DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
‘Erken’ ya da ‘baskın’ denilen 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri tamamlandı.
Seçim öncesi aday adaylardan, il ve ilçe örgütlerinden başlayan tartışmalar, sonrasında adayların belirlenmesi ile huzursuzluğa neden oldu.
Kayseri dahil bir çok il adeta ‘sessiz ve derinden’ ayaklandı.
Yeni yüzlerin istendiği, 600 kişilik yeni TBMM’deki iktidar ve muhalefetin ‘meşhur, tanınmış, ağır suçlanan’ çoğu siyasetçisi seçilebilecek yerlere kondu ve ‘Ünlüler meclisi’ne dönüştü.
Cumhurbaşkanlığı’nda ilk tur, ikinci tur hesapları yapılırken ilk turda Tayyip Erdoğan ters köşe yaptı. Ancak TBMM’de istediği başarıyı elde edemedi.
Seçmenlerin çoğu bunu ‘Ekonomi kötü, borç çok, dış politika, eğitim, sağlık dökülüyor. Döviz, altın fiyatları aldı başını gidiyor. İşsizlik, meyve-sebze ve gıda fiyatları rekora koşuyor. Bakalım 16 yılda bu hale getirdiği ülkeyi nasıl düzeltecek?’ diye son bir şans tanındı’ şeklinde yorumlandı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi için yemin etti ve 26’dan 16’ya düşürülen kabinede, istifa ettirilecek olan milletvekilleri ve dışarıdan kimlerin olacağı merak konusu idi.
Nihayet bu sorunun yanıtı da gece yarısı karşılığını buldu.
Liste açıklanmadan önce Tayyip Erdoğan’ın ilk görüştüğü ve güvendiği isimler arasında Mustafa Elitaş vardı. ‘Milletvekillerinden 3-4 kişinin kabineye girmesi bizi zorda bırakmaz’ demişti, nitekim öyle de oldu.
Sonra, yeni kabinede Kayseri’den, Mustafa Elitaş, Mehmet Özhaseki, Taner Yıldız, dışarıdan TOBB başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ya da isimlerini yazmak istemediğim iş dünyasından bazı ünlülerin isimleri ‘kesin’ denilerek ilan edildi.
Kabinenin açıklanacağı 21.00 yerine saat 23.00’de Recep Tayyip Erdoğan kameralar karşısına geçti ve yeni kabinede görev verdiklerini tek tek hem tanıttı hem de açıkladı.
Başkan yardımcısı 4 + denilirken tek kişide kaldı.
Kayseri’den ismi geçenlerin hiç biri kabineye giremedi.
Seçim öncesi Cumhurbaşkanlığı baş danışmanı İbrahim Kalın ile, ‘çatı adayı’ olacağı söylenen sınıf arkadaşı 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kaldığı köşke helikopter ile giderek ‘kesinlikle aday olma’ baskısı yaptığı iddia edilen, sonrasında yapılan açıklamalarda ise ‘sadece arkadaş ziyareti’ denilen, bu arada Kayseri Asri mezarlık girişine yapılan camiye ailesi adına katkıda bulunduğundan bile olmadık ‘haklı-haksız’ eleştirilen Kayserili Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez Genelkurmay başkanlığından istifa ederek Milli Savunma Bakanı yapılması herkesi ayrı bir ‘ters köşe’ yaptı.
Yeni bakanlar neredeyse müsteşarlar, damatlar ve çocuklardan oluşuyor.
AKP’ye yıllardır emek veren, sahada çalışan isimler bakan olamadı.
Artık AKP’nin siyasi isimleri müsteşarları ve damatları önünde düğme ilikleyecekler.
Kısaca yeni dönem damatlar dönemi gibi.
Ayrıca;
ETS Tur’un sahibi Kültür ve Turizm Bakanı,
Medipol Hastaneleri’nin sahibi Sağlık Bakanı,
Maya Okullarının sahibi Milli Eğitim Bakanı,
Spor Toto’nun başı Spor Bakanı,
Bonus: Varank-Sanayi ve Teknoloji Bakanı,
Berat Albayrak, daha önce eleştirildiği Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’ndan terfi ettirilerek Hazine ve Maliye Bakanlığına getirilmesi döviz fiyatlarını bile hemen yükseltti.
Karadeniz’den 5 kişinin kabineye girmesi, Anadolu’nun adeta üzerinin çizilmesi, ‘Seçim başarısızlığının intikamı’ olarak nitelendirildi.
Sosyal paylaşımda, Kayseri’nin ünlü bakan ve milletvekilleri için yazılanlar utandırdı. Cumhurbaşkanlığı törenine gidenlerin paylaşımları da düşündürdü.
Ancak Merkez Bankası eski başkanı, İYİ Partili Durmuş Yılmaz’ın ekonomi üzerine yazdığı son yazılar, eski Bakan Mehmet Şimşek’in ‘Bu ekonomi kaldırmaz, Merkez Bankasına müdahale doğru değil’ gibi sözleri herkesi ürküttü.
Durmuş Yılmaz ‘Ekonomi titremeye başladı. Yeni ekonomik kriz 2. Dünya savaşı sırasındaki büyük krizden daha kötü olacak. Emekliler maaş alamayacak. Bankalardaki dövizler tl’ye çevrilecek. İşsizlik, kapanan işyerleri artacak. Türkiye ekonomik olarak çökecek’ gibi sözleri’ çok paylaşıldı.
Yeni adı ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi’ olan, Tayyip Erdoğan’ın ‘Başkanlık sistemi’ dediği yeni dönem ve kabine umarım başarılı olur, sorunları çözer. Hatta tüm Dünyayı ‘ters köşe’ yapar.
Şimdiden eleştirmek yerine, ‘Kazanan Türkiye Cumhuriyeti, Milleti ve Devleti olsun’ diyerek ‘Hayırlı olsun’ demek sanırım daha doğru olacak.
2023 Türkiye vizyonu umarım Cumhuriyet’e yakışır.
