Köşe YazılarıMedya-Basın Dünyası

Ramazan fırsatçılarına kim ‘dur’ diyecek (2) (Köşe yazısı 16.06.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Ramazan fırsatçılığı yazıma devam ediyorum.
Bugün Ramazan nedeniyle fakir sofralarının vazgeçilmezlerinden hurmanın kilosu daha birkaç gün öncesine kadar 15 liraya kadar satılırken bugün 30 liranın üzerinde. Üstelik Medine, Mekke, İsrail hurması adıyla satan satana.
Kayseri adetleri arasında bulunan sucuk içinin kilosu 20-25 lira olması gerekirken sucuk fiyatına eşit.
Pide ekmek fiyatları ve gramajları, yapımları, satım şekilleri tartışılır.
Kayseri’ye getirilen kabak aşılı karpuzlara kim göz yumar, nasıl girer, nasıl satılır hala sır.
Tabi, Ramazan’ın getirdiği birde sinir, stres, hız konusu var. O fırsatçılarda apayrı.
Trafikte resmen terör estiriyor. Adamlar tam bir trafikte canavar ve katil gibi. Yani o sinir, stres ve hız ile adeta ‘Kaza geliyorum’ diye bağırıyor.
Bu arada öyle reklamlarla karşılaşıyorsunuz ki, “Ne alakası var?” diyorsunuz. Ramazan’la kurulan zorlama bağlar veya ortaya çıkan tezatlar çok sırıtıyor.
Konut satışından faizli kredi reklamına kadar neler var neler. Alakasız konular, sırf satış için Ramazan’la irtibatlandırılıp gazete, radyo ve televizyonlarda lanse ediliyor.
Dine ve dinini yaşamaya çalışan insanlara karşı tavrını açık açık ortaya koyan bazı uluslararası market zincirleri bile sırf para için Ramazan’ı reklam ve promosyon vasıtası yapmaktan çekinmiyor. Ve bazen komik de oluyorlar.
Ramazan ayı, ancak bu kadar ticarete alet edilebilir. Ben şahsen bu tür reklamların, tüketici üzerinde olumlu etkiden çok olumsuz etki bırakacağını düşünüyorum. Ne dersiniz, yanılıyor muyum?
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkan Şemsi Kopuz, ramazana denk gelecek bir zam beklemediklerini belirterek, “Sakın ola ramazanda, seçim sonrası oluşturulacak fırsatçılığa meyil yapmayın, sektörel bazda bu arkadaşları, bu sektörleri deşifre ederim” dedi.
Eskiden ramazanlarda insanların gıdayı stoklamak gibi bir alışkanlığı olduğunu ve bunun fiyat artışlarına sebep olduğunu anımsatarak, fiyatlarda istenmeyen spekülatif oynamalar yaşandığını, son yıllarda stok kaygısından eser kalmadığını, bunun en önemli nedenlerinden birinin, tüketicinin artık her dönemde her türden gıda ve içeceğe çok rahat bir şekilde ulaşabilmesi olduğunun altını çizdi.
Tarımsal üretim ile birlikte gıda ve içecek üretiminin yıldan yıla artması, Türkiye’nin 75 milyon insanı ile ülkeye gelen yaklaşık 30 milyon turisti doyuracak gıdayı üretebilmesi ile 1 milyarlık nüfusa yetecek 12 milyar dolara varan bir ihracat gerçekleştirmesinin yanı sıra Türk sanayisinin giderek büyüyen dağıtım ağı ile perakende sektöründeki gelişmelerin gıda fiyatlarının kendi doğal dengesine kavuşmasında da etkili olduğunu vurgulayan Kopuz, şu uyarılarda bulundu.
-Tüketicilerimizin stok alışkanlığını geride bırakmış olması, ramazanda yığılan talep patlamasının önüne geçerek, önceki yıllarda yaşanan spekülatif fiyat artışlarının, üretim ve tüketim kaynaklı sağlıklı bir yapıya dönüşmesini sağladı. Geldiğimiz noktada, eski ramazanlardaki ’gıda ve içecek bulabilir miyiz’ kaygısından uzaklaştığımızı görmekle birlikte, ’ramazanda zam olacak mı?’ sorusunun her yıl kafalarımızda tekrar oluştuğunu görüyoruz.
-Globalleşen dünyada gıda fiyatları artık hiçbir ülke için yerel sorun olmuyor. Dünya artık birbirine bağımlı. Bu küresel petrol fiyatlarından dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşanan kuraklığa kadar herşeyi etkiliyor. Bu nedenle hiçbir ülke, aslında tarım, gıda ve içecek konusunda kendine yeterli değil.
-Küresel et, süt, hububat, bakliyat, şeker ve yağ gibi tarımsal ürünlerin üretimi her yıl artıyor. Küresel gıda fiyatları bu dönemde düşüş eğiliminde. Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar 2015-2025 yılları arasında inişli-çıkışlı olsa da gıda fiyatlarının genel düşme eğilimini koruyacağı tahmininde.
-Türkiye’deki gıda fiyatları son zamanlarda ciddi bir artış eğiliminde. Nitekim OECD verilerine göre dünya gıda fiyatları ortalamasında şu an için Türkiye olarak yüzde 20 daha yüksek seyrediyor. Buradaki artışın kaynağı üretici ya da gıda sanayicisi değil spekülatörler. Çünkü fiyatların anormal bir şekilde artmasını gerektiren herhangi bir zorunluluk bugün itibariyle yok. Sanayici işlenmiş gıda sektörü olarak talepleri karşılayacak şekilde hazır. Sanayici de bu sorumluluğun farkında olarak karından fedakarlık ederek ürünlerine zam yapmayacaktır.
-Yapılan yeni hasatla birlikte kırmızı mercimekte fiyatlar gerileme eğiliminde. Temmuzda çıkacak yeşil mercimek ve nohutta da düşme eğilimi bekleniyor. Ayrıca çeltik ekim alanlarının genişlemesiyle, havalar da iyi giderse 800 bin ton gibi pirinç rekoltesi söz konusu olabilir. Beyaz et grubunda kuş gribi iddiaları ve ihracatın stabil olmasıyla geçen yıla oranla yüzde 4 gibi küçük miktar fiyat düşüşü gözlenmektedir. İklim şartlarındaki olumsuz etkiler salçalık domates rekoltesinin düşmesine sebep olduğu için salça fiyatları bu yıl tırmanışa geçmiş, aşağı yukarı yüzde 30 artış göstermiştir. Fakat 2015 yılı hasadı rekolte kalitesinde yükseliş beklentisi fiyatları aşağı çekeceği yönündedir.
-Ramazan ürünlerinden kayısıda, geçen yıl don olaylarının etkisi ile fiyatların beklenenin çok üzerinde artış olmasına rağmen bu yıl yüzde 15’lik bir fiyat düşüşü söz konusu.
-Her ramazanda yüz binlerce gıda kumanyası hazırlanıyor. Buradaki ek ticaretin hacmi geçen yıl alışveriş çekleriyle birlikte 3 milyar lira civarında. Belki bu yıl 2 milyar olabilir. Kayıt dışı ve sağlıksız üretim halk sağlığını tehdit ediyor.
-Bu sene ramazan zammından ziyade acaba koalisyon zammı mı, seçim zammı mı diye düşünüyorum. Hiçbir gıda sanayicisi biz spekülatörle uğraşırken, bir de bu bunu fırsat bilip, işte ekonomik istikrarsızlık olur, hükümet kurulur-kurulmaz bunlar bizim işimiz değil. Bizim işimiz vatandaşımıza sağlıklı, gıda güvenliğini dikkate alan, ucuz ve ekonomik fiyatlarla ramazanı geçirmesidir. Buradan bu arkadaşları uyarıyorum. Sakın ola ramazanda, seçim sonrası oluşturulacak fırsatçılığa meyil yapmasınlar.
-Devlet denetleyici ve izleyici olacak. Tarladaki patateslere el koyarak değil. Hal yasasının işlerliğini tekrar gözden geçirecek. Bu spekülatörler meydanı nasıl boş buluyor da OECD raporlarında bizim yüzümüzü karartacak derece gıda fiyatlarını yüzde 20 yukarı çektirecek bir yüz karalığı yapıyor. Bunlarla mücadeleyi el ele verip yapacağız. Bu mücadele bir Kurtuluş Savaşı mücadelesidir. Yağmur var, güneş var, rahmet var, rekoltede sıkıntı yok, nedir bu? Kapadokya’da depolar mahzenler kurulmuş. sanki silah satıyorlar? Depolarda fındıklar, fıstıklar almış başını gidiyor.”
-İthal lobisini savunmuyoruz. Devletin gıda kalemlerinde envanter çıkararak gıda enflasyonundaki yüzde 9’luk hedef tutturulabilir.
-Devlet ette korumacılık yapıyor. Dünyada eti en pahalı tüketen ülke Türkiye. Millet bunu hak etmiyor..

Onur Özgür Güleç

Teknik Destek Uzmanı, Web Master, Teknoloji Yazarı, Android Meraklısı

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü