Ekonomi

Kayseri OSB, KTO, KAYSO’dan ekonomik değerlendirme, meclis ve üyelere berat

Kayseri’nin Mart Ayı İhracatı Yüzde 10 Arttı 

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan mart ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi.

Başkan Büyüksimitci, mart ayında Kayseri’nin ihracatının geçen aya göre yüzde 10,15 oranında artarak 325 milyon 511 bin dolar olarak gerçekleştiğini belirtti. İhracatın bir önceki yılın aynı ayına göre de 0,73 oranında arttığını açıklayan Büyüksimitci, “Son 12 aylık karşılaştırmaya baktığımızda yine yüzde 2,61 oranında bir artışla 3 milyar 757 milyon 361 bin dolara ulaştığını görüyoruz” dedi.

Mart ayındaki yüzde 10’luk artışın memnuniyet verici olduğunu ifade eden Başkan Büyüksimitci, “Özellikle küresel ekonomik belirsizliklere, bölgesel çatışmalara ve iç piyasalardaki daralmaya rağmen, Mart ayında elde ettiğimiz bu başarı, üyelerimizin azmi ve üretim gücünün bir başarısıdır. Kayseri sanayisi, her şeye rağmen ihracat yapmaya, ülkemize döviz kazandırmaya devam etmektedir. Ancak şunu da ifade etmeliyim ki; ihracatçılarımızın omzundaki yük giderek ağırlaşıyor. Enerji maliyetlerinin yüksekliği, işgücü üzerindeki vergi yükleri ve özellikle finansmana erişimde yaşanan zorluklar, üretim ve ihracat kararlarını doğrudan etkilemektedir. Bu alanda atılacak yapısal adımlar, ihracatçının önünü açacak, sürdürülebilir büyümeyi destekleyecektir. Ayrıca ihracatta dijitalleşme, yeşil ve yalın dönüşümün gerekliliği her geçen gün daha fazla kendini hissettiriyor. Bu süreçlere uyum sağlamak için reel sektöre özel destek mekanizmalarının daha fazla yaygınlaştırılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

KAYSO olarak üyelerinin her zaman yanında olduklarını ifade eden Büyüksimitci, “Tüm bu zorluklara rağmen, sanayicilerimiz yılmadan üretmeye, çalışmaya ve ihracat yapmaya devam ediyor. Biz de Kayseri Sanayi Odası olarak, üyelerimizin yanında olmaya, talep ve önerilerini Çatı kuruluşumuz olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başta olmak üzere ilgili kurum ve mercilere iletmeye devam ediyoruz. Bu vesileyle şehrimizin ihracatına katkı sunan tüm sanayicilerimize, çalışanlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyor, başarılarının artarak devam etmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

BAŞKAN GÜLSOY MART AYI DIŞ TİCARET VERİLERİNİ DEĞERLENDİRDİ “MART AYINDA 325 MİLYON 511 BİN DOLAR İHRACAT YAPTIK”

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mart Ayı dış ticaret verilerini değerlendirdi. Mart ayında 325 Milyon 511 bin dolar ihracat, 125 milyon 334 Bin dolar ithalat gerçekleştirildiğini belirten Başkan Gülsoy, “Dünya için üreten, ülkemiz için rekabet eden tüm firmalarımıza ve emektar çalışanlarına teşekkür ediyorum.” dedi.

TÜİK verilerine göre 2025 yılı Mart ayı ihracat rakamlarını değerlendiren KTO Başkanı Ömer Gülsoy, “Mart ayı ihracat rakamlarına göre 325 milyon 511 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,73 bir önceki aya kıyasla yüzde 10,15 oranında artış yaşanmıştır. Kayseri olarak İthalatımız ise 125 milyon 334 bin dolar olmuştur. Geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 3,82 artış, bir önceki aya oranla yüzde 13,09 azalış gerçekleşmiştir. Yılın ilk çeyreğinde toplam ihracatımızı 931 milyon 316 bin dolar ile kapattık.“ diye konuştu.

Kayseri’den ihracat gerçekleştirilen ülkeler hakkında da bilgiler veren Gülsoy, “İhracat pazarlarımız; Irak, Almanya,  Avusturya, ABD, Fransa, İtalya, Belçika, Romanya, Cezayir ve Fas’dır.”  ifadelerini kullandı.

Kayseri ihracatının sektörler bazında analizini de yapan Başkan Gülsoy, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği sektörlerden; Elektrik ve Elektronik, Demir ve Demir Dışı Metaller, Çelik, Tekstil ve Hammaddeleri, Kimyevi Madde ve Mamulleri, gibi sektörlerde artış yaşanırken Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri, İklimlendirme Sanayii, Makine ve Aksamları, Hububat, Bakliyat gibi sektörlerde azalış gerçekleşmiştir.“ dedi.

Küresel ekonomideki belirsizlikler ve tarife artışlarının iş dünyasında risk algısını artırdığına dikkat çeken Gülsoy, “Küresel piyasalarda ABD ve Çin arasında yaşanan ek gümrük vergileri sebebiyle büyük bir dalgalanma yaşanıyor. Borsalar, döviz kuru ve altın başta olmak üzere emtia piyasasında öngörülebilirlik kaybolmuş durumda. Savaş riski ve bölgesel gerilimlerin de etkisiyle olağanüstü fiyatlanmalara şahit olurken, uluslararası ticarette belirsizliklerin getirdiği talep azlığı nedeniyle bir durgunluk yaşanıyor. Ülkemizde ise sıkılaştırma ve dezenflasyon süreci başarıyla devam ederken, son gelişmeler ışığında Merkez Bankası’nın (MB) döviz kuruna müdahalesinin ardından, üç ay üst üste faiz indiriminden sonra nisan ayında politika faizini 350 baz puan artışla yüzde 46’ya yükseltti. İç piyasada nakit akışında ciddi sorunlar yaşanırken, faiz indirimlerinin ticari kredilere de yansıtılmasını istediğimiz bir dönemde MB’nin faiz artışı umut ediyoruz ki beklentilerimizde uzun süreli ertelemelere neden olmaz. Trump politikaları ile dolar kuru euro karşısında sert bir şekilde geriledi ve son 3 yılın en düşük seviyesine geldi. Dolardaki değer kaybı ve euro ile arasında açılan makas, dolarla hammadde alıp euro bölgesine ihracat yapan ihracatçılarımız için pozitif anlamda kısmi etkileri olacaktır. Ancak dünyada yaşanan belirsizlikler iş dünyasına hareket alanı bırakmamaktadır. Üretim, yatırım, finansman ve ihracat konusunda sıkışık bir dönem yaşıyoruz. Bu dönemde, işletmelerimizin avantajlarını iyi değerlendirmesi ve alternatif pazarlara yönelmesi büyük önem taşıyor. Kayseri Ticaret Odası olarak üyelerimizin bu süreci en iyi şekilde yönetebilmeleri için destek olmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar hayata geçirdiğimiz pek çok projeyle, verdiğimiz hizmet ve eğitimlerle üyelerimizin ihracatına katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Şehrimizin ve ülkemizin kalkınmasında öncülük eden tüm ihracatçı üyelerimizi ve ekiplerini yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.” ifadelerini kullandı.

Kayseri OSB Başkanı Yalçın: Kayseri’nin Mart İhracatı 325 Milyon Dolar Oldu

Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan, 2025 yılı Mart ayı ihracat-ithalat rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Başkan Yalçın, “Kayseri’nin 2025 yılı Mart ayı ihracatı, bir önceki aya oranla yüzde 10,15 oranında artışla, 325 milyon 512 bin dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. 2025 yılı ilk 3 aylık ihracat rakamımız ise 931 milyon 316 bin dolar seviyesinde olmuştur.” dedi.

Yalçın, “Türkiye İstatistik Kurumu ve Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verileri açıklanmıştır. Bu veriler ışığında Türkiye’nin ihracatı 2025 yılı Mart ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,4 artarak 23 milyar 415 milyon dolar olmuştur. İthalat ise yüzde 2,2 artarak 30 milyar 610 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.” şeklinde konuştu.

Kayseri’nin ihracat rakamına değinen Başkan Yalçın, “Kayseri’nin 2025 yılı Mart ayında yapmış olduğu ihracat, 325 milyon 512 bin dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu rakam, Şubat ayında 295 milyon 523 bin dolar olarak gerçekleşmişti. Mart ayı ihracatımızda önceki yılın aynı ayına oranla artış yaşanması da önemlidir.” diye konuştu.

Kayseri’nin ithalat rakamına da dikkati çeken Yalçın, “Kayseri’nin Mart ayı ithalat rakamı, 125 milyon 335 bin dolar olarak gerçekleşmiştir. Şubat 2025 ithalat rakamımız 144 milyon 121 bin dolar olmuştu. Mart ayı ithalatında bir önceki aya oranla yaşanan yüzde 13’lük azalma cari açığın kapanması bakımından önemlidir.” ifadelerini kullandı.

Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, değerlendirmesini şu şekilde sürdürdü:

“Küresel çapta gelişen olaylar nedeniyle Dünya ticareti olumsuz bir dönemin içinde bulunmaktadır. ABD yönlü ekonomik kararlar, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ekonomisini de etkilemektedir. Maliyet artışları ve enflasyon baskısının sürmesi, üretim üzerinde olumsuz etki oluşturmaktadır. Dış piyasalarda yaşanan daralmanın etkisiyle ihracatta yaşanan sıkıntılı günler bir süre daha devam edecek gibi görünmektedir. Döviz kurlarındaki artışın yetersizliği ise ihracatçılarımızın önünde set oluşturmaktadır. İşçilik maliyetlerinin dünya piyasalarına oranla yüksekliği de sanayicilerimizi olumsuz etkileyen önemli bir faktör olarak karşımızda durmaktadır. Dış pazarlarda ürün satmakta zorlanan sanayicilerimiz, üretim oranlarını yeniden ayarlama yolunu seçmeye başlamıştır. Türkiye’nin küresel ticaretteki payını artırmak için sanayicilerimize kolay ulaşılabilen,  ucuz maliyetli kredi sağlanması önem arz etmektedir. Sanayicilerin ihtiyaç duyduğu desteklerin kısa sürede devreye alınması en büyük beklentidir.”

Başkan Yalçın, değerlendirmesinin sonunda, üretime ve istihdama katkı sağlayan sanayicilere ve tüm ihracatçılara, ülke ve Kayseri ekonomisine sağladıkları katkılardan dolayı teşekkür etti.

KAYSERİ TİCARET ODASI (KTO) NİSAN AYI MECLİS TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ. GÜLSOY : “ÖNÜMÜZE ÇIKACAK FIRSATLARI VE OLASI RİSKLERİ ÇOK İYİ DEĞERLENDİRMEK DURUMUNDAYIZ”

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Nisan ayı olağan meclis toplantısı’nda güncel ekonomik gelişmeler, sektörel sorunlar, iş dünyasının talep ve önerileri değerlendirildi. Türkiye ekonomisinin dinamik bir süreçten geçtiğini belirten Başkan Gülsoy, “Enflasyonla mücadele; üretim, ihracat ve istihdam dengesini koruyarak yürütülmeye çalışılıyor. Diğer yandan, finansmana erişim, maliyet baskıları ve iç talepteki değişim, reel sektörümüzü etkilemeye devam ediyor.“ dedi. Deprem gerçeğine de değinen Gülsoy, ülkemizin dengeli kalkınmasına paralel şekilde Marmara Bölgesi’ne alternatif Orta Anadolu Üretim Havzası oluşturulması için Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Cevdet Yılmaz’a taleplerini ilettiklerini belirtti.

Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan başkanlığında gerçekleştirilen Nisan ayı meclis toplantısına; KTO Başkanı Ömer Gülsoy, KTO Yönetim Kurulu Üyeleri,  meclis ve komite üyeleri, Meclis Başkanlık Divan üyeleri ile Basın mensupları katıldı.

Saygı duruşundu bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından toplantıda Nisan ayında gerçekleştirilen faaliyetler ele alındı. Görüşülen gündem maddeleri oy birliği kabul edildi.

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmak için kürsüye gelen KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy,  konuşmasında ekonomide yaşanan son dönem gelişmelerinden hareketle şu ifadeleri kullandı:

“Gerçekten tarihi bir süreçten geçiyoruz. Bu süreç, dünya ekonomik tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir hızla ve öngörülemezlik düzeyiyle ilerliyor. Nereye varacağı ya da nasıl şekilleneceği konusunda, en tecrübeli ekonomistler bile kesin bir öngörüde bulunamıyor. Ne yazık ki, giderek hem dünya huzuruna hem de alışılmış barış düzenine zarar verebilecek bir boyuta evrilen bir sürecin içindeyiz. Bu nedenle ülke olarak, iş insanları olarak bu süreci çok iyi analiz etmek, dersimizi çok iyi çalışarak önümüze çıkacak fırsatları ve olası riskleri çok iyi değerlendirmek durumundayız. İş dünyası olarak hep önümüze bakarak, mantıklı ve tutarlı bir şekilde şirketlerimizi yönetmeye çalışmamız gerekiyor.”

“İHRACAT PAZARLARIMIZI ÇEŞİTLENDİRMELİ VE MAKROEKONOMİK İSTİKRARIMIZI KORUMALIYIZ”

ABD Başkanı Trump ve yönetimin aldığı korumacı önlemlerin küresel ticarette yeni bir dönemi başlattığına vurgu yapan Başkan Gülsoy, “ Türkiye olarak, bu süreçte ihracat pazarlarımızı çeşitlendirmeli ve makroekonomik istikrarımızı korumalıyız. Avrupa Birliği ve yakın coğrafyalarla ticari ilişkilerimizi güçlendirmek stratejik önceliğimiz olmalı. Trump vergilerinin Türkiye için olumlu etkileri, Türk mallarının ABD pazarına daha rekabetçi fiyatlarla girmesine katkı sağlayacaktır. ABD’ye ihracatta sıkıntıyla karşı karşıya kalan ülkelerden Türkiye’ye yatırım kayması yaşanabilir. Ayrıca tedarikte Çin’den uzaklaşmak zorunda kalan şirketler, Türkiye’yi alternatif bir üretim üssü görebilirler. Bu dönemde, yatırım çekmek ve teknoloji odaklı üretimi artırmak için çalışmalıyız. Şehrimizin finans ve lojistik potansiyelini en iyi şekilde kullanmalıyız. Trump’ın açıkladığı ek vergiler ve onu takip eden süreçte yaşanan misillemeler bize gösteriyor ki bu yıla, gelecek yıla yönelik yapılan tüm ekonomik ve ticari araştırma ya da raporların bir önemi kalmadı. Karşılıklı vergi tarifeleri başka bir hal almış durumda ve ekonomik öngörülebilirlik bir anda yok oldu. Şu anda dış ticaret belirsizliği endeksi tarihte görülmemiş bir seviyede. Dünyadaki ekonomik görünümde ABD-Çin ticaret savaşı, Trump-Fed Başkanı Powell uyumsuzluğu ve Rusya-Ukrayna Savaşı tam olarak netlik kazanmadıkça küresel ekonominin rayına oturması zor görünüyor. Bu sebeple dünyadaki gelişmeleri iyi takip etmemiz gerekiyor. Çünkü ülke ve şehir olarak bizde etkileniyoruz.” ifadelerini kullandı.

“KURUMSALLAŞMA ÇOK ÖNEMLİ”

İş dünyasının bir taraftan enflasyonla mücadele ederken diğer taraftan da ayakta durma ve büyüme mücadelesi verdiğini belirten Gülsoy, “Bu mücadelede kurumsallaşma da çok önemli ve artık olmazsa olmaz bir durumdur. Gerek aile şirketleri gerekse diğer şirketler kurumsallaşmalı, finansal planlamalarını profesyonelce yapmaları ve dijital dönüşüm süreçlerini de hızlandırarak rekabet güçlerini korumalıdır.” dedi.

“TİCARETİN DİNİ, DİLİ, IRKI VE CİNSİ OLMAZ. YETER Kİ DOĞRU VE DÜRÜST TİCARET YAPALIM”

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun şirketlerin siyasi tartışmaların dışında tutulmasına yönelik açıklamasını desteklediklerini belirten Gülsoy, “Ticaretin dini, dili, ırkı ve cinsi olmaz. Yeter ki doğru ve dürüst ticaret yapalım. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz başta olmak üzere, her zaman milli duruşla ülkemizin kalkınması ve şirketlerimizin büyümesi için çalışan iş dünyası kuruluşlarımızın da siyasi tartışmaların odağı haline getirilmemesi çok önemli. Ekonomik kazanımlarımıza sahip çıkmamız gereken bir dönemde üreten, istihdam sağlayan, yatırım yapan şirketlerimizin hedef haline getirilmesi doğru değildir. Bir ve beraber olarak yerli ve bağımsız ekonominin teminatı olan şirketlerimize sahip çıkmalıyız.” diye konuştu.

“ÇIKIŞ ÜRETİMDE, ÜRETİP REKABET EDEREK TÜM DÜNYAYA SATACAĞIZ BAŞKA YOLU YOK”

İş dünyasının ortak sorunlarına yönelik TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun 81 ilde 3 Temel Sorun tespitlerini ve çağrısını desteklediklerinin altını çizen Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu sorunları bizler de meclisimizde, üyelerimize ziyaretlerimizde istişare ediyor; çatı kuruluşumuz aracılığıyla çözümüne yönelik girişimlerimizi sürdürüyorduk. Bu başlıklar bizim de aşina olduğumuz, son yıllarda sürekli yaşadığımız, her platformda defaatle dile getirdiğimiz sorunlarla aynıdır. Bölgelerarası üretim dinamikleri ve potansiyeli, uygulamalar, baş gösteren sorunlar ve çözümler değişkenlik gösterse de iş dünyamızın ve ülkemizin ağır basan ortak sorunların çözümlerine yönelik adımların ivedilikle atılması adına üzerimize düşeni yapacağız. Hem dünya hem de Türkiye ekonomik bir darboğazdan geçiyor ki bizler çıkışın üretimde olduğunu biliyoruz. Üretip rekabet ederek tüm dünyaya satacağız başka yolu yok. Yaşanan ekonomik süreç malumunuz. Bu süreçten etkilenmeyen iş insanı yok. Genel olarak baktığımızda Türkiye ekonomisi, küresel belirsizliklerin ve jeopolitik gelişmelerin etkisi altında dinamik bir süreçten geçiyor. Enflasyonla mücadele; üretim, ihracat ve istihdam dengesini koruyarak yürütülmeye çalışılıyor. Diğer yandan, finansmana erişim, maliyet baskıları ve iç talepteki değişim, reel sektörümüzü etkilemeye devam ediyor. Bu zemin üzerinde biz de hem süreci yakından izliyor hem de TOBB aracılığı ile çözüm üretme sorumluluğunu taşıyoruz.”

“ORTA ANADOLU ÜRETİM HAVZASI KURULMASINI CUMHURBAŞKANI YARDIMCIMIZA İLETTİK”

Konuşmasında ülkemizin deprem gerçeğine vurgu yapan Gülsoy, “ Son günlerde yine sık sık depremler yaşanmaya devam ediyor. İstanbul’da 23 Nisan’da 6,2 büyüklüğündeki deprem hepimizi korkuttu. Daha öncede birçok kez dile getirdim. Marmara Bölgesinde meydana gelecek yıkıcı bir deprem, ülkemizi ekonomik ve siyasi açıdan uzun yıllar kendini toparlayamayacağı bir sürece iter. Çünkü Marmara Bölgesi artık fazlasıyla doldu. Üstelik deprem riskinin yoğun olduğu bir bölge. Potansiyel olarak da risk oluşturmakta. Ülkemizdeki önemli stratejik endüstri yatırımlarının belli bölgelerde toplanmış olması şehrimiz başta olmak üzere benzer illerimizin gelişmişlikten yeteri kadar pay almamasına yol açmaktadır. Ülkemizin dengeli kalkınmasına paralel şekilde, Marmara Bölgesi’ne alternatif, Kırıkkale ve Ankara’dan başlayarak, Kayseri, Konya, Aksaray, Niğde, Mersin ve Adana gibi illeri içine alacak şekilde ‘Orta Anadolu Üretim Havzası’ oluşturulmasını Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sn. Cevdet Yılmaz’a Ankara ziyaretimizde ilettik. Ülkemizin geleceği açısından bunun ciddi bir öneme sahip olduğunu özellikle altını çizmek istiyorum. Yapılacak yatırımların deprem riski düşük illere yönlendirilmesi, yaşanabilecek sosyal ve ekonomik kayıpların önüne geçecektir. Bununla birlikte bölgesel kalkınma farklılıklarının da en aza indirilmesine katkı sağlayacaktır. Kayserimiz başta olmak üzere Adana, Konya gibi illerimizde sanayi tecrübesi ve müteşebbis ruhu mevcut. “ diye konuştu.

“TİCARİ KREDİ KARTLARINA GETİRİLEN KISITLAMALAR ÇEKLERİN ÖDENMESİNDE AKSAMALARA NEDEN OLABİLİYOR”

Son dönemde Anadolu genelinde karşılıksız çek sayılarında artış yaşandığına dair verilerin kamuoyu gündeminde yer aldığını ifade eden Gülsoy, “Bizlere bu konuda ulaşan bilgiler de var.  Üyelerimizden konuyla ilgili gelen bilgi, sorun ve şikâyetleri değerlendiriyoruz. Hem üyelerimiz, hem özel sektör temsilcileri, hem de kamunun ilgili birimlerindeki yetkililerle de konuyla ilgili istişarelerimiz ve çözüm odaklı diyaloglarımız devam ediyor. Bankalar tarafından ticari kredi kartlarına getirilen işlem ve günlük limit sınırlamaları ile taksit sayılarındaki kısıtlamalar nakit akışı kırılgan olan KOBİ’leri çek kullanımına yöneltiyor ve bu durum zaman zaman çeklerin ödenmesinde aksamalara neden olabiliyor. Özellikle bazı firmalarda oluşan bu olumsuzlukların tüm piyasaya mal edilmemesi gerekmektedir. Bu şekilde oluşan yanlış algılar, ödemelerini ve işini düzgün şekilde yapan firmalarımızı da olumsuz etkilemektedir. Kayseri iş dünyası, her zaman olduğu gibi bugün de canla başla üretmeye, istihdam sağlamaya ve ülke ekonomisine katkı sunmaya devam etmektedir. Bizler, yüzyıllardır bu topraklarda kök salmış Ahilik geleneğinden gelen bir şehir olarak, ticarette dürüstlüğü, dayanışmayı ve sorumluluk bilincini ilke edinmiş bir yapıya sahibiz. Çözüm olarak, öncelikle KOBİ’lere yönelik düşük faizli ve uzun vadeli finansman kaynaklarının artırılması gerekiyor. Bunun yanında çek sisteminde daha etkin denetim mekanizmasının devreye alınması ve alacak sigortasının yaygınlaştırılması da önemli bir adım olacaktır. Vadeli satış yapan firmaların teminat yapısını güçlendirmesi ve risk analizine daha fazla önem vermesi de bu süreci daha yönetebilir hale getirebilir.  Kayseri iş dünyası bu geçici sıkıntıyı da sabırla, akılla ve dayanışmayla aşacaktır.” dedi.

Başkan Gülsoy sözlerinin sonunda 2025 yılı Nisan ayında Kurulan Firma Sayısının 163, Kapanan firma sayısı ise 53 olduğunu, 723 Tescil, 334 Belge, 558 Müzekkere işlemi yapıldığını söyledi.

KAYSO’da İstişare Toplantısı ve Üyelik Belgesi Takdim Töreni Gerçekleştirildi

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) tarafından yeni üyelerine yönelik istişare toplantısı ve üyelik belgesi takdim töreni düzenlendi. KAYSO Yönetim Kurulu Üyeleri, Meclis Başkanlık Divanı ve firma temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda yeni üyelere üyelik beratları takdim edildi.

Toplantıda KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, Kayseri sanayisi ve Kayseri Sanayi Odası hakkında bilgiler verdi. Ardından üyelerden gelen talep ve görüşler istişare edildi. Toplantının sonunda Odaya yeni üye olan firma temsilcilerine üyelik beratları takdim edildi.

Toplantıda Kayseri Sanayi Odası’nın tarihçesi ve işleyişi hakkında bilgi veren (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, Kayseri Sanayi Odası’nın 1966 yılında 150 sanayici ile temellerinin atıldığını ve bugün 2 bin 250 üyesini dünyaya bağlayan bir köprü niteliğinde olduğunu söyledi.

Kayseri Sanayi Odası’nın iştirakleri hakkında bilgi veren Büyüksimitci, “Kayseri Model Fabrika, üretimde verimliliği artırmak, dijital dönüşüm süreçlerinde işletmelere destek olmak ve Üniversite-Sanayi İşbirliğini tesis edebilmek amacıyla 2020 yılında KAYSO, KTO ve AGÜ ortaklığında AGÜ Sümer Kampüsünde kuruldu. Halen bir üniversite kampüsünde kurulan İlk ve Tek Model Fabrikadır. Kayseri Model Fabrika yürüttüğü 130 proje ile Türkiye’deki en başarılı model fabrikaların başında geliyor” dedi.

Başkan Büyüksimitci, KAYSO bünyesinde Yeşil ve Dijital Dönüşüm Ofisleri kurarak, Avrupa Yeşil Mutabakatı, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının yanı sıra Sürdürülebilirlik, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması ve İkiz Dönüşüm alanlarında üyelerine hizmet verdiklerini söyledi.

Oda olarak üyelerinden gelen birçok konuyu takip ederek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) başta olmak üzere ilgili bakanlıklara ilettiklerini ifade eden Başkan Büyüksimitci, “Kayserili sanayiciler olarak her zaman elimizden gelenin fazlasını yapmaya gayret ediyoruz. Sanayimizi Türkiye’de belli bir konuma getirdik. Daha da yukarılara taşımak adına el birliği ile hareket ederek, istişare içerisinde çalışmaya devam edeceğiz ” diye konuştu.

Son olarak Kayseri’ye iki OSB daha kazandırmak için çalışma yürüttüklerine değinen Başkan Büyüksimitci, “Bunlardan bir tanesi Uzay Havacılık ve Savunma Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, bir diğeri de Geri Dönüşüm İhtisas Organize Sanayi Bölgesi. Her iki OSB’miz için ön talep alıyoruz. Her iki OSB’mizi de kısa zamanda hayata geçirmek için gayret ediyoruz” şeklinde konuşmasını tamamladı.

Başkan Büyüksimitci: “Üretimimizi Daha Güvenli Alanlara Taşımalıyız”

KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitci, nisan ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve nüfusun yüzde 75’inin, sanayi tesislerinin ise yüzde 65’inin riskli bölgelerde yer aldığını belirterek, “Bu gerçeği görerek, sanayi üretimimizi daha güvenli alanlara taşımak zorundayız” dedi.  

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Abidin Özkaya Başkanlığında, Meclis Başkanlık Divanı, Meclis Üyeleri, Meslek Komiteleri, Disiplin Kurulu, Yüksek İstişare Kurulu ve İl Genç Girişimciler İcra Kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Toplantının açılışında konuşanı KAYSO Meclis Başkanı Abidin Özkaya, son günlerde yaşanan depremlerden etkilenen vatandaşlara geçmiş oldun dileklerini ileterek, “Son yıllarda yaşanan depremler, ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu gerçek şehrimizi, yerleşim alanlarımızı, iş yerlerimizi depreme ve diğer afetlere karşı dirençli ve hazır hale getirmemizin önemini bizlere bir kez daha hatırlattı” dedi.

Olası bir Marmara depreminin sonuçlarının telafisinin zor olacağını ifade eden Özkaya, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitci tarafından 7-8 yıldır dillendirilen ve Kayseri’yi de içerisine alan Orta Anadolu Üretim Havzası fikrinin hayata geçirilmesinin önemine değindi.

Son dönemde oluşan bazı olumsuz gelişmelerin Merkez Bankasını faiz artırmak zorunda bıraktığını ifade eden Özkaya, “Halbuki o olaylardan önce enflasyon rakamlarında iyileşmeler, faiz oranlarında da düşmeler başlamıştı. Doğrusu bizler de ümitlenmiştik. Fakat artan faizler zor olan finansa erişimi daha da zor hale getirmiştir. Ayrıca maliyeti de inanılmaz derecede arttırmıştır. Faiz indirimlerini adeta duymamazlıktan gelen bankalarımız, faiz artışında saatlik yarışa girmektedirler. Son günlerde artan 3,5 puanlık artışa rağmen kredi faizleri 10 puan yükselerek iyimser rakamla yüzde 55-60’ları bulunmuştur. Bu ve buna benzer olumsuzluklar işletmelerimizin yatırım iştahını köreltmiş olup, sadece günü kurtarma çabasına sevk etmiştir” dedi.

Özkaya, emek yoğun sektörlere verilmesi öngörülen 2.500 TL’lik istihdamı koruma desteğinde en fazla 249 çalışan şartı olduğunu, 250 çalışandan fazla istihdam yapan firmaların bu destekten faydalanamadığını belirterek, bu konunun tekrar gözden geçirilmesinde fayda olduğunu belitti.

Son olarak Özkaya, eleman sıkıntılarının, geriye dönük vergi uygulamalarının, iş kanunlarında peşin hükümlü işveren aleyhtarlığının, mevzuattaki katılık ve karışıklıkların ve zorunlu istihdam gibi konuların da işvereni zor durumda bıraktığını belirterek konuşmasını tamamladı.

Konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, son günlerde İstanbul, Kütahya ve Elazığ’da yaşanan depremlerden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

“Sanayi yatırımlarında Orta Anadolu’ya öncelik vermeliyiz”

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve nüfusun yüzde 75’inin, sanayi tesislerinin ise yüzde 65’inin riskli bölgelerde yer aldığını vurgulayan Büyüksimitci, “Bu gerçeği görerek, sanayi üretimimizi daha güvenli alanlara taşımak zorundayız. Allah korusun Marmara bölgesinde yaşanacak yıkıcı bir depremin altından kalkmamız çok zor olur. Daha öncede defaatle dile getirdiğimiz Orta Anadolu Üretim Havzası, bugün çok daha hayati bir önem kazandı. Sadece Marmara’ya bağımlı bir sanayi yapısı, tüm ülkemizin ekonomik güvenliği açısından ciddi riskler taşımaktadır. Bu yüzden artık, üretimi coğrafi olarak daha dengeli dağıtmamız bir seçenek değil, bir zorunluluktur. Bu kapsamda Kayseri başta olmak üzere, Ankara, Kırıkkale, Konya, Aksaray, Niğde, Mersin ve Hatay gibi illerimiz, sanayi üretiminde daha büyük bir rol üstlenmeye hazırdır.  Sanayi yatırımlarında Orta Anadolu’ya öncelik vermek, sadece ekonomik kalkınma açısından değil, ulusal güvenliğimiz açısından da stratejik bir adımdır” dedi.

Başkan Büyüksimitci, Marmara bölgesindeki sanayi işletmelerinin güvenli alanlara taşınması için yer değişimi hibe destekleri, vergi indirimleri ve ilk 2 yıl enerji maliyeti desteği verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

“Finansmana erişimi kolaylaştırılmalı maliyetleri düşürülmeli”

Türkiye ekonomisinin bir yandan enflasyonla mücadeleye devam ederken, diğer yandan büyüme hedeflerini sürdürme çabası içinde olduğunu ifade eden Büyüksimitci, “Enflasyon oranları hâlâ yüksek seviyelerde seyretmekte, bu da hem üretim maliyetlerini artırmakta hem de iç piyasada daralmaya neden olmaktadır. Merkez Bankası’nın uyguladığı sıkı para politikaları çerçevesinde faiz oranlarında tekrardan yukarı yönlü adımlar görüyoruz. Bu durum, krediye erişimi zorlaştırmakta, yatırım iştahını sınırlamaktadır. Ekonomimizin daha güçlü ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesi için reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı ve finansman maliyetleri düşürülmeli. İhracatçıya düşük faizli, uzun vadeli özel kredi modeli geliştirilmeli, makine yenilemek isteyenlere faiz avantajı sunulmalı ve stok finansmanında da en az 6 ay ödemesiz bir dönem sağlamalı” dedi.

Başkan Büyüksimitci ayrıca, enflasyonla mücadelenin uzun soluklu bir süreç olduğuna işaret ederek, ekonomi yönetiminin kararlı adımlarının güven verici olduğunu belirtti. Sanayicilere de bu süreçte verimliliklerini artırmaları, kaynakları etkin kullanmaları ve dijitalleşmeye yönelmeleri çağrısında bulundu.

“Özgür ve kurallara dayalı bir ticaret düzeninden yanayız”

Küresel ekonomide yaşanan son gelişmelere de değinen Başkan Büyüksimitci, özellikle ABD’nin yeni dönem ticaret politikalarının dünya ekonomisinde belirsizlikleri artırdığını belirterek, “Tüm bu gelişmeler, küresel ticaretin serbestliğini tehdit ederken, dünya genelinde ekonomik belirsizlikleri de artırmaktadır. Aynı zamanda yatırımları ve büyümeyi de yavaşlatmaktadır. Özellikle ihracata dayalı ekonomiler için bu tür korumacı politikalar, ticaret hacimlerinde daralma ve maliyet artışları gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Gümrük vergileri ve kotalarla duvarlar örülen bir dünya istemiyoruz. Biz iş dünyası olarak adil, özgür ve kurallara dayalı bir ticaret düzeninden yanayız” dedi.

Türkiye’nin genç nüfusu, sanayi altyapısı ve coğrafi konumu ile küresel üretim ve tedarik zincirinde güçlü bir alternatif olabileceğini vurgulayan Başkan, “Bu fırsatlardan yararlanabilmek için üretimimizi dijital dönüşümle güçlendirmeli ve katma değerli ürünlere yönelmeliyiz” dedi.

“Sanayiciler olarak üretmeye devam edeceğiz”

Kayseri’nin her zaman üretimin, istihdamın ve ihracatın merkezi olduğunu vurgulayan Büyüksimitci,  Üniversite sanayi iş birliğinin artırılması, nitelikli iş gücü yetiştirilmesi ve gençlerin üretime yönlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Küresel belirsizliklere rağmen biz sanayiciler olarak üretmeye, istihdam sağlamaya ve ülkemiz için katma değer oluşturmaya devam edeceğiz” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun başkanlığında, 81 il ve 160 ilçedeki Oda ve Borsa Başkanları ile bir araya gelerek, ekonomik durumu, sektörlerdeki sıkıntıları ve iş dünyasının taleplerini değerlendirdiklerini ifade eden Büyüksimitci, finansmana erişim zorlukları, zirai don felaketleri ve artan girdi maliyetlerinin iş dünyasının en önemli üç gündem maddesi olarak öne çıktığını söyledi.

Sanayi Odası olarak kendilerinin de, her hafta üyelere yönelik istişare toplantıları düzenlediklerini, buradan gelen talep ve önerileri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başta olmak üzere ilgili kurumlara ileterek çözün aradıklarını belirterek  konuşmasını tamamladı.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davutgulec.com - Sosyal Medya Butonları
Sosyal Medya Hesapları
Telefon Et
Instagram
WhatsApp
Facebook
Twitter
LinkedIn
Çerez Politikası Şeridi