Mustafa TEMİZER PKK, KCK, YPG, PYD, SDG, PJAK ….. gibi örgütler başta ABD, İngiltere, İsrail olmak üzere emperyalist Avrupa ülkeleri tarafından aynı amaç için kurdurulan ve desteklenen örgütlerdir.
Bu örgütlerin birer maşa olduğu gerçeğini unutup isimlerini ortadan kaldırarak bunların yarattığı sorunları çözmek mümkün değildir. Sorunları maşalarla değil maşayı tutan ellerle mücadele ile onlarla anlaşarak çözmek mümkündür.
Aynı amaca hizmet eden maşalardan birinin feshedilmesi amaçtan vazgeçildiği anlamına gelmez. Aksine amaca ulaşmada ele ayağa dolaşan bir engelin ortadan kaldırılması anlamına gelir.
PKK’nın feshine nereden gelindi? Arap Baharı ile Büyük Ortadoğu projesinin fitili ateşlendi. Irak’ta devreye konan proje Suriye’de tekrar edildi. Kırmızı bültenle arandığı halde Türkiye’nin de desteklediği terörist Ahmet Şara yönetimi Fırat’ın doğusuna geçip PKK’nın uzantısı PYD’yi haritadan sileceğini söylemesine rağmen ilk icraatı İsrail ve PYD ile anlaşmak oldu. Suriye idari olarak bölündü. PKK’nın uzantısı olan PYD petrol yataklarının üzerinde özerklik elde etti. Pervin Buldan’ın “GEÇMİŞ OLSUN AKP!” demesi PYD’nin bu başarı için olsa gerek.
Gerçek şu: PKK’nın kurucuları Türkiye üzerinde gerçekleştirmeyi düşündükleri sözde Kürt özerk bölgesinin kurulmasını sınırlarımızda, Suriye’de gerçekleştirdi. PKK’nın Türkiye’de silahla özerklik elde etme mücadelesine gerek kalmadı. Bundan sonra PKK için yapması gereken; PYD’ye katılmak PYD’nin elde ettiği özerklik alanını siyasi olarak genişletmekti.
PKK’nın meşru bir siyasi yapıymış hatta devletmiş gibi topladığı kongrede aldığı fesih kararı incelendiğinde bu gerçeği görmek mümkündür.
Bu durumda PKK’nın fesholması Türkiye’de barış için bir anlam ifade etmez. KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği) altındaki birçok yapı yerinde duruyor. PKK ‘fesholdu ’ deniyor ama KCK altındaki PYD, YPG, HPG, PJAK, PCDK gibi yapılar yerinde duruyor. Sadece “PKK” adı kâğıttan silinip adeta bir devlet gibi kongresi, yasaması, yürütmesi , yargısı olan PKK’nın gerçek çatısı KCK aynen bırakılıyor. PKK fesih oldu diyerek tüm yapılar gizlenmiş oluyor?
Bu durumda “PKK feshedildi” denmesi bir aldatmaca değil mi?..
Bölgedeki oyun federalizm tuzağıdır. PYD’nin “güçlendirilmiş yerel yönetim” çağrısı, “demokratik konfederalizm” hayali… Emperyalizmin oyunudur. Hepsi dört devlette (Irak, Suriye, İran ve Türkiye) parça parça “Kürdistan” kurma hayalinin adımlarıdır.
Türkiye’de duyacağımız “Güçlendirilmiş yerel yönetim” söylemleri, federasyon demektir.
“PKK feshedildi” yalanıyla Türkiye’ye büyük bir oyun kuruluyor. PKK’nin feshi değil PYD’ye devri gerçekleşmiştir.
PYD, YPG, SDG, PJAK…Bu yapıların tümü, yani KCK tümden tasfiye edilmeden bazılarının dediği barış gelmez. Devletin muhatabı terörist olmaz. Barış teröristle değil, savaşılan başka bir devlet ile yapılır….
İktidarın da muhalefetinde aklı devlet aklı değildir! Emperyalist ülkeler Büyük Ortadoğu Projesi gereği Türkiye’yi Suriye’ye çevirmek istiyor. Yabancılardan icazetli politikacılara bunun zeminini hazırlattırıyor.
Millet Partisi Genel başkanı rahmetli bilge lider Aykut Edibali konuyu şöyle özetlemişti: “Kürt meselesi diyorlar. Ben bunu rahatsızlık verici buluyorum. Kürt meselesi de çirkin bir laftır, Türk meselesi de çirkin bir laftır. Biz kardeşiz, birbirimizin meselesi neden olalım? Türkiye Cumhuriyeti dahilindeki bütün vatandaşlar hem vatandaştır hem de kardeştir. Kürt meselesi, Türk meselesi diye ayrı meseleler yok, Türkiye meselesi var, Ortadoğu meselesi var.. Adam gibi kavga etmeden bu bölge bizimdir deme meselemiz var. Yani özeti; yeni Selahattin Eyyubilere ihtiyacımız var, yeni Kılıçaslanlara ihtiyaç var. Türk’ü-Kürt’ü onu bunu ayırt etmeyen, hepsini kardeş gören, Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm manevi, maddi, beşeri müktesebatını, zenginliğini, kazanımlarını bunlar benim hakkımdır diyecek bir iradeye ihtiyaç vardır. Başlangıçta kardeşçe yaşadığımız bir hayat tarzının, şimdi birbirimize kavgalı hale getirilmek noktasında yanlış, hatalı yolundayız. Bu yanlıştan mutlaka Türkiye vazgeçmelidir, bu yanlışın üstesinden gelmelidir. Ne etnik, ne bölge, ne din, ne kan, ne mezhep milliyetçiliğine, ırkçılığına Türkiye itibar etmemelidir…. Bizim birliğimiz zaafa uğrarsa ne Türk’ten hayır gelir, ne Kürt’ten hayır gelir, ne Arap’tan hayır gelir parça parça ederler. “
Ülkemizin ve bölgemizin problemlerini iktidarlara göre değişen, yabancı aklıyla üretilmiş politikalarla çözmek mümkün değil. Türk milletinin zekasıyla ortak akılla üretilmiş, sadece ülkemiz insanlarının değil bölgemiz ve tüm insanlığın barış ve mutluluğunu sağlayacak projeleri gerçekleştirmekle mümkündür.
Zaman, Millet Partililerin yarım asırdan fazla zamandır yaptığı Milletim Uyan! Varlığın, birliğin, geleceğin tehlikede! Amasız, fakatsız her zaman ADALET, her yerde ADALET, herkes için ADSALET çağrısını duyma, devlete sahip çıkma zamanıdır.
Millet Partisi’nin çağrısını duymak, Millet Partisine destek olmak vatan, millet, bayarak, din devlet, barış ve adalet diyen tüm dürüst samimi vatandaşlarımızın görevidir. Herkes görevini yapmalı.
Aksi halde “Çilesini çekmediğiniz, mücadelesine katılmadığınız hareket size ancak efendiler kazandırır.” Aykut Edibali
Milletimizin uyanması, basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…
