Müsiad Kayseri Şube Başkanı Nedim Olgunharputlu, geçen yılın bir değerlendirmesini yaparak, bu yıldan beklentilerini ve önerilerini şöyle açıkladı.
Geride bıraktığımız, 2017 yılı için genelde ülkemizin özelde ise Kayseri Müsiad’ın ekonomik ve ekonomi dışı faaliyetlerinin nasıl geçtiği ve 2018 yılı içi öngörülerimizin neler olduğu ile ilgili düşünce ve öngörülerimizi paylaşacağımız toplantımızın şimdiden hayırlara vesile olmasını diliyorum.
2017 yılı öncesinde her ne kadar seçimsiz, istikrarlı bir yıl olacağını düşünsek de, her ayı ve haftası ile hem ülke gündemimizin hem de dünya gündeminin siyasal ve ekonomik olarak çok yoğun bir tempoda geçtiği bir yıl oldu. Ticaretimizin yoğun olduğu AB ülkeleri ile yaşadığımız siyasi gerilimler, yakın coğrafyada iş yaptığımız ülkelerde ki iç karışıklıklar gibi olaylar ülkemizin ve şehrimizin ihracatında, komşu ve yakın mesafede ticaret yaptığı alanlarda daralmalar meydana getirmiştir.
Bu tarz olumsuzluklara rağmen Kayserili işadamları olarak, gerek yeni pazarlar bularak gerekse yeni ticari mallar üreterek ticaret hacmimizi sürekli artırmaya ve ülkemizin genel ihracat politikasına dair katkımızın kesintiye uğramaması adına gayret ediyoruz.
Bu bakımdan, son dönem ekonomik büyüme performans verilerinden 3.Çeyrek büyüme rakamının %11 gibi bir seviyeye gelmesi ekonomi için her türlü olumsuz şartlara rağmen ülkemizin büyüme performansı göstermesi herkes gibi Kayseri Müsiad içinde gurur vericidir.Bu trend ile oluşabilecek 2017 yıl sonu % 7’lik genel bir büyüme rakamı hepimiz için sevinç kaynağı olacaktır.
2018 yılında da bu büyüme trendinin aynı şekilde, hem de büyümeye etki eden ihracat , yatırım ve sanayi sektörlerinde devam etmesi yönünde irade gösteren hükümetimizin hedeflerine uyum göstermek adına şehrimiz için dikkat edilmesi gereken noktaları siz değerli basın mensupları huzurunda tüm hemşehrilerimiz ve kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Özellikle büyümeyi katma değer olarak etkileyen ihracat , yatırım ve sanayi sektörleri açısından şehrimizin ürettiği ekonomik değerin artırılması ve pazarlanması noktasında uluslararası piyasalarda gün geçtikçe artan rekabet şartları ve konuşmamın başında belirttiğim siyasi ve coğrafi etkilerden dolayı daha uzak lokasyonlara ulaşma mecburiyetimiz gereği, nakliye ve taşıma maliyetlerimizde ciddi bir avantaj elde etmemiz gerekmektedir.
Bunun için;Kayseri-Mersin arasına iç nakliye bedellerimizi minimize edecek bir tren yolu yatırımının acilen gündeme alınıp, projelendirilerek uygulamaya alınmasını istiyoruz.
İhracatçımızın yeni pazarlara ulaşmasında ve pazarlama faaliyetlerini gerçekleştirmesinde vize kolaylığı sağlayan “yeşil pasaport” gibi uygulamaların, ihracatçı kimliğine sahip olan her işadamına pratik bir şekilde ulaştırılmasınının çok önemli olduğunu belirtiyor, ekonomi bakanlığımızın başlattığı uygulamayı daha da genişletmesini arzu ediyoruz. Bu yıl katıldığımız Katar Expo 2017 fuarında bu sürecin olası faydalarını daha yakından görme fırsatımız oldu.
Dönem için de verilen KGF kredilerinin ekonomiyi canlı tutarak büyüme rakamlarına etkisi olduğunu, özellikle 3. çeyrek büyüme rakamlarının göstergesinde, hep birlikte izliyoruz ancak bu kredilerin bundan sonra verilecek kısımlarının daha çok yatırıma yöneleceğini tahmin ediyor, 2018 yılı için hesaplanan yatırım tutarlarının hedefe ulaşacağını, bu durumunda beklenilen 2018 yılı birinci çeyrek büyümesine de katkısı olacağını öngörüyoruz. Ayrıca bu tarz kredilerde ekonomi bakanlığının stratejik ürünlere dair verdiği daha büyük çaplı ve faizsiz kredilerinden şehir ekonomisi olarak faydalanmak için Sanayi ve Ticaret odalarımız başkanlığında, Organize sanayi başkanlarımızın acilen ve rutin olarak bir araya gelmelerinin önemini tekrar ediyoruz. Bu konuyu 2017 yılında da hasbihal toplantıları adı altında belediye başkanlarımız ile yaptığımız toplantılarda da gündeme getirdik, getirmeye de devam edeceğiz.
Kredilendirme ve faiz konularında da genel merkezimizin, GPAS zirvesinde ortaya koyduğu, İnsani Finans-Faizsiz sistem önerisini de burada belirtmek isteriz. GPAS, tarih boyunca her zaman insani değerlere ev sahipliği yapan coğrafyamızda, ‘’para odaklı’’ sistem yerine “insani finans” yaklaşımını esas alan, parayı faizle değil, üretimle, yatırımla büyütmeye dayanan, yeni paylaşım ekonomisinin ruhuna inanan; tarihi kökleri bin yıla dayanan insani bir finans sistemini, yeniden inşa etme amacıyla, bir araya getiren bir oluşumdur. Ayrıca medeniyetimizde bir kültür olan Karz-ı Hasen sandığı çalışmaları da şubemizde de diğer tüm şubelerimiz gibi yapılmaktadır.
Şehrimizde, nakliye ve vize problemlerinin yanında, yeni pazarlara yeni ürünler geliştirilmesi için faaliyet gösteren KÜSİ(Kamu-Üniversite-Sanayi-İşbirliği)toplantılarını önemsiyor, yönetim ve firmalarımız nezdinde bu toplantılara iştirak ediyoruz. Kayseri Müsiad olarak bu konuda ayrıca AGÜ ile mentörlük konusunda da gençlerimizin eğitim hayatından iş hayatına geçişini kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı tecrübe paylaşımı çalışmalarımız devam ediyor.
Müsiad Kayseri olarak değişen ekonomi ve rekabet şartlarına daha dayanıklı Türk firmaları oluşturmak adına, bu yıl üyelerimize 60 saatlik bir mba programı yaparak satış, pazarlama, üretim ve finans konularında, firma sahip ve yöneticilerine yönelik eğitimlerimiz olacak. Bu eğitimler neticesinde daha donanımlı hale gelecek olan firmalarımız ile hem ihracatımızı, hem yeni yatırımlarımızı artırarak, genel sanayi üretimimizi artırmak ve bu şekilde istihdam artış politikasına, 2017 yılında yaptığımız katkıyı 2018 yılında devam ettirmek istiyoruz. Çalışan-sanayici koordinasyonu üzerine 2017 yılında MÜSİAD & Hak-İş İşbirliğinde Tekstil Çalıştayı düzenledik. Bu tarz çalışmalarımız 2018’de de devam edecek
Şehrimizin 2018 yılında öngörülen büyüme hedeflerinin gerisinde kalmaması için bu yıl Kayseri Müsiad olarak daha çok çalışacağımız bir yıl olacak. Her türlü olumsuz gelişmeye rağmen işlerimizi ve ekonomimizi büyütmek için birlik ve beraberliğimizi de aynı yönde artıracağımızı belirtmek istiyoruz. Birlik ve beraberlik vurgusunu Müsiad olarak sözde değil fiilen de uygulayan bir STK’yız. 2017 yılında yurtçinde Van, İzmir, Aydın ve Manisa şubelerimizi, yurtdışında ise Paris şubemizi ziyaret ettik. Aynı zamanda Antalya ve Aksaray şubelerimizi Kayseri’mizde misafir ettik. Bu tür buluşmalardan oluşan sinerji ile yeni işbirlikleri ve ticari ortaklıklar oluşturmaktayız.
Şartların değiştiği bir dünyada değişmeyecek kurallarımız için Prof. Dr. Cevat Akşit hocamız ile “Ticarette İslam, İslam’da Ticaret” başlığı altında bir konferans düzenledik. Ayrıca bu yıl sosyal faaliyetlerimiz kapsamında yaptığımız Kudüs ziyaretimiz, şu anda yaşanan süreç öncesinde ve sonrasında durumun tarafımızdan daha net anlaşılması yönünden de çok büyük önem arz etmiştir. Bu tip ekonomi dışı sosyal faaliyetlerimiz dahilinde yaptığımız ziyaret ve toplantılar, şubemizin dünya üzerinde yaşayan müslüman halkların yaşadığı zulüm ve haksızlıklara karşı dikkat çekmek ve hemşehrilerimizi bu tür ziyaret ve platformlara yönlendirmek bakımından da önemlidir. Bu çalışmalarımız örnek olarak üyelerimizin Arakan’a, Suriye’ye, Kudüs’e, Katar’a yaptığı ziyaretleri ve Diyanet Vakfı ile birlikte gerçekleştirdiğimiz Arakan-Suriye Bilgilendirme toplantısını gösterebiliriz.
Şehrimizin ve ülkemizin dinamo sektörlerinden olan İnşaat sektörü ile ilgili olarak 2017 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki bey’in katılımları ile düzenlediğimiz “İnşaat Sektörü Türkiye İstişare Toplantısı” ve “İnşaat Zirvesi” programlarımız ile siyasi konjonktürün aktarılmasında önem gördüğümüz “Sivil Toplum Buluşmaları” toplantımızı da Sayın Başbakanımızın katılımları ile gerçekleştirdik. 2018 yılında da bu tür yoğun bir program ile şehrimize ve üyelerimize katkı sunmaya devam edeceğiz.’
