Köşe YazılarıMedya-Basın Dünyası

Pancar, NBŞ ve fabrika.. (Köşe yazısı 03.03.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Hatırlar mısınız bilmem ama, Şeker fabrikaları, özelleştirme, pancardan ve şeker kamışından şeker üretimi, nişasta bazlı şeker (NBŞ) gibi konularda o kadar yazı yazdım ki!

Kaçakçıların ve katırcıların yurtdışından daha çok şeker kamışından elde edilen kaçak şekeri Türkiye’ye getirerek bazı kişilere sattıklarını, onlarında ya olduğu gibi ya da pancar şekerine karıştırarak ambalajlatıp sattıklarını, Kayseri Şeker Fabrikası başta olmak üzere, ABD’deki bazı firmaların NBŞ için bu fabrikaları kapattırarak, özelleştirterek, şeker pancarı üretimini aşamalı durdurarak piyasaya tamamen hakim olmak istediklerini, NBŞ ya da şeker şurubu üretimi ve kullanımının yaygınlaşması ile Türk toplumunun hastalıktan kurtulamayacağını, bunu teşvik edenlerinde ilaç, hasta ticareti olmak üzere kirli ticaret yapacaklarına dikkat çekmiştim.

Yıllar önce gündeme getirdiğim bu konular şimdi Türkiye’nin gündemine tam oturdu. İnsanlar, üreticiler yeni uyanmaya başladı. Ama bir kere ’Şeker fabrikalarının özelleştirilmesini 40 kere düşünmeli’ diyenler şimdi herkesle dalga geçer gibi ’40 bin kere düşündük’ diyerek bunu desteklemeye başladı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığının (ÖİB) yüzde 100 hissesi Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’ye ait, Bor, Çorum, Kırşehir, Yozgat, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Turhal Afyon, Alpullu, Burdur, Elbistan ile Muş şeker fabrikalarının özelleştirileceği kararına tepkiler zirvede ve daha da artıyor.

Daha dün Afrin kırsalındaki dağda 8 Askerimizin Şehit, 20 güvenlik gücümüzün yaralandığı haberi ile ciğerlerimiz yandı.

Ama içi yanmayanları bu ülkede kendi ellerimizle beslemeye devam ediyoruz. Kendi ülkesine faydası olmayan kayıt altındaki 4 milyon, kayıtsız ne kadar olduğu bilinmeyen Suriyelilere bugüne kadar 35 milyar dolar harcandığı söyleniyor. İyi de, madem ekonomi kötüye gidiyor o zaman çoğunun hain olduğuna, içimizde uyuyan hücreler olduğuna inandığım bu Suriyelileri niye beslemeye devam ediyoruz? Bunların özellikleri ne? Niye kimlik ve maaş veriyoruz? İlk seçimde oy için mi hepsi?

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şeker fabrikalarının özelleştirilmesini değerlendirirken  önemli şu sözleri söyledi.

“Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi olayına, basit bir özelleştirme işlemi gibi bakamayız. Şekerin stratejik bir ürün olduğunu, şekerin hammaddesi pancar üretiminin çiftçimiz açısından hayati bir tarımsal faaliyet olduğunu göz ardı edemeyiz.

Şeker stratejik bir üründür. Dışa bağımlı olunacak bir ürün değildir. Yerli üretimi korumaktan başka çare de yoktur. Cargill gibi yabancı şirketlerin inisiyatifine, tekeline bırakılacak bir ürün değildir.

Maliye Bakanımız Naci Ağbal, yaptığı bir konuşmada, ‘iş şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geldi mi bu konuyu 40 kere düşünmemiz lazım’ demişti. Sayın Bakanın bu açıklamasına katılıyorum. Altına imzamı da atarım. Sayın Bakan ‘sözlerinizin arkasında durun ve gereğini yapın.

Bu kıtlama ne olacak. Bu damak tadı olmuş. Bunun dışında başka bir şekerle çayı içmeleri mümkün değil. Kıtlama sıvı şekerle olmaz. Şüphesiz çiftçimiz aldığı destekleri verdiği vergilerle, KDV ile ÖTV ile stopaj ile geri ödüyor. Dolayısıyla bütçeye yük de değiliz. Müthiş de bir üretim yapıyoruz. Bu ülkeyi besliyoruz. Bunun parayla ölçülür bir tarafı var mı? Bu ülkenin gıda güvencesini sağlıyoruz.

