Köşe YazılarıMedya-Basın Dünyası

Dinimiz net, insanlığımız sorgulanır… (Köşe yazısı 12.02.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Şu an bu yazıya başlarken belki inanmayacaksınız ama

Ülkemin geldiği ve düştüğü durumdan tam bir isyan halindeyim.

Cinnet geçirmek üzereyim.

Yüreğim yanıyor.

Kalbim sızlıyor.

Boğazım düğümleniyor.

Hiçbir yere sığamıyorum.

42 yıllık gazetecilik hayatımda binlerce habere, yüzlerce şehit ailesine ilk haberin verilmesine, cenaze töreni ve defnine katıldım.

O yiğitlerin haberlerini yaparken bile içime düşen ateşi anlatamam.

Peki ya ateşin asıl düştüğü yerdekiler ne yapsın?

Evli olanların genç yaşta dul kalan eşleri.

Daha dünyaya gelmemiş olanlar, anne sütü emenler ya da genellikle ilkokulda olan o yiğitlerin bebekleri, çocukları ne yapsın?

Birileri çıktı ‘Askerlik yan gelip yatma yeri değil. Onlar bunu meslek olarak seçti’ dedi, terfi etti.

Birileri, cenazelerde ağlayan yüreklerin ‘Genç yaşta ölüm sana yakışmadı oğul’ sözünü anlamadı ‘Yav işte ölmüş. Nesi yakışmayacak’ diyecek kadar ileri gitti.

Birileri ‘Onlar yüksek maaş alıyor. Devlet ne güzel maaş bağlıyor, ev veriyor, çocuklarını okutuyor, işe yerleştiriyor’ diyerek ağzından çıkanı kulağı duymaz davrandı.

Bugün, ülkemin her yeri ekonomik olarak ateşin içine düşmüş gibi yanıyor.

Doğu ve Güneydoğu adeta ‘Dünya devleri’ ile sınav savaşı veriyor.

Bordo berelisi, Jandarma ve Polis Özel Harekatlısı, Kayseri 1. Komando Tugaylısı; hain ve genetiği bozuklar tarafından adeta o kanaslar ile ’av’ gibi şehit ediliyor.

Bu arada, Kayseri’ye, Osmaniye’ye, Sivas’a, Tokat’a, Gaziantep’e, Ankara’ya, kısaca Türkiye’nin her yerine, ‘amorti’ vurmuş gibi şehit cenazeleri bir bir düşüyor.

Bu vatan, millet, devlet, bayrak, ezan, topraklar için canlarını veren, kanlarını döken yiğitlerimizin acı haberlerine artık dayanamıyorum.

Ama, dün bile televizyonlara bakıyorum. Kanalları geziyorum.

Kimi eğleniyor, kimi oynuyor, kimi de serinlik vermeden üfürmeye, kirli ticarete devam ediyor.

Haberlerdeki şehit haberleri adeta sıradan polisiye olaylar konumunda.

Ekonomik bunalım yaşayan ve cinnet geçiren toplum kafasını bile kaldıramıyor.

Toplum duyarlılığı kalmadı.

İnsanlar şehit haberlerini bile umarsamaz, algılayamaz hale getirildi.

Çalışanları da, işsizleri de, eğitim-öğrenim görenlerde, anne-babalarda gelecekten endişeli.

‘Acırken acınacak hale gelmek’ diye buna denir.

Diplomalısı, diplomasızı karnını doyurmak için iş ararken, atanmayı beklerken, siyasi iktidar Türkiye’yi dolduran, BM’nin adeta çöplüğüne çevirenlere koltuk çıkarken, kendi insanını ‘acınacak’ hale getirdi.

Dünyaya, özellikle Batıya ve Müslüman Arap ülkelerin ‘şirin gözükmek’ diye buna denir.

Acırken ‘süreç’ zırvalığı ile taviz üstüne taviz verenler ülkeyi ne hale getirdi.

Şimdi devletin gücünü göstermek isterken, yiğitlerimizi bir bir kaybediyoruz.

Batı da olsa böyle siyasileri halk ‘linç’ eder.

Böyle politikaları, politikacıları tarihe gömer.

Ama bizim ülkemizde ‘Bir başkanlık, hayranlık, uzun adamlık’ edebiyatı aldı başını gidiyor.

Çanakkale’de de, Sarıkamışta’da, Kurtuluş savaşlarında da ‘bedel’ ödeyenler hep ‘mutsuz azınlığın’ çocukları.

Bugünde ‘mutlu azınlığın’ çocukları askerlik yapmamak için son yasa ile ‘1000 Euro’ ödeyerek yani ‘bedelini para ile yaparak’ askerlikten kaçarken, ‘bedelini’ canı, kanı ile ödeyenlerin durumu ortada.

Peki bu ülkede ‘mutsuz azınlık’  ya da çocukları daha ne kadar ‘bedel’ ödeyecek.

Bu ülkede ‘mutlu azınlık’ ve ‘pembe tablo çizen iktidar’ ne zaman ‘lüksten’ kaçar, bedel’ ödemeye, ‘hesabını’ vermeye başlarsa sanırım o zaman.

Bunun içinde sanırım ‘bilinçli toplum ve seçmen’ kaçınılmaz.

Bence birilerinin tavizinden ‘bedel’ ödeyenler, onlara sandıkta çok sert ‘bedel’ ödetmeli.

Dinimiz nasıl ‘net’, Allahımız bir, Peygamberimiz  ‘Muhammed’ , kitabımız ‘Kuran’ ise herkes insanlığını sorgulayarak bu ‘bedel’ ödeyenler konusunda kafalarını iki ellerinin arasına alarak hesap vermeli.

Gece yastığa kafalarını rahat koyarken ‘Bizim için, vatan, millet için bedel ödeyenlere biz görevimizi yapabildik mi?’ diye sormalı, şehitlere ‘dua’, yakınlarına ‘sabır’, hainlere ‘beddua’ etmeli.

Haksız mıyım?

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi, TSYD, TİMEF, AVKON, ADD üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği, Tüm Mücadele Sporları Derneği, Kayseri Spor Adamları Derneği, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü