
CHP’de hareketli saatler. Gürsel Tekin partiden ihraç edildi, kendisi kabul etmedi, Kılıçdaroğlu partinin başına dönmeye hazırlanırker, tüzük uyarıs yapıldı. Şimdi ne olacak haberde
CHP İstanbul İl Yönetimi’nin görevden alınmasının ardından Hukukçu Figen Çalıkuşu, “Bu karar son hüküm değildir. İtirazı vardır. İtiraz edecek olan taraf şüphesiz CHP olacaktır. İstanbul Kongresi iptal edilmiş değil” değerlendirmesinde bulundu. Bu arada kayyum olarak atanan Gürsel Tekin partiden ihraç edildi. Genel başkan Özgür Özel. kayyum atananların partiden ihraç edileceğine dikkat çekti. Ancak Tekin ihraç olayını kabul etmedi. Bu arada önceki başkan Kemal Kılıçdaroğlu partinin başına dönmeye hazırlanırken, dernekten tüzük uyarısı yapıldı.
İstanbul’da 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Kongresi’nin iptali için açılan davada karar çıktı. Mahkeme, İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden alınmasına karar verdi. Kararı 45. Asliye Hukuk Mahkemesi verdi. Söz konusu gelişmelerin ardından siyaset gündeminde hareketli saatler yaşanırken, karara ilişkin hukukçulardan değerlendirmeler de geldi. Avukat ve Hukukçu Figen Çalıkuşu, “Bu karar itiraza tabii bir karar. İstinaf’a da gidilecektir. Yani kesin bir karar olmadığının altını çizmek gerekiyor; İstanbul Kongresi iptal edilmiş değil. Ancak tayin edilen geçici yönetimin, karar kesinleşene dek yönetimde kalacağı net. Bir hukukçu ve vatandaş olarak üzgünüm” ifadelerini kullandı.
“İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar bir ihtiyati tedbir kararıdır” diyen Çalıkuşu, “CHP’nin İstanbul İl Kongresinin iptali isteği ile açılmış bu davada, dava tarihi olarak 14 Ağustos 2025 gözüküyor. 8 Ekim 2023 tarihli İstanbul Kongresi’nin iptalinin dava edilmesi için dava açma süresi yönünden bakıldığında geçen bunca zaman sonra bu davayı açmanın yasal dayanağı nedir?” diye sordu.
Hukukçu Figen Çalıkuşu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Atanan geçici heyet bu itiraz süreçleri sonrasında değişiklik olmaz ise açılan bu dava sonuna kadar görevde kalacaktır. Geçici heyetin atanması, İl Başkanı ve diğer organların uzaklaştırılması yanında verilen bu kararın önemli etkilerinden biri de başlayan 39. Kurultay süreci üzerinde olacaktır. Zira verilen bu kararda İstanbul İl Örgütü’nün yapacağı İlçe Örgüt Seçimleri ve İl Kongresi çalışmalarının durdurulması da var. Bu durumda İstanbul Örgütü seçimleri tamamlayamadığında 39. Kurultayın yapılması nasıl mümkün olacaktır? Elbette bir başka çok daha önemli konu da Ankara’da görülen ‘mutlak butlan’ iddialı davada, bu yeni karara göre nasıl bir karar çıkacak olduğudur.
“MUTLAK BUTLAN DAVASINDA BENZER KARAR ÇIKABİLİR”
Mutlak butlan iddiasının geçerli bir iddia olduğu görüşünde olmamakla birlikte gidişata göre baktığımızda Ankara, İstanbul’da görülen bu davayı bekletici mesele yapabilir ya da benzeri bir karar verebilir. Maalesef demokratikleşme ve hukuk devletine doğru uygulamalar beklerken demokratik hayatın önemli varlığı siyasi partiler üzerinden yaratılan bu çekişme ve kuşatma girişimleri üzücü ve çok yıpratıcı olmaktadır.”
KEMALİST AYDINLANMA DERNEĞİ BAŞKANI ANADOL’DAN CHP’YE “UYARI”: TÜZÜĞÜ HATIRLATTI
CHP İstanbul İl Yönetimi’nin görevden alınmasının ardından Kemalist Aydınlanma Derneği Genel Başkanı ve eski CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’un “uyarı” niteliğindeki açıklaması yeniden gündeme geldi. Anadol söz konusu açıklamasında partilileri uyararak, “Dava konusu olan İstanbul il kongresinin seçtiği delegeler dışında tüm CHP kurultay delegeleri partilerine sahip çıkarak imzalarıyla tüzüğün 48/5. maddesine göre olağanüstü seçimli kurultay istemelidirler” ifadelerini kullanmıştı.
İstanbul’da 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Kongresi’nin iptali için açılan davada karar çıktı. Mahkeme, İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden alınmasına karar verdi. Kararı 45. Asliye Hukuk Mahkemesi verdi. Söz konusu gelişmelerin ardından siyaset gündeminde hareketli saatler yaşanırken, Kemalist Aydınlanma Derneği Başkanı Kemal Anadol’un geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklama yeniden gündeme geldi. Dernek Sözcüsü Buket Müftüoğlu, “Sayın Kemal Anadol aylar öncesinde bu sürece karşı uyarılarını iletmişti. Parti heyetinin dikkate alması gerekiyordu. Söz konusu öneriler dikkate alınıp İstanbul İl Başkanlığı seçimleri yenilenseydi bugün yaşanan kayyum atamasını yaşamayacaktık. ” diyerek Anadol’un sözlerini hatırlattı. Haziran ayında Cumhuriyet Gazetesi’nde yazan Anadol, şunları kaydetmişti:
“Mutlak butlan kolayca başvurulacak bir istem değil, mahkeme heyetince ilk celsede reddedilmesi gerekiyor. İktidarın yargıyı alabildiğine siyasallaştırdığı ve muhalefete karşı sopa olarak kullandığı bu dönemde kuşku duymak en doğal hakkımızdır kanısındayım. Olası bir aleyhte karar sonucunun siyasal yaşamda ve CHP içinde fırtınalar yaratacağı gerçeğin ifadesidir.”
“Olağanüstü seçimli kurultay istenmeli”
CHP karşıtlarına böyle bir fırsat verilmemesi gerektiğini belirten Kemalist Aydınlanma Derneği Genel Başkanı, “Dava konusu olan İstanbul il kongresinin seçtiği delegeler dışında tüm CHP kurultay delegeleri partilerine sahip çıkarak imzalarıyla tüzüğün 48/5. maddesine göre olağanüstü seçimli kurultay istemelidirler” ifadelerini kullanmış ve sözlerini şöyle sürdürmüştü:
“Adı geçen soruşturma dosyasına başvuranları ifadeleri televizyon ekranlarında ve sosyal medyada çarşaf çarşaf yayımlanmaktadır. Hiçbir ciddiyeti olmayan belgesiz ve kanıtsız, salt parti içi çekişmeler ve suçlamalar mutlak butlan gibi ağır sonuç doğuracak bir kavramın öznesi olamaz. Mahkemenin ilk celsede reddetmesi gereken bir davayı, soruşturması tamamlanmamış bir dosyadaki beyanlara bağlamasını manidar buluyorum. İktidarın yargıyı alabildiğine siyasallaştırdığı ve muhalefete karşı sopa olarak kullandığı bir dönemde kuşku duymak en doğal hakkımızdır kanısındayım. Olası bir aleyhte karar sonucunun siyasal yaşamda ve CHP içinde fırtınalar yaratacağı gerçeğin ifadesidir. CHP karşıtlarına böylesi bir fırsat verilmemelidir.
Bu durumda ne yapmak gerekir? CHP, Cumhuriyeti kuran bir partidir. Dünyada ilk kez başarıya ulaşan antiemperyalist mücadeleyi utkuyla sonuçlandıran bir kutsal isyanın siyasal örgütüdür. Kuruluşundan bu yana çok sıkıntılar atlamış hatta 12 Eylül cuntası tarafından kapatılmıştır. Ama küllerinden doğmayı başarmış, siyasal yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olmayı sürdürmüştür. Kimse CHP’den büyük değildir. Partinin gerçek sahipleri onu hiç bırakmayan seçmenleri ve örgütüdür. Örgüt partisini esenliğe çıkarmak, korumak ve kollamakla görevlidir. Dava konusu olan İstanbul il kongresinin seçtiği delegeler dışında tüm CHP kurultay delegeleri partilerine sahip çıkarak imzalarıyla tüzüğün 48/5. maddesine göre olağanüstü seçimli kurultay istemelidirler. Toplumun heyecanını alanlara taşıyan ve iktidara yürüyen CHP’yi olası tehlikeden korumanın yolu bu kutsal görevdir.”