Siber suçlara karşı savaş, e-fatura
Papara, siber suçlara karşı savaş açtı!
Türkiye’nin lider fintech kuruluşu Papara, kullanıcılarının güvenliğini en üst seviyeye çıkarmak üzere yükümlülüklerini büyük hassasiyetle yerine getirirken, siber suçlarla mücadele için kurduğu ekibini de güçlendirdi.
Kullanıcı sayısı 6,5 milyonu aşan ve ön ödemeli kart sayısında yüzde 44 pazar payı ile Türkiye’nin lider fintech kuruluşu olan Papara, büyüyen işlem hacmine paralel olarak siber suçlarla mücadele gücünü artırmak için de etkin adımlar atıyor. Papara, hem Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) hem de Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) düzenlemeleri kapsamında siber suçlara karşı birçok ciddi çalışma yürütüyor.
e-dolandırıcılığa geçit yok!
Papara’da siber suçlara karşı yüksek alarm düzeyi içeren tedbirler alınıyor. Papara nezdinde açılmış olan hesaplar ve bu hesaplar üzerinden gerçekleşen işlemler, olası siber suçlara karşı hem Papara’nın geliştirdiği hem de üçüncü partiler tarafından sağlanan yazılımlar aracılığı ile belirli filtrelerden geçiyor. Uyum ve Güvenlik ekipleri kullanıcıların güvenliği ve siber suçlarla mücadele için 7 gün 24 saat çalışıyor. Papara ayrıca kullanıdığı siber istihbarat servisleri sayesinde e-dolandırıcılık amaçlı açılan siteleri (phishing) henüz yayınlanmaya başlamadan tespit ederek siteyi kapatma (takedown) işlemlerini başlatabiliyor. Böylece kullanıcıların bu tür sitelere giriş bilgilerini vererek mağdur olmalarının önüne geçmeyi amaçlıyor. Papara’nın kullanıdığı siber istihbarat servisleri başta phishing (oltalama) siteleri olmak üzere, Papara kullanıcılarına ait herhangi bir bilginin açık kaynaklarda kullanılması veya üçüncü şahısların kullanıma açılması halinde alarmlar üretiyor.
Siber suçlara karşı güçlü kadro
Siber suçlarla mücadelede kamu paydaşları ile ilişkilerini güçlendirerek kullanıcıların güvenliğini en üst seviyeye çıkarmak isteyen Papara, bu konudaki kararlılığını gösteren örnek bir atamaya imza attı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün kurucu ekibinde yer alan Ziya Uçar, Kamu İlişkileri Direktörü olarak Papara ekibine katıldı. Ziya Uçar, Banka ve Kredi Kartı Dolandırıcılığı, EFT/Havale Dolandırıcılıkları, Sosyal Mühendislik ve Çağrı Merkezi Dolandırıcılığı Soruşturmalarının yürütüldüğü Ödeme Sistemleri Büro Amirliği’nde, dinleme ve izleme faaliyetlerinin yürütüldüğü Teknik Takip Büro Amirliği’nde ve son olarak İllegal Bahisle Mücadele Büro Amirliğinde en üst düzey yetkili olarak görev yapmaktaydı.
“Her türlü suçla mücadelede kararlıyız”
Papara kurucusu ve CEO’su Ahmed F. Karslı, yaptığı açıklamada, “İnternet, doğası gereği sınırları oldukça geniş bir yapı üzerinde kurulduğu için sahtekârlık, dolandırıcılık, yetkisiz erişim, şifre ve kişisel bilgilerin çalınması gibi kötü niyetli saldırılara maruz kalma riski taşıyor. Papara olarak, bu riskleri asgari seviyede tutmak ve bilgi güvenliğini sağlamak için uluslararası en ileri teknolojileri kullanıyoruz. Ayrıca Kamu İlişkileri Direktörü Ziya Uçar’ın ekibimize katılmasıyla da kamu yönetimi tarafında her türlü suçla mücadele kapsamında önleyici ve tespit edici kontroller oluşturulması için daha fazla mücadele edeceğiz” dedi.
Diğer bir ifadeyle, e-Fatura mükellefleri, e-Fatura mükelleflerine elektronik ortamda fatura gönderip, alabilmektedir. e-Fatura mükellefi olmayan firmalara ve son kullanıcı olan tüketicilere ise, e-Arşiv fatura gönderilmektedir.
Bilindiği üzere, e-Fatura ve e-Arşiv fatura, yeni bir belge türü olmayıp, kağıt fatura ile aynı hukuki haklara sahiptir. Kısaca faturaların, kağıt yerine, internet üzerinden gönderilip alındığı bir “dijital fatura” uygulamasıdır. İşletmeler, cirolarına ve sektörlerine göre mükellef olarak zorunlu geçiş yaptığı gibi, gönüllü olarak da geçişlerini sürdürmektedir. Önümüzdeki dönemde, ülkemiz genelindeki hemen hemen tüm işletmelerin e-Belge kapsamına girmesi sağlanacaktır.
2021 yılında kimler e-Fatura mükellefi oluyor?
2020 yılındaki cirosu 5 milyon TL’yi geçen işletmeler, 2021 yılı Temmuz ayında e-Fatura’ya geçmesi zorunlu olacak mükellefler arasında yer alacak. Yine, 2020 yılında yeni bir e-Arşiv fatura kavramı daha tanımlanmıştı. Buna göre, e-Fatura’ya geçiş zorunluluğu olmayan firmalar, ticari işletmelere düzenleyecekleri 5 bin TL ve şahıslara karşı düzenleyecekleri 30 bin TL’nin üzerindeki faturalarını, e-Arşiv fatura olarak, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’in e-belge sisteminden düzenlemektedir.
E-Fatura ve e-Arşiv faturanın avantajları nelerdir?
İşletmeler, operasyonel olarak tek tek kağıt faturayla uğraşmak yerine, e-Fatura ve e-Arşiv fatura olarak tüm faturalarını, elektronik ortamda düzenliyor. Böylece; operasyon açısından kazançları oluyor, kağıt kullanmak zorunda kalmıyor, faturalarını anında karşı alıcıya ulaştırabiliyor, maliyetleri düşüyor ve arşivlemeyi elektronik ortamda yapıyorlar. e-Fatura ve e-Arşiv fatura mükellefleri, iş süreçlerini uçtan uca kesintisiz yönetmek için Türkiye’nin inovasyon lideri Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ’nin aralarında bulunduğu özel entegratörler ile çalışmayı tercih ediyor. E-Belge uygulamalarına zorunlu geçişlerin yanı sıra, son aylarda gönüllü geçişler de çok yoğun ve işletmeler e-Dönüşümü özel entegratörler ile yürütmeyi istiyor. Son dönemlerde, gönüllü e-Faturaya geçen firmaların başında e-ticaret işletmeleri de geliyor. Bu işletmelerinin fatura sayıları çok yüksek olduğu için tek tek faturalar ile uğraşmak yerine, e-Fatura ve e-Arşiv fatura olarak düzenleyerek, elektronik olarak iletiyorlar. Faturaları toplu olarak da yazdırıp, ürünle beraber müşterilerine gönderiyorlar. Kısaca Türk ticaret hayatındaki işletmeler, teknolojinin ve dijital dönüşümün sunduğu imkanlar sayesinde, iş süreçlerini, etkin, verimli ve anlık olarak yönetmeye başladılar.