
KAYSO’dan E-İhracata Güçlü Destek, Kayseri OSB’de 2025 asfalt sezonu, TUİK verileri, ekonomi-teknoloji, kültür-sanat, magazin-yaşam haberleri
Kayseri Sanayi Odası’ndan E-İhracata Güçlü Destek
20 Firmaya Ticaret Bakanlığı Destekli Eğitim ve Danışmanlık Projesi Başladı
Kayseri Sanayi Odası (KAYSO), Ticaret Bakanlığı’nın E-İhracat Tanıtım Desteği programı kapsamında önemli bir projeyi daha hayata geçirdi. Proje kapsamında, Kayseri’de faaliyet gösteren 20 üretici firma, e-ihracat eğitim ve danışmanlık hizmeti alacak.
Projeye dahil olan firmalara; yurt dışı pazaryerlerinde hesap açılışı, dijital mağaza kurulumu, e-ihracat stratejileri, marka tescili, dijital pazarlama kampanyaları ve devlet teşviklerinden yararlanma süreçleri gibi alanlarda uygulamalı eğitimler ve birebir danışmanlık sunulacak. Firmalar, B2B kanal üzerinden e-ihracat süreçlerini yürütürken sürece bir adet B2C pazaryeri kanalı da dahil edilerek firmaların son tüketiciye doğrudan ulaşmaları sağlanacak.
Ayrıca proje süresince firmaların dijital ihracat kapasitelerinin artırılması ve sürdürülebilir ihracat başarısı elde etmeleri projenin diğer hedeflenen çıktıları arasında.
Çin’den Alım ve Ticaret Heyetleri de Projeye Dahil
Bu kapsamda, projeye yurt dışından alım ve ticaret heyetleri de entegre edildi. Özellikle Çin başta olmak üzere, hedef pazarlardan gelecek olan heyetlerin Kayseri’de üretici firmalarla doğrudan görüşmeler gerçekleştirmesi planlanıyor. Böylece firmalar hem dijital ortamda hem de fiziki olarak ihracat fırsatlarıyla buluşturulmuş olacak.
“Firmalarımızın Rekabet Gücü Artacak”
Bu tür projelerin Kayseri sanayisinin rekabet gücünü artırmak adına büyük önem taşıdığını vurgulayan KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, “”Bu proje, Kayseri sanayisinin küresel rekabet gücünü artırmak için büyük bir fırsat sunuyor. KAYSO olarak yürüttüğümüz bu önemli proje, Kayseri merkezli üretici firmalarımızın dijital ihracat kapasitelerini güçlendirecek. Firmalarımız, e-ihracat alanında sağlanan eğitimler ve danışmanlık hizmetleri sayesinde uluslararası pazarlarda daha etkin bir konuma gelecek. Bu sayede, hem şehrimizin ekonomik dinamizmi artacak hem de Türkiye’nin genel e-ihracat vizyonuna katkı sağlamış olacağız. Oda olarak üyelerimizin dijital dönüşüm sürecine katkı sağlamaya ve e-ihracat yolculuklarında yanlarında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Kayseri OSB’de 2025 asfalt sezonu açıldı
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde asfalt yenileme çalışmalarında 2025 sezonu açıldı. Bu yıl yaklaşık 11 kilometre yol asfaltlanarak sanayicilerin hizmetine sunulacak. 22 Haziran 2022 tarihinden bu yana Kayseri OSB’de asfaltı yenilenen yol uzunluğu 60 kilometreyi aşmış olacak.
2025 yılı asfaltlama çalışmasına ilişkin açıklama yapan Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Fen İşleri Müdürlüğü 2025 yılı yatırım programı kapsamında yapılan ihale sonrası yüklenici firma tarafından çalışmalara başlandığını söyledi.
Yalçın, “Bölgemiz sınırları içindeki yollarımızda; 2023 yılında 19 kilometre, 2024 yılında 32 kilometrelik asfalt yenileme çalışmamızı gerçekleştirmiştik. 2025 yılı programımızda ise yaklaşık 11 kilometrelik yolumuzda asfalt yenileme çalışmamızı başlattık. Sanayicilerimize şimdiden hayırlı olsun.” dedi.
Başkan Yalçın, “Yatırım programı içinde yer alan caddelerimizi kapsayan yaklaşık 11 kilometrelik yolumuzu yenilemek için 43 bin 500 ton asfalt kullanılacak. Bu önemli yatırımın maliyetinin yaklaşık 100 milyon TL olmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
Başkan Mehmet Yalçın, 2025 yılı asfaltlama çalışmasının kısa sürede bitirilmesiyle Bölge yol ağının önemli bölümünün yenilemiş olacağını kaydetti.
Başkan Yalçın, asfalt yenileme çalışması süresince sanayicilerin işlerinin aksamaması için azami gayretin gösterileceğini belirterek, istek ve öneriler için 0352 321 11 00 nolu telefondan yararlanılabileceğini sözlerine ekledi.
Motorlu Kara Taşıtları, Haziran 2025Haziran ayında 189 bin 237 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı, Kayseri’de trafiğe kayıtlı araç sayısı 500 bin 416 oldu
Haziran ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların %48,7’sini motosiklet, %38,2’sini otomobil, %7,8’ini kamyonet, %3,1’ini traktör, %1,3’ünü kamyon, %0,6’sını minibüs, %0,2’sini otobüs ve %0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre %10,0 azaldı
Haziran ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre özel amaçlı taşıtta %16,3, traktörde %4,9 artarken otobüste %34,9, minibüste %30,0, kamyonda %28,5, kamyonette %17,5, otomobilde %16,9 ve motosiklette %2,0 azaldı.
Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre %4,7 azaldı
Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Haziran ayı sonu itibarıyla 32 milyon 366 bin 546 oldu
Haziran ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların %51,7’sini otomobil, %20,6’sını motosiklet, %14,8’ini kamyonet, %7,1’ini traktör, %3,2’sini kamyon, %1,6’sını minibüs, %0,7’sini otobüs ve %0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Haziran ayında 840 bin 22 adet taşıtın devri yapıldı
Haziran ayında devri(1) yapılan taşıtların %66,6’sını otomobil, %14,4’ünü kamyonet, %12,4’ünü motosiklet, %2,8’ini traktör, %1,7’sini kamyon, %1,5’ini minibüs, %0,4’ünü otobüs ve %0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Haziran ayında 72 bin 361 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı
Haziran ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin %8,3’ü Volkswagen, %8,1’i Renault, %6,0’ı Peugeot, %6,0’ı Fiat, %5,2’si Hyundai, %5,2’si Toyota, %4,9’u Skoda, %4,9’u BYD, %4,6’sı Opel, %3,8’i Citroen, %3,6’sı Mercedes-Benz, %2,7’si BMW, %2,5’i Chery, %2,5’i Audi, %2,4’ü Ford, %2,1’i Kia, %2,0’ı Nissan, %1,7’si Dacia, %1,2’si Mini, %1,1’i Honda ve %21,1’i diğer(2) markalardan oluştu.
Ocak-Haziran döneminde 1 milyon 89 bin 741 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı
Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı %13,6 azalarak 1 milyon 89 bin 741 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı %76,2 artarak 23 bin 801 adet oldu. Böylece Ocak-Haziran döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 1 milyon 65 bin 940 adet artış gerçekleşti.
Ocak-Haziran döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin %46,3’ü benzin yakıtlıdır
Ocak-Haziran döneminde trafiğe kaydı yapılan 507 bin 841 adet otomobilin %46,3’ü benzin, %27,3’ü hibrit, %16,2’si elektrikli, %9,3’ü dizel ve %0,9’u LPG yakıtlıdır. Haziran ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 16 milyon 739 bin 977 adet otomobilin ise %33,4’ü dizel, %31,1’i LPG, %30,6’sı benzin, %3,2’si hibrit ve %1,6’sı elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(3) otomobillerin oranı ise %0,2’dir.
Ocak-Haziran döneminde en fazla 1300 ve altı silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı
Ocak-Haziran döneminde trafiğe kaydı yapılan 507 bin 841 adet otomobilin %30,3’ü 1300 ve altı, %24,0’ı 1401-1500, %11,0’ı 1501-1600, %9,8’i 1301-1400, %8,3’ü 1601-2000, %0,5’i 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.
Ocak-Haziran döneminde kaydı yapılan otomobillerin 206 bin 133’ü gri renklidir
Ocak-Haziran döneminde trafiğe kaydı yapılan 507 bin 841 adet otomobilin %40,6’sı gri, %24,5’i beyaz, %13,2’si siyah, %11,5’i mavi, %4,6’sı yeşil, %4,1’i kırmızı, %0,6’sı kahverengi, %0,5’i sarı, %0,3’ü turuncu ve %0,1’i diğer renklidir.
Konut Satış İstatistikleri, Haziran 2025. Kayseri’de Haziran ayında 2 bin 517, Türkiye genelinde 107 bin 723 konut satıldı
Türkiye genelinde konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %35,8 oranında artarak 107 bin 723 oldu. Konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 17 bin 656 ile İstanbul, 9 bin 428 ile Ankara ve 5 bin 987 ile İzmir olurken, en az olduğu iller sırasıyla 38 ile Ardahan, 62 ile Bayburt ve 81 ile Hakkari olarak gerçekleşti. Konut satışları Ocak-Haziran döneminde %26,9 arttı
Konut satışları Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %26,9 oranında artarak 691 bin 893 olarak gerçekleşti.
İpotekli konut satışları 14 bin 484 olarak gerçekleşti
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %112,6 oranında artarak 14 bin 484 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %13,4 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %100,5 oranında artarak 103 bin 90 oldu.
Haziran ayında 3 bin 384; Ocak-Haziran döneminde ise 24 bin 446 ipotekli konut satışı, ilk el olarak gerçekleşti.
Diğer satış türleri sonucunda 93 bin 239 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde diğer konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %28,6 oranında artarak 93 bin 239 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %86,6 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %19,3 oranında artarak 588 bin 803 oldu.
İlk el konut satış sayısı 33 bin 569 olarak gerçekleşti
Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %32,0 oranında artarak 33 bin 569 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %31,2 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %19,8 oranında artarak 207 bin 624 olarak gerçekleşti.
İkinci el konut satışlarında 74 bin 154 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde ikinci el konut satış sayısı Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %37,6 oranında artarak 74 bin 154 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %68,8 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %30,3 oranında artarak 484 bin 269 olarak gerçekleşti.
Yabancılara Haziran ayında bin 565 konut satışı gerçekleşti
Yabancılara yapılan konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %8,7 oranında artarak bin 565 oldu. Haziran ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %1,5 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 603 ile Antalya, 521 ile İstanbul ve 128 ile Mersin oldu.
Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %10,6 oranında azalarak 9 bin 354 oldu.
Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı
Haziran ayında ülke uyruklarına göre en fazla konut satışı sırasıyla 326 ile Rusya Federasyonu, 111 ile Ukrayna ve 109 ile İran vatandaşlarına yapıldı.
İşgücü Piyasasında Gençler, 2024
Avrupa Birliği’ne uyum çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen bu araştırma ile işgücü piyasasındaki gençlerin eğitim geçmişlerinin ve işe geçiş sürelerinin yanı sıra yapılan iş ile eğitim düzeyi, eğitim alanı ve beceri eşleşmelerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Araştırma hakkında detaylı bilgi metaveri bölümünde yer almaktadır.
15-34 yaş grubunda istihdam oranı %52,5 oldu
Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 2024 yılında 15-34 yaş grubunda kurumsal olmayan nüfus 24 milyon 291 bin kişi olup bu kişilerin 14 milyon 606 bini işgücünde yer aldı. Bu yaş grubunda istihdam edilenlerin sayısı 12 milyon 744 bin kişi iken işsiz sayısı ise 1 milyon 862 bin kişi olarak gerçekleşti. 15-34 yaş grubunda işgücüne katılma oranı %60,1, istihdam oranı %52,5 ve işsizlik oranı %12,7 olarak tahmin edildi.
Eğitimleri sırasında staj veya çıraklık gibi çalışma deneyimi olanların istihdam oranı %68,6 olurken, çalışma deneyimi olmayanlarda bu oran %55,8 oldu
Lise ve üstü eğitimli gençler arasında eğitimi süresince eğitiminin bir parçası olarak (staj veya çıraklık gibi) en az bir ay çalışma deneyimi olanların istihdam oranının %68,6 olduğu görüldü. Bu oran erkeklerde %82,2 iken, kadınlarda %54,8 olarak gerçekleşti.
Çalışma deneyimi olmayan veya 1 aydan kısa süreli çalışma deneyimine sahip gençler için istihdam oranı %55,8 oldu.
Gençlerin %17,7’si eğitimini yarıda bıraktı veya bölüm değiştirdi
Eğitimini yarıda bırakan veya bölüm değiştiren gençlerin %22,5’i ekonomik nedenler, %17,2’si eğitim programının beklentisini karşılamaması, %14,1’i ailevi nedenlerden dolayı eğitimini yarıda bıraktığını veya bölüm değişikliği yaptığını beyan etti.
Gençlerin %67,2’si eğitim seviyesi ile mevcut işinin gereksinimlerinin uyumlu olduğunu belirtti
İstihdamda olan gençlerin %67,2’si, eğitim seviyesi ile yaptıkları işin gereksinimlerinin uyumlu olduğunu beyan etti. Eğitim seviyesinin yaptığı işin gereksinimlerinden daha yüksek olduğunu beyan eden gençlerin oranı %25,4 iken, daha düşük olduğunu beyan edenlerin oranı ise %7,4 oldu.
4 yıllık yükseköğretim ve üzeri eğitime sahip gençlerin %74,7’si eğitim seviyesi ile yaptığı işin gereksinimlerinin uyumlu olduğunu belirtti. Mesleki veya teknik lise mezunlarında eğitim seviyesinin yