Gündem

Dünya Kadınlar günü, mesajlar ve etkinlikler

Vali Gökmen Çiçek’in “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” Mesajı  

Başta aile olmak üzere toplumun en önemli yapı taşı olan, hayatımızın her anını daha özel kılarak güzelleştiren tüm kadınlarımızın “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nü en içten dileklerimle kutluyorum
Kadın hakları konusuna, dünya çapında verilen önemin artmasının sonuçlarından birisi olarak 1977 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 8 Mart tarihinin Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kabul etmiştir.
Kurulan ilk Türk Devletinden bu yana, devletin kuruluşunda ve yönetiminde daima erkeğin yanında yer alarak gereken saygıyı gören Türk kadını, Kurtuluş Savaşı’nda da vatanımızın bağımsızlığı, milletimizin bölünmez bütünlüğü için cepheden cepheye koşmuş ve Cumhuriyetimizin kurulmasıyla birlikte toplumsal hayatta yerlerini almışlardır.
Toplumumuzun temel taşlarından biri olan kadınlarımız, güç ve cesaretleri ile dünyayı daha iyi bir hale getirmektedirler. Tüm kadınlarımız kendi güçlerini keşfettikleri ve hayallerini gerçekleştirdikleri bir dünya için mücadele etmektedir.
Kayserimizdeki kadınlarımızın hayallerini gerçekleştirmek, kendi güçlerini keşfetmelerine yardımcı olmak ve onların toplumsal hayatta var olmalarını sağlamak amacıyla kurduğumuz Kadın Kooperatifleri, Kayseri’nin parlayan yıldızı olmuştur. Bizler de tüm üreten, emek veren kadınlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz.
Başta şehit annelerimiz ve şehitlerimizin kıymetli eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nü kutluyor, sağlık ve mutluluklar diliyorum.

BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ’TAN “KADINLAR GÜNÜ” MESAJI

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayasıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Büyükkılıç, mesajında “Aile ve toplum yapımızın temel direği olan tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında “Bizleri dünyaya getiren, büyüten, yetiştiren, fedakârlığın ve emeğin, karşılıksız sevginin adı olan,  her zaman yanımızda olan tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ediyorum” dedi.

Kadınların eğitimden kültür sanata, ekonomiden siyaset ve spor gibi tüm alanlarda daha fazla varlık göstermesini çok önemsediklerini vurgulayan Başkan Büyükkılıç, “Kadınıyla erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, tek bir millet olarak omuz omuza geleceğe yürüyoruz. İnsanlık tarihindeki nice örnekler gibi ülkemizin kadınları, tarih boyunca istiklal ve istikbal mücadelemizde daima en ön safta yer aldılar. Nene Hatun, Kara Fatma, Şerife Bacı, Hunat Mahperi Hatun, Gevher Nesibe Sultan gibi nice Türk kadını şanlı tarihimizin kahramanlık listesinde yerlerini aldı” diye konuştu.

Büyükkılıç, Kayseri’nin geçmişten bugüne kadar değişim ve gelişimlerinde kadınların gayretinin ve emeğinin çok fazla olduğunu belirterek, kentte ticari ve sosyal anlamda kadınlara, kadın derneklerine ve kadın kooperatiflerine her zaman destek verdiklerini hatırlattı.

“Kadınların Her Zaman Destekçisiyiz”

Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle kurulan Kadın Çiftçiler Ekolojik Eğitim ve Üretim Merkezi’nde (KAÇEM) kadın girişimcilerin üretimlerini önemsediklerini söyleyen Başkan Büyükkılıç, yine Büyükşehir Belediyesi tarafından Anadolu Harikalar Diyarı yanında yapılan Doğal Ürünler Bahçesi ve Pazarı’nda organik tarım yapan kadın üreticilerin de her zaman destekçisi olduklarını ifade etti.

KAYMEK’te Kadınlardan El Emeği Göz Nuru Eserler

Büyükkılıç, KAYMEK’te kadınların el emeği, göz nuru eserleri hayata geçirdiğini anımsatarak, “Ecdadımızın bıraktığı miras halen sürdürülüyor. KAYMEK’imizin sanat ve mesleki eğitim kursları ile kadınlarımızın ekonomik hayatta yer edinmeleri için birçok mesleki kurslarla onların hem sosyal, hem de ticari hayatta yerlerini pekiştirmelerini istiyor, bunun için gayret ediyoruz. Merkezde ve ilçelerimizde açtığımız Kadın ve Gençlik Merkezlerimiz de dolup taşıyor. Bu merkezlerimiz ile kadınlarımız ve genç kızlarımız merkezlerimize gelerek aile ekonomilerine katkıda bulunabilecekleri gibi boş zamanlarını hobi ve mesleki kursları ile değerlendirebiliyorlar” şeklinde konuştu.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin 35’i kadın 80 üreticiye, arılı kovan desteği sağladığını belirten Başkan Büyükkılıç, yine Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin 13 paydaş ağına sahip projesi Kayseri Kariyer Merkezi ve Kayseri Valiliği, Kayseri Kadın Kooperatifleri, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, KADEM iş birliğiyle kadınlara ücretsiz e-ticaret eğitimi verdiklerini de hatırlattı.

Büyükkılıç, kadın girişimini desteklemek ve kadın istihdamına katkı sunmayı amaçlamak üzere Kayseri Valiliği, Kayseri Büyükşehir Belediyesi, 16 ilçe belediyesi ve kaymakamlıklar ile el birliği halinde kadın kooperatifleri için seferberliğin de sürdüğünü vurguladı.

Kadınların, fırsat verildiği zaman yapamayacakları bir şey olmadığını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük değer verdiği Türk kadını, 1934 yılında seçme ve seçilme hakkı kazanarak, siyasi ve toplumsal hayatta birçok dünya devleti kadınından önce söz sahibi olmuştur. Bundan sonra da başımızın tacı olan kadınlarımızı her alanda daha ileriye taşımakta ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu ‘kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans’ ilkesinde kararlıyız. Kadınlarımıza fırsat verildiği zaman yapamayacakları şey yoktur” şeklinde konuştu.

Başkan Büyükkılıç, mesajını şu sözlerle sonlandırdı:

“Bu duygu ve düşüncelerle, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü içtenlikle kutluyor, başta şehit anneleri ve şehit eşleri olmak üzere ülkemizin tüm kadınlarını saygıyla, minnetle ve sevgiyle selamlıyorum.”

ÖZ İPLİK İŞ: İmalat sanayiinde kadınlar daha da güçlendirilmeli

ÖZ İPLİK İŞ, imalat sanayiinde kadınların güçlendirilmesi yönünde yaptığı tespitleri açıkladı. İmalat sanayii odaklı 3 bin kadının katıldığı bir anket yapan ÖZ İPLİK İŞ, iş hayatının genelinde görüldüğü gibi, imalat sanayiinde de kadınların terfi ve yükselişlerde engellerle karşılaştığı, iş-özel hayat dengesinin gözetilmediği ve erkek yönetici ağırlığı nedeniyle ayrımcı uygulamalarla karşılaşabildiği tespit edildi.

Emekçi kadınlar, tüm emekçiler gibi daha iyi çalışma koşulları yanında, terfi ve yükselişlerinin engellenmemesi, ayrımcılık uygulanmaması ve eğitim-kariyer olanaklarından eşit düzeyde yararlanmayı talep ettiler.

ÖZ İPLİK İŞ Genel Başkanı Rafi AY, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, araştırma sonuçlarına da değinerek şunları kaydetti:

“Özetin özeti şudur: Türkiye gelişecekse kadın emeği güçlendirilmelidir. Hiçbir toplum kadınlarını dışlayarak gelişemez. Sadece emek değil, kadınların dışlanması aynı zamanda aklınızın da yarısının toplumun gelişmesinde dışlanması anlamına gelir. Ülkemizde tüm işlerde kayıtlı olarak çalışanların sadece yüzde 33,74’ü kadındır. İmalat sanayiinde ise tüm işlerde çalışanların sadece yüzde 29,87’si kadınlardan oluşmaktadır. Bu oranlar sorunumuzun büyüklüğünü anlatmak için yeterlidir.

Diğer yandan kadınlar evlerde, tarlalarda, aile işletmelerinde kayıtsız olarak çalışmaktadır. Kadınlarda kayıt dışı çalışma oranı TÜİK verilerine erkeklerde yüzde 22,8 iken, kadınlarda yüzde 30,8 düzeyindedir. Tarıma bakıldığında erkeklerde kayıt dışılık yüzde 90, aile işçiliğinde yüzde 86,4 düzeyindedir.

Araştırmamız da göstermektedir ki kadınlar engellerle karşılaşmakta, gelişimleri engellenmektedir. Biliyoruz ki sendikasız, örgütsüz işyerlerinde sorun çok daha derindir. Hayatın her alanında olduğu gibi, işyerlerinde de ayrımsız, insan onuruna yakışır çalışma ancak ve ancak sendikalılıkla olur. Kadın emeğinin en güçlü olduğu imalat sanayii kolu olarak, yürekli kadın emekçileri ÖZ İPLİK İŞ’e davet ediyorum. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu olsun.”

-ÖZ İPLİK İŞ Kadın Komitesi Başkanı Fulya Pınar ÖZCAN: Kadınlar iş hayatının her alanında adil davranılmak istiyor

ÖZ İPLİK İŞ Kadın Komitesi Bakanı Fulya Pınar ÖZCAN da yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:

“Kadın emeğinin taçlandığı işkolunda çalışıyoruz. İmalat sanayiinde çalışan kadınların yarısı işkolumuzdadır. Bu bilinçle kadın emeğinin güçlendirilmesi, korunması ve yükselişi için yıllardır ilkleri biz hayata geçirdik. Kadınların işyerlerinde uğradıkları ayrımcılığı önlemek için programlar oluşturduk. Ne mutlu ki bu alanda öncüyüz, kadın emeğini güçlendirme, koruma için yaptıklarımızla gurur duyuyoruz.

İmalat sanayiinde çalışan kadınların sorunları ve taleplerine yönelik araştırmamız da bu çabamızın bir ürünü. 3 bin kadının katılımıyla yaptığımız anketle önemli sonuçlara ulaştık. Sendikal örgütlenmenin olmadığı yerlerde kadınların karşılaştığı sorunların daha derin olduğunu biliyoruz. İmalat sanayiinin geneline baktığımızda, kadınların hala ayrımcılıkla, engellerle karşılaştığını görmek üzüntü verici.

Anket sonuçlarına göre kadınlar hala ücret eşitsizliği, üst yöneticilerce sorunlarına yeterli duyarlılıkla yaklaşılmaması, yöneticilerin adil davranmaması, ayrımcılık ve buna bağlı psikolojik baskı, uzun çalışma saatleri, iş-özel yaşam dengesinin kurulmaması, kreş ve çocuklarla ilgili yeterli imkanların sağlanmaması sorunlarıyla boğuşmaktadır.

En önemli sorunlardan biri kadın çalışanların terfi ödüllendirmede adaletli davranılmamasıdır. Kadınların yükselişi önündeki engeller bir an önce kaldırılmalıdır. Kadınlar iş hayatının her alanında adil davranılmak istiyor. Eğitim ve kariyer gelişiminde eşit davranılmayı talep ediyor. Araştırmamız bize göstermiştir ki kadınların gelişiminin önünde hala bariyerler vardır.

Kadın emeğinin taçlandığı dokuma, hazır giyim, deri işkolunun öncü sendikası ÖZ İPLİK İŞ olarak, kadınların emeğinin, işyerinde huzurunun korunması için mevzuatın güçlendirilmesini, her türlü şiddetin ağır şekilde cezalandırılmasını, kadınların önündeki bariyerlerin, ayrımcılığın kaldırılmasını talep ediyoruz. Kadın emekçilerimizi ÖZ İPLİK İŞ’e davet ediyoruz.  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun.”

MMO Kayseri Şube Başkanı Süleyman VARO : Toplumun Temel Taşı Kadınlarımızdır.  
Bir toplumun gelişmesini istiyorsak kadına gerekli değeri vermeliyiz. Kadınlarımız ne kadar güçlenir ise toplum o kadar güçlü olur. Bizleri eğiten, yetiştiren, büyüten, bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren ve ihtiyacımız olduğunda desteklerini bizlerden esirgemeyen, kadınlarımızın yaptıkları fedakarlıkları unutmamalıyız. Çünkü biliyoruz ki her zorlukta topluma daime güç veren kadınlarımızın hakkını ödeyemeyiz. Bizlere her alanda rehber olan, yaşantımız boyunca desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen toplumumuzun mimarı olan başta şehit anne ve eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.

KİGDER’DEN ‘ERKEKLER DE YAPAR’  

KİGDER VE TEV KAYSERİ GÖNÜLLÜ KADINLAR EKİBİ tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne özel bir etkinlik gerçekleştirilecek. Kayseri’nin önemli iş insanları MİX AVM’de mutfağa girecek ve hünerlerini  ‘ERKEKLER DE YAPAR’  sloganı ile sergileyecek. Kayseri Valiliğinin de destek verdiği etkinliğin açılışını Vali Gökmen ÇİÇEK yapacak. Etkinlikten elde edilen gelir ise TEV Kayseri Şubesi Kız Fonuna aktarılacak. 

Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV)S: soykırım, ekokırım, cinskırıma karşı yaşasın dayanışma ve mücadelemiz!

Her yıl olduğu gibi bir haftaya yayılan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerinde kadınların isyanı ve öfkesi sokaklardan meydanlardan yankılanıyor. Salonlarda eşitlik ve özgürlük için yollar, yordamlar, fikirler tartışılıyor. Her zaman olduğu gibi, bu seslere hamaset, tutulmayacak sözler, kadınları erkeğe emanet varlıklar olarak gören “iyi niyetli” nutuklar da karışıyor.
Bu yıl, hangisinden başlasak saymaya kararsız kalarak; Filistin’de soykırım, İliç’te ve ülkenin başka bir çok yerinde siyanürle ekokırım, ve her gün en az 3 kez, bazen 8 kez önümüze düşen kadın cinayeti haberleriyle tanık olduğumuz cinskırımdan bahsediyoruz. Hayalleri, hikayeleri, çocukları ya da anne babaları olan kaç kadın, sadece kadın oldukları için aramızdan alındı, kaç cinayeti duymadık acaba diye sormaktan, saymaktan yorulan ama asla pes etmeyen öfkemizi haykırıyoruz.
Seçim meydanlarında dalga geçer gibi “ekonomik büyümeden” bahsedilen ülkenin yoksul mutfaklarında yangın var. Okullarında açlığın üzeri sözde “değerler” eğitimi ile kapatılmaya çalışılan çocuklar var. Bunları hatırlatırken sağ bırakıldıysa açlık ve susuzluk nedeniyle kaybedilen Filistinli çocukları da unutmuyoruz. Filistin’de aylardır devam eden vahşeti, Şeriat – hilafet propagandasına alet edenlere, seçim malzemesi yapanlara diyecek söz ararken, 6 Şubat afetinden hayatta kalıp yaşam mücadelesi verenlere yapılan oy şantajını da unutmuyoruz, affetmiyoruz.
Bir yılı aşkın bir zamandır yazın sıcağını kışın soğuğunu çadırlarda, konteynerlerde, susuz, sağlıksız, çamur içinde geçiren insanlardan bahsediyoruz. Zorlu şartlarda, güvenli olmayan ortamlarda hayatı yeniden kuran ve bakım yükünü omuzlayan kadınları selamlıyor, gücümüz yettiğince onlarla dayanışıyoruz. Halen interneti, toplu ulaşımı olmayan, hastanesi yıkılmış şehirlerden, bunların üzerine eklenen işsizlikten, pahalılıktan ve asbestli, asbestsiz enkaz tozundan bahsetmeden geçemiyoruz.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, kadınların beşikten mezara haklarının güvencesi olan, özünü laiklikten alan Medeni Yasa’ya göz dikilmesine, şiddetle mücadele yasası 6284’ün aşındırılmasına karşı direnmeyi asla bırakmıyoruz. Nafaka, miras, soyadı, boşanma gibi medeni haklarımızdan vazgeçmiyor, eşit yurttaşlık ve evlilikte eşler arasında eşitlik sağlayan Medeni Yasa’yı savunuyoruz.
Emperyalist savaşlar ve ekolojik yıkımların göçe zorladığı kadınlarla dayanışmaya devam ediyoruz. Hiç kimsenin dili, dini, ırkı, cinsiyeti, cinsiyet kimliği, cinsel yönelimi, milliyeti ve bunun gibi nedenlerle ayrımcılık ve şiddete maruz bırakılmasına seyirci kalmıyor, bir ülkenin, orada yaşayan tüm insanların ve canlıların evi, yurdu olduğunu unutmuyoruz.
Biz kadınlar, aynı anda birçok işi kotaran tarihsel becerimiz, dayanışma bilgimiz, inatçı iyimserliğimizle dimdik ayaktayız. Kötülük büyüdükçe biz de büyüyor çoğalıyoruz. Tüm baskılara, eşitlik karşıtı, feminizm düşmanı propagandalara, kayyım atama ve kayyımlar eliyle kadın kurumlarını kapatmaya, fabrikalarda direnen kadın işçilere şiddete ve hukuksuz işten çıkarmalara karşı mücadeleden vazgeçmiyoruz.
8 Mart 1857’de, New York’lu dokuma işçisi kadınların insanca çalışma koşulları ve daha iyi ücret için direndikleri fabrikada diri diri yakılmasını unutturmayan başka coğrafyalardaki başka kadınları unutmuyoruz. 60 yıl sonra tam o gün, 8 Mart 1917’de greve giden Pedrograd’lı dokuma işçisi kadınları,  kah seçme seçilme hakkı için, kah eşit işe eşit ücret hakkı için, kah pantolon giyebilme
hakkı için her 8 Mart’ta sokaklara çıkan kadınların mücadelesini selamlıyoruz. Dünya kadınlarının hep birlikte eşitlik ve özgürlük için buluştukları 8 Mart Dünya Kadınlar gününü onlara borçlu olduğumuzu biliyoruz.
Yaşasın Türkiye ve dünya kadınlarının dayanışması!
Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV)
8 Mart 2024

NNYÜ’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği

ÖZVATAN KAYMAKAMI MİNE KURT NNYÜ’DE ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU

Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’nde (NNYÜ) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle “Bir Kariyer Mesleği Olarak Mülki İdare Amirliği ve Kadın Yöneticilik” konulu etkinlik düzenlendi. Özvatan Kaymakamı Mine Kurt etkinliğe konuşmacı olarak katıldı.

Özvatan Kaymakamı Mine Kurt, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde (İİBF) NNYÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Fazıl Özsoylu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Neriman İnanç, İİBF Dekanı Prof. Dr. Ali Kaya tarafından karşılandı. NNYÜ Kariyer Geliştirme Koordinatörlüğü ile İŞKUR tarafından İİBF Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlikte NNYÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Neriman İnanç, İİBF Dekanı Prof. Dr. Ali Kaya, İŞKUR İl Müdür Yardımcısı Yusuf Ercan Işık ve İŞKUR İş Kulübü Lideri Turgay Altun açılış konuşması yaptı. Açılış konuşmalarından sonra kürsüye çıkan Özvatan Kaymakam Mine Kurt, kaymakamlık sınavı konuları, kaymakamlık mesleki eğitim ve staj süreci, kaymakamların görev ve yetkileri, sorumlulukları gibi konularda öğrencileri bilgilendirdi. İİBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüsniye Akıllı’nın moderatörlüğünde öğrencilerin sorularını da cevaplandıran Kaymakam Kurt, kadın yönetici rol modellerinin artması dileğinde bulunarak, kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladı.

NNYÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Neriman İnanç ise Nuh Naci Yazgan Üniversitesi olarak kadın çalışan sayısına önem verdiklerini, idari personelin yüzde 42’sinin, akademik personelin de yüzde 48’inin kadın olduğunu belirterek, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladı. İnanç, konuşmasının sonunda Kaymakam Kurt’a plaket takdim etti. İİBF Dekanı Prof. Dr. Ali Kaya’nın da İŞKUR İl Müdür Yardımcısı Yusuf Ercan Işık’a plaket takdiminden sonra toplu fotoğraf çekimi ile etkinlik sona erdi.

BAŞKAN GÜLSOY“KADIN, TOPLUMU DÖNÜŞTÜREN VE İSTİKAMET VERENDİR”

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, yazılı bir açıklama yaparak tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.

Başkan Gülsoy mesajında, “Kadınlarımız, ülke olarak verimliliğimizin artırılmasında ve gelişimimizde en önemli etkendir.” dedi.

Gelecek nesillerimizin mimarları olan kadınlarımızın her türlü saygı, taktir ve hürmeti hak ettiğini belirten KTO Başkanı Ömer Gülsoy, “Bir anne, bir eş, bir evlat olarak kadın, toplumu dönüştüren ve istikamet verendir.  Kadınlarımıza onların kabiliyetlerini ortaya koyabilecekleri fırsatlar sunulmasına vesile olursak, toplum olarak her zaman daha da ileriye gidebiliriz.” dedi.

Başkan Ömer Gülsoy, açıklamasında şöyle sürdürdü :

“Doğumdan ölüme kadar hayatın her anında varlıklarını hissettiğimiz, bizi biz yapan kadınlarımız toplumun her kademesinde görev aldığı gibi kahramanlık destanları yazarak eline silahı alıp düşmanın üzerine yürümüş, kucağında mermi ile cepheye koşmuştur. Günümüzde de, eğitimden bilime, siyasetten sanata, ekonomik alandan kamu yönetimine kadar her alanda üstün başarılar elde etmiştir. Bu özelliklerinden dolayı kadınlarımız, insanlığın kalbi, duygusu, estetiği, hatta hayatın temel anlamıdırlar. Kadının duygusal zekası ve varlığı, toplumun ve toplumsal barışının en büyük güvencesidir. Barışın, refahın, huzurun tüm dünyaya egemen olması ve toplumumuzu oluşturmadaki katkıları için üreten kadınlarımıza minnettarız. Onlara sadece senenin bir gününde değil, her zaman aynı sevgi ve duyarlılığı göstermeliyiz. Kadınlara yapılan yatırım Türkiye’nin geleceğine yapılan yatırımdır. Sürdürülebilir kalkınmanın yolu kadınlarımızı da ekonomik sisteme hem işgücü hem de girişimci olarak entegre etmekten geçiyor. Ticarette ve girişimcilikte aktif rol alan kadınların ülkemize ve iş dünyasına vereceği katkıya daha çok ihtiyacımız var. Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

BAŞKAN ÇOLAKBAYRAKDAR, “KADINLARIMIZ, BAŞIMIZIN TACIDIR”
Kocasinan Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Ahmet Çolakbayrakdar, kadınların bir ömür boyu kıymetli ve değerli olduğunu belirterek, onlara hak ettikleri değeri vermek için çalıştıklarını söyledi.
Başkan Çolakbayrakdar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Çolakbayrakdar mesajında; eğitimden sanata, spordan kültüre hayatın her alanında kadınlara pozitif ayrımcılık yaparak, onların her zaman yanlarında olduklarını vurguladı.
Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “ Örf ve geleneğimizden aldığımız öğretiyle hem de Yüce dinimizin bize öğretmiş olduğu bilgiler ışığında kadınlarımız, bir ömür boyu kıymetli ve değerlidir.  Tarih boyunca kadınlarımız, hayatın her alanında yer almışlardır. Kocasinan Belediyesi olarak bizler de kadınlarımıza pozitif ayrıcalık tanıyor ve birçok projelerimizi onlar için yapıyoruz. Çünkü kadın bizim için; annedir, eştir, evlattır ve baş tacıdır. Hayatın her alanında var olan kadınlarımız için ne yapsak azdır. Bu doğrultuda elimizden geldiğince değer verme noktasında gayretin ve çabanın içerisindeyiz”.
İlçede kadınların sosyal hayatını daha da zenginleştirmek ve onları daha da mutlu etmek için birbirinden önemli yatırımların hayata geçirildiğine dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, “Biz biliyoruz ki; geleceği şekillendirecek olanlar kadınlarımızdır. Bu anlayışla hanım kardeşlerimizin sosyal, kültürel, mesleki ve eğitimsel açıdan kendilerini geliştirerek meslek sahibi olmaları için yeni ve farklı projeler hayata geçiriyoruz. Toplumun temelini oluşturan kadınlar için Kocasinan Akademi çatısı altında semt konakları, Yakut, Mimarsinan, Erciyesevler, Yenişehir ve yakın zamanda açtığımız Kayseri’nin en büyük tesisi olan Erkilet Ertuğrulgazi tesislerimizde birçok branşta eğitim veriyoruz. Özellikle meslek kurslarına, hanım kardeşlerimiz yoğun ilgi gösterdi ve yüzlerce ürünlerini tüketicilerle buluşturarak meslek sahibi oldular. Ayrıca bu eğitimler sayesinde sosyalleşmeleri noktasında büyük katkı sağlıyoruz. Böylelikle öğrendikleriyle aile bütçesine, ülkemize ve Kayseri ekonomisine katkı sağlamaktadır. Özellikle hanım kardeşlerimizin hayatını daha da kolaylaştırmak için Kayseri’de yine bir ilki gerçekleştirerek ‘Bebek Bakımı ve Emzirme Kabini’ projesini hayata geçirdik. Tıbbi ve Aromatik Bitki Bahçesi Projemizde ise; ekiminde olduğu gibi hasadında da kadın eli değmektedir. ‘%100 Ekolojik Pazar’ın olduğu ilçemizde kadınlarımızın yetiştirdiği organik tarımın içerisinde olduğu her türlü organizasyonu destekliyor ve bu tür organizasyonların her zaman yanında oluyoruz. Hanımeli Kadın Kooperatifi, Yemliha Kadın kooperatifinin yanı sıra İç Anadolu’nun en büyük ve tek olan geri dönüşüm tesisimiz KAYÇEV ile Kafe Sinan işletmelerimizde kadınların el emeğiyle yaptığı ürünler sayesinde ev bütçelerine büyük katkı sağlıyoruz. Bunun gibi nice örnek çalışmalara imza attık. Bu duygu ve düşüncelerle başta şehit ve gazilerimizin anneleri, eşleri ve aileleri olmak üzere bütün kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum” ifadelerini kullandı.
Odakır’dan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı

Kayseri Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (KESOB) Başkanı Şeyhi Odakır, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla mesaj yayımladı. Başkan Şeyhi Odakır mesajında, “Kadınlarımıza daha çok sahip çıkmalı ve el üstünde tutmalıyız” dedi.

KESOB Başkanı Şeyhi Odakır, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında şu ifadelere yer verdi: “Hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan kadınlarımızı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla fedakârlıklarıyla, cesaretleriyle, sevgileriyle ve daha nice önemli meziyetleriyle hatırlıyoruz. Toplumumuzda, tarihimizde, ailemizde kadınların yeri ve rolü görmezden gelinemeyecek kadar göz önünde olan bir gerçekliktir. Kadınlarımız, aileyi aile yapan unsurlardan biridir. Kadınlarımız, tarlada çiftçi, çarşıda esnaf, sanayide usta, bir şirkette yönetici, bir okulda öğretmen, hastanede hekim, düşman karşısında savaşçı, çocukları ve ailesi içinde bir şefkat ve sevgi kaynağıdır. Kadınlarımız sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel alanlarda ve daha birçok sosyal katmanda çeşitli rollerde yer alıyorlar. Hayat, kadınlarımızla var olmaktadır. Bu yüzden kadınlarımıza daha çok sahip çıkmalı ve hayatın her alanında destekleyebilmeli, el üstünde tutmalıyız.”

Başkan Şeyhi Odakır, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, “Bir gün değil her gün değerlerini anlayacağımız kadınlarımızın, fedakâr annelerimizin, şehit ve gazilerimizin eş ve annelerinin, merhamet, vicdan timsali tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum” şeklinde konuştu

TİGAD Genel Başkanı Geçgel: Kadınların bir günü değil her günü kutlanmalı

Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) Genel Başkanı Okan Geçgel, “Kadınların sadece bir gününün değil her gününün kutlanması gerekir. Kadınlar toplumun her alanında hak ettikleri pozisyonlarda söz sahibi olmalıdır.” dedi.

TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel, Kadınlar Günü münasebetiyle bir kutlama mesajı yayınladı. 1977 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasının kararlaştırıldığını anımsatan Geçgel, kadınların, toplumların temelini oluşturduğunu söyledi. Kadınların toplumda hak ettikleri değeri görmesi ve eşitlik ilkesinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Geçgel, şunları ifade etti: “Kadınların sadece bir gününün değil her gününün kutlanması gerekir. Kadınlar toplumun her alanında hak ettikleri pozisyonlarda söz sahibi olmalıdır.”

“Kadın hakları için hukuki düzenlemeler güçlendirilmeli”

Kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın son bulması için daha fazla çaba harcanması gerektiğini vurgulayan Geçgel, kadınların ekonomik, sosyal ve siyasi alanda daha güçlü bir konuma gelmeleri için gereken adımların atılması gerektiğini kaydetti. Ayrıca, “Kadınların karar alma süreçlerine daha fazla katılımının teşvik edilmesi ve kadın haklarının korunması için hukuki düzenlemeler güçlendirilmelidir.” dedi. Geçgel, kadınların her alanda başarıya ulaşmaları için desteklenmelerinin önemine işaret ederek, “8 Mart sadece bir kutlama günü değil, kadın hakları mücadelesinin devam ettiği bir gündür. Bu bilinçle hayatımızı özel kılan tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.” ifadelerini kullandı.

HUMANIS 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNDE HAYATIN HER ALANINDA KADIN ÇALIŞANLARININ YANINDA OLDUĞUNU BİR KEZ DAHA HİSSETTİRDİ.  
“BAKIMDA, KEYİFTE, EMEĞİNDE SENİNLE BİRİZ”
Benimsediği “İnsan Odaklı Sağlık Felsefesi’’ doğrultusunda hareket eden ilaç şirketi Humanis, sektörde bir ilki gerçekleştirdi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde kadın çalışanlarına izin uygulamasını başlattı…  
İlaç sektörünün en hızlı büyüyen şirketi Humanis, tüm dünyada kadınların ekonomik, politik ve sosyal başarılarına odaklanılan bu önemli günde, kadın çalışanlarını özel hissettirmek adına bir kutlama gerçekleştirdi. “Hayatın Her Alanında Seninle Biriz.” diyerek şirketindeki tüm kadın çalışanların her zaman yanında olduğunu vurgulayan Humanis, 8 Mart günü öğleden sonra tüm kadın çalışanlarının idari izinli olacağını duyurdu. Ayrıca sunduğu hediyeler ile de o gün keyifli vakit geçirmelerine, kendilerini özel hissetmelerine olanak tanıdı.
Humanis İnsan ve Kültür Müdürü Filiz Kaner, “Atatürk’ün, ‘Mümkün müdür ki; bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin’ sözüyle anlattığı gibi Humanis, kadın ve erkeğin iş hayatında eşit şekilde var olması gerektiğine inanan ve şirketini geleceğe bu felsefe ile taşıyan bir kuruluş. Kadın çalışma arkadaşlarımızın iş hayatındaki emeklerini, sağladıkları katma değeri takdir edip, hayatlarının her alanında yanlarında olmaya çalışmak şirket yönetimimiz ile İnsan ve Kültür ekibimizin en önemli önceliklerindendir. Onların katkıları ve başarıları, şirketimizin büyümesini ve gelişimini sağlamaktadır. Humanisailesi olarak, kadınlarımızın mutluluğunu önemsiyor ve bu özel günde, kendilerine bir kez daha teşekkür ediyoruz.” dedi.

Aon, şirketlere yan haklarda kadın çalışanların sağlığına odaklanmalarını tavsiye ediyor Aon, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özelinde şirketlerin İK yöneticilerine yol gösterecek bir çalışma yayımladı. İşverenlerin, kadın çalışanların ihtiyaçlarını desteklemek için kadın çalışanların sağlıklarına daha çok odaklanmaları gerektiğine dikkat çekilen makalede şirketlerin bu yaklaşımı hayata geçirmeleri için üç yöntem paylaşıldı. Kadınların eşitlik ve adalet için verdiği mücadelenin sembolü olan Dünya Kadınlar Günü, dünya genelinde her yıl 8 Mart günü kutlanıyor. Günümüzde iş dünyasında kadınların daha fazla temsil edilmesi için birçok şirket önemli çalışmalar yaparken risk, emeklilik ve sağlık konularında veri ve analizlerden faydalanarak profesyonel hizmetler sunan Aon da bugün özelinde şirketlerin İK yetkililerine yol gösterecek bir çalışma yayımladı.“Yan Haklar ve Destekler Yoluyla Kadın Sağlığı ve Eşitliğinin Geliştirilmesi” başlığı ile yayımlanan makalede şirketlerin sağlık ve sosyal yardımlarını kapsayıcı bir yaklaşımla çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uyarlamasının önemine değiniliyor.  Kadın sağlığını destekleyen politikalarda özellikle aile planlaması ve menopoz dönemlerinin önceliklendirilmesi öneriliyor. İK profesyonelleri, emeklilik planlamasından yetenek yönetimine, sağlık hizmetlerinden yan haklara ve ücretlendirmeye kadar, politikalarının ve uygulamalarının birbirlerini nasıl yönlendirdiğine ve nihayetinde çalışanların ve işletmenin performansını nasıl etkilediğine odaklanıyor. Çalışma ile ilgili değerlendirmede bulunan Aon Türkiye Eş-CEO’su Selda Oknas Tanbay, “Sağlık hizmetleri ve yan haklar söz konusu olduğunda çalışanların özel ihtiyaçlarını anlamak ve karşılamak için uygulamaları hayata geçirmek büyük önem taşıyor. Kadın çalışanların sağlığı da bu alanda önemli bir konu olarak ortaya çıkıyor.” dedi. İşverenlerin kadın çalışanların sağlığına daha çok odaklanmalarını sağlayacak üç yöntemAon’un çalışmasında işverenlerin, kadın çalışanların benzersiz ihtiyaçlarını desteklemek için sağlıklarına daha çok odaklanmaları gerektiğine dikkat çekilerek bunun için şu üç yaklaşımı uygulamaları tavsiyesinde bulunuluyor:

Veri ve analitiği kullanın. Analitik, şirketlerin işyerinde kadın sağlığını desteklemenin önündeki en büyük engellerden bazıları olan kadın sağlığına erişimi artırma ve maliyetleri düşürme fırsatlarını belirlemelerine yardımcı olabilir. Örneğin, Aon’un Sağlık, Eşitlik ve Karşılanabilirlik Aracı (HEAT), firmaların sağlık hizmetleri maliyetlerinin ve bu maliyetlerin karşılanabilirliğinin demografik özellikler, fiziksel ve zihinsel sağlık koşulları, sağlık alışkanlıkları, konum ve iş verimliliği ile nasıl ilişkili olduğunu anlamalarına ve ilişkilendirmelerine yardımcı olabilir.

Yan hak olanaklarını gözden geçirin. İşverenlerin iş gücü gruplarına göre uyarlayabilecekleri bir dizi kadın sağlığı ve aile kurma yardımı bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunları içerir:

Annelik tedavisi

Evlat edinme danışmanlığı ve hukuki destek

Annelik yönetimi

Ebeveynlik ve pediatrik destek

Çocuk ve yaşlı bakımı desteği

Bakım ve menopoz için esnek çalışma ve izin politikaları

Menopoz dostu iş yerleri

Tüm şirketi eğitin ve bilgilendirin. Cinsiyet ayrımını ortadan kaldırmak için işyerinde kadın sağlığı hakkındaki düşünceleri de değiştirmek gerekiyor. Sonuçta, kadın sağlığı sadece kadınları etkilemiyor. Bu yönde eğitimler sadece kadınlara değil erkeklere de verilmeli. İşverenler ayrıca daha fazla destek için yeni anne olan kadınlar veya evlerinde yaşlı bakan kadınlar için gruplar oluşturmayı teşvik edebilir.

Dünya kadınları eşitlik ve özgürlük adına 1857’den buyana çok şey kazandı; Bu topraklarda ve her yerde yine; BİZ KAZANACAĞIZ !
8 Mart 2024 haftası bir günde 8 kadının katledilmesi manşetleri ile başladı. 2009 yılından bu yana kadın cinayetleri ile ilgili gerçek veriler açıklanmıyor. Bağımsız örgütlerin kendi olanakları ölçüsünde açıkladıkları veriler gerçeği tam olarak yansıtamadığı halde bütün toplumun dehşete düşmesi, olağan akışı durdurup ne yapmalı diye düşünmesi gerekir. Ama öyle olmuyor. Yoksulların hayatı değersizleştiriliyor, kadınların hayatı hiç umursanmıyor.
Bağımsız kadın hareketi olarak yıllardır ne yapılması gerektiğini yazıyoruz, anlatıyoruz, ilgili yasaları yapmada ve uygulamada sorumluluk alıyoruz ve meydanlarda haykırıyoruz.  Sadece 8 Mart’larda, 25 Kasım’larda değil, her zaman “Kadın erkek eşitliği sağlanmadıkça daha çok kadın cinsiyete dayalı şiddete maruz bırakılacak ve şiddetin son eylemi olarak yaşam hakkı elinden alınacak” diyoruz.
Bu gerçek bilinmediği için değil, tam tersine bilinip umursanmadığı için bırakalım eşitliği sağlamayı eşitlikten adım adım uzaklaştıran politikalar uygulanıyor, eşitlik karşıtı ve laikliğe aykırı söylemler teşvik ediliyor.
Laiklik ve eşitlik karşıtı toplum düzeni yerine şeri hukuka geçilmesini yasalaştırma girişimlerinde 14 – 28 Mayıs seçimlerinden sonra son dönemece girildi. “Aileyi koruma” yalanına sığınarak kadınları kimliksizleştirmeye ve eşitsiz güç ilişkilerinin egemen olduğu, adil paylaşımın olmadığı reisli, ataerkil aile modelini kalıcı hale getirmeye çalışıyorlar.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına, CEDAW Komitesi Nihai Gözlemlerine, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına rağmen, kadınların evlilik öncesi soyadlarını evlendikten sonra kullanmaları engelleniyor. Kadınların evlendikleri erkeğin soyadını taşıma zorunluluğu Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararıyla kalkmasına rağmen, nüfus müdürlükleri kadınların başvurularını geri çeviriyor. Herkesin istediği, kendi seçtiği soyadını alma hakkımıza sonuna kadar sahip çıkacağız.
Medeni Yasayı tartışmaya açanlar, nafaka ve evlilikte edinilmiş malların paylaşımı dahil en temel ekonomik haklarımızı ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Yüz yıllardır küçümsenen ama özellikle pandemide hayatın merkezinde olduğu bir kez daha açıkça görülen ücretsiz ev içi emeğimizin karşılığı olan nafaka hakkımız yok edilmeye ve boşanmalarda uygulanan mal rejimi kadınlar aleyhine değiştirilmeye çalışılıyor. İktidar on yıllar içinde kadın yoksulluğunu da kullanarak yaşlı, çocuk, engelli bakımını tümden kadınların üzerine yıktı. Şimdi de Medeni Yasayı değiştirerek aile ve evlilik içerisindeki emeğimizin üstüne oturmaya çalışıyor. Medeni Yasa’ya sonuna kadar sahip çıkacağız. İktidara kadınların kazanılmış haklarına karşı saldırılara son vermesini tekrar hatırlatıyoruz: “Yasalara dokunma uygula!”
Kendi inançlarını hepimize norm olarak dayatmaya çalışanlar bedenimize, kimliğimize, emeğimize el koymak, bizleri evlerin ücretsiz köleleri, neoliberal sistemin ucuz ve güvencesiz işgücü yapmanın peşinde. İŞİD ve Taliban uygulamalarındaki gibi kadınların nefes alması bile erkeklerin iznine bağlansın istiyorlar. İktidar, sınırlarını kendisinin belirlediği bir toplum tahayyülünü ve aile modelini hepimize dayatarak, geleneksel cinsiyet rollerini pekiştirerek, cinsiyetçi uygulama ve söylemlerin dozunu artırarak kadınların ve LGBTİ+’ların yaşam hakkını tehdit ediyor. Erkek egemen siyaseti
bizi giyim, yaşam tarzı, inanç, kimlik ve benzeri üzerinden etiketleyerek ortak mücadelemizden koparmasına, kutuplaştırmasına izin vermeyeceğiz.
Yerel seçimler sürecini, eşitlikçi, kamucu, demokratik yerel yönetim yarışından çıkarıp ırkçılık, rantçılık ve nefret söylemi yarışına dönüştüren, yoksulluğu, 6 Şubat afetinin yaralarını sarmaya çalışan halkların yoksunluklarını hatta ve hatta Filistin’de yaşanan soykırımı bile oy şantajı için kullananlara hatırlatıyoruz; Yönetmeye talip olduğunuz bu şehirlerde nasıl yaşayacağımıza biz karar vereceğiz. Ne eşit temsil hakkımızdan ne de eşitlikçi, eşitleyici ve mor yeşil kamucu yerel yönetimler için beş acil şartımızdan vazgeçmeyeceğiz.
8 Mart 1857’de, insanca çalışma koşulları ve daha iyi ücret için direndikleri fabrikada diri diri yakılan New York’lu dokuma işçisi 129 kadını ve onları unutturmayan, seçme seçilme hakkı için, eşit işe eşit ücret hakkı için, hatta pantolon giyebilme hakkı için sokaklara çıkan tüm kadınları selamlıyoruz. 8 Mart’ın dünya kadınlarının eşitlik ve özgürlük için buluştukları bir gün olması bu mücadele sonucu gerçekleşti. Onların mücadelelerine bu topraklarda devam edeceğiz.
Susmayacağız, korkmayacağız, itaat etmeyeceğiz…
Yaşasın tüm dünyanın kadınlarının dayanışması ve mücadelesi! Yaşasın 8 Mart!
8 Mart 2024
Eşitlik İçin Kadın Platformu

ODE Yalıtım, kadın çalışan sayısını artırmayı hedefliyor
Ülkemizde birçok sektörde olduğu gibi yapı ve yalıtım alanında da çalışan kadın sayısı çok az. TÜİK’in 2023 yılı üçüncü çeyrek rapor verilerine göre, inşaat sektöründe çalışan kadın sayısı sadece 95 bin. Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketi ODE Yalıtım, kadın istihdamını destekleyerek, eşitlik ilkesini istihdam politikalarına yansıtıyor. ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü dolayısıyla yaptığı açıklamada şirket olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini ve cinsiyetten bağımsız olarak fırsat eşitliğini kurum kültürlerinin bir parçası olarak gördüklerini, kadın çalışan sayısı bakımından sektör ortalamasının üzerinde olduklarını söylüyor.
Türkiye’de yapı-yalıtım ve paralelinde inşaat sektörü, erkek egemen bir sektör olarak kabul ediliyor. Bu sektörlerde kadın çalışan sayısı erkek çalışan sayısına göre oldukça az. TÜİK’in açıkladığı 2023 üçüncü çeyrek rapor verilerine göre inşaat sektöründe çalışan erkek sayısı 1 milyon 933 bin iken, kadın çalışanların sayısı sadece 95 bin.  Sektör çalışanlarının yaklaşık yüzde 88’ini erkekler, yüzde 12’sini ise kadınlar oluşturuyor. Sektörde kadınların oranı Türkiye geneline göre yaklaşık 17 puan daha az durumda.
“Fırsat eşitliğini kurum kültürümüzün bir parçası olarak görüyoruz”
Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketi ODE Yalıtım, kadın istihdamını destekliyor ve eşitlik ilkesini istihdam politikalarına yansıtıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sektördeki kadın istihdamına yönelik açıklamalarda bulunan ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, “Sektörümüz özelinde baktığımız zaman fiziki güç gerektiren alanlarda erkek çalışanlar ağırlıklı olsa da AR-GE’den satış pazarlamaya, kaliteden insan kaynaklarına kadar her alanda kadın çalışan sayısını artırmamız gerektiğini düşünüyorum. Kadınların mesleki eğitimlerine yönelik projeler geliştirerek, istihdamının artmasına katkı sağlamalıyız. ODE Yalıtım olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini ve aslında cinsiyetten bağımsız olarak fırsat eşitliğini, kurum kültürümüzün bir parçası olarak görüyoruz. Yalıtımı erkek egemen bir sektör olmaktan çıkarmak istiyoruz. Buna da kendi şirketimizden başlıyoruz. Bu bilinçle yönetim kurulumuz da dahil olmak üzere her kademede çalışan kadın sayısını artırmak üzere çalışmalar yapıyor ve kadınların liderlik rollerinde daha fazla yer almasını destekleyen projeler geliştiriyoruz. Bu kapsamda 2016 yılında Kadınların Güçlenmesi Prensipleri beyanını imzaladık. O yıldan bugüne yetenek havuzunu geliştirmek, şirketimizin rekabet becerisini yükseltmek, kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik yükümlülüklerimizi yerine getirmek, kadın ve erkeklerin eşit fırsatlara ulaşmasını sağlayacak ekonomik ve sosyal koşulları yaratmak amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz” diyor.
“Kadın çalışan oranında sektör ortalamasının üzerindeyiz”
Ozan Turansözlerine şöyle devam ediyor: “Toplumsal cinsiyet eşitliğini söylemden eyleme dökerek, istihdama yansıtmamız gerekiyor. ODE’de şu an 400 çalışanımız bulunuyor. Toplamda 56 kadın çalışanımızla sektör ortalamasının üzerindeyiz. İdari kadın çalışan oranı yüzde 37 iken, sahadaki kadın çalışan oranımız yüzde 4, toplam çalışan oranımızın içinde ise kadınların oranı ise yüzde 14. ODE olarak bu oranı her kademede artırmayı hedefliyoruz. Daha önce kadın çalışanlarımız sadece mutfaktaydı ancak şu an üretimin içindeler. Bir işin gerekliliği kadınların çalışmasına uygunsa önceliği kadın adaylara veriyoruz. Taşeronda da önceliğimiz kadın çalışanlar. Kadın çalışanlarımızı sahaya alıştırıyoruz.”

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel İletişim Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası