlama amacıyla faaliyet yürüten ve halihazırda 35 araştırmacı ilaç şirketini temsil eden Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD), hastalıklara yeni tedaviler bulmak için sektör olarak yapılan çalışmalara ve sağlığına kavuşan hastaların hastalıkları ile mücadele ederken yaşadıklarına dikkat çekmek ve farkındalığı artırmak amacıyla #ÇareBulanaDek kampanyasını başlattı. Kampanya kapsamında derneğin sosyal medya kanallarından “Hastalıklar asla beklemez, asla durup dinlenmez. Biz de öyle. Araştırmacı İlaç Firmaları olarak gece gündüz, her anımızda insanların yaşamlarını zorlaştıran hastalıklara karşı, #ÇareBulanaDek araştırma geliştirme yapacağız ve çalışmaya devam edeceğiz” mesajı verilecek. Yenilikçi ilaç kavramının ve sağlıkta inovasyonun bireylerin hayatında yarattığı değeri anlatan hikayeler paylaşılacak.
Tüm dünyada önem kazanan ileri teknolojinin tıbbın geleceğini şekillendirmesi bekleniyor
Hastaların genetik altyapısına uyumlu tedaviler üzerinde çalışılırken, biyolojik sistemler kullanılarak üretilen yeni moleküller, ölümcül, kronik ve henüz çaresi bulunamamış hastalıklara tedavi umudu oluyor. Gen terapisi ile genetic hastalıkların kaynağına inilip, hücre içindeki genin yapısı değiştirilerek hastalığı tedavi edilmesi, hatta engellenmesi gündemde. Biyoteknolojik yöntemler, klinik ve epidemiyolojik açıdan pek çok ciddi hastalık için yeni tedavilerin geliştirilmesini mümkün kılarken, nüfusun artan sağlık ihtiyacına da çözümler üretilebiliyor.
#ÇareBulanaDek kampanyası kapsamında sağlık alanında yaşanan ve yaşanması beklenen yeni gelişmelere dair bilgiler kamuoyuyla paylaşılacak. Kampanya kapsamında paylaşılan bilgilere hepimizicinumut.com adresinden ulaşılabiliyor.
İlaç firmaları gelirlerinin yüzde 21,6’sını yeni tedavilerin araştırma ve geliştirme süreçlerine ayırıyor
Yenilikçi ve biyoteknolojik ilaçlara yönelik Ar-Ge harcamalarının son 10 yılda yıllık yüzde 4,2 oranında arttığı günümüzde, AIFD üyesi 35 araştırmacı ilaç firması kampanya kapsamında nadir hastalıklardan kansere kadar tüm terapötik alanlarda yaşanan tıbbi gelişimlere dikkat çekmeyi amaçlıyor. Dünya çapında ilaç ve biyoteknoloji şirketlerinin yıllık toplam Ar-Ge harcamaları 2018’de 178,9 milyar doları bulurken, ilaç firmaları satış gelirlerinin yüzde 21,6’sını araştırma ve geliştirmeye ayırıyor. Tüm sektörler içinde en çok Ar-Ge yatırımı yapan sektör olarak öne çıkan ilaç sektörü sadece Avrupa’da 765 bin insanı istihdam ediyor. İlaç sektörü çalışanlarının yüzde 15’ini ise yenilikçi tedavilere ulaşmak için #ÇareBulanaDek hiç durmadan araştırma ve geliştirme yapan Ar-Ge ekipleri oluşturuyor. Araştırmacı ilaç firmaları, yenilikçi ilaçlara yönelik Ar-Ge çalışmaları arasında en önemli bileşen olarak kabul edilen klinik araştırmalar konusunda da etkin çalışmalar yürütüyor. Türkiye’de klinik araştırma yatırımlarını artıran araştırmacı ilaç firmaları, halihazırda yürütülen 521 adet sektör destekli klinik araştırma aracılığıyla 22 bin hastaya yenilikçi ilaç, tıbbi cihaz ve tedavilere erken erişim imkânı sunuyor.
“İçinde bulunduğumuz dönemde tedavilere yönelik çalışmalara dair en doğru bilgileri paylaşmak en önemli sorumluluğumuz”
Hastalıkların beklemediği bir ortamda bilim insanlarının da durup dinlenmeyeceğinin altını çizen AIFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli, kampanyanın hedeflerine ilişkin şu görüşleri paylaştı: “Tüm dünyada araştırmacı ilaç firmaları, COVID-19 salgınına karşı benzersiz bir seferberlik başlattı. Bilim insanları ile birlikte hiç durmadan, bu hastalık da dahil olmak üzere insan sağlığını etkileyen diğer tüm hastalıklara yönelik tedaviler geliştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemde yenilikçi tedaviler için yapılan çalışmalara yönelik en doğru bilgileri paylaşmamızın öncelikli sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Yenilikçi tedavilerin tüm dünya ile birlikte Türkiye’deki hastalar için de umuda dönüşmesi için çabalıyoruz. Kendi ulusal düzenlemelerimizi söz konusu alanlardaki ilerlemelerle uyumlu bir şekilde ve Türkiye’deki hastaların yeni tedavilere en hızlı ve kolay erişebileceği bir iklimi yaratmaya yönelik olarak planlamamız, bu fırsatların hayata geçme şansını ve hızını artırıyor. Biliyoruz ki hastalık beklemez…
Geliştirilmekte olan 7 binin üzerindeki tedavinin desteğiyle, hastalıkların etkilediği tüm insanların daha parlak yarınlara uyanabilmesi için #ÇareBulanaDek hız kesmeden çalışmaya devam ediyoruz.”

***

Korona virüs, veri ihlallerinin artmasına zemin yarattı
Tüm dünyayı hazırlıksız yakalayan korona virüs salgını, iş yapış şekillerinde önemli değişikliklere neden oluyor. Evinden çalışanların ortamlarının da siber güvenlik yapısına dahil edilmesi gereken bu süreçte siber saldırganlar da hassas verilere erişmek için uzaktan çalışanların açıklarını tarıyor. Verilerini kaybetmek ve büyük bir kayıp yaşamak istemeyen şirketler, bağımsız güvenlik araştırmacılarından aldıkları hizmetle yapılarındaki açıkları kolayca bulabiliyor.
Şirketlerin güvenlik açıklarını bulma ihtiyacını kitle kaynak kullanımıyla hızlı ve şeffaf bir şekilde gideren BugBounter, korona virüsün ortaya çıkardığı kaostan faydalanmak isteyen siber suçluların, kurumların hassas verilerini ele geçirmek için sürekli yeni yollar geliştirdiğine dair şirketleri uyarıyor.
Siber suçlular, şirketlerin ve bireylerin sistemlerine sızabilmek ve verilerini ele geçirebilmek için birçok yönteme başvuruyor. Tüm dünyayı etkileyen COVID-19 sebebiyle evden çalışan insanların sayısının artması, şirketlerin BT kaynaklarının sadece şirket içinde değil, tüm evlerde kullanılmasına neden oluyor. Şirketin veri merkezlerine uzaktan erişim gerektiği için, çok hızlı dönüşen bu süreçte siber güvenlik de fazlasıyla önemli hale geliyor.
Europol’ün gerçekleştirdiği Catching the virüs araştırmasına göre siber suçlar, COVID-19 ile faaliyeti en çok artan suç türü olarak listede yer alıyor. Siber suçlular, hedef aldıkları kişilerin korkularını yöneterek amaçlarına ulaşabiliyor. Oltalama (phishing) ve fidye yazılımları, COVID-19 sürecinde en sık kullanılan iki saldırı türü olarak öne çıkıyor ve bundan etkilenenlerin de ilerleyen günlerde katlanarak artması bekleniyor. Avrupa’da vakaların görülmeye başlamasıyla “dark web” üzerinden yapılan satışlarda ciddi bir artış gerçekleşti.
Şirketlerin, gerekli planlama ve hazırlık süreci yapılamadan hızla dönüşen iş modelleri ile birlikte şirket ağına sadece uzaktan bağlanan cihazların yama ve antivirüs imza güncellemesi gibi konularda oluşabilecek riskleri ile fiziksel olarak ofis dışından erişilmeye başlanan hassas iş sırları, özel nitelikli kişisel veriler gibi alanlarda artan siber güvenlik risklerini çok hızlı keşfetmeleri gerekiyor. Aksi takdirde veri ihlali yaşayan şirketler, bu dönemde yüksek maddi ve itibar kayıplarıyla karşı karşıya kalacaklar. Maalesef çok yakında ülkemizden de bu yöndeki kötü haberlerin duyulacağını öngörebiliyoruz.
Konuyla ilgili görüşlerini belirten BugBounter Kurucu Ortağı Murat Lostar, şunları söyledi: “Birçok araştırma, salgın sürecinde veri sızıntılarında dramatik artış gerçekleşeceğinin altını çiziyor. Kurumların bir adım önde olabilmesi için güvenliğe yaptıkları yatırımlarını bu dönemde artırması ve çeşitlendirmesi gerekiyor.
Bu süreçte güvenlik açıklarını keşfetmek için tercih edilebilecek yöntemlerden biri de kitle kaynağı (crowdsourcing). Şirketlerin kısıtlı sayıdaki siber güvenlik ekiplerinden çok daha kalabalık bir kitle, güvenlik sistemlerini hacker zihniyetiyle inceleyerek, kritik zafiyetleri bulma ihtimalini artırıyor. Doğru çözüm platformları bunu hızla ve uygun bir maliyetle sunuyor.”

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası