Ataş: İyi parti iktidarında toplumun her kesimi mutlu olacak
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Meclis’te konuştu. AKP’nin “Ben yaptım oldu” anlayışıyla hareket etmeye devam ettiğini ve toplumun beklentilerini, fikirlerini önemsemediğini kaydeden Milletvekili Ataş, “İYİ Parti olarak biz söz veriyoruz; iktidarımızda demokratik ilkelere uyumlu olarak hangi konuda olursa olsun, tüm paydaşları dinleyecek ve dikkate alacak, milletimizin ihtiyacı olan kanunları milletimizle beraber yapacağız. İYİ Parti iktidarında kadınlar da çocuklar da hayvanlar da kısacası, toplumun her kesimi mutlu olacaktır” dedi.
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine parti grubu adına söz aldı.
Uzun bir bekleyişin ardından kanun teklifinin gündeme geldiğini ifade eden Ataş, “Herkesin yıllarca beklediği bu kanun teklifi, hayallerimizdeki kanun teklifi olmasa da hayvanların mal statüsünden çıkarılması ve Türk Ceza Kanunu’na ceza eklenmesi gibi gelişmelerin sevindirici olduğunu belirtmek isterim. Bu yüzden, bu hâliyle bile emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
DEVLETLER HER CANLIYI KORUMAK SORUMLULUĞUNDADIR
Kanun teklifindeki eksiklikleri komisyonda gündeme getirdiklerini, ancak bu önerilerin komisyonda reddedildiğini belirten Ataş, “İYİ Parti Grubu olarak Komisyon görüşmelerinde kanun teklifinin eksik yönlerini gidermek amacıyla önergeler verdik, verdiğimiz bütün önergeler dikkate alınmadan reddedildi” diye konuştu. Ataş, “2004 yılında kabul edilen Hayvanları Koruma Kanunu başta olmak üzere çeşitli mevzuatlarla bugüne kadar birtakım hakları korunan hayvanlara yönelik koruyucu yasal düzenlemelerin günümüz koşullarında yetersiz kaldığı aşikârdır. Bu sebeptendir ki toplumda oluşan beklentiyle birlikte, yasal düzenlemelerin çağa uygun şekilde revize edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyacın sonucu olarak Genel Kurula getirilen bu kanun teklifi yeterli değildir. Kanun teklifini yeterli bulmadığımız için İYİ Parti Grubu olarak Komisyon görüşmelerinde kanun teklifinin eksik yönlerini gidermek, kanun teklifine katkı sunmak amacıyla önergeler verdik; verdiğimiz bütün önergeler dikkate alınmadan, maalesef ki reddedildi. Devletler, gelecekteki dünya ve o dünyada yaşayan nesiller için her canlıyı korumak sorumluluğundadır, bu da ancak kanunlarla tüm canlıların yaşama hakkının güvence altına alınacağı bir hukuk düzeniyle mümkün olabilir. Görülmektedir ki iktidar, bu sorumluluğun farkına varamamıştır, hayvanların da insanlar kadar yaşama hakkına sahip oldukları gerçeğini tam kavrayamamıştır. Ondandır ki hayvan haklarının güvence altına alınmasına, avlanma ya da eğlence amacıyla hayvanlara eziyet veren yarış, gösteri ve diğer ticari faaliyetlerin yasaklanmasına, düzenlenmesine ve yasal bir çerçeve kapsamına alınmasına bu teklifte yer verilmemiştir. Bu nedenle bu teklifte olumlu yanlar yanında çok ciddi eksiklikler de mevcuttur” şeklinde konuştu.
HAZIRLANAN KANUN TEKLİFİ KOMİSYON RAPORUNUN ÇATISINI AŞAĞI ÇEKMİŞTİR
Kanun teklifinin hazırlama aşamasında ciddi eksikliklerin olduğuna dikkat çeken İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, hazırlanan kanun teklifinin komisyon raporunun çatısını aşağı çektiğini dile getirdi. Ataş, şu ifadeleri kullandı: Hayvan hakları yasası gibi bazı şeyler sadece “Bakın, biz yaptık.” demek için yapılmaktadır. Bakınız, 20 Şubat 2019 tarihinde Mecliste grubu bulunan 5 siyasi parti onay vermiş, mutabakat sağlamış, ilk adım atılmış ve konuyla ilgili Meclis araştırma komisyonu kurulmuştur. Özverili bir çalışma sonucunda sivil toplumun da kabul ettiği maddelerden oluşan bir komisyon raporu ortaya çıkmıştır. Gelinen noktada, bu rapor “Biz diğer partilerden, sivil toplum kuruluşlarından görüş aldık.” demek için yapılmıştır çünkü getirilen bu kanun teklifinde tavsiye raporunun dikkate alınmadığı pek çok husus vardır. Hâlbuki büyük bir çalışma sonucu ortaya çıkan bu rapor bütün hayvanseverler için gerçekten umut vericiydi, keşke o rapora daha uyumlu bir teklif hazırlansaydı. Gönül isterdi ki hazırlanan bu kanun teklifi komisyon raporunu bir üst noktaya taşısın ama tam tersi olmuş, hazırlanan kanun teklifi komisyon raporunun çatısını aşağı çekmiştir. Teklife genel olarak bakılacak olursa, hayvan deneyleriyle ilgili düzenleme yok, avcılıkla ilgili hayvan lehine en ufak bir düzenleme yok. Yunus terapi ve gösteri merkezleri, hayvanat bahçesi, yeni adıyla “doğal yaşam parkı” adı verilen esarethaneler aynen devam etmekte. Evlerde bakılan hayvan sayıları, “yasaklı ırk” tanımıyla barınaklara hapsedilen hayvanların ve bazı hususların yönetmelikle belirleneceği söylenmektedir. Mobil kısırlaştırma, evcil hayvan satışı, fayton yasaklanmamış; deve ve boğa güreşlerine izin verilmeye devam ediliyor.Hayvanı sokağa terk eden etmenin cezası âdeta ödül gibi, hayvana fiziksel ve cinsel şiddet, saldırı durumunda hapis cezası geldiği söyleniyor ancak mevcut düzenlemelere göre pratikte bir hapis cezası bulunmuyor.”
ASLİ GÖREVLERİNİ DAHİ YAPMAKTA ZORLANAN KIRSAL BELEDİYELER VAR
“Kanun teklifiyle nüfusu 75 binden fazla olan belediyelere hayvan bakımevleri kurma yükümlülüğü getiriliyor” diyen Ataş, “Buna karşın, nüfusu 75 binden az ancak sokakta kedi, köpek sayısı çok fazla olan belediyeler de var. Aslında burada, insan nüfusuna göre değil, hayvan nüfusuna göre değerlendirme yapılması gerekir ancak kanun teklifi insan nüfusunu kıstas kabul etmiş; nüfusu belirtilen rakamdan az olan yerlerde de bakımevleri ve kısırlaştırma merkezlerinin kurulması gerektiğini düşünmekteyiz. Yine, yasa teklifine göre tüm sahipli hayvanlara dijital kimliklendirme yapılacağı ve böylece sahipli hayvanların sokağa terk edilmesinin önüne geçileceği söyleniyor. Bu hayvanların sokağa terk edilmesi hâlinde ilk ihlalde idari para cezası, ikinci ihlalde ise adli işlem uygulanacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Bu güzel bir düzenleme ancak yasa teklifinde sokaktaki sahipsiz hayvan popülasyonunun kaynağı ev hayvanlarının sokağa terk edilmesi olarak ifade edilmiş. Bu kısmına katılmak açıkçası pek mümkün değil. Sokaktaki hayvan popülasyonunun en büyük nedeni yeterli şekilde kısırlaştırma yapılmamasıdır, kısırlaştırmanın etkin bir şekilde yapılması durumunda bu sorunun önüne geçilecektir. Ayrıca, yasa teklifinde hayvanat bahçeleriyle ilgili bir düzenleme öngörülmemiştir “kamu kurum ve kuruluşlarına doğal yaşam alanları yapma imkânı” diye bir ibare eklenmiştir. Biz doğal yaşam alanlarının insan eliyle yapılabileceğini düşünmüyoruz, kaldı ki bunun altından kalkmaya belediyelerin gücü yetmeyecektir. Bu nedenle, hayvan haklarına ilişkin kesilen idari para cezaları bir fonda toplanmalı ve belediyelere belirli oranda dağıtılmalıdır. Asli görevlerini dahi yapmakta zorlanan, özellikle de kırsal belediyeler bu konuda rahatlatılmalı, hayvanseverlerle karşı karşıya gelmeleri önlenmeli, gerekli maddi ve lojistik destek verilmelidir” dedi.
