DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Halkın ağzı, dili, kulağı, sesi olmaktan uzaklaşan basının ‘pembe ve sulandırma haberleri’ artık mide bulandırıyor.
‘Mutlu azınlığın’ sürekli ‘pofpoflaması’ sonucu ‘yağdanlık’ olan kalemler ve habercilik ile ‘mutsuz çoğunluğun’ gündeminden uzaklaşıp, ‘sıvazlama, takla atma, çiçek, böcek haberleri’ öne çıkıyor.
En çok haber konusu olan ise ‘trafik ve kazaları.’
Gel gelelim bu konu bile iyice sulandırıldı.
***
Neredeyse yarım asır meslek hayatımın tamamını;
Adliye koridorları,
Karakollar,
Mahkemeler,
Polis-jandarma-zabıtanın operasyonları
Hastaneler,
Hapishaneler,
Mezarlıklar,
İdari davalar,
Halkı, toplum sağlığını yakından ilgilendiren yerlerde ve konularla haberlerde geçti.
Ama hiçbir haber ‘İneğe trafik cezası’ kadar sulandırılmadı.
***
Ben meslek hayatım boyunca, sahipli-sahipsiz hayvanlar ve meydana gelen trafik kazaları, ölenler, yaralananlar, maddi hasarlı kazaları da sık gündeme getirdim.
Şehirlerarası ve şehir içindeki ana artel yollarda en çok kazalara başıboş ve sahipli hayvanlar ile kontrolsüz otlanan hayvanların karşıdan karşıya geçirilmesi, telef olmaları ve diğer acılı, üzüntülü olayları haber yaparak geçti.
Başıboş ya da sahipli hayvanlar arasında, büyükbaşlar, küçükbaşlar, köpekler, domuzlar, ayılar, tilkiler, bazen de kışın aç kalan ve yollarda karnını doyurmaya çalışan göçmen kuş sürüleri önde oldu.
Her acı olay sonrası bu hayvanlara karşı önlem alınması, ceza yazılması önerildi.
Şimdi ise ceza yazılınca iş sulandırıldı.
***
Zaten gerçek gündemden uzaklaşan basın ve yayın organları ile tutmalar sayesinde bu işin sulandırılacağı belliydi.
Yıllardır kuduz, tavuk, kuş gribi, şap hastalığı gibi olaylarda kül bırakmayan basın bu işi neden bu kadar sulandırdı anlayabilmiş değilim.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 69’uncu Maddesinde, “Yerleşim birimleri dışındaki karayolunda, taşıt yolu üzerinde zorunlu haller dışında hayvan bulundurmak, karayollarının yasaklanmamış kesimlerinde ise hayvanla çekilen veya elle sürülen araçları, hayvanları, hayvan sürülerini ve binek hayvanlarını trafik kurallarına uymadan sürmek ve bunları sürme yeteneğinden yoksun kimselerin yönetimine vermek veya başı boş bırakmak yasaktır.” hükmü açık ve net.
***
Ayrıca Karayolları Trafik Yönetmeliğinin, “Hayvanla Çekilen ve Elle Sürülen Araçları Sürenler ile Hayvan Sürücüleri” başlıklı 139’uncu maddesi yasaklar bölümünde, “Yerleşim birimleri dışındaki karayollarında taşıt yolu üzerinde mecburi haller dışında hayvan bulundurmak, karayollarının bunlara yasaklanmamış olan kesimlerinde hayvanla çekilen ve elle sürülen araçları, hayvanları, hayvan sürüleri ve binek hayvanlarını trafik kurallarına uymadan sürmek” eylemleri yasaklı olduğu da ortada.
***
Yıllardır, sahipli hayvanlara, ister kulak küpelerinden, isterse ayaklarındaki halkalardan ya da verilen belgelerle ceza yazıldığı biliniyor.
14 Kasım 2019 tarihinde, Kayseri İl Jandarma Komutanlığına bağlı Sarız İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görevli Jandarma Trafik Tim Komutanlığınca Karapınar-Çavdar Karayolu üzerinde başıboş bulunan ineğin karayolu güvenliğini tehlikeye attığı tespit edilmesi, küpe numarasından yola çıkılarak tespit edilen hayvanın sahibi hakkında Karayolları Trafik Kanunu 69/1 maddesinden trafik idari para cezası karar tutanağı düzelmesi kadarda normal bir şey yok.
Bunun uyarı, önlem ve diğer tüm hayvan sahiplerini bilgilendirmek amacıyla haber yapılması da normal.
Ama işin sulandırılması ayrı bir olay.
***
Nitekim son iki yıl içinde, karayolları üzerinde başıboş ve kontrolsüz bırakılan hayvanlara araç çarpması nedeniyle ülke genelinde 13 ölümlü, bin 821 yaralanmalı trafik kazasında 15 kişi hayatını kaybetmiş ve 3 bin 110 kişi yaralanmış. Böyle ceza geçen yıl 90, bu yıl ise 208 hayvan sahibine benzer şekilde yazılmış.
Besiciliğin ve hayvancılığın yaygın olduğu Sanız ve çevresinde, son iki yıl içerisinde Jandarma sorumluluk bölgesinde özellikle öğrenci servislerinin de yoğun olarak kullanıldığı köy yollarında, başıboş bırakılan hayvanların neden olduğu 6 trafik kazası meydana gelmiş, bu kazalarda 7 kişi yaralanmış.
Şimdi suçlu kim?
Cezayı yazan ve sorumlu davranan ekipler mi, sorumsuz davranıp hayvanlarını karayollarına bırakanlar mı, yoksa bu işi sulandıranlar mı?
***
Yüksek disiplin ve görev anlayışıyla vazifesini layıkıyla yerine getiren Jandarma Trafik Timinin ilgili mevzuat çerçevesinde uyguladığı ceza haklı ve gerekliliği de açıkça ortada.
Bu işi sulandıranlara şunu da hatırlatmam da yarar var.
Polis ve belediye sınırları içindeki yollarda, park-bahçelerde, yeşil alanlarda hayvan otlatmak yasak.
Bu konuda zabıta ekipleri de hayvan sahiplerine, kendilerine verilen yetki dahilinde haklı cezalar yazıyor ve uyguluyor. Ve bu yıllardır ‘şehir düzeni’ çerçevesinde yapılıyor.
Böyle görüntülerde o zamanda ‘kişi ve kurumlar nerede?’ diye mi bu işi sulandıracak?
Bırakın bu sulandırma işlerini, halkan ve ülkenin gerçek gündemleri ile ilgilenin. Mesleğin içine ettiniz, bari ülkeye ve millete daha fazla zarar vermeyin.
Haksız mıyım?
