Acı ama gerçek..81 ilden sadece 6’sının havası temiz!
Türkiye’deki 81 ilden sadece 6’sının havasının temiz olduğunu açıklayan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, “Sadece Artvin, Bitlis, Eskişehir, Yozgat, Kırşehir ve Kırıkkale’nin havası standartlara uygun. En kirli illerimizin başında ise İstanbul, Ankara, Adana, Amasya ve Manisa geliyor. Hava kirliliği problemi krize dönüşmüş durumda. Valilik ve belediyeler acil önlem almalı” dedi.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, 2017 Hava Kirliliği Raporu’nu açıkladı.
Raporu açıklayan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, “Türkiye’nin havası gittikçe kirleniyor. Hızla artan kirlilik insan yaşamını tehdit ediyor” dedi.
Hava açısından kirletici kaynakları kükürt dioksit (SO2), partikül madde (PM 10 ve PM 2,5), azot oksit, karbonmonoksit ve ozon olarak sıralayan Bozoğlu, “Özellikle partikül madde, solunum enfeksiyonu ve kansere neden oluyor. PM10 ve PM 2,5 kirleticilerin kent merkezlerinde geniş kitleleri etkileyerek erken bebek ölümleri, sakat doğumlar ve kitlesel ölümlere sebep olduğunu biliyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin havası temiz illeri ile en kirli illerini açıklayan Baran Bozoğlu, şunları kaydetti:
“Türkiye’de 81 ilden sadece 6’sının havası temiz. Partikül madde ve kükürt dioksit açısından sadece Artvin, Bitlis, Eskişehir, Yozgat, Kırşehir ve Kırıkkale’nin havası standartlara uygun. En kirli illerimizin başında ise İstanbul, Ankara, Adana, Amasya, Manisa, Bursa, Denizli, Niğde, Tekirdağ, Hatay, Yalova, Sivas, Kahramanmaraş, Kütahya, Sakarya, Kırklareli ve Samsun geliyor. Bu illerde Valilik ve belediyelerin acilen önlem alması gerek. Türkiye’de hava kirliliği problemi krize dönüşmüş durumda.
Ankara’nın en kirli yeri hastane bölgesi olan Sıhhiye. Yurttaşlar, sağlık hizmeti almaya, şifa bulmaya gittikleri yerde aslında zehirleniyor. Ankara’daki hava kirliliğinin trafik ve ısınma kaynaklı olduğunu görüyoruz. Bunda kalitesiz kömür kullanımının etkisi büyük. Kayaş’ta da yüksek tonajlı araçlardan kaynaklı kirlilik yaşanıyor. Keçiören’de ise kirlilik her geçen gün artarak devam ediyor.
İstanbul’da ise yine sınır değerlerin tüm istasyonlarda yoğun biçimde aşıldığını görüyoruz. İstanbul’un en yüksek nüfusa sahip olan ilçesi Esenyurt, en yüksek hava kirliliğinin de olduğu yer. Yılın 248 günü burada vatandaş kirli hava soluyor. Yine Şirinevler, Aksaray, Başakşehir ve Göztepe’de havası en kirli yerlerin başında geliyor. İstanbul’un havası en temiz ilçesi ise Şile.
İstanbul’un temel kirlilik kaynağının ise kentsel dönüşüm olduğunu söyleyebiliriz. İnşaattan kaynaklı toz miktarı artıyor. Kentsel dönüşüm, çevre sorunlarının çözümü için çok iyi planlanması gereken bir süreç. Belediyelerin tozumayı önlemek için gerekli yerlerde ıslatma çalışması yapması, bariyerler kullanması gerekiyor. Aksi durumda kentsel dönüşüm bölgelerinde kanser tehlikesi ortaya çıkıyor.”
İzmir Gaziemir’de de hava kirliliğinin 2017’de tavan yaptığının altını çizen Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Bozoğlu, “Burada yılda 228 gün vatandaşlar kirli hava solumak zorunda kaldı. Bayraklı ve Karşıyaka’da da kirlilik açısından ciddi artış var. Bölgede sanayileşme, trafik ve kömür kaynaklı ısınma hava kirliliği yaratıyor. Kocaeli’nde de kirlilik artarak devam ediyor. Kocaeli merkezde yılın yarısından fazlasında kirli hava solunmuş. Bu bölge de sanayi bölgesi ve kömür kullanımı yoksul mahallelerde artıyor. Kahramanmaraş, Kütahya, Zonguldak, Manisa Soma gibi yerlerde ise termik santrallerden kaynaklı hava kirliliği yaşanıyor” dedi.
Termik santral bulunan Muğla Yatağan’da hava kirliliği açısından ölçüm yapılmayan gün sayısını 301 olduğunu belirterek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı açıklamaya yapmaya çağıran Bozoğlu, “Bu illerde özelleştirilen termik santraller var. Bu santrallere, çevre mevzuatına uyum yani bacalarına filtre takma zorunluğu açısından kanun değişikliği ile 2020 yılına kadar muafiyet sağlandı. İşte sonucunu görüyoruz. Onlar da sonuna kadar kirletme hakkını kullanıyor. Bu kanun değişikliğinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesini talep ediyoruz. Edirne Keşan, Manisa Soma, Amasya Suluova, Hakkari, Tekirdağ, Ordu Fatsa ve Konya Meram’da kükürt dioksit sorunu devam etmekte. Belediyeler, kalitesiz kömürün vatandaşa verilmesini engellemeli. Yoksul mahallelerde zehir saçan kömür yardımı değil de doğalgaz yardımı yapılmalı” ifadelerini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği PM 10 değerinin günlük ortalama sınır değerinin 50 mikrogram/metreküp olduğunu ve bunun da 1 yıl boyunca sadece 35 gün aşılmasına izin verildiğini bildiren Bozoğlu, bundan fazla aşıldığı anda hava kirliliği olduğunu ve kent yöneticilerinin acilen önlem alması gerektiğini kaydetti. Bozoğlu, hava kirliliğinden korunmak için şu önerilerde bulundu:
“Özellikle hava kirliliğinin yaşandığı sabah ve akşam saatlerinde vatandaşlar olabildiğince dış ortamdan uzak durmalı. Bu saatlerde araçla yolculuk ediyorsanız camları açmayın ve dışarıdan hava girişini engelleyin.
Araçlarınızın ve evlerinizdeki klima sisteminin filtrelerini mutlaka kontrol ettirin.
Havanın kirli olduğu günlerde mutlaka Valilik ve belediyeler tarafından vatandaşlar mesaj veya sosyal medya aracılığıyla bilgilendirilmeli.
Trafikten kaynaklı kirliliğin önüne geçebilmek için toplu taşıma ve raylı sistemler acilen arttırılmalı.
Sanayi tesislerinde çevre denetimi çok önemli. Bu konuda personel sayısı çok az mutlaka arttırılmalı. Bunun içinde çevre mühendisi istihdam edilmeli. Hava kirliliği artığı anda bazı sanayi tesislerinin üretim kapasitesini düşürmesi gerekir.” (Gıda Hattı)