Bu çağda ölümlerin artması.. (Köşe yazısı 30.04.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com
Tıptaki ve teknolojideki son gelişmelerle, ölüm yaşı giderek yaşlanıyor.
Bilim adamları, ölümlerin nedenlerini sonlandırmak için durmaksızın araştırma, geliştirme, yeni teknolojiler üzerinde çalışıyor.
Ama Türkiye’nin en gelişmiş şehirlerinde bile öyle yerler var ki, halen koca karı yöntemlerinin, hurafelerin, alternatif tıbbın kullanılması, buna birde cahil dede-nine, baba-annelerin ‘Aman abartma, koy kenarı geçer’ sözleri bebek, çocuk ölümlerinin hızını kesmiyor.
Zaten şehir nüfusları ile sağlık kuruluş ve merkezlerinin kayıtları bile bir birini tutmuyor.
En basiti Kayseri’deki tabela nüfusu 1 milyon 87 bin.
Toplum Sağlığı ve Aile hekimlerine bakarsanız bu rakam 1,5 milyonu buluyor.
Birde, göçen, işsiz, fakir, yoksul nüfus, parçalanmış aile ve çocuk sayısı fazla olunca, sağlıksız-dengesiz yaşam ve beslenme ölümleri zirveye taşıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun ‘ölüm istatistiklerine’ göre, Ölüm sayısı revize edilen 2013 yılına oranla 372 bin 686 iken bu sayı %4,7 artarak 2014 yılında 390 bin 121 oldu. Ölenlerin %54,7’sini erkekler, %45,3’ünü kadınlar oluşturdu.
Kaba ölüm hızı, bin kişi başına düşen ölüm sayısını ifade ediyor. Kaba ölüm hızı, revize edilen 2013 yılı verisine göre binde 4,9 iken 2014 yılında binde 5,1’e yükseldi.
Yani 2013 yılında bin kişi başına 4,9 ölüm düşerken, 2014 yılında bin kişi başına 5,1 ölüm düştü.
Kaba ölüm hızı illere göre incelendiğinde, 2014 yılında kaba ölüm hızının en yüksek olduğu il binde 9,9 ile Kastamonu oldu.
Kastamonu’nu binde 9,4 ile Sinop, binde 8,5 ile Çankırı ve binde 8,3 ile Çanakkale izledi.
Kaba ölüm hızının en düşük olduğu iller ise binde 2,8 ile Hakkari ve Şırnak oldu. Bu illeri binde 3,0 ile Batman ve binde 3,2 ile Van ve Şanlıurfa izledi.
Ölümler yaş grubuna göre incelendiğinde, en yüksek ölüm oranının 75 ve daha yukarı yaşta olduğu görüldü. Revize edilen 2013 yılı verisine göre 75 ve daha yukarı yaşta ölenlerin oranı %47,1 iken 2014 yılında %48,6’ya yükseldi.
Ölümler yaş grubu ve cinsiyete göre incelendiğinde, yaş grupları arasındaki cinsiyet farklılığının belirgin olduğu ve en yaşlı kuşak olan 75 ve daha yukarı yaş grubu dışındaki bütün yaş gruplarında erkek ölüm sayısının, kadın ölüm sayısından daha fazla olduğu görüldü.
Bebek ölüm hızı, bin canlı doğum başına düşen bebek ölümü sayısını ifade ediyor.
Bebek ölüm sayısı revize edilen 2013 yılı verisine göre 13 bin 993 iken 2014 yılında 14 bin 821’e yükseldi.
Bebek ölüm hızı, 2013 yılında binde 10,8 iken 2014 yılında binde 11,1’e yükseldi.
Diğer bir ifade ile 2014 yılında bin canlı doğum başına 11,1 bebek ölümü düştü.
Bebek ölüm hızı illere göre incelendiğinde, 2014 yılında 2013 yılında olduğu gibi bebek ölüm hızının en yüksek olduğu il binde 25,7 ile Kilis oldu.
Kilis ilini binde 17,9 ile Şanlıurfa, binde 17,7 ile Gaziantep ve binde 17,5 ile Şırnak izledi. Bebek ölüm hızının en düşük olduğu il ise binde 5,3 ile Karabük oldu.
Karabük ilini binde 6,5 ile Kırklareli, binde 6,8 ile Kırşehir ve Bolu izledi.
Revize edilen 2013 yılı verisine göre bir ayını tamamlayamadan ölen bebeklerin oranı %64,7 iken 2014 yılında bu oran %66,6’ya yükseldi.
Ölen bebeklerin 2014 yılında %14,8’inin ilk gün, %31,5’inin 1-6 günlükken, %20,3’ünün ise 7-29 günlükken yaşamını yitirdiği görüldü.
Ölen bebeklerden 1-4 aylıkken yaşamını yitirenlerin oranı ise %21,8 oldu.
Doğumdan sonraki beş yıl içinde ölme olasılığını ifade eden beş yaş altı ölüm hızı, revize edilen 2013 yılı verisine göre binde 13,4 iken 2014 yılında binde 13,3 olarak gerçekleşti.
Dünya hızla küçülürken, dengesiz ve düzensiz, sağlıksız beslenme ve yaşam koşullarından bu ölümlerin artması ister istemez herkesi düşündürüyor.
Zaten çelişkilerle dolu bir toplum olduk.
‘Hem açız’ diyorlar ‘Hem de fabrika gibi seri çocuk üretimine devam ediyorlar.