Biz de haklı olarak diyoruz ki bu üreticilerimiz ne olacak? Üreticilerimiz üretim yapacak mı? Üretimde kalacak mı? Olmadığı takdirde orada tarlalarımız boş kalacak. Büyük göç başlayacak.

Şubat ayında markette 41 ürünün 24’ünde fiyat artışı, 10’unda fiyat azalışı, üreticilerde ise 33 ürünün 12’sinde fiyat artışı, 9’unda ise fiyat azalışı meydana geldi. Markette 7 üründe, üreticide 12 üründe fiyatlar değişmedi. Şubat ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkında, lahana yüzde 384,7 ile ilk sırayı aldı. Patateste ihracat iadesi verilmesiyle ilgili talebimiz hükümet yetkililerine iletildi. Patates üreticimiz dört gözle ihracat iadesini bekliyor.”

Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay’da olaya farklı bir bakış açısı getirdi.  Üreticilerin ve halkın, Şeker Pancarı tarımı, Pancar çiftçisinin niçin pancar ekmek istediği, sözleşmeli tarımın ne olduğu, şeker sektöründeki kota sorunu, Türk çiftçisinin Avrupa çiftçisi ile nasıl rekabet edebileceği, gerçek şeker olan Şeker pancarı şekerinin NBŞ ile mücadelesi hakkında doğru ve tam bilgilendirilmediklerini iddia etti. Hüseyin Akay’ın bu konudaki önerileri.

“Her fabrikanın, bulunduğu bölgelerin pancar kooperatifleri ile iyi diyalog ve iş birliği oluşturulmalı. Şeker fabrikalarını alan kuruluşlar Fabrikaları rehabilite etmeleri için önemli bir bütçe ayırmalı. Şeker fabrikaları çiftçilerle yapılan üretim sözleşmesi çerçevesinde çiftçilere karşı özellikle kota uygulamasında adaletli davranılmalıdır. Kota, üreten çiftçiye verilmeli. Şeker fabrikaları sanayi kuruluşu olmakla, her kademesinde dikkate alınması gerekli uygulamaları ve tekniği vardır. Bunları yapabilecek yetişmiş teknik personele sahip çıkılmalı. Her fabrika ayrı ayrı üretim ve satış politikası uygularsa, sektörde kaos yaşanır, bundan her fabrika zarar görür. Fabrikalar arası iş birliğine gidilmeli. Fabrikalar özelleşirken çiftçi kendisini daha fazla nasıl geliştirir, kazanır, sadece Türkiye’nin ihtiyacını değil gerekirse dünyaya şeker satabilecek şekilde kendisini nasıl geliştireceğinin hesap edilmeli.

Dünyada özellikle Avrupa’da da, Amerika’da, Almanya, Fransa, Polonya gibi ülkelerde genelde şeker fabrikaları çiftçilerin üyesi olduğu kooperatiflerin elinde başarılı şekilde nasıl yürütülüyor. Bu fabrikaları Avrupa ve dünya seviyesine nasıl getirebiliriz konusunun üzerinde durulmalı. Kayseri ve Konya gibi Kooperatif kuruluşlarının elindeki fabrikaların kapasitesi Avrupa’yla rekabet edebilecek seviyededir. Ama Türk Şekerin elinde ise kendisini yenileyemediği için halen günde iki-üç bin ton pancar işleyen fabrikalar bulunmaktadır. Avrupa’da ise en düşük pancar işleyen fabrika 15 bin ton ile başlıyor. Avrupa bu şekilde üretirken biz hala iki-üç bin ton işleyen fabrikalarla bu işi yapmaya çalışmamız onlarla rekabet edemeyeceğimiz, şekeri pahalı üreteceğimiz, çiftçimize para kazandıramayacağımız, bu fabrikaların zarar edeceği anlamına gelir. Bu fabrikaların nasıl bir modernizeye ihtiyacı var. Bu işi daha başarılı bir şekilde nasıl sürdürülebiliriz konusu ele alınmalı.”

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası