FANUC, 16. RLC Günleri’nin platin sponsoru oldu
Japonya merkezli CNC, Robot ve Makine üreticisi FANUC, Yıldız Teknik Üniversitesi öğrenci kulübü tarafından bu yıl 16.sı düzenlenen RLC Günleri’nin bu yılki platin sponsoru olarak etkinliğe damgasını vurdu.
Üniversite öğrencilerinin her yıl merakla beklediği, Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE öğrenci kulübünün çalışmalarıyla düzenlenen RLC Günleri, bu yıl Japon devi FANUC’un platin sponsorluğuyla sınırların ötesine geçti. Geliştirdiği kurumsal sosyal sorumluluk projesiyle genç nüfusun niteliksel gelişiminin ülke ekonomisine destek sağlayacağının bilinciyle hareket eden FANUC, 11-13 Şubat tarihleri arasında gerçekleşen etkinlikteki sponsorluk rolünde katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı.
FANUC’un Platin sponsorluğundaki 16. RLC Günleri katılımcıların yoğun ilgisiyle bu yıl #SınırlarınÖtesinde mottosuyla gerçekleşti. Kariyer odaklı oturum ve panellerle öğrencileri sektör profesyonelleriyle bir araya getiren RLC Günleri, elektrik, elektronik, otomasyon, aydınlatma, enerji ve otomotiv sektörlerinden dev firmaları, STK’ları ve sürpriz konukları öğrencilerle buluşturdu. CR4ia Kolaboratif robotunu ve katılanların oldukça ilgisini çeken Langırt oynayan robotu sergileyen FANUC, sponsoru olduğu etkinlikte katılımcıların sorularını yanıtladı.
“Bugünün yetenekli gençlerini, geleceğin teknolojisiyle yarının iş modellerine hazırlıyoruz” mottosuyla bu yıl ilk kez hayata geçirdiği ‘Fanuc ile Gelecek Şimdi’ isimli projesi, FANUC Servis Müdürü Sadettin Dalgıç’ın sunumuyla öğrencilere anlatıldı. Ayrıca gerçekleşen etkinlikte FANUC Robot Teknik Müdürü Murat Kısa “FANUC Robotik Teknolojileri” adlı panele konuşmacı olarak katıldı.
Geleceğin teknolojisi bugünün vizyonunu belirledi
“5G ve Ötesi”, “Değişen Dünyada Gelişen Endüstri”, “Otomotiv Sektörünün Dönüşümü,” “Enerjinin Geleceği ve Dijital Dönüşüm”, “Yönetimin Liderleri”, “Akıllı Şehirler için Akıllı Gelecek Tasarımı”, “Robotik Otomasyon ve Yapay Zeka” başlıklı panellerin gerçekleştirildiği RLC Günleri bu yıl 16.sının düzenlenmesiyle son buldu. Öğrencileri ve sektör liderlerini bir araya getiren 16. RLC Günleri, ileri teknoloji ürünlerinin tanıtıldığı, oturumların yapıldığı bir platform olmanın yanı sıra sürpriz konuklarıyla da katılımcılara renkli anlar yaşattı. Ünlü sanatçı Ziynet Sali, Kolpa Grubu’ndan Barış Yurtçu ile Bora Yeter ve Tuna Velibaşoğlu’nın katılımıyla da öğrenciler eğlenceli anlara tanık oldu.
E.C.A. Koç Üniversitesi iş birliği ile Bayi Eğitimlerine başlıyor
Sürdürülebilir büyüme stratejisiyle tüm iş süreçlerini yöneten E.C.A., sektör çalışanlarına “Bayi Gelişim Programları” kapsamında eğitim vermek için Koç Üniversitesi ile el sıkıştı. Eğitim kapsamında bayiler, şubat ayında başlayacak ve 2 dönem sürecek eğitimlere 20’şerli gruplar halinde katılarak 7 farklı konu özelinde eğitim alacak. Emas Makina Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Özokumuşoğlu, ilk yıl için 40 bayiye eğitim vermeyi amaçladıklarını söyledi.
Elginkan Topluluğu çatısı altında 30 yılı aşkın süredir iklimlendirme sektörünün en güçlü markalarından biri olarak faaliyetlerini sürdüren E.C.A., iş ortaklarının sektörel gelişimini desteklemek amacıyla Koç Üniversitesi ile bir iş birliğine imza attı.
Eğitimler şubat ayında başlayacak
İmzalanan protokol kapsamında, ilki 18 Şubat’ta başlayacak “Bayi Gelişim Programları”, 20’şerli gruplar halinde iki dönemde tamamlanacak. Yetkili bayilerin teknik yetkinliklerini arttırmak ve onları güncel bilgiler ile donatmak için düzenlenen eğitimlerin sonunda, katılan bayiler sertifika alacak.
“Amacımız çok net; bayilerimizin gelişimine katkı sağlamak”
E.C.A. olarak “Bayi Gelişim Programları” ile yılda 40 bayi için eğitim planladıklarını söyleyen Özokumuşoğlu, “Topluluğumuzun bugünlere ulaşmasında çok önemli yeri bulunan bayilerimiz Elginkan Topluluğu’nun en büyük gurur kaynağı. Bayilerimiz sayesinde ülkemizin en değerli markalarından biri olan E.C.A., Türkiye’nin en ücra köşesine ulaşmakta, vatandaşlarımıza en iyi ürünü, en iyi hizmetle götürmektedir. Bu noktada bizler de bayilerimizin daha iyi yerlere ulaşması için üzerimize düşen sorumlulukları alarak, şubat ayı itibariyle başlayacağımız eğitim programlarıyla onların gelişimine katkı sağlamayı hedeflemekteyiz. ” dedi.
Enza Home’da Büyük İndirim Fırsatı!
Enza Şıklığı, Kasım 2019’dan Uygun Fiyatlarla
Konforlu, estetik ve göz alıcı tasarımlarıyla fark yaratan Enza Home, 29 Şubat tarihine kadar devam edecek yılın ilk kampanyası ile yüzde 50’ye varan indirimler sunuyor. Ayrıca her 15.900 TL’lik indirimli alışverişlerde anında 1.200 TL indirim ve Enza Yıldızı ürünlerde ekstra indirimler de Enza Home mağazalarında sizleri bekliyor.
Bir mobilyadan daha fazlasını arayanlara benzersiz tasarımlar sunan Enza Home, Kasım 2019’dan da uygun fiyatlarla herkesi, evini güzelleştirmeye çağırıyor. 29 Şubat’a kadar devam edecek kampanyada yüzde 50’ye varan indirimler sunan Enza Home, Enza Yıldızı ürünlerde de ekstra avantajlar sağlıyor.
Ayrıca Enza Home, mobilya grubundan yapacağınız her 15.900 TL’lik indirimli alışverişlerde anında 1.200 TL indirim de hediye ediyor. Hediye kampanyasına yatak, baza, başlık, halı, ev tekstili, Enza Yıldızı ürünleri ve fırsat ürünleri dahil değildir. Detaylı bilgi www.enzahome.com.tr ve satış noktalarında.
Sinemaseverlere hediye çeki sürprizi
Modanın e-ticaretteki adresi Morhipo.com, Aşk Tesadüfleri Sever 2 ve Eltilerin Savaşı filmlerini izlemeye giden beş şanslı kişinin koltuğunun altına 500 TL değerinde hediye çeki koydu.
Yeni sezon ürünleri ve çok avantajlı kampanyalarıyla moda dünyasına yön veren Morhipo.com, sinemaseverlere unutamayacakları bir sürpriz yaptı. Geçtiğimiz hafta Akasya, Kanyon, Zorlu ve İstinyePark Cinemaximum sinemalarında Aşk Tesadüfleri Sever 2 ve Eltilerin Savaşı filmlerini izlemeye giden beş kişi, koltuğunun altına yerleştirilen 500 TL değerinde hediye çekinin sahibi oldu.
Beş ayrı salonda birer koltuğun altına yerleştirilen hediye çekleri, film başlamadan önce yayınlanan Morhipo.com reklamında duyuruldu. Reklamda seyircilerden koltuklarının altına bakmaları istendi ve şanslı koltuklardaki beş seyirci hediye çekine sahip oldu.
İngiliz girişimciler, AB dışında kalmamanın formülünü Estonya’nın “e-Oturum” programında buldu
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) resmen ayrılması sonrasında İngiliz iş insanları, girişimlerini AB pazarında kurulmuş bir şirket gibi yönetebilmesine olanak sağlayan e-Residency (e-Oturum) programına yoğun bir şekilde ilgi gösteriyor.
İşletmeler, 2014’te Estonya hükümeti tarafından başlatılan bu program ile AB pazarında legal bir şirket kurarak dünyanın neresinde olursa olsunlar, online iş kurma ve onu işletme serbestliğine sahip olabiliyor. İngiltere’nin AB’den ayrılacağını resmi olarak ilk kez açıkladığı 29 Mart 2017’den bu yana Estonya’nın e-Oturum programına katılan İngiliz vatandaşlarının sayısı üç kattan fazla arttı.
İngiltere’nin AB’den ayrılması üzerine ticaret konusundaki tartışmalar devam ederken, İngiltere’deki binlerce girişim de Avrupa Birliği (AB) pazarında kurulmuş bir şirket olma avantajlarından nasıl yararlanmaya devam edeceğini tartışıyor. Küresel çapta bağımsız araştırmalar yapan Censuswide Araştırma şirketinin raporuna göre; İngiltere’deki küçük ve orta ölçekli girişimcilerin 3’te biri, İngiltere’nin AB pazarındaki üye ülkelerle daha önce olduğu gibi uzun vadeli ticari ilişkiler kuramayacağından ve işlerinin doğrudan etkileneceğinden endişe duyuyor. Bu durumu gören İngiltere’deki iş insanları ve girişimciler, AB üyesi ülkeler ve ortak pazarda daha önce sahip oldukları imtiyazlarla ticaret yapmanın çözüm yolunu Estonya hükümeti tarafından uygulamaya konan ‘e-Residency’ programında görüyor.
‘e-Oturum’ programındaki İngilizlerin sayısı 3 kattan fazla arttı
İngiltere’nin AB’den ayrılma fikrini ilk kez dile getirdiği Mart 2017’den bu yana Estonya’nın ‘e-Oturum’ programındaki İngiliz vatandaşların sayısının 3 kattan fazla artması da bu durumu doğruluyor.
Estonya hükümetinin açıkladığı verilere göre yaklaşık 3100 İngiliz vatandaşı, Estonya’dan dijital vatandaşlık (e-Residency) aldı ve program kapsamında Avrupa Birliği pazarında kurulmuş bir şirket olma avantajlarından yararlanmaya başladı. AB pazarında legal bir şirket kurarak dünyanın herhangi bir yerinde online iş kurma ve onu işletme serbestliğini sağlayan e-Residency programı kapsamında kurulan şirketler, “adresten bağımsız güvenilir AB şirketi” statüsüne sahip oluyor. Böylece, dünyanın herhangi bir yerinden AB ortak pazarındaki şirketler gibi düşük maliyetle ve fazla formalite gerektirmeden ortak pazar imtiyazları ile ticari hayatını sürdürebiliyor.
Estonya Cumhuriyeti e-Oturum Programının Halkla İlişkiler Yöneticisi Katrin Vaga, AB üyesi ülkelerle AB ortak pazarının sağladığı imtiyazlar ile ticaret yapmak isteyen İngiliz girişimcilerin sayısının artmasını beklediklerini belirterek, “İngiltere’nin AB’den ayrılmasının kesinleşmesiyle birlikte önümüzdeki geçiş sürecinde e-Oturum başvuruların hızla artacağını öngörüyoruz. İngiliz girişimciler ve iş insanları AB ortak pazarındaki bir şirket gibi ticari işlerini sürdürmek, bu haklardan faydalanmak istiyor. AB üyesi olmayan Türkiye’de de durum aynı şekilde, Türk girişimciler yanı başındaki AB ülkeleriyle ticaret yaparken rekabette daha güçlü olmak istiyor. Dijitalleşmenin baş döndürücü bir hızla yaşandığı bu dönemde her iki ülkeden gelen başvurular hızlı şekilde artmaya devam ediyor” dedi.
AB ortak pazarında iş yapmak isteyen Türk girişimciler için büyük fırsat
AB ortak pazarında iş yapmak isteyen ve diğer şirketlerle rekabet ederken geride kalmamak isteyen Türk girişimciler de bu programa önemli bir ilgi gösteriyor. e-Residency (e-Oturum) programı ile girişimciler, Türkiye’den çalışırken global bir AB şirketi kurabilmelerini sağlayan resmi dijital kimlik elde etme hakkını kazanıyor.
Gerekli şartları sağlayan Türkiye’deki işletmelerin, işlerini AB pazarının tümüne yayabilmesine ve üye ülkelerin arasındaki gibi ticaret yapabilmelerine imkân sağlayan e-Residency programı, Türkiye’den startup’ların Avrupa’ya açılmasına ve oradaki rakipleri rekabet etmesine önemli bir katkı sunuyor.
Türk girişimciler (e-Residency) yoluyla 600’den fazla şirket kurdu
2500’ü aşkın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ‘e-Oturum’ aldığı program, dünya çapında 65 binin üzerinde kişiye ulaşırken, şimdiye kadar Türkiye’den e-Oturum (e-Residency) yoluyla kurulan şirketlerin sayısı ise 600’ü aştı. Rimuut, Reachpeople, Oktopeople, walks in Europe, Estonya’da e-oturum ile şirket kurmuş başarılı Türk start-up örnekleri arasında yer alıyor. Program, e-Residency ile kurulan bir AB şirketinin, sadece Avrupa’da faaliyet göstermesini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında iş yaparken AB’nin hukuki çerçevesinden de yararlanmasına olanak sağlıyor.
Estonya’da e-Residency’e sahip olan bir kişi, İnternet üzerinde bir Estonya şirketi kurabiliyor, belgeleri ve sözleşmeleri dijital olarak imzalayabiliyor. Şirketlerini dünyanın herhangi bir yerinden yönetebiliyor. Elektronik bankacılık ve uzaktan para transferi, çevrimiçi ödeme hizmetlerinden yararlanabiliyor. Programla ilgili detaylı bilgilere https://e-resident.gov.ee/ adresinden ulaşılabiliyor.
İngiliz girişimciler, AB dışında kalmamanın formülünü Estonya’nın “e-Oturum” programında buldu
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) resmen ayrılması sonrasında İngiliz iş insanları, girişimlerini AB pazarında kurulmuş bir şirket gibi yönetebilmesine olanak sağlayan e-Residency (e-Oturum) programına yoğun bir şekilde ilgi gösteriyor.
İşletmeler, 2014’te Estonya hükümeti tarafından başlatılan bu program ile AB pazarında legal bir şirket kurarak dünyanın neresinde olursa olsunlar, online iş kurma ve onu işletme serbestliğine sahip olabiliyor. İngiltere’nin AB’den ayrılacağını resmi olarak ilk kez açıkladığı 29 Mart 2017’den bu yana Estonya’nın e-Oturum programına katılan İngiliz vatandaşlarının sayısı üç kattan fazla arttı.
İngiltere’nin AB’den ayrılması üzerine ticaret konusundaki tartışmalar devam ederken, İngiltere’deki binlerce girişim de Avrupa Birliği (AB) pazarında kurulmuş bir şirket olma avantajlarından nasıl yararlanmaya devam edeceğini tartışıyor. Küresel çapta bağımsız araştırmalar yapan Censuswide Araştırma şirketinin raporuna göre; İngiltere’deki küçük ve orta ölçekli girişimcilerin 3’te biri, İngiltere’nin AB pazarındaki üye ülkelerle daha önce olduğu gibi uzun vadeli ticari ilişkiler kuramayacağından ve işlerinin doğrudan etkileneceğinden endişe duyuyor. Bu durumu gören İngiltere’deki iş insanları ve girişimciler, AB üyesi ülkeler ve ortak pazarda daha önce sahip oldukları imtiyazlarla ticaret yapmanın çözüm yolunu Estonya hükümeti tarafından uygulamaya konan ‘e-Residency’ programında görüyor.
‘e-Oturum’ programındaki İngilizlerin sayısı 3 kattan fazla arttı
İngiltere’nin AB’den ayrılma fikrini ilk kez dile getirdiği Mart 2017’den bu yana Estonya’nın ‘e-Oturum’ programındaki İngiliz vatandaşların sayısının 3 kattan fazla artması da bu durumu doğruluyor.
Estonya hükümetinin açıkladığı verilere göre yaklaşık 3100 İngiliz vatandaşı, Estonya’dan dijital vatandaşlık (e-Residency) aldı ve program kapsamında Avrupa Birliği pazarında kurulmuş bir şirket olma avantajlarından yararlanmaya başladı. AB pazarında legal bir şirket kurarak dünyanın herhangi bir yerinde online iş kurma ve onu işletme serbestliğini sağlayan e-Residency programı kapsamında kurulan şirketler, “adresten bağımsız güvenilir AB şirketi” statüsüne sahip oluyor. Böylece, dünyanın herhangi bir yerinden AB ortak pazarındaki şirketler gibi düşük maliyetle ve fazla formalite gerektirmeden ortak pazar imtiyazları ile ticari hayatını sürdürebiliyor.
Estonya Cumhuriyeti e-Oturum Programının Halkla İlişkiler Yöneticisi Katrin Vaga, AB üyesi ülkelerle AB ortak pazarının sağladığı imtiyazlar ile ticaret yapmak isteyen İngiliz girişimcilerin sayısının artmasını beklediklerini belirterek, “İngiltere’nin AB’den ayrılmasının kesinleşmesiyle birlikte önümüzdeki geçiş sürecinde e-Oturum başvuruların hızla artacağını öngörüyoruz. İngiliz girişimciler ve iş insanları AB ortak pazarındaki bir şirket gibi ticari işlerini sürdürmek, bu haklardan faydalanmak istiyor. AB üyesi olmayan Türkiye’de de durum aynı şekilde, Türk girişimciler yanı başındaki AB ülkeleriyle ticaret yaparken rekabette daha güçlü olmak istiyor. Dijitalleşmenin baş döndürücü bir hızla yaşandığı bu dönemde her iki ülkeden gelen başvurular hızlı şekilde artmaya devam ediyor” dedi.
AB ortak pazarında iş yapmak isteyen Türk girişimciler için büyük fırsat
AB ortak pazarında iş yapmak isteyen ve diğer şirketlerle rekabet ederken geride kalmamak isteyen Türk girişimciler de bu programa önemli bir ilgi gösteriyor. e-Residency (e-Oturum) programı ile girişimciler, Türkiye’den çalışırken global bir AB şirketi kurabilmelerini sağlayan resmi dijital kimlik elde etme hakkını kazanıyor.
Gerekli şartları sağlayan Türkiye’deki işletmelerin, işlerini AB pazarının tümüne yayabilmesine ve üye ülkelerin arasındaki gibi ticaret yapabilmelerine imkân sağlayan e-Residency programı, Türkiye’den startup’ların Avrupa’ya açılmasına ve oradaki rakipleri rekabet etmesine önemli bir katkı sunuyor.
Türk girişimciler (e-Residency) yoluyla 600’den fazla şirket kurdu
2500’ü aşkın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ‘e-Oturum’ aldığı program, dünya çapında 65 binin üzerinde kişiye ulaşırken, şimdiye kadar Türkiye’den e-Oturum (e-Residency) yoluyla kurulan şirketlerin sayısı ise 600’ü aştı. Rimuut, Reachpeople, Oktopeople, walks in Europe, Estonya’da e-oturum ile şirket kurmuş başarılı Türk start-up örnekleri arasında yer alıyor. Program, e-Residency ile kurulan bir AB şirketinin, sadece Avrupa’da faaliyet göstermesini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında iş yaparken AB’nin hukuki çerçevesinden de yararlanmasına olanak sağlıyor.
Estonya’da e-Residency’e sahip olan bir kişi, İnternet üzerinde bir Estonya şirketi kurabiliyor, belgeleri ve sözleşmeleri dijital olarak imzalayabiliyor. Şirketlerini dünyanın herhangi bir yerinden yönetebiliyor. Elektronik bankacılık ve uzaktan para transferi, çevrimiçi ödeme hizmetlerinden yararlanabiliyor. Programla ilgili detaylı bilgilere https://e-resident.gov.ee/ adresinden ulaşılabiliyor.
