TAVAK: Türkiye için erken seçim çıkış yolu olabilir
Türkiye, Avrupa Eğitim ve bilimsel araştırmalar vakfı (TAVAK) başkanı Prof.Dr. Faruk Şen, Türkiye için erken seçim önerirken, yap işlet devret modelinin iktidarı köşeye sıkıştırdığını, Avrupa Birliğinin dağılmanın eşiğinden döndüğünü belirterek bu iki konuda şu açıklamayı yaptı.
Ekonomik kriz büyüyor erken seçim kaçınılmaz hale geliyor. Türkiye 2020 yılına da girerken ciddi bir ekonomik krizle de karşı karşıyaydı. Bu kriz Koronavirüs ile birlikte daha da büyüdü. 5 milyon civarı olan işsiz sayımız, virüs ile birlikte 12 milyona kadar yükseldi. Sanayi durdu, küçük işletmelerin neredeyse tamamı battı. Dolar 7 TL sınırını geçmiş bulunuyor.
TÜRKİYE’NİN IMF NEFRETİ AKILCI DEĞİL
Türkiye IMF’e gitmemekte direniyor. Bu nedenle İngiltere ve ABD’deki bankerlerden yüksek faizli kredi alıyor. Esasında bugün hükümetin nefret ettiği IMF bizim için ciddi bir çare olabilirdi. %1,5 faizle hakkımız olan krediyi alırdık. IMF’nin bizden şart bir şekilde beklediği ekonomi programını uygulardık ve olayların çözümü sağlanabilirdi. Türkiye ise buna direnç gösteriyor. AVM’lerin açılması, sanayi tesislerin yeniden açılması olayların tam olarak çözmeyecek. Halkta şu anda AVM’lerde alışveriş yapacak, tüketimi yeniden başlatacak bir gelir olmadığı için gelecek korkusu şu günlerde daha da artmış bulunuyor.
YAP-İŞLET-DEVRET HÜKÜMETİ KÖŞEYE SIKIŞTIRDI
Türkiye maalesef 3. Havaalanı, son köprü ve otoyolların paralarını kesemiyor.
Kendimizi Londra Mahkemeleri’nin kapılarına bağlamış bulunuyoruz. Türk Hükümeti’nin, Türk Yargısı’nın bu konuda atacağı bir adım yok. Bu sebepler neticesinde Türkiye’de bir erken seçim bekleyebiliriz. Erken seçimi hükümet isteyecek fakat muhalefet buna pek sıcak bakmıyor.
SİYASETTE ERDOĞAN’A ALTERNETİF HENÜZ ÇIKMADI
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a karşı bir alternatif aday çıkmamış durumda. Ali Babacan veya Ahmet Davutoğlu bugün Türkiye’yi yönetecek adaylar değil.
Türkiye’nin ciddi bir şekilde 2020’de küçüleceğinden bütün uluslararası kuruluşlar hareket ediyor. Bu sadece Türkiye için geçerli değil, Almanya’da %4’lük küçülme beklenirken AB’de beklenen küçülme ortalama %7,4 civarında.
Bu açıdan Türk ekonomisi 2021Nisan – Mayıs ayına kadar ancak dayanabilir. Erken seçimle Türkiye’nin önü açılabilir.
AB İÇİN GÜÇ BİR AVRUPA BİRLİĞİ GÜNÜ
Avrupa Birliği, kurulduğu tarihten beri 9 Mayıs’ı AB Günü olarak kutlar. Yalnız AB için değil, AB ile ilişkisi olan bütün ülkelerde de AB temsilcileri bunu büyük bir özenle kutlamaktadır. AB temsilcileri de bugünü hem Ankara hem de İstanbul’da kutlarlar. Bu yıl ne yazık ki AB Günü’nü, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger’in katılımıyla program, internet gazeteleri, sosyal medya ve TV Canlı yayını ile kutlanacak.
Kokteyller bu sene Koronavirüs sebebiyle olmayacak.
AB DAĞILMANIN UCUNDAN DÖNDÜ
AB, Türkiye’nin gündeminden düştüğü bu süreçte dağılmaktan kıl payı döndü. İspanya, İtalya
Fransa Almanya ve eski AB ülkesinde ölümler tavan yaptı. Bunlar insanların moralini çok bozdu. Şimdi AB ülkeleri özel bir fon kurup bu konuda diğer ülkelerden bağışlar alarak diğer ülkelere yardım yapmak istiyor. Türkiye’nin bile bu fona bağışta yapması bekleniliyor.
TÜRKİYE İNGİLTERE’NİN YERİNİ ALABİLİR
Esasında böyle bir günde Türkiye’nin gündeme getirmesi gereken en önemli konu, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda Almanya’nın direncinin kırılıp adım atması, ikinci adım olarak da Schengen Vizesi’nin Türkiye için kaldırılması olmalı. Esas beklenen Avrupa
Birliği’ne özel statü de üye olan fakat esas üye muamelesi gören İngiltere’nin boşalttığı üyeliğe Türkiye’nin özel statülü olarak üye olması. Bu nasıl sağlayabiliriz? İngiltere Para Birliği’ne girmemiş, Schengen’in Vizesi’ni kabul etmemiş ve AB’nin bütçesine diğer ülkeler gibi katkı da bulunup, aynı şekilde katkı almayan bir ülkeydi. Türkiye’den AB ülkeleri çekiniyor. Bu konu da Türkiye istemlerde bulunabilir.
AB’NİN GENİŞLEME POLİTİKASI DEVAM EDECEK
AB dağılmanın eşiğinden dönüyor. Aynı birlik 5 balkan ülkesini orta vade de tam üye yapmak isterken, artık ikiye bölündüğü ortaya çıkan Ukrayna’nın Batı tarafını da tam üye olarak AB’ye dahil etmek istiyor.
TÜRKİYE EN AZINDAN AVRUPA KONSEYİ STANDARTLARINA UYMALI
Tabii ki Türkiye’nin de insan hakları, basın özgürlüğü ve demokrasi konularında en azından Avrupa Konseyi’nin kriterlerinin yerine getirilmesi lazım. Bu konu da AB ilişkileri eski olan Türkiye’ye ciddi bir şans vermesi lazım. Eğer AB bunu yapmazsa bundan sonraki krizlerde güç şartlar altında adımlar atmak zorunda kalır. AB’nin Türkiye’ye ciddi bir şekilde ihtiyacı varken Türkiye’nin de AB’ye her geçen gün ihtiyacı artıyor.
9 Mayıs 2020 tarihi hem AB’nin şapkasını önüne koyup düşünmesi gereken bir tarihtir. Aynı şekilde de 2002-2010 yılları arasında reformlarını hızlandıran Türkiye’nin de eski reform günlerine dönmesi için iyi bir başlangıç olabilir.