Seçim değerlendirme.. (Köşe yazısı 27.06.2018 Kayseri Star haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçim sonuçlarının tartışmalı ve resmi olmayan sonuçlarla açıklanmasından hemen sonraki ilk değerlendirmelerimi dün ki köşe yazımda kısmen ele almıştım.
Halen seçim sonuçları üzerine tartışmalar devam ediyor.
Herkes açıklanan sonuçlarda ‘galibiyet-mağlubiyet’ konusunda kabullendi.
Tartışılan kısmı, seçim sonuçlarının, yasakların kalkmasından hemen sonra Anadolu Ajansı üzerinden tek taraflı olarak yüzde 70’le başlatılması, sonra kademeli indirilmesi, TRT’nin ve ‘yandaş kanalların’ zafer ilan etmeleri, yandaş olmayanların ise bu yayınlara ayak uydurması.
Belki de Dünyada katılım oranının yüzde 90’lara ulaşan bir başka örneği yoktur.
Türkiye’de yaşayanlar ister lidere, ister partiye, ister adaylara oy versin, vatandaşlık görevini yapmak için sandığa koştu. Diğer seçimlerdeki gibi katılım az, geçersiz oy çok, partilerin aldıkları oy ‘çok-az’ şeklinde olmadı.
Bu seçimde, belki ittifak oy pusulası ve ‘11, 10, 8 parti katılacak’ açıklamaları, tercihin nereye yapıldığında ittifaklara, ya da diğer şekillerde partilere yarayacağı tam anlatılamadı.
Kiminle konuşsam, liderlerin ve partilerin aldığı oylarda fotoğraf ve parti amblemleri tercihte etkili oldu.
Cumhurbaşkanlığı’nda adayların yüksek oy alma nedeni fotoğrafları.
Katılımın çok fazla, geçersiz oyların öncekilere göre daha az olması da Dünyaya örnek oldu.
Şimdi hiç kimse bu çıkan sonuçlara itiraz etmiyor.
Sonuçlardan sonra Cumhurbaşkanlığı yeni sisteminin ne kadar hayata geçirileceği,
TBMM’nin muhalif 8 partili yapısı ile Cumhurbaşkanı yetkileri konusunda nasıl tavır alacağı,
Sayısı azaltılan, 26’dan 16’ya düşürülen Bakan sayısının ne kadar başarılı olacağı,
Cumhurbaşkanı ve bakanların seçim öncesi verdikleri sözleri nasıl yerine getireceği,
Tepkilere neden olan,
OHAL’in ne zaman kaldırılacağı,
Suriyelilerin ne zaman ülkelerine gönderileceği, verilen tavizlerden ne zaman vazgeçileceği,
Can yakan ve en ağır eleştirilen faizlerin nasıl düşürüleceği,
Döviz fiyatlarının yıl sonu hedeflerine nasıl indirileceği,
Altın fiyatlarına karşı ne yapılacağı,
Borsanın kaybettiği canlılığı nasıl yeniden kazanacağı,
Akaryakıt fiyatlarının nasıl cazip hale getirileceği,
Üretimin artırılarak, diplomalı işsizliğin azaltılacağı,
Kadro bekleyenlere nasıl kadro verileceği,
Kademeli emeklilik ve 2000-2006 mağduru emeklilerin beklediği intibakın nasıl çözümleneceği,
Bedelli askerlikle ilgili son kararın tepkilere rağmen nasıl uygulanacağı,
MHP’nin ısrar ettiği, belli suçlara af konusunda ‘Cumhur ittifakı’nın nasıl davranacağı,
Eğitim-öğretim, savunma sanayi, yerli otomobil, sporda uluslar arası başarılar, Olimpiyatların Türkiye’de yapılması, zorunlu eğitimde tekli sistem ve beslenme sorununun nasıl çözümleneceği,
Basın özgürlüğü ‘candaş-yandaş-muhalif basın’ ayırımının nasıl sonlandırılacağı,
2023 hedeflerinde neler olduğu,
Bu arada ve en önemlisi, toplumun büyük tepkisine neden olan, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk düşmanlığı, kurumların başından ‘T.C.’ ibarelerinin kaldırılması, okullarda okutulan ‘andımız’ın okutulması, ‘milli bayramlar’ın eskisi gibi nasıl daha coşkulu hale getirileceği gibi konular seçmenin öncelikleri arasında.
Kısaca, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve TBMM’de milletvekili oluşumundan pek kimse memnun değil.
Zorlu bir dönem başlıyor.
Daha da zor olan, Ekim’de TBMM’nin yeni hali ile açılmasından sonra, yerel seçimlerle ilgili sürenin az kalması, beklentilerin nasıl olacağı, yeni sorunların nasıl çoğalıp eskileri ile şekilleneceği, yeni vaatlerin nasıl olacağı da merak konusu.
Kayseri’deki seçim sonuçları özellikle iktidar partisini hiç memnun etmedi. Bu durumda, ilk yapılacak yerel seçimler onlar için daha büyük sınav olacak.
Zaten mevcut belediye başkanları içinde bir ikisi dışında pek başarılı bulunan yok. Sonuçlar üzerinden ‘başarılıyız’ diyenlere seçmen ‘Sen ne yaptın, hangi projeyi hayata geçirdin, çalışanların maaşları zamanında ödedin mi, vatandaşın içinde ne kadar yer aldın?’ diye soruyor.
Dünde, daha öncede dediğim gibi her seçimde kazanan Türkiye, Kayseri, Devlet ve millet olsun.
Son seçimden sonra ‘kim kalsın, kim gitsin?’ diye seçmen net mesajını verdi.
Koltuklar ve liderler gelip geçici. Kalıcı olan güçlü Türkiye Cumhuriyeti olsun.
