Memleket sevdalısı.. (Köşe yazısı 09.05.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Bugün gazetecilik mesleğimde geride bıraktığım 42 yıl boyunca pek çok unutamayacağım anıları da geride bıraktım.

Belki de daha yaşarken ve mesleğime devam ederken yenilerini ekleyeceğim.

ANAP Kayseri milletvekili Devlet eski Bakanı Mehmet Yazar’ın, bir Cumartesi günü Şehir tiyatrosunda yapılan parti toplantısında konuşurken kızı Sema Yazar’ın, trafik kazası geçirdiği, ağır yaralı olduğu, öldüğü haberinin verildiği anı gazeteci olarak Milliyet Haberler Ajansı muhabiri olarak fotoğraflarken zorluğumu anlatamam.

Şehitlerin ilk haberinin verilmesi için evlerine giden komisyonu takip ederken acı feryatları da.

Trafik kazasında yaşamını kaybeden ve halen altı delik ayakkabısı ile konuşulan eski Maliye Bakanı Adnan Kahveci’nin babası.

5 Şubat 1993 tarihinde Bolu-Gerede yakınlarındaki tartışılan kazada Adnan Kahveci ve eşi olay anında. 17 yaşındaki kızı Aslıhan 10 gün sonra ölmüştü. Kamuoyunda dürüstlüğü ile tanınan ve çok sevilen Adnan Kahveci’nin babası Düvenönü’ndeki eski barakalarda ayakkabı tamirciliği yapardı.

Oğlu ve bakanlığı konusunda fazla konuşmaktan kaçınır ama kendisine bu nedenle gidenlere de bir baba olarak çeşitli öğütler verirken ikramlarda bulunurdu.

Şimdi diyeceksiniz ki, bunu niye yazıyorsun?

İslam Kalkınma Bankası’nda ekonomistlik yapan Abdullah Gül ile 1991 seçimleri öncesinde, RP il başkanı dünürleri eski milletvekili Şaban Bayrak’ın da bulunduğu parti aday adayı seçimleri öncesinde tanıştık.

O dönemde ilk röportajı kendisi ile ben yapmıştım.

Sonrası günlerde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı olarak ülkeye hizmet etti.

Görev yaptığı dönemdeki bazı kararları, günahı-sevabı ile halen tartışılır.

Ama ben ilk bakan olduğu günden itibaren, hem kardeşi Macit, hem babası Ahmet Hamdi, annesi Adviye hem eşi Hayrünisa Gül, hem de çocukları ve yeğenleri ile sık sık karşılaştık, konuştuk.

Gül’ün ailesi,  hiç bakan, Cumhurbaşkanı evladına sahipmiş gibi davranmadı.

Biz gazeteci olarak ne zaman cep telefonundan kendilerini arasak, sorular sorsak olumlu-olumsuz mutlaka karşılığını aldık.

Üstelik amatörce Kayseri’nin uydu televizyonlarında yaptığımız ‘Kaplanlar Türk Sanat Musikisi’ programlarını hiç kaçırmadı.

Telefonla arayıp ‘Kayseri ve Yemen Türküsü’ söylememizi istedi.

Bu bizlerin Konservatuvara gitmemizi teşvik etti.

Sonrasında Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il Temsilcisi ve Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü  olarak, tüm Dünyanın merak ettiği kar banyosunu Erciyes’te bizzat bana yaptırarak Kayseri’nin, Erciyes’in ve Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulundu, bizlere övgüler yağdırdı.

Abdullah Gül’ün Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde, rahmetli Ahmet Hamdi Gül ile gazeteci olarak konuşmak için OSB’deki fabrikalarına gittim. Diğer oğlu Macit yanımızda idi.

Milliyet ve Kanal D için görüntü ve fotoğraf çekmem gerekiyordu. Torna ve tezgah başında, o yaşına rağmen çalışırken birleşme öncesi Mil-Ha’nın, sonrasında Show Tv’nin istediği soruları sormak istedim.

Hiç unutmuyorum, aynen aramızda şu konuşma geçti.

‘Şimdi Oğlum Abdullah sizlerle konuşmamı, röportaj vermemi pek istemiyor. Buna razı değil. İyi de sizlerde benimle konuşmak için buraya kadar zahmet edip gelmişiniz. Konuşsam oğlum üzülecek. Konuşmasam sizler üzüleceksiniz. Üstelik siz işinizi yapıyorsunuz. Bundan karnınızı doyuruyorsunuz. Arasını bulmak zor. Ama varsın oğlum bana kızsın. Yeter ki siz eliniz boş dönmeyesiniz.’

Torna-tezgah başındaki o röportajımız çok konuşulmuştu.

Kamera, fotoğraf görüntüsü ve röportaj sırasında ne güvenlik vardı ne de bize engel olacak bir ekip.

Tabi kaldığımız süre içinde bize Kayseri ve memleket misafirperverliğini hiç eksik etmedi.

Abdullah Gül’ün Bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı ziyaretlerinde de, gerek evinde gerekse bağ evinde yine bizleri mümkün olduğunca Ahmet Hamdi Gül amcamız kırmadı, kırılmamızı istemedi. Güler yüzünü, içten ve samimiyetini elden bırakmadı.

O Kayseri, Türkiye ve Memleket sevdalısı Ahmet Hamdi Gül amcamıza Allah’tan rahmet, başta Adviye teyzemiz, özellikle bu dönemde sıkıntılı günler geçiren 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, kardeşi Macit Gül olmak üzere kederli ailesine Gazeteci Davut Güleç olarak başsağlığı ve sabırlar diliyorum.