Spor, magazin-yaşam haberleri (13.01.2020)
Spor İstanbul’dan 250.000 kişilik online etkinlik!
Pandemi nedeniyle fiziksel etkinliklerin yerini alan online etkinliklerin en büyüğü İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Spor İstanbul katkılarıyla gerçekleşti. Türkiye’nin en büyük online gençlik festivali Spor İstanbul Gençlik ve Eğlence Festivali 17-20 Aralık tarihleri arasında 250.000 gencin katılımıyla noktalandı. Etkinliğe 70’ten fazla popüler konuk ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu katıldı.
2020 yılının büyük bir kısmının pandemi koşullarında geçmesi fiziksel etkinliklerin yerini online etkinliklere bıraktı. Yılın en büyük online etkinliği ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Spor İstanbul’un katkılarıyla gerçekleşti. Dört gün süren etkinlik boyunca; her gün 10 saat kesintisiz yayın, 40’tan fazla mini etkinlik, 8 farklı konser, 6 farklı espor turnuvası düzenlendi. Oğuzhan Uğur ve Müge Boz sunumuyla gerçekleşen İGEF 2020 Açılış Partisi anlık 150.000 izleyici kitlesine ulaşarak Türkiye’nin en çok izlenen canlı yayın içeriklerinden biri oldu.
Sosyal medya platformlarında 100 milyondan fazla gösterim yarattı!
Türkiye’de düzenlenen en büyük online festival olmayı başaran Spor İstanbul Gençlik ve Eğlence Festivali, sosyal medya platformlarında da Aralık ayında en çok konuşulan etkinlik olarak öne çıktı. Festival hakkındaki paylaşımlar, Facebook’ta 60 milyon, Instagram’da 65 milyon, YouTube’da 14 milyon ve Twitter’da da 8 milyon gösterime ulaşarak 100 milyonun üzerinde gösterime ulaştı. Etkinliğe katılan 70’ten fazla ünlü konuğun paylaşımları ise 13 milyon kişiye ulaştı. Sosyal medyadaki bu büyük başarı sayesinde dört günlük süreçte Spor İstanbul hesaplarına 84 bin yeni takipçi kazandırıldı ve 1.2 milyon etkileşim elde edildi.
Espor festivalin kalbindeydi!
Rekabetin üst düzeyde hissedildiği espor dünyasını da unutmayan Spor İstanbul Gençlik ve Eğlence Festivali, dört gün içinde altı farklı espor turnuva finaline ev sahipliği yaptı. Espor turnuvalarına olan toplam katılımcı sayısı 25 bini aşarken MSI, HyperX, Blizzard ve Supercell gibi dev markalar bu turnuvaların sponsorluğunu gerçekleştirdi.
Gençlik konserlerle yeniden bir araya geldi!
Konser heyecanı bu kez Twitch ve YouTube’da yaşandı ve 4 gün boyunca her akşam toplamda 8 mini konser izleyicilerin beğenisine sunuldu. Bu konserler 25 binin üzerinde tekil, 12 binin üzerinde anlık ve 250 binin üzerinde toplam izleyici sayısına ulaştı. Konserlere katılan isimler; Edis, Pinhani, Ceza, Can Bonomo, Oğuzhan Koç, Ufuk Beydemir, İlyas Yalçıntaş ve Evrencan Gündüz gibi gençlerin severek takip ettiği isimler oldu.
PANDEMİ SÜRECİNDE AİLE İÇİ İLETİŞİMİ İYİLEŞTİRMEK İÇİN ÖNERİLER
Pandemi sürecinin devam ettiği bu günlerde ev içinde aile ilişkileri de durumdan etkilendi. Çocukların okula gitmemesi, ebeveynlerin evden çalışması ve sürekli kapalı ortamda bulunmak günlük hayatta karmaşalara yol açar hale geldi. İlişkilerde kavga, yanlış anlaşılma ve gerginliklerin arttığı bu günleri sakin ve huzurlu geçirebilmek için çözüm önerilerini Evlilik ve İlişki Danışmanı Sevgi Keleş anlattı.
2020 yılı tüm dünyaya yeni bir bakış açısı getirdi. Ülkemizde de alınan tedbirler kapsamında evde kalma süreci ile beraber aile içi ilişkiler, çalışma hayatı, gündelik yaşam oldukça etkilendi. Bu durumu yeni deneyimler ve hayat tecrübeleri olarak değerlendiren Sevgi Keleş, 2021 yılında sürecin giderek yeni normale dönmesini umarak, ev içi ilişkilerin nasıl iyileştirilebileceğinin tüyolarını verdi.
Ev içi dinamikler değişti
Evden çalışmaya geçildiği, tüm bireylerin evde olduğu ilk günlerde insanlar konunun olumlu taraflarına odaklandılar. Hobilere zaman ayrıldı, çocuklarla evde yeni etkinlikler yapıldı, evler yeniden düzenlendi. Sürecin uzaması ise kişilerde bıkkınlık ve aile bireylerine karşı tahammülsüzlük oluşturdu. İnsan zihni yapı olarak olumlu şeylere kolay alışırken, olumsuz şeylere alışması zaman alır. Sürekli kapalı ortamda kalan aile bireyleri kendilerini yalnızlaşmış, anlaşılmayan, sorumlulukları tek başına üstlenen gibi hissedebilir.
Sürecin sebebi eşiniz veya çocuklarınız değil
Yaşamın her alanında olduğu gibi burada da empati kurmak aile içi ilişkilere anlayış getirecektir. Yeni bir bakış açısı geliştirerek evdeki tüm yaş grubundan kişilerin de aynı şekilde bunaldığı ve eski hayatını özlediği düşünülmeli. Evdeki iletişimi dengelemeye çalışarak aileler çatışmalardan kendilerini koruyabilir.
Kendinizi ifade ederken net olun
Ev içi iletişimde kişiler birbirlerinden isteklerini, taleplerini ifade ederken net ve anlaşılır olmalı. Karşımızdaki kişinin bizi kendiliğinden anlamasını, isteklerimizi tahmin etmesini beklemek her zaman mümkün olamayabiliyor.
İlk adımı siz atın
En güvenli yer olan evler ve aile ortamlarında süreçle mücadelede zorlanan diğer aile bireylerinden beklemeden güzel gelişmeler oluşturmak, jest yapmak, anlayış göstermek, yardımsever olmak konusunda ilk atım atılmalı. İyi niyetlerle atılan adımlar ev ortamını yumuşatacaktır.
Kendinize zaman ayırmaya çalışın
Kişiler kısa da olsa dinlenip rahatlayabilecekleri, kişisel bakımlarını yapabilecekleri kendilerine has zamanlar oluşturmaya çalışmalı. Bakımlı ve güzel görünmek için dışarı çıkmak beklenmemeli. Güne motivasyonu yüksek başlamak için dış görünüşe ve kişisel bakıma dikkat edilmeli. Bu durum sabrı ve diğer aile fertlerine olan anlayışı da beraberinde artıracaktır.
Birlikte iş planı yapın
İyi bir iş bölümü yapabilmek ve herkesin kendisine ayırabileceği bir zaman kalması için özellikle eşler kendi aralarında iş bölümü planı yapmalı. Yaş gruplarına uygun şekilde düşünülmüş işlere çocukları da dahil etmek ailede bütünlük oluşturmaya yardımcı olur. Gün ve hafta süresi için yapılacak işlerin, kimin hangi işi yapabileceğinin, ebeveynlerin toplantı saatlerinin önceden konuşulması stres oluşturan belirsizlikleri azaltacaktır. Bu durum kişilerin kendilerine zaman kalması için fırsat oluşturacaktır.
Çocukların ihtiyacı yetişkinlerden farklı
Yetişkinlere gürültü, dağınıklık, karmaşa gibi gelen bir çok davranış çocukların rahatlama ve enerjilerini atma şekli. Çoğu oyun çağında olan çocuklar da en az yetişkinler kadar sürecin olumsuzluğunu yaşıyorlar. Onlara sürecin geçici olduğu anlatılmalı ve imkanlar elverdiğince çocukluklarını yaşamaları teşvik edilmeli. Rahatça oyun oynayan ve ebeveynlerince anlaşılan çocuklar iş birliğine daha yatkın olacaklardır.
Aile içi değerler unutulmamalı
Aile içi değerler arasında sevgi, hoşgörü, anlayış, özür dilemek, teşekkür etmek gibi olumlu tutumlar yaşatılmalı. Aile bireyleri birbirlerine kızgın dahi olsalar, olumsuzlukları bir kenara bırakarak; içinden birlikte geçilen bu zorlu süreçte birbirlerine yardımcı olmalı, destek olmalı ve sevgilerini ifade etmeliler.
Tarihte ve dünyanın bir çok yerinde insanların olumsuz konularla baş etmesi gereken durumlar yaşandı. İçinden geçtiğimiz bu dönemin de geçici olduğunun bilinciyle önce aile sağlığı sonra da aile içi iletişimin korunması için çalışılmalı.
Virüsle Savaşta D Vitamini Öne Çıkıyor
Koronavirüsle birlikte bağışıklığı güçlendirmek elzem hale geldi; D vitaminin kullanımında artış yaşandı. D vitaminin bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve birçok hastalığa karşı koruyucu etki gösterdiği biliniyor. Bu nedenle kandaki D vitamini düzeyini önerilen aralıklarda tutmak, bağışıklığın güçlenmesi ve hastalıklardan korunma adına büyük önem taşıyor. Sofra/Compass Group Türkiye Ülke Diyetisyeni Emel Terzioğlu Arslan, koronavirüs döneminde D vitaminin önemini, eksiklik belirtilerini, yeterli D vitamini düzeyinin ne olması gerektiğini, hangi besinlerde D vitamini bulunduğunu anlattı.
Koronavirüs salgını hala tüm dünyada etkisini sürdürmeye devam ederken maske kullanımı, hijyen önlemleri ve mesafe kuralları gibi birçok tedbirin yanı sıra bağışıklık sistemini güçlü tutmak da en fazla dikkat ettiğimiz faktörlerden biri haline geldi. Bağışıklığı güçlendirmek için sağlıklı beslenmeye, spor yapmaya, stresten uzak durmaya özen gösterirken D vitamini takviyesi kullanımında da artış yaşandı.
Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler hastalık sürecini daha zor geçirirken, yapılan bazı araştırmalar, virüsün D vitamini eksikliği olan kişilere daha kolay bulaştığını ve D vitamini eksikliği görülmeyen kişilerde hastalığın seyrinin eksik olan kişilere göre daha rahat ilerlediğini gösteriyor.
D Vitamini En Fazla Güneşten Karşılanıyor
D vitamininin en önemli kaynağının güneş ışınları olduğunu belirten Emel Terzioğlu Arslan; “D vitamini her ne kadar yağda çözünen bir vitamin olarak bilinse de aslında sterol yapısında bir ön hormondur. Sağlıklı bir vücut gelişimi, büyüme, kemik sağlığı ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi gibi birçok konuda fayda sağlamaktadır. Ancak beslenme ile birlikte D vitamini ihtiyacı az miktarda karşılanabilir; ihtiyacımızın en büyük büyük kısmını güneşten karşılayabiliriz. Kış aylarının yanı sıra, modern yaşam tarzı içinde güneşten faydalanma imkânımız da oldukça az. Tüm gün kapalı ofislerde ya da evlerde vakit geçirmemiz neredeyse güneşe hiç maruz kalmamamıza neden oluyor. Bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de D vitamini eksikliği oldukça yaygın görülüyor. Türkiye’deki D vitamini eksikliği sıklığı %46 ile %80 arasında değişmektedir. D vitamini eksikliği yaşayan kişilerde ise yorgunluk, halsizlik, tüm vücutta görülen ağrı, depresif ruh hali ve bağışıklık sisteminin zayıflaması belirtileri ortaya çıkıyor” dedi.
D Vitamininden Zengin Gıdalar
Emel Arslan; “D vitamini en çok ton balığı, sardalya, karides, hamsi gibi yağlı balıklar ve deniz ürünlerinde bulunuyor. Bunun yanı sıra, yumurta sarısı, süt, yağlı peynirler, tereyağı gibi süt ürünleri de D vitamini içeren gıdalardır. Ancak kişide D vitamini eksikliği tespit edildiyse bu eksikliği tek başına besinlerle gidermek oldukça zordur ve tüketiminde dikkatli olunmalıdır. D vitamininden zengin gıdalar, doymuş yağlar ve kolesterol açısından zengin oldukları için fazla tüketmek kalp damar hastalıkları açısından risk yaratabilmektedir. Dolayısıyla gereken takviye mutlaka doktor tavsiyesiyle alınmalıdır.”
D Vitamini Eksik ya da Fazla Olmamalı
Kandaki D vitamini düzeyini tespit etmenin önemli olduğunu aktaran Diyetisyen Arslan; “Kandaki ideal D vitamini düzeyi 30 ng/ml ve üzerinde olmalıdır. 20-30 ng/ml arası yetersizlik olarak kabul edilirken, 20 ng/ml ve altı ise eksiklik olarak tanımlanmaktadır. Günlük D vitamini ihtiyacı da kişilerin kandaki D vitamini düzeyine göre belirlenir. Çünkü D vitamini takviyesi fazla alındığında ve kandaki düzeyi önerilerin üzerine çıktığında toksik etki yaratır. Bu nedenle bilinçsizce takviye almak yerine mutlaka bir doktora başvurup kandaki düzey belirlendikten sonra doktorun önerdiği dozlarda kullanmak gerekir” dedi.
Beşiktaş Aygaz’ı, yeni sezonda şampiyonluğa TEMSA taşıyacak
Kulüplere verdiği destekle Türk sporunun gelişimine katkıda bulunan TEMSA, Türkiye ve Avrupa’da büyük başarılara imza atan Beşiktaş Aygaz Hentbol Takımı’nın Karayolu Ulaşım Sponsoru oldu. Siyah-beyazlı oyuncuları yeni sezonda, TEMSA’nın takıma özel olarak tasarladığı Safir Plus taşıyacak.
Sabancı Holding ve Skoda Transportation’ın ana ortağı PPF Group ortaklığı bünyesine katılan Türkiye’nin lider otomotiv üreticilerinden TEMSA, spora desteğini kulüplerle olan sponsorluk çalışmalarıyla sürdürmeye devam ediyor.
Son olarak Türkiye’ye sayısız kupa kazandıran Beşiktaş Aygaz Hentbol Takımı’yla sponsorluk anlaşması imzalayan TEMSA, anlaşma kapsamında TEMSA kulübe bir adet Safir Plus takım otobüsü tahsis etti. Araç, Beşiktaş JK İkinci Başkan Adnan Dalgakıran, Asbaşkan Fatih Hakan Avşar, Hentbol Şube Sorumlusu Mesut Çebi, Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Enis Ulusoy ve Beşiktaş Aygaz Hentbol Takımı Oyuncularından Burak Turan’ın katılımıyla Vodafone Park’ta düzenlenen törenle kulübe teslim edildi. Bir yıl sürecek anlaşma kapsamında Siyah-beyazlı oyuncuları TEMSA’nın takıma özel tasarım ile üretimini gerçekleştirdiği Safir Plus taşıyacak.
“Siyah – Beyazlı ailemiz büyüyor”
Konuya ilişkin açıklamada bulunan TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, “2016’dan bu yana başarılarının bir parçası olmaktan onur duyduğumuz Beşiktaş JK’nın en başarılı branşlarından biri olan Beşiktaş Aygaz Hentbol Takımı da TEMSA ailesine katıldı. Ülkemizi Avrupa’da başarıyla temsil eden ve Türk hentbolunda farkındalık yaratan bir takımla iş birliği yapmak bizim için çok kıymetli. Siyah- Beyazlı takım ailemiz gittikçe büyüyor. Eminim yarattığımız sinerji ile iş birliğimiz uzun yıllar devam edecek” dedi.
Türk Hentbolunun lokomotifi: Beşiktaş Aygaz
Hentbol Şube Sorumlusu Mesut Çebi ise, Beşiktaş Aygaz’ın Türk hentbolunda son 10 yıldır lokomotif marka olduğuna dikkat çekerek, “Beşiktaş’ın ikon branşlarından biri olarak, taraftar kitlesi olan bir topluluğun temsil ettiği bir takım olmak Türk hentbolu açısından çok değerli bir durum. 11 yıldır arka arkaya şampiyonluk kazanmış bir takım olarak amacımız, bu başarıyı doğru iş birlikleriyle daha da ileriye taşımak. Bu kapsamda kulübümüzün değerli markalarından biri olan ve güzel bir sinerji yakaladığımız TEMSA ile, Beşiktaş Aygaz Hentbol Takımı olarak yola çıkacak olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.
MACFit şimdi de Vega İstanbul AVM’de
Mars Sportif, MACFit markasıyla büyümeye, daha fazla insanı sporla buluşturmaya devam ediyor. MACFit’in İstanbul’daki 54’üncü kulübü yeni yılın ilk günlerinde Vega İstanbul AVM’de hizmete girdi
Türkiye’nin en büyük spor kulübü zinciri Mars Sportif, İstanbul’daki kulüp ağını genişletmeyi sürdürüyor. MACFit kalitesi ve standartlarıyla yüz binlerce kişiye spor yaptıran Mars Sportif, Sultangazi Vega İstanbul AVM’de yeni kulübünün açılışını gerçekleştirdi. Mars Sportif böylece İstanbul’da 54’üncü, Türkiye genelinde ise 101’inci kulübünü hizmete açmış oldu.
Bin 188 metrekarelik alana kurulu MACFit Vega İstanbul, ileri teknoloji ekipmanları ve alanında uzman eğitmenleri ile üyelerine ayrıcalıklı bir spor deneyimi yaşatıyor. Aylık 110 TL’den başlayan fiyatlarla uygun üyelik seçenekleri bulunan yeni kulüpte, bireysel derslerin yanı sıra grup dersleri de veriliyor.
Mars Sportif bünyesine eklenen MACFit Vega İstanbul’da üyelerin yaralanabileceği hizmetler şöyle:
Kardiyo, Ağırlık, Fonksiyonel alan, Grup stüdyosu, Lounge alanı
2020 sınavında en yüksek puanı Katılım Emeklilik aldı
Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, 2020’nin pandemi nedeniyle zorluklarla dolu, ekonomimiz için sınav niteliğinde bir yıl olduğunu; ancak emeklilik fonlarının, sağladığı ortalama yüzde 23’lik getiriyle bu sınavdan başarıyla çıkmayı başardığını belirtti. Ayhan Sincek, “Katılım Emeklilik olarak biz de yüksek üretim rakamlarımızla ve %34,5’lik getiri oranıyla yılı sektör birincisi olarak tamamladık” dedi.
2020 yılını değerlendiren Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Pandemi döneminde tasarruf etmenin ve geleceğe yatırım yapmanın önemi bir kez daha anlaşıldı. Enflasyon rakamlarının üzerindeki fon getirileriyle emeklilik sistemi (BES) zor zamanların güvenilir ve yüksek getirili tasarruf aracı olduğunu bu süreçte ispatladı. Ayrıca yüzde 25 devlet katkısı da halen eşsiz ve çok cazip geliyor” şeklinde konuştu.
Ayhan Sincek, “Katılım Emeklilik olarak BES’ten tutun da sağlık sigortalarına kadar hayatın her alanına dokunan güvence ürünlerimizle pandeminin neden olduğu bu sınavdan başarıyla çıkmayı bildik. Yüksekfon performansımızla BES’in cazibesini artırmaya önemli katkı sağladık. Mevcut katılımcılarımız sistemde kalmayı tercih ederken yeni katılımcıları da teşvik ederek zor bir yılda önemli bir başarı sergiledik. Hem sektörün hem de ekonomimizin büyümesindeki rolümüzle gurur duyuyoruz. Halkımızın teveccühüne teşekkür ediyoruz” dedi.
Bir kez daha emeklilik fonlarında lideriz
Sincek ”Katılım Emeklilik, EGM endeksinde kurucu şirket bazında %34,5’lik getiri oranıyla emeklilik şirketleri arasında yılı birinci sırada tamamladı. Sektör ortalama getirisinin %23 seviyesinde gerçekleştiğini göz önünde bulundurduğumuzda katılımcılarımız Katılım Emeklilik fonlarını seçerek ortalama emeklilik sektörü katılımcısına göre %11,5 oranında daha fazla getiri elde etti. Yıllık enflasyonun %14,6 olduğunu göz önünde bulundurursak da Katılım Emeklilik olarak katılımcılarımıza enflasyonun üzerinde reel olarak ortalamada %17,40 getiri sağladık.
Ayrıca bireysel fon performansı olarak da %59,72’lik getirisiyle 2019 yılının birincisi olan hisse fonumuzun 2020 yılını da tüm emeklilik fonları arasında %109,31’lik getiri ile yine birinci sırada tamamladığını belirtmek isterim.”
Faizsiz fonlar sistemi yukarı taşıyor
Faizsiz fonlara olan ilginin sistemi yukarı taşıdığını belirten Sincek, “OKS kapsamındaki tüm fonların içindeki faizsiz fonlarının payının yüzde 62,3 olduğu görülüyor. Faiz hassasiyeti olan vatandaşların kendilerine alternatif sunulduğunda faizsiz ürünleri daha fazla tercih ettiğini biliyoruz. 2020’de faizsiz fonların Pazar payı geçen yıl sonundaki %13,70’lik rakamdan %18,12’ye yükseldi. 2020’de emeklilik sektörü ortalama yüzde 23’lük getiriye sahipken sadece faizsiz fonlar ise yüzde 35 civarında getiri sağladı. Faizsiz fonlara teveccüh artıyor, faizsiz fonlar da yüksek oranda getiri ile emeklilik sistemini yukarı taşımaya devam ediyor” ifadelerini kulandı.
Sincek sözlerine şöyle devam etti; “Katılım Emeklilik olarak yıllık üretim rakamlarımız da göz doldurdu. Katılım sigortacılığında 2020’de toplam 143 milyon TL’lik prim üretimi gerçekleştirdik. Hayat branşında 99 milyon TL, sağlık sigortalarında 36 milyon TL, ferdi kaza sigortalarında ise yaklaşık 8 milyon TL prim ürettik. BES tarafında ise OKS dahil sözleşme sayımız da 750 bini aştı, fon büyüklüğümüz yaklaşık 3,8 milyar TL oldu.”
Sağlıkta 50 bin poliçe yöneteceğiz
Katılım Sağlık markamızla da sağlık sigortalarının büyümesi ve derinleşmesine destek sağlıyoruz. Kuruluşunun üzerinden henüz bir yıl bile geçmesine rağmen faizsiz sağlık kategorisinde iddialı bir büyüme gerçekleştirdik. Portföyüne 36 kurumsal müşteriyi katan Katılım Sağlık, planlanan yeni kurumların işlemlerinin tamamlanmasıyla çok yakında 50 binden fazla kurumsal sağlık poliçesini yönetecek. Katılım Sağlık olarak da ilk faizsiz özel sağlık sigortasını esnek özelliklerle hayata geçirerek farkımızı ortaya koyduk. Grup Sağlık ürünlerinde gruplara göre teminatlar üzerinde ekleme çıkarma yapılarak çeşitli ek avantajlar ve hizmetler kapsam dahiline alınabiliyor. Diğer yandan salgın süreci alışkanlıklarımızın hiç beklenmedik şekilde bozulabileceğini gösterdi. Evde kalarak kendimizi nasıl koruyorsak bireysel emeklilik sistemi, hayat ve sağlık sigortaları kapsamında kalarak geleceğimizi ve sağlığımızı güvence altına almalıyız.”
Kışın cilt lekelerinizden Biolog Leke Kremi ile kurtulun!
Kadınlar kış aylarında; soğuk havalardan çevresel faktörlere, hormonal değişimlerden yazın yıpratıcı etkilerine kadar pek çok sebep kaynaklı ciltte lekelenme problemleri yaşıyor. Biolog Leke Kremi, kışın cilde ihtiyacı olan desteği sağlayarak, yeniden yapılanma sunuyor.
Kış aylarının gelmesi ile kadınlar en çok yazdan kalan lekeleri yeniden yapılandırmak istiyor. Düzenli kullanım ile birlikte etkisini kanıtlayan Biolog Leke Kremi, kışın kuruyan, lekelerle boğuşan ciltlerin imdadına yetişiyor. Biolog Leke Kremi, içeriğinde bulunan papatya ekstresi ve meyan kökü ile cilde daha berrak ve aydınlık bir görünüm veriyor.
Doğadan ilhamını alan güçlü içerikleri ile cilt tonunu eşitlemeye yardımcı oluyor. Kayısı çekirdeği yağı ile cildi berrak bir görünüme kavuşturuyor. C ve E vitaminlerinin besleyici etkisi ile cilde canlılık veriyor. Biolog Leke Kremi tüm cilt tipleri için uyumlu bir nemlendirici olarak her dönemde kullanılabiliyor. Biolog Leke Kremi, nemlendirirken, cilde ihtiyacı olan aydınlık görünümü sunarak, kadınların ışığı ile parlamasına destek oluyor.
Duru görünümün sırrı: Biolog Leke Kremi
Biolog Leke Kremi, içeriğindeki meyan kökü özü, papatya ekstratı C ve E vitamini ile çevresel faktörlerin sebep olduğu lekeleri önlemek için mücadele ederken, cilt üzerinde eşitleyici etki yaratıyor. Alantoin ve Niacinemide ile cildin ihtiyacı olan yoğun nem desteği Biolog Leke Kremi ile sağlanıyor.
Daha verimli antrenman için yedi hareket
MACFit eğitmenleri, spor salonundaki zamanını en verimli şekilde değerlendirmek isteyenler için ‘Total Body Workout’ programını hazırladı. Düzenli antrenman yapanların yanı sıra spora yeni başlayanlar için de uygun bir program olan ‘Total Body Workout’ tüm kasları çalıştırarak hem vücudun dengeli biçimde gelişmesini hem de kısa sürede etkili sonuçlar alınmasını sağlıyor. İşte yedi adımda tüm vücut egzersizi:
Push Up
Göğüs kası, ön omuz, arka kol ve izometrik olarak karın kaslarını çalıştırır.
Hareketin yapılışı: Eller göğüs hizasında olacak şekilde şınav pozisyonu al. Vücudunu dirsekler 90 derece olana kadar aşağı indir, sonra vücudunu dirsekleri kilitlemeden kolunu düzelteceğin açıya kadar kaldır. Üç kez, 10-15 saniye arası tekrarla, her set arası 45-60 saniye dinlen.
Dikkat edilecek noktalar: Ellerin pozisyonu göğüs hizasında olsun. Dirseklerinin 90 derecenin altına indirecek kadar aşağı inme. Omurga dikliğini koru, yandan bakıldığında kulaklar, omuz, kalça, diz aynı çizgide olmalıdır. Kalçayı daha aşağıya veya daha yukarıya getirme.
Wide Grip Lat Pulldown
Sırt ve kol kaslarını çalıştırır.
Hareketin yapılışı: Ekipmanı omuz genişliğinden iki avuç kadar geniş pozisyon alacak şekilde kavra. Bel bölgende nötr pozisyonu koruyacak şekilde gövdeni geride tut. Ekipmanı çene hizana kadar yaklaştırarak ağırlığı kaldır, ekipmanı kendinden yukarı doğru uzaklaştırarak ağırlığı indir. Üç kez, 10-15 saniye arası tekrarla, her set arası 45-60 saniye dinlen.
Dikkat edilecek noktalar: Hareket süresince omurga pozisyonunu ve kürek kemiğinin aşağıda tuttuğun pozisyonunu koru. Ağırlığı çene altından daha aşağı indirme. Ağırlığı yukarı bıraktığında kaslarınla yükü taşımaya devam et, kürek kemiklerin yukarı doğru hareket etmesin.
Close Grip Seated Cable Row
Sırt ve kol kaslarını çalıştırır.
Hareketin yapılışı: Ayaklarını destek noktalarına yerleştir. Dizlerin hafif bükülü belin nötr pozisyonda olsun. Ekipmanı vücuduna yaklaştırarak ağırlığı kaldır, vücudundan uzaklaştırarak ağırlığı indir. Üç kez 10-15 saniye arası tekrarla, her set arası 45-60 saniye dinlen.
Dikkat edilecek noktalar: Ağırlığı yaklaştırdığında dirseklerin geriye doğru gövdeni geçmesin. Ağırlığı uzaklaştırdığında kaslarınla ağırlığı taşımaya devam et, kollarını aşırı öne uzatma. Kürek kemiklerin aşağıda ve geride olsun. Omurganın pozisyonunu hareket süresince koru. Hareketi yaparken üst bedenini öne-geriye hareket ettirme.
Standing Dumbell Side Lateral Raise
Omuz kaslarını çalıştırır.
Hareketin yapılışı: Ayaklar omuz genişliğinde açık olacak şekilde ayakta dur. Ellerin vücudunun hafifçe önünde dirseklerin hafifçe bükülü bir şekilde dumbelları yana doğru omuz hizana kadar kaldır ve indir. Üç kez 10-15 saniye arası tekrarla, her set arası 45-60 saniye dinlen.
Dikkat edilecek noktalar: Kürek kemiklerin geride ve aşağıda olsun, hareket boyunca bu pozisyonunu koru. Dirseklerin hafifçe bükülü olsun, hareket boyunca bu pozisyonunu koru. Hareket süresince bel ve boyun pozisyonun nötr olsun.
Horizontal Leg Press
Üst bacak ve popo kaslarını çalıştırır.
Hareketin yapılışı: Horizontal leg press makinasına otur. Ayaklarını omuz genişliğinde parmak uçların hafifçe dışa dönük olacak şekilde platforma yerleştir. Ağırlığı iterek kendinden uzaklaştır, ağırlığı geriye kontrollü bir şekilde getirerek hareketi bitir. Üç kez 10-15 saniye arası tekrarla, her set arası 45-60 saniye dinlen.
Dikkat edilecek noktalar: Başlangıç pozisyonunda belinin tarafsız duruşunu koruyarak pozisyon al. Ağırlığı uzaklaştırdığın noktada dizlerini kilitleme. Hareketi yaparken dizlerin içeri doğru birbirine yaklaşmasın.
Lying Leg Curl
Arka bacak ve baldır kaslarını çalıştırır.
Hareketin yapılışı: Lying leg curl makinasına yüz üstü uzan. Dizin hafifçe bükülü pozisyonda, arka bacak kasların yükü taşımaya başladığı nokta hareketin başlangıç noktası. Ağırlığı kendine doğru diz hizanı hafifçe geçecek kadar kaldır, başlangıç pozisyonuna geri dön. Üç kez 10-15 saniye arası tekrarla, her set arası 45-60 saniye dinlen.
Dikkat edilecek noktalar: Ağırlığı aşağı indirdiğinde diz eklemin düz olmasın. Ağırlığı yavaş tempoda kontrollü bir şekilde aşağı indir. Omurga pozisyonunu koru.
Plank
Karın kaslarını çalıştırır.
Hareketin Yapılışı: Dirseğin omzunun tam altında kalacak şekilde ayaklarını destek noktası olarak kullanıp bedenini yerden kaldır ve zamana karşı bekle. Yandan bakıldığında kalçan omzun ve kulakların aynı çizgide olsun. Üç kez 20-60 saniye arası tekrarla, her set arası 45-60 saniye dinlen.
Evde kalınca kilo aldık, çareyi diyetisyende aradık
Kovid-19 salgını yüzünden milyonlarca kişi evden çalışmak zorunda kalınca; hareketsizlik ve mutfakta harcanan zaman arttı, kilo almak kaçınılmaz oldu. Hal böyle olunca da online sağlık hizmetleri veren sağlık personeli arasında en fazla aranan doktorlar listesinin başında diyetisyenler yer aldı. Tur Assist’in Dijital Sağlık Platformu’ndan 2020 yılında yaklaşık 16 bin kişi yararlanırken diyetisyen hizmeti alanların oranı yüzde 30 oldu. Diyetisyenlerden sonra telefonu en fazla çalanlar ise yüzde 23 oranıyla psikiyatrist ve psikologlar oldu.
Tüm dünyada etkisini sürdüren Kovid-19 salgını değişimi tetikledi ve yaşam alışkanlıklarından iş akış modellerine kadar hayatımız, pandemi şartlarına göre yeniden tasarlandı. Yetkililerin “Evde kal, sosyal mesafene dikkat et” tavsiyesi ise hem hareketsizliğin hem de mutfakta geçirilen zamanın artmasına yol açtı ve bunun sonucu olarak da kilo almak kaçınılmaz oldu. Bu duruma çare arayanlar ise diyetisyenlerle dijital platform üzerinden iletişime geçti. Türkiye’nin en büyük asistans şirketi olan Tur Assist’in ‘Dijital Sağlık Platformu’ verileri yaşanan bu durumu net şekilde ortaya koydu.
İlk üçte yer aldılar
Diyetisyenden ürolojiye, dermatolojiden pedagoga kadar 19 farklı branşta uzman doktorların hizmet verdiği Dijital Sağlık Platformu’ndan 2020 yılında 16 bin 159 kişi yararlandı. Platformu kullanan kişilerin yüzde 75’i telefon üzerinden iletişim kurmayı tercih ederken yüzde 25’i ise görüntülü arama yaptı. Yapılan görüşmelerde en fazla destek istenen konu aşırı kilolar olurken toplam aramaların yüzde 30’u diyetisyen desteği için oldu. İkinci sırada yüzde 23 ile psikiyatrist ve psikologlar tercih edildi. Psikolog ve diyetisyen randevusu alan kişilerin yüzde 70’inden fazlası ise ikinci randevuyu talep etti. Üçüncü sırada da yüzde 18 ile tıbbi danışma doktorları yer aldı. Bütün aramaların yüzde 71’ini bu 3 uzmanlık alanı oluşturdu.
“Yeni şartlar yeni hizmetler”
Tur Assist Genel Müdürü Nevra Yener, 2020 yılının her anlamda farklı yaşandığını söyledi: “Salgın sadece yaşam koşullarını değil ihtiyaçlarımızı da değiştirdi. Yeni ihtiyaç durumlarına göre hizmet yelpazemizi zenginleştirdiğimiz gibi bazı hizmetlerimizi ise geliştirdik. Özellikle Dijital Sağlık Platformu’muz bu anlamda fark yarattı. Hastaneye gitmeye çekinen ve sağlık problemi yaşayan kişiler, bulundukları yerden seçtikleri branşlarda uzman doktorlarla telefon, online görüntülü görüşme veya mesaj yoluyla iletişime geçebildi. İstatistiki verilere baktığımızda diyetisyen ve psikolog desteği ön plana çıkıyor. Bu iki branşa gelen talep aslında salgın şartlarının bizleri nasıl etkilediğinin en önemli kanıtı. Pandemi riskini en aza indirmek için hareketliliğimizi kısıtlamamızdan, evde daha fazla vakit geçirmemizden psikolojimiz olumsuz yönde etkilendi. Bir de buna mutfakta geçirilen zaman eklenince kilo almak kaçınılmaz oldu. Bu süreçte kullanıcılara Dijital Sağlık Platformu üzerinden alanında uzman doktor, diyetisyen ve psikologlar tarafından en sağlıklı yönlendirmeler yapıldı.”
İşte oranlar
Diyetisyen %30
Psikiyatrist ve psikolog %23
Tıbbi Danışma Doktoru %18
Dermatoloji %8
Pedagog %4
Dahiliye %3
Çocuk Hastalıkları %2
Fizik tedavi ve rehabilitasyon %2
Kulak Burun Boğaz %2
Estetik ve Konfor Bir Arada Farbe Köşe Koltuk
Yataş Grup’un özgün ve yenilikçi tasarımlarıyla mobilya, dekorasyon ve uyku dünyasında yeni bir tarzı temsil eden markası Divanev, Farbe Köşe Koltuk ile şıklığı ve rahatlığı buluşturuyor.
“İyi ve kaliteli bir ev yaşamı herkesin hakkı” fikrinden yola çıkan Divanev, Farbe Köşe Koltuk ile yaşam alanlarına benzersiz bir dokunuş yapıyor. Zarif ve özgün tasarımıyla dikkat çeken Farbe Köşe Koltuk, yüksek konforlu oturumuyla rahatlık vadediyor. Farbe Köşe Koltuk’un oturma alanlarındaki şık dikiş detayları, göz alıcı renk ve desenlerdeki kırlent uygulamaları ve ceviz renkteki özel formlu ayaklarla tamamlanıyor. Modülleri birbirinden farklı ve bağımsız kullanılabildiği için herkese kişisel zevke uygun bir oturma alanı yaratma imkânı sunan Farbe Köşe Koltuk, köşe yönleri de isteğe göre değiştirilebiliyor.
İnsan Vakfından Lübnan’daki Suriyeli mültecilere yardım eli!
İnsan Vakfı, Lübnan’ın Trablusşam kentinde çadır kampları ateşe verilen Suriyeli mülteci ailelere çeşitli yardımlarda bulundu.
Türk sivil toplum kuruluşlarından İnsan Vakfı, kişisel tartışmalarının ardından 26 Aralık’ta Lübnanlı gençlerin kundaklaması sonucu kampları yanan ve şu anda bölgedeki diğer çadır kamplara sığınan onlarca aileye yatak, battaniye, yastık ve kışlık giysi dağıttı.
Ayrıca kışın çadırlarda ısınmada kullanmak üzere aile başı 20 litre mazot yardımı yapan İnsan Vakfı, acil ihtiyaç sahibi ailelere yönelik yardımlarını Trablusşam kentine bağlı Bihenin Belediyesi üzerinden ulaştırdı.
İnsan Vakfı yardım gönüllüsü Mustafa Enes Kılınç, yangın haberini aldıktan sonra mağdur mülteci ailelere yardım için harekete geçtiklerini belirtti. Yatak, battaniye, kışlık kıyafet ile mazot yardımlarını bugün yaklaşık 100 mülteci aileye ulaştırdıklarını dile getiren Kılınç,
mültecilere yönelik yardımlarını sürdüreceklerini kaydetti.
MÜLTECİ KAMPLAR YAKILMIŞTI!
Lübnan’ın kuzeyindeki Trablusşam’da 26 Aralık’ta bir grup Lübnanlı genç ile Suriyeli mülteciler arasında çıkan gerginlik silahlı kavgaya dönüşmüştü. Lübnanlı gençler, Suriyeli grupla girdikleri tartışmanın ardından kente bağlı Minye bölgesinde yaklaşık 80 Suriyeli mülteci ailenin yaşadığı çadır kampını, elektrikleri kestikten sonra ateşe vermişti. Lübnan ordusu daha sonra yaptığı yazılı açıklamada, kampın ateşe verilmesiyle sonuçlanan kavgaya karışan 6’sı Suriyeli olmak üzere çok sayıda kişinin gözaltına alındığını bildirmişti.
Lübnan resmi verilerine göre, Suriye’de 2011’de patlak veren iç savaş nedeniyle yaklaşık 1,5 milyon kişi Lübnan’a göç etti.