Köşe YazılarıMedya-Basın Dünyası

Şekerinde tadı kaçtı…(Köşe yazısı 18.06.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Türkiye’de, bazı çıkar çevrelerinin özellikle pancar ve şeker çiftçisi üzerine oyunları bitmek bilmiyor.
Belki yıllar öncesi, 1994’de kurduğumuz Kay-tv’de ‘Şekersiz günlere doğru’ adı ile hazırladığım, ilgili kişi ve kurumların geniş katılımı ile yaptığım açık oturumu herkes hatırlar.
O açık oturumda, şeker kamışından Türkiye’ye neden şeker getirildiğini, Şeker pancarına neden kota konduğunu, tatlandırıcı ithaline neden ihtiyaç duyulduğunu, sınırdan katırcılarla şeker kaçakçılığına neden göz yumulduğunu, bazı uyanık firmaların bu kaçak şeker kamışı ve katırcıların şekerlerini tesislerinde ambalajlayıp çeşitli isimlerle neden yaptığını, buna karşı devletin neden yetersiz kaldığı ve göz yumduğunu tartışmıştık.
‘Şekersiz günlere doğru’ programı çok ses getirmiş, günlerce konuşulmuştu.
Türkiye’nin önüne ikide bir ‘Ermeni soykırımı’nın getirildiği gibi, birileri de sık sık pancar çiftçisi üzerine ithal şeker, tatlandırıcı, pancara kotayı getirip duruyor.
3 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu Kararı ile Nişasta Bazlı Şeker olarak bilinen NBŞ üretimi kotası yüzde 30 oranında arttırıldı. Bundan pek kimsenin haberi bile olmadı.
Dünyanın önde gelen pancar üreticileri arasında bulunan Türkiye’de 1998 yılında 22 milyon ton olan şeker pancarı üretimi 2014 yılında 17 milyon tona düştü. Çiftçi sayısı 450 binden 130 binlere geriledi.
Bir de şeker pancarına alternatif olan Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) ürünlerine yönelik kota artırıldı.
Bu artırım Türk pancar üreticisinin kabusu haline geldi.
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Özden Güngör, bu kararın hem üreticiyi hem sektörü çok fazla etkileyeceğine dikkat çekti, şunlara dikkat çekti.
“Ülkemizde pancar çiftçisinden esirgenen kaynaklar AB’nin pancar, ABD ve Arjantin’in mısır üreticilerine ve çokuluslu agro-sanayi tekellerine aktarılacaktır. Stratejik bir ürün olan şeker pancarı Türk tarımı ve ekonomisi açısından milyonlarca geçimi ve geleceği. Tüm güçleri ile şekerpancarından yapılan şekerin yerini glikoz, izoglikoz ve fruktoz şurubuna bıraktırmak isteyen lobiler var güçleriyle çalışmaktadırlar. Amaç ülkemizin, çiftçimizin çıkarı değil, şekerpancarının sürdürülebilir üretimi değil, topluma sağlıklı, doğal şeker yedirmek ise hiç değildir. Pancar şekerine alternatif bir ürüne ayrıcalık tanınarak kota artırımının tarım sektörünü ve pancar sanayinin desteklediği yan sektörleri olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır. Mevcut kanunda bile AB ortalamalarının çok üzerinde üretim kotası verilen NBŞ’lerin kotasının daha da artırılması pancar şekeri sanayi ve pancar üreticilerini olumsuz yönde etkileyecektir.
Türkiye, yüzde 1,3’lük pay ile şeker pancarı üretiminde Brezilya, Hindistan ve Çin’den sonra dünyada 15. Sırada. Türkiye’de 300 bin hektar alanda şekerpancarı ekilmektedir. Burada amaç, şeker fabrikalarının özelleştirilmesidir. Şeker pancarında son 10-12 yıl içerisinde yaşanan 2,5 milyon tonluk üretim daralmasının hayvancılığa yansıması, 6,5 milyon ton yaş pancar küspesi ve 900 bin ton melasın kullanılamaması şeklinde olmuştur. NBŞ kota oranlarının ülkemizde AB ülkelerine oranla yaklaşık 3 katı oranında fazla uygulanmasının sadece et üretimine olumsuz yansıması yaklaşık 250 bin tondur..
Bir yandan şekerpancarı üretimine kotalar getirilmesi; öte yandan çiftçinin üretimini sürdürememesi sonucu ortaya çıkacak olası şeker açığı, ihracat geri ödemeleri ile desteklendiği için ‘daha ucuza’ şeker üreten ülkelerden ve özellikle AB’den ithal edilerek kapatılacak.Bu süreçte ucuz üretim yaptığı bahanesiyle nişasta kökenli şekerlere tanınan ayrıcalıklar sürdürülecek; ayrıca sanayide kullanılan şekerler tamamen mısırdan elde edilen şekerlere dayandırılacaktır. Ülkemizde pancar çiftçisinden esirgenen kaynaklar AB’nin pancar, ABD ve Arjantin’in mısır üreticilerine ve çokuluslu agro-sanayi tekellerine aktarılacaktır. Sonuç olarak, Türkiye’de NBŞ kotalarının sürekli olarak artırılmasına bir son verilmeli ve AB kota seviyelerine uygun olarak yeniden düzenlenme yapılmalıdır. Şeker üretim maliyetlerini düşürmek için şeker pancarı tarımı desteklenmelidir. Kamuya ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden vazgeçilmeli; pancarın yetiştirilmesinden şeker üretim ve pazarlanmasına değin tüm süreçte üreticilerin söz ve karar sahibi olacakları örgütlenmeler egemen olmalıdır.”
Kısaca, bu iktidarın seçim öncesi kararı ile pancar üretimi yüzde 50 düşecek.
Pancarda kota rantı ile devlet resmen soyulacak.
Hiçbir insana ve ülkeye faydası olmayan glikoz Türk üreticisine darbe vuracak.
Köy hayatını bilmeyenler, şeker pancarının ve çiftçinin kıymetini anlamamakta ısrar edecek.
Şeker pancarı kasıtlı karalanırken, yapay tatlandırıcı lobisi köşe dönmeye devam edecek.
Kayseri Şeker Fabrikasınında imhası anlamına gelen bu karar ve diğer şeker fabrikalarının özelleştirilmesi yine hiç kimseye fayda sağlamayacak. Daha önce SEKA, SEK, Et-Balık, Tekel ve daha niceleri özelleştirildi. Sonucu ortada. Bunlar hangi yaraya merhem oldu, hangi acıyı dindirdi.
Her seçim öncesi seçmenin uyutulduğu böyle kararlar, çok bilmişlik taslayan bürokrasinin çizgi roman kahramanlığından başka bir şey değil.
Artık devleti, milleti soyan, ‘hastalıklı ırk ve Türk toplumu’ yaratmaya çalışanlara ‘dur’ demenin ve hesap sormanın sizce zamanı gelmedi mi?
Haydi o zaman, bu kararı iptal ettirin, şeker fabrikalarına ve şeker pancarı üreticisine sahip çıkın.

Onur Özgür Güleç

Teknik Destek Uzmanı, Web Master, Teknoloji Yazarı, Android Meraklısı

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü