Eğitim

Abdullah Gül Üniversitesi 2023 Mezuniyet Töreni

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de katılımıyla gerçekleştirilecek olan Mezuniyet Töreninde 174’ü Lisans, 20’si Yüksek Lisans ve 12’si Doktora olmak üzere toplam 206 öğrenci mezun olacak.
Lisans Mezun Sayıları:
Bilgisayar Mühendisliği: 25
Biyomühendislik: 11
Elektrik-Elektronik Mühendisliği: 21
Endüstri Mühendisliği: 33
İnşaat Mühendisliği: 18
İşletme: 18
Makine Mühendisliği: 15
Mimarlık: 12
Moleküler Biyoloji ve Genetik: 21
Toplam mezun sayısı: 174
Yüksek Lisans Mezunları:
Biyomühendislik: 5
Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği: 5
Endüstri Mühendisliği: 2
Mimarlık Fakültesi: 6
Veri Bilimi: 2
Toplam mezun sayısı: 20
Doktora Mezunları:
Biyomühendislik: 1
Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği: 8
Endüstri Mühendisliği: 1
Malzeme Bilimi ve Makine Mühendisliği: 2
Toplam mezun sayısı: 12
AGÜ Rektör Prof. Dr. Cengiz Yılmaz’ın Mezuniyet Konuşması
Bugün 6. Dönem mezunlarımızı yuvadan ağırlamanın haklı gururunu hep birlikte yaşıyoruz.  Bu vesileyle, büyük emekler sarf ederek bu noktaya gelmiş olan mezunlarımızı, tarifi dahi mümkün olmayan fedakarlıklarla onları bugüne kadar desteklemiş olan kıymetli ailelerini ve mezunlarımızın eşsiz yetkinliklerle iş hayatına atılmalarında büyük katkıları olan akademik ve idari personelimizi içten duygularla kutluyorum.
Konuşmama başlarken ifade etmek istediğim bir de teşekkür beyanım olacak.  Biliyorsunuz yakın dönemde çok büyük bir deprem felaketi yaşadık.  Kayseri’de yerleşik bir üniversite olarak AGÜ de bütün üniversitelerimiz gibi depremden hemen sonra yaraların sarılması için kaynaklarını ve insan gücünü seferber etti. İlk günlerde binlerce vatandaşımıza üniversitemiz binalarında barınma imkânı sağlandı; daha sonra depremzede vatandaşlarımızı yurtlarımızda ağırlamaya başladık; personelimiz başlattığımız yardım kampanyasında önemli katkılarda bulundu ve farklı fakültelerimizden hocalarımız uzmanlık alanları gereği deprem bölgesinde çeşitli faaliyetlerde bulundular, katkı sağladılar.
İşte o zor günlerde ben bir sabah erken saatlerde misafir ettiğimiz vatandaşlarımızın durumunu görmek için kampüste dolaşırken iki öğrencimiz yolumu kesti ve bana Kumtel Firmasında staj yaptıklarını, yöneticileriyle konuştuklarını ve herhangi bir ihtiyacımız varsa yardımcı olabileceklerini söylediler.  Ben de onlara depremzede misafirleri yurtlarımızda barındırmak için fırın ve elektrikli ocağa ihtiyacımız olduğunu söyledim.  Aynı gün öğleden sonra yurtlarda görevli arkadaşlarımız beni arayıp koca bir kamyon ocak ve fırın geldiğini ve nereye koyulmasını istediğimi sordular.  O zor günlerdeki dayanışma ruhunun çok iyi bir örneği olduğu için bu anekdotu konuşmamda özellikle paylaşmak istedim. Salih’e, Berat’a, çok değerli yöneticilerine ve onların nezdinde Kumtel Firmasına içten teşekkürlerimi buradan ifade etmek istiyorum.   Üniversitemiz ilk kurulduğu tarihten itibaren belirlediği kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerine doğru sağlam ve güçlü adımlarla ilerlemektedir.
Abdullah Gül Üniversitesi bu yıl dünyanın en yenilikçi 100 üniversitesi listesine ülkemizden girebilen tek üniversite olmuştur ve dünyanın en saygın üniversiteleri arasında 15. sırada yer almıştır.   AGÜ aynı şekilde üniversitelerin topluma olan katkılarını değerlendiren ve dünyanın en saygın derecelendirme kuruluşlarından biri olan Times Higher Education (THE) Toplumsal Katkı Sıralaması’nda İTÜ’nün hemen ardından ve ODTÜ’nün biraz üzerinde yer almış ve ilk 200 içinde yer alabilen üç üniversitemizden biri olmuştur.
Üniversitemiz gene Times Higher Education’ın Asya üniversitelerini ele aldığı ve 10 ayrı alanda ödüller verdiği değerlendirmesinde, “Çevre Yönetiminde Liderlik” alanında birincilik ödülüne layık görülmüş ve Hong Kong’da yapılan törenle ödülünü almıştır.  Finale kalan dört üniversitemiz olmakla birlikte 2023 yılında bu değerlendirmelerde ödüle layık görülen tek Türk üniversitesi AGÜ olmuştur.  Diğer alanlarda Tayland, Hong Kong, Hindistan, Japonya, Malezya ve Güney Kore üniversiteleri ödüle layık görülmüştür.
Bu başarılar elbette üniversitemizin ulusal ve uluslararası platformlarda tanınırlığına ve saygınlığına önemli katkısı olan adımlardır. Daha önceki konuşmalarımda da belirttiğim gibi AGÜ, yenilikçi, vizyoner ve lider bakış açısıyla oluşturduğu yeni nesil üniversite modelini başarıyla uygulamaktadır ve her geçen gün marka gücünü daha ileri seviyelere taşımaktadır.  Bilindiği gibi üniversitelerin tüm dünyada tanınır ve saygın bir imajla takdir edilir noktaya gelmesi uzun yıllar gerektiren ve her aşaması dikkatle yönetilmesi gereken, oldukça zor bir süreçtir. AGÜ bu hedefe doğru çizdiği stratejisinde beklenenin çok ötesinde bir hızla ve çok güçlü bir özgüvenle, adeta şaşkınlıklara yol açarak ilerlemektedir.
Nitekim bu yıl yalnızca uluslararası platformlarda değil ulusal yükseköğretim çevrelerinde de AGÜ’nün çeşitli vesilelerle takdir edildiğine tanık olduk.  Örnek vermek gerekirse, Üniversitelerimizi iç süreçlerinde geliştirdikleri kalite güvence sistemleri açısından değerlendiren Yüksek Öğretim Kalite Kurulumuz bu yıl mayıs ayında üniversitemize “Kurumsal Akreditasyon” tevdi ederek kalite süreçlerimizi tescil etmiştir.
Benzer şekilde, Yüksek Öğretim Kurulu da yeni başlattığı ve çeşitli teknoloji alanlarında ön plana çıkan üniversiteleri tespit ederek “Uzmanlaşan Üniversite” tanımıyla özel bir yatırım grubuna dahil ettiği programında, üniversitemizi ve Galatasaray Üniversitesi’ni “Nesnelerin İnterneti” alanında, “Uzmanlaşan Üniversite” olarak tanımladı ve Ankara’da yapılan bir törenle takdir belgesini bizlere sundu.
Tüm bunların yanı sıra ve hatta daha da önemli olarak, AGÜ öğrenci memnuniyeti açısından da her yıl olduğu gibi bu yıl da en üst sıralarda yer aldı.  Beni en çok memnun eden değerlendirmelerden biri de iş dünyasından AGÜ mezunları ile ilgili sıklıkla duyduğumuz olumlu yorumlar olmaktadır. AGÜ mezunları gerçekten bize gurur veren başarılara imza atıyor.  Bunun en önemli sonucu olarak da AGÜ mezunlarının % 97’sinin halen istihdam edilmiş durumda olduğunu özellikle belirtmek isterim. İstihdam edilmemiş olan % 3 oranındaki mezunlarımızdan da ulaşabildiklerimiz evlilik ve benzeri sebeplerle kendi istekleriyle şimdilik işgücü dışında kalmayı tercih ettiklerini ifade etmektedirler. Esasen AGÜ öğrencilerinin % 37’si mezuniyetten üç ay önce iş teklifi alıp profesyonel hayatlarına adım atmaktadır. Birkaç gün önce dikkatime sunulduğu için ifade etmek istiyorum, bugün uğurlamakta olduğumuz arkadaşlarımızdan da 13 mezunumuz hali-hazırda savunma sanayimizin öncü kuruluşu Aselsan tarafından istihdam edilmiş durumdadır.
Üniversitemiz hedeflerine doğru ilerlerken aynı zamanda bilim, teknoloji ve toplum ekseninde tüm dünyada meydana gelen ve yalnızca yüksek öğretim alanını değil, bütün sektörleri ve kurumları, hatta tüm insanlığı çok belirgin şekilde etkileyen ve daha da güçlü bir şekilde etkileyecek olan gelişmeleri de yakından takip etmektedir.  Akademinin önemli görevlerinden biri toplumları gelişmekte olan fırsatlar ve riskler konusunda bilgilendirmek ve uyarmaktır. İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde örneği olmayan, çok hızlı bir teknolojik gelişme sürecinin içindeyiz. Bu gelişmeler üretim sitemlerinde, sağlık, çevre ve benzeri önemli alanlarda çok büyük fırsatlar sunmakla birlikte, aynı zamanda büyük riskler ve belirsizlikler de içeriyor.
Başta yapay zeka olmak üzere pek çok teknoloji alanında ortaya çıkan baş döndürücü gelişmeler her kesimde dikkat çeker ve sıklıkla dile getirilir hale gelmiş durumda. Toplumumuz ve kurumlarımız bu gelişmeleri önceden öngörebildiği ve gerekli uyumu zamanında ortaya koyabildiği ölçüde sürdürülebilir başarı seviyesinde olabilecektir. Ve bu yeni dönemde yüksek eğitim sistemimizin, özellikle AGÜ niteliğindeki yeni nesil üniversitelerimizin katkısı ve rolü bugün tahmin edilenin çok daha üzerinde olacaktır.
Nasıl hızlı ve dinamik bir süreç içinde olduğumuzu daha iyi anlamak için şu örneği vermek istiyorum.  En bilinen yapay zeka uygulamalarından biri olan ChatGpt aslında sadece 8 ay önce, Kasım 2022’de sürüme çıkarıldı. Ben bu yapay zeka uygulamasını ilk defa aralık ayında, Sayın Sinan Ülgen’den üniversitemizi ziyareti sırasında öğrendim.
Öğle yemeğinde sohbet ederken cep telefonunu çıkarıp heyecanla bana uygulamayı göstermişti ve ben de uygulamaya çeşitli sorular sorup verdiği yanıtları şaşkınlıkla izlemiştim. Bundan bir ay sonra, ocak ayında bir seminer vermek için Kayseri’deki bir lisemizi ziyaretim sırasında önce öğretmenlere sonra da öğrencilere kaç kişinin ChatGpt’yi bildiğini ve kullandığını sordum.  Öğretmenler arasında bilenlerin oranı çok yüksek değildi ama öğrenciler arasında neredeyse hepsinin el kaldırdığını bir kez daha şaşkınlıkla gördüm.
Bugün aradan bir altı ay daha geçti. İki ay önce bir gazetemizde yapay zeka ile yazılan haftalık yazılar yayımlanmaya başlandı.  İki hafta önce bir yayınevimiz yapay zeka tarafından yabancı dilden Türkçeye çevrilen kitap serisini yayımladı.  Gene iki hafta önce Hollywood’da senaryo yazarları yapay zeka ile yazılan senaryolar yüzünden işlerini kaybetme riskine karşı greve gittiler ve yapay zeka senaryolarının yasaklanması talebinde bulundular. Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Yapay Zeka tehdidi konusunda özel gündemli bir toplantı yaptı.  Konsey Başkanı Guterrez yapay zekanın kötü niyetli kişilerce kullanılması halinde, örneğin nükleer bomba sistemleriyle etkileşim içine girmesi durumunda, ortaya çıkabilecek büyük risklere dikkat çekti ve global boyutta, hükümetler seviyesinde ortak önlemler alınmasının şart olduğunun altını çizdi. Yeni bir teknolojinin böylesine büyük bir hızla hayatımıza girip her alana dokunması ve bütün bilgi edinme kaynaklarımızı yöneterek zihnimizi dahi kontrol eder hale gelmesi daha önce hiç yaşanmamıştı.
Üstelik pek çok uzmana göre bu teknolojilerin oluşturduğu tehdit sadece kötü ellere geçmesi durumuyla da sınırlı değil. Programcılarının niyet ettiğinden bağımsız ve arzu edilmeyen şekillerde davranabilecek olan yapay zeka sistemlerinin oluşturabileceği büyük risklere de dikkat etmek gerekiyor. Sonuçta bunlar otonom öğrenme yetenekleri olan sistemler ve esasen bizim dijital dünyada bıraktığımız verileri işleyerek, yani bizden öğreniyorlar. Doğal olarak biz ne kadar şefkatli ve tamahkârsak, sanıyorum onlardan da o kadarını beklemek gerekiyor. Bu durumda da, laboratuvardan kaçan virüsler gibi kontrolden çıkmış yapay zeka sistemlerinin oluşturabileceği riskleri göz önüne almak ve değerlendirmek zorunluluğu ortaya çıkıyor. Öte yandan, tekrar belirtmek gerekir ki, bu sistemler üretimden sağlığa, çevre korumadan savunma sanayi teknolojilerine, finans siteminin işleyiş temellerine kadar veri işlemenin önemli olduğu her alanda hayatımıza önemli katkılarda bulunmaya şimdiden başlamış durumda ve kaçınılmaz bir şekilde hayatımızda var olmaya devam edecekler.
İşte böyle bir ortamda toplum olarak ve bütün kurumlarımızla bu yeni düzene hızla uyum sağlayabilmemiz için AGÜ gibi üniversitelere büyük ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Birleşik Amerika’da Harvard, MIT, Georgia Tech, Columbia gibi onlarca üniversitede Yapay Zeka Güvenliği, Yapay Zeka Etiği gibi araştırma grupları ve hatta öğrenci kulüpleri uzun süredir faaliyet halindeler.
Stanford üniversitesinde insanlığı bekleyen dört büyük tehlike olarak 1. küresel pandemileri, 2. keskin iklim değişimlerini, 3. nükleer savaşı ve 4. kontrolden çıkmış yapay zekayı işleyen bir ders 2018 yılından beri büyük ilgi görerek her dönem açılıyor.  Görünen o ki, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yükseköğretim sistemi büyük bir teste tabii tutulacak ve bu yeni döneme uyum sürecinde bilgi üretme ve yayma kapasiteleriyle katkıda bulunmaları beklenecek. Abdullah Gül Üniversitesi genç ve dinamik yapısıyla, yüksek nitelikli personeliyle, yenilikçiliği ve yaratıcılığı teşvik eden özgürlükçü kültürüyle, liyakati ve hakkaniyeti öne alan yönetim sistemiyle, eminim ki böylesi kritik bir zamanda günlük siyasi ve beşeri kaygılardan uzak durup toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilen ender üniversitelerimizden biri olacaktır. Bu konuda hiç kuşkum yok.
Sevgili mezunlarımız. İşte böyle bir ortamda sizi üniversitemizden mezun edip profesyonel hayatınıza uğurluyoruz. Ancak, emin olun ki, karşılaşacağınız belirsizlikler ve zorluklar her ne olursa olsun, hepsinin üstesinden gelebileceğiniz bilgi ve yetkinlerle donatılmış durumdasınız. Üniversiteniz bundan sonraki yaşamınızda da hep sizinle birlikte olmaya, sizlere destek olmaya devam edecek. Sizden de aynı şekilde, zaten artık kimliğinizin önemli bir parçası haline gelmiş olan üniversitenizle bağınızı hiç koparmamanızı rica ediyorum.
Sizler birer AGÜ’lü olmayı tercih ederek etik değerlerin, sosyal sorumluluğun ve estetik duyarlılığın önemini içselleştirmiş, tutkuyla keşfeden, hayal edebilen ve değişimi yönetebilen, empati kuran ve birlikte başarmayı şiar edinmiş bir anlayışı sahiplendiniz.
Gittiğiniz her yerde ve ortamda AGÜ’nün birer başarı elçisi olacağınızdan eminim.
Bu mutlu ve coşkulu gününüzde sizleri yürekten kutluyor, sevgi ve gururla uğurluyoruz.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Çark ve Gece Modu