Türk İş: Açlık sınırı 1504, yoksulluk sınırı 4901
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından açıklanan verilere göre, Ağustos ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.504,74 TL, yoksulluk sınırı ise 4.901 TL oldu.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının Ağustos ayı sonuçları, yaz mevsiminde yaş sebze-meyve fiyatlarındaki gerilemenin mutfak harcamasına nispeten olumlu yansıdığını, fakat elde edilen ücret gelirinin yetersizliği nedeniyle geçim derdinin sürdüğünü ortaya koydu.
Türk-İş araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) bir önceki aya göre 7 TL artarak 1.504,74 TL; gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 23 TL artışla 4.901,42 TL oldu.
Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 1.880,65 TL olarak gerçekleşti.
Konfederasyon tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanan gıda ve tüketici fiyat endeksleri, önceki yıllarda tüketici fiyatlarının üzerinde bir seyir izleyen gıda fiyatlarının, 2016 yılından başlayarak daha düşük oranlarda gerçekleştiğini, fakat bu durumun değişmeye başladığını gösterdi. Türk-İş açıklamasında, “Gıda fiyatlarındaki artışın tüketici fiyatlarına yansıması önümüzdeki aylarda daha hissedilir olacaktır” değerlendirmesi yapıldı.
Açlık ve yoksulluk sınırında Ağustos ayındaki düşük oranlı artışa rağmen, yılın ilk sekiz ayı sonunda mutfak harcamasındaki artış 73 TL ve ailenin geçim maliyeti 236 TL artmıştır.
Türk-İş’in verileri ile mutfak enflasyonunda Ağustos ayındaki değişim şöyle:
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,47 oranında arttı. Yılın ilk sekiz ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 5,07 oranında gerçekleşti.
Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı, yine çift haneye yükselerek yüzde 10,51 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 6,30 olarak hesaplandı.
Araştırmaya göre, gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatlarındaki Ağustos ayı değişimleri de şöyle gerçekleşti:
Süt, yoğurt, peynir grubunda yoğurt fiyatı artarken, süt ve peynir fiyatı aynı kaldı. Süt fiyatında bazı markalardaki artış dikkat çekti. Hesaplamaya alınmayan keçi peyniri kilogram fiyatının 35,95 TL’ye ulaştığı görüldü.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; kıyma ve kuşbaşı et ile tavuk fiyatı aynı kaldı. Tavukta gövde tavuk fiyatı aynı kalırken kanat fiyatının arttığı görüldü. Sakatat ürünleri (dana ciğer, yürek, böbrek) ile balık fiyatı (kültür balığı ağırlıklı olarak) aynı kaldı. Yumurtanın tane fiyatı 50 kuruş olurken, bakliyat fiyatları da değişmedi.
Yaş sebze-meyve fiyatlarında da Ağustos ayında önemli bir değişme görülmedi. Geçtiğimiz ay 3,61 TL olarak hesaplanan ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay 3,58 TL oldu. Sebze fiyatı ortalama 3,59 TL’den 3,53 TL’ye gerilerken, meyve ortalama kilogram fiyatı ise bir kuruş artışla 3,65 TL olarak hesaplandı.
Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; Ağustos’ta fiyatlarda yine değişiklik olmadı.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı, margarin ile zeytinyağı fiyatı aynı kalırken, Ayçiçek yağı fiyatı ise biraz arttı. Zeytin ortalama fiyatında (siyah-yeşil) önemli bir değişiklik olmadı. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinden fındık fiyatındaki gerileme devam ederken, fıstık fiyatı da biraz ucuzladı. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünlerinin fiyatı ile bal, pekmez, şeker, tuz, salça ve ıhlamur fiyatının değişmediği Ağustos ayında çay fiyatında ise ‘ayarlama’ yapıldı.
Türk-İş açıklamasında, hesaplanan tutarların ücret düzeyi değil, haneye girmesi gereken toplam gelir miktarı olduğuna dikkat çekilerek, “Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına ‘insanca geçim için’ yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır” denildi. (Gıda Hattı)