Son yıllarda toplumda artan küfür ve hakaretler, onur kırıcı ve ayıp sözler.
Oysa her toplumun ayrı küfür ve hakaret kültürü var.
Kimilerine göre;
Orijinal hali ile kullanıldığında gerçek tatmin sağlayan kelimeler. Ayarı, yeri ve zamanı kontrol edildiği zaman en iyi antidepresan.
En basit, kullananı yormadan karşıdakinin sinirlerini günlerce bozabilme kapasitesine sahip. Yaratıcılıkta sınır tanımayan. Fanteziler.
İnsanın kendi olduğu ender anlardan birinde ağızdan çıkmış, yontulmamış kelimelerdir.*
Kimine göre ruhun yelpazesi.
Dünyanın en küfürbaz milleti olarak bilinen İngilizlerin küfürleri en fazla 2 kelime iken, Türklerin küfürleri duruma göre 4 hatta 5 küfrün yan yana gelmesiyle zincirleme.
Küfür etmenin farklı amaçları var.
Laf sokma, hakaret etme, geyik yapma, dalga geçme, daha orijinal ve yaratıcı küfürler ederek karşısındakine beyin olarak üstün olduğunu gösterme.
Küfür biz Türklerde Orta Asya’dan beri var. Anadolu’da değişmeyen tek kültürümüz küfür . Oysa bu acizlik göstergesi.
Kişiye susması gerektiğini, artık onunla konuşmak istemediğini, ailesi tarafından ne kadar da kötü yetiştirildiğini, futbolda, trafikte, okulda, eğlencede kısaca her yerde kestirme kullanılan söz..
O…. çocuğu.
Kişi bu cümleyi duyunca bir daha karşısında kişiyle konuşmaz, susar ve ailesinin onu ne kadar kötü yetiştirdiğini düşünür. tabi kavgada eder ama kavga ederken hiç konuşmaz.
Küfür ilk bulanın cehennemde yerini ayırtması..
Bayanların samimi oluyor, bazı erkekler beğeniyor diye inanıp, yanılgıya düşüp, yakıştığını sanıp, kullanmaması gereken kelimeler silsilesi.
İnsanın en aciz hali. Kendine layık görmediği ve hatta muhabbete dahi girmek istemediği kişinin seviyesine inme olayı.
Oysa canlıların en kutsalı insan.
İnsanların en kutsalı ise hanımlar. Evlat yetiştiren kadınlarımız.
Her insanın bir ailesi olduğuna göre; Kadın Kimdir?
Anadır, evlattır, evdeştir ve kardeştir. Bir kadın birinin ya kız kardeşi, ya evladı, ya evdeşi ya da annesidir.
Bir hanım ile ilgili söylem ve eylemde bulunulduğu zaman o eylemi yapacak, o söylemde bulunacak kimse önce kendi ailesini düşünecek ve buna göre eylem ya da söylemde bulunacaktır. Olması gereken davranış şekli budur.
Ancak; Her ağzını açanın en kıymetli varlığımıza küfretmesini hemen her gün, her saat, her dakika görmek ve duymak mümkün. Bu alçakça duruma bir tek insan karşı çıkmıyor.
Buna karşı çıkılmadığı, bu alçakça davranışlara son verilmediği sürece; ahlaklı toplumdan söz etmek mümkün mü?
Yaşıyoruz diyebilmek mümkün mü?
Ahlaksızlığın tescili anlamına gelen bu eylemlere son verilmesi için hiç bir kişi, zümre, kurum ve kuruluştan da bir çalışma başlatılması yada başlatılacağı da söz konusu değil.
Hiç kimse bu yazdıklarıma tepki göstermesin.
Önce burada yazılanları incelesin ve elesin.
Sonra da; ben bu eylemlerin neresindeyim diyerek aynaya baksın.
Buradan toplumun bütün katmanlarına ve toplumun tüm fertlerine sesleniyorum…
Kadın dernekleri var…
Bu küfürlü davranışlara onların hangisinden bir tek kelimelik tepki var?
Kadın platformları var;
Hangisi bu küfürlü duruma karşı duruş belirtmiştir.
Şimdi toplumu bir izleyelim mi;
Her hangi bir yerde yürürken yada dinlenirken;
Etrafınızda olan konuşmaları dinleyiniz…
Normal sohbetlerde bile illaki küfür vardır…
Küfredeni dinleyenler ise; bu duruma kesin ve net şekilde karşı çıkıp tavır belirleyeceklerine susarlar.
Bir nevi bu küfrü alkışlarlar.
Hani; Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandı.
Hani; Cennet anaların ayakları altındaydı.
Hani; her ağzını açan “Elhamdülillah.” İle söze başlıyor.
Kadınlara küfreden bir toplumda ahlak problemi var.
Ahlak problemi olan toplumda huzurdan söz etmek mümkün değil.
Ahlaksızlık son bulmadığı sürece de; huzurun oluşması söz konusu olamaz.
Şimdi hepinize soruyorum…
Annenize, kız kardeşinize, evladınıza ve evdeşinize küfredilmesine sessiz kalır mısınız?
Bir daha soruyorum;
Kendi ailenizdeki hanımlara küfredilmesine karşı çıkıyor iseniz;
Küfrettiğiniz hanım; birinin kız kardeşi, annesi, evdeşi veya evladı değil midir?
Unutmayınız ki; her insanın bir ailesi vardır…
Siz bir hanıma küfrediyor iseniz; hanımları hedef alarak küfürlü konuşuyor iseniz; unutmayın ki; bir yerlerde de birileri sizin aile fertlerinize küfrediliyordur…
Şimdi bir daha söylüyorum;
Her adımda, her nefeste, her dakika, her yerde kadınlara küfredilen bir toplumda ahlak var mıdır?
Ahlaksızlığın boyu aştığı bir toplumdayız…
Bu ahlaksızlığın asıl nedeni;
Cehalettir, vurdumduymazlıktır, nemelazımcılıktır…
Cehaletin olduğu toplumda; cahilden ulemalar hüküm sahibi olurlar….
Her yerde cemaatten, tarikattan, Allah rızasından söz eden toplulukların varlığını da duymakta, görmekteyiz.
Peki bir yanda Allah rızası için uğraş verenler var iken; diğer yandan toplumun tamamına küfür ulaşıyor ve etkiliyorsa;
Allah’ın rızası bunun neresinde?
Riyakârlığın tescilini de burada görmüyor musunuz?
Küfrün önüne geçilmek için bir çalışma ve gayret var mıdır?
Bu tür bir çalışmanın olmadığı da bir gerçektir…
Bu konu insanın insan olması ile ilgilidir…..
Bir insan eğer insan ise; kendi aile fertlerine küfredilmesini istemiyor ve kendi aile fertlerine bir küfür edildiğinde tepki gösterecekse; o zaman hiç bir kimseye ve hiç bir zaman küfretmeye hakkı yok.
Küfreden ve küfür ederek yaşamayı kendine alışkanlık yapan toplumdan kendi kendimiz tecrit etmek zorundayız…
Okulda,
Trafikte,
Maçlarda,
Çalışma hayatında,
Seçimlerde,
Eğlencede,
Ne zaman ki küfredenler azalır…
İşte o zaman da; küfredenleri ve küfürle yaşayanları toplumdan tecrit ederiz….
Şimdi her insanım diyene soruyorum;
Küfürle yaşamaya devam edecek misiniz?
Aile fertlerinize küfredilmesine razı mısınız?
Küfrün önlenmesi için önce kendi şahsınızdan başlayıp; “Küfre son” diyecek misiniz?
İnsan olduğunuza göre; insan olana yaraşan ve yakışan davranışlarda, eylem ve söylemlerde bulunmaya ve insan gibi yaşamaya başlayacak mısınız?
Küfür etmeden yaşayanların sayısını çoğaltıp, küfredenlerle bütün iletişimi kesip onları da doğru olmaya teşvik edecek misiniz?
Yoksa küfürle ve küfürbazlarla yaşamaya devam edip;
Annenize, evdeşinize, evladınıza, kız kardeşinize küfredilmesine sessiz mi kalacaksınız?
Ahlak olmadan huzur olmaz.
Suçlar, suçlular, olaylar azalmaz.
Huzur olmadan toplumda güven tesis edilmez.
Bu toplumda kesinlikle bir ahlak problemi var.. Yoksa ben mi yanılıyorum?
