Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Köseoğlu, özellikle yaşlılarda hafıza bozukluğu olarak ortaya çıkan ve hastanın günlük yaşam uyumunu bozan beyin hastalığı olarak bilinen alzheimerin 65 yaş nüfusun yüzde 10’unda görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Köseoğlu, “Şimdiye kadar daha çok gelişmiş ülkelerin hastalığı olarak görülen alzheimerin önümüzdeki yıllarda gelişmekte olan ülkelere daha çok yük getirecek gibi gözükmektedir” dedi.
Erciyes Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Azheimer Derneği Kayseri Şube Başkanı Prof. Dr. Emel Köseoğlu, Erciyes Üniversitesi Turizm Fakültesi Konferans Salonu’nda “Unutkanlık, Alzheimer Hastalığı ve Korunma Yolları” konulu konferans verdi.
Üniversitedeki akademisyen, idari personel ve öğrencilerin katıldığı konferansta ERÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köseoğlu, alzheimer hastalığının özellikle yaşlılarda hafıza bozukluğu olarak ortaya çıkan ve hastanın günlük yaşam uyumunu bozan beyin hastalığı olarak bilindiğini ve 65 yaş nüfusun yüzde 10’unda görüldüğünü belirtti.
Alzheimer hastalığında, hafıza, konuşma, dikkat, algılama, tanıma, hesaplama, karar verme, plan yapma, problem çözme, kişilik, davranış ve tavırlar gibi işlevlerin en az ikinde değişiklik olduğunu kaydeden Prof. Dr. Köseoğlu, bu hastalıkta unutkanlığın kişinin hayatını etkileyecek düzeyde ve sürekli olduğunu söyledi.
Gelişmiş ülkelerde ve ülkemizde alzheimer hastalığının görülme sıklığına da değinen Prof. Dr. Köseoğlu, “Alzheimer hastalığının görülme sıklığı yaşla birlikte artmaktadır. Alzheimer hastalığının görülme sıklığı 65 yaş civarında yüzde 5’tir. Sonra bu oran her 5 yılda bir iki katına çıkmaktadır. Yani 80 yaşındaki bir kişi yüzde 30-50 alzheimer hastasıdır. Genel olarak gelişmiş ülkelerde 65 yaş üzeri nüfusun yüzde 10’u Alzheimer hastasıdır. Bu hastalıkta hasta ve yakınlarının yaşam kalitesi düşer. Hastanın yaşam süresi etkilenir, ölüm riski artar. Alzheimer hastalarının bakımı için harcanan para, şeker hastalığı ve sigaraya bağlı harcanandan fazladır. Kalp hastalığı ve kanserden sonra en maliyetli 3. hastalıktır. Hasta, aile ve topluma ciddi bir sosyo ekonomik yük getiren, önemli bir toplum sağlığı sorunudur. Şimdiye kadar daha çok gelişmiş ülkelerin hastalığı ve sorunu olarak görülen Alzheimer hastalığı, önümüzdeki yıllarda gelişmekte olan ülkelere daha çok yük getirecek gibi gözükmektedir. 2000 yılında 420 milyon olan yaşlı nüfusun (65 yaş üstü), 2030 yılında yaklaşık 1 milyara (Oran yüzde 7’den yüzde 12’ye) çıkacağı hesaplanmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde yaşlı nüfus artışının en fazla olacağı, bu ülkelerdeki yaşlı nüfusun tüm dünya yaşlılarının yüzde 59’undan yüzde 71’ine çıkacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca son yıllarda gelişmiş ülkeler, hastalığa karşı koruyucu önlemler uygulayarak hastalığı kontrol altına almış görünmektedirler. Ülkemizde 70 yaşın üzerinde Alzheimer Hastalığı sıklığı yüzde 11 olarak tespit edilmiştir” dedi.
Alzheimer hastalığından korunma yollarını da anlatan Prof. Dr. Köseoğlu, “Alzheimer hastalığına yakalanmamak için öncelikle sağlık durumumuzu gözden geçirerek diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol gibi damarsal hastalıklarımızı tedavi ettirerek B12 vitamin eksikliğimiz varsa bunu gidermeliyiz. Sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak durarak iyi beslenip, iyi uyarak stresten kaçınmalıyız. Düzenli eksersizler yaparak beynimizi geliştirecek yaratıcı yeni bilgiler öğrenmeliyiz. Aynı zamanda alzheimer hastalığının erken tanısı tedavi açısından önemli bir faktör oluşturuyor” diye konuştu.