İYİ PARTİ İKTİDARINDA TOPLUMUN HER KESİMİ MUTLU OLACAK
Av ihaleleriyle ilgili sorunun da yasa teklifinde yer almamasının büyük eksiklik olduğuna dikkat çeken Milletvekili Dursun Ataş, şunları söyledi: Oysaki bu konu araştırma komisyonu raporunda vardı. Türkiye’nin birçok yerinde av ihalelerine karşı açılan davalar kabul edildi, yürütmenin durdurulması yönünde kararlar verilerek bu sorun güzel bir yere getirildi. Çok fazla usule aykırı av yapılmaktadır, avla ilgili bir yasak getirilmemesi de hayvanseverleri fazlasıyla üzmüştür. Hayvanseverleri üzen diğer bir konu ise, yasa teklifiyle birlikte Türk Ceza Kanunu’na alınan hayvanlarla ilgili suçların alt sınırlarının düşük olma konusudur. Bu kısım umut verici görülse de cezaların alt sınırı hiç yeterli olmamıştır. Ceza infaz düzenlemelerine baktığımız zaman da alt sınırdan verilecek bu cezalar hüküm açıklanmasını geriye bırakarak hiç hüküm doğurmayacak, sicillerine işlenmeyecektir. Yani bu cezalar caydırıcı olmayacaktır. En azından, cezaların alt sınırı caydırıcı olacak şekilde, hapis yatacak şekilde olmalıydı. Diğer önemli gördüğümüz husus ise “hayvanlarla cinsel ilişki” adı altındaki düzenlemedir. Cinsel ilişki rızaya bağlı bir eylemdir. Hayvana cinsel saldırı eylemi vardır. “Hayvanla cinsel ilişki” tabirini kaldırarak “hayvana cinsel saldırı” veya “istismar” ifadesinin kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Sonuç olarak, kanun teklifi olumlu birçok husus içerse de belirttiğimiz eksiklikler bulunmaktadır. AKP’nin bu kanun teklifi hayvan haklarının korunması amacından çok, toplumun bu konudaki ısrarlı talebinin yarattığı baskıdan kurtulmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle hayvanseverlerin, sivil toplum örgütlerinin istekleri karşılanamamıştır. İYİ Parti olarak biz söz veriyoruz; iktidarımızda demokratik ilkelere uyumlu olarak hangi konuda olursa olsun, tüm paydaşları dinleyecek ve dikkate alacak, milletimizin ihtiyacı olan kanunları milletimizle beraber yapacağız. İYİ Parti iktidarında kadınlar da çocuklar da hayvanlar da kısacası, toplumun her kesimi mutlu olacaktır.
İYİ PARTİ KAYSERİ MİLLETVEKİLİ DURSUN ATAŞ, İKTİDARA SESLENDİ: BUNDAN ÖNCE DE PAKETLER AÇIKLADINIZ, NE DEĞİŞTİ?
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) konuştu. İktidar tarafından yargıda yapılmak istenen kanun değişikliklere yönelik parti grubu adına söz alan Ataş, AKP iktidarının bundan önce yaptığı değişikliklere de dikkat çekerek, “Bugün dördüncü yargı paketini Genel Kurulda görüşüyoruz. Peki, bundan önce çıkarılan üç yargı paketi ülkeye ne kattı, ülkede neyi değiştirdi? Bu süreçte bu reformlarla yargı bağımsızlığına mı kavuştu, vatandaşın adalete güveni mi arttı? Ülkemizde yolsuzluk mu yoksa hırsızlık mı azaldı? Kadın cinayetlerinde, çocuk istismarında azalma mı oldu? Basın özgürlüğü mü sağlandı? Tabii ki bunların hiçbiri olmadı. Partili Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle yargının tek adama bağımlı hâle getirildi. Bu yapıda ne yaparsanız yapın, kaç yargı paketi çıkarırsanız çıkarın, hangi kuralı getirirseniz getirin kamuoyunun gözünü boyamaktan, algı yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır” dedi.
Meclis’te ülkenin sorunlarına dikkat çekemeye ve iktidarı uyarmaya devam eden İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, bu kez de adalette, yargıda yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.
YARGI İKTİDARIN SOPASI OLMAMALIDIR
Vatandaşın yaşadığı mağduriyetleri hatırlatan ve “Hukukta mahkemeler için öngörülen süreler düzenleyici süreler olarak geçmektedir. Uygulamada mahkemelerin bu düzenleyici sürelere uymadıkları görülmektedir” diyen Milletvekili Ataş, “Burada, öngörülen sürenin de işlevsel hâle gelmesi yani mahkemelerce uyulması son derece önemlidir. Bunun için, düzenleyici sürelere uyulmamasının yaptırımı olması gerekir; aksi hâlde, sadece kanunda yazan ama uygulanmayan bir düzenleme hâline gelecektir. Bu da mahkeme kapılarında uzun süre karar bekleyen vatandaşı mağdur etmeye devam edecektir. Evet, yargı süreci hızlandırılmalıdır. İnsanlar adil sürede yargılanmalı, haklarını arayan vatandaş mahkemelerde ömrünü heba etmemelidir ancak daha da önemlisi, yargı adil, tarafsız, eşit ve bağımsız olmalıdır, yargı iktidarın sopası olmamalıdır” diye konuştu.
“HUKUKTA REFORM YAPIYORUZ” DEDİLER, PAKETLER AÇIKLADILAR AYLAR, YILLAR GEÇTİ! PEKİ NE DEĞİŞTİ?
AKP’nin sık sık yargı paketi açıkladığını, ancak açıklanan paketlerin sorunlara çözüm olamadığını vurgulayan Milletvekili Dursun Ataş, şu ifadeleri kullandı: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zaten uygulanması gereken genel hukuk ilkelerini “Hukukta yeni bir reform dönemi başlatıyoruz.” diyerek pazarlamasının üzerinden yedi ay, İnsan Hakları Eylem Planı’nın kamuoyuna ilanının üzerinden de iki ay geçti. Bugün dördüncü yargı paketini Genel Kurulda görüşüyoruz. Peki, bundan önce çıkarılan üç yargı paketi ülkeye ne kattı, ülkede neyi değiştirdi? Bu süreçte bu reformlarla yargı bağımsızlığına mı kavuştu, vatandaşın adalete güveni mi arttı? Ülkemizde yolsuzluk mu yoksa hırsızlık mı azaldı? Kadın cinayetlerinde, çocuk istismarında azalma mı oldu? Basın özgürlüğü mü sağlandı? Tabii ki bunların hiçbiri olmadı. Partili Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yargının tek adama bağımlı hâle getirildiği bu yapıda ne yaparsanız yapın, kaç yargı paketi çıkarırsanız çıkarın, hangi kuralı getirirseniz getirin kamuoyunun gözünü boyamaktan, algı yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
BU ADINDA ADALET OLAN BİR İKTİDAR PARTİSİ İÇİN BU BÜYÜK BİR UTANÇ KAYNAĞIDIR
Yargıya güvenin düşündüren oranlarda olduğunu anlatan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Dünya Adalet Projesi’nin hukukun üstünlüğü endeksine dikkat çekerek, “Türkiye’yle aynı endeks puanına sahip diğer ülkeler Angola, İran ve Nijerya’dır. Adında adalet olan bir iktidar partisi için bu büyük bir utanç kaynağıdır” dedi.
TEK ADAM REJİMİ DEĞİŞMEDEN ADALET DE EKONOMİ DE DÜZELEMEZ
Milletvekili Ataş, şunları söyledi: Açıklanan onca reform paketine, hazırlanan strateji belgelerine, yapılan Anayasa ve yasa değişikliklerine rağmen Türkiye’de yargı bağımsız olamamıştır. Ülkemiz yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının tartışıldığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasının bizzat mahkemelerce bir yana bırakıldığı, FETÖ borsalarının kurulduğu bir ülke konumuna gelmiştir. Türkiye’de yargının içinde bulunduğu bu vahim durum yapılan araştırmalarda da ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalarda 2019’da yargıya güven oranı yüzde 41,9 olarak tespit edilmiştir. Bu oran son üç yılda hep yüzde 50’nin altında kalmış ve sürekli olarak düşmektedir. 2019 yılında yapılan yargıya güven araştırmasında da yargıya güven oranının yüzde 38 olduğu görülmektedir. Aynı araştırmaya göre Türkiye’de yargının tarafsız olduğunu düşünenlerin oranı sadece yüzde 37,7’dir. Araştırma sonuçlarına göre büyük bir çoğunluk yargı önünde eşitlik olmadığını da düşünmektedir. Yine, bir başka araştırma olan Dünya Adalet Projesi’nin hukukun üstünlüğü endeksinde Türkiye 2020 yılında 128 ülke arasında 107’nci sırada yer almıştır. Türkiye’yle aynı endeks puanına sahip diğer ülkeler ise Angola, İran ve Nijerya’dır. Adında adalet olan bir iktidar partisi için bu büyük bir utanç kaynağıdır. Hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı konusundaki gerilemenin en önemli sebebi kuşkusuz ki tek adam rejimidir. Bu ucube rejim değişmeden adalet de ekonomi de düzelemez.
İYİLEŞTİRİLMİŞ VE GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEME GECİKMEDEN GEÇİLMELİDİR
Konuşmasında parlamenter sistem vurgusu da yapan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Hukukun üstün olmadığı yerde üstünlerin hukuku olur. Bu nedenle hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının tesisi için refah içinde, adil, mutlu yarınlar için iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme gecikmeden geçilmelidir” şeklinde konuştu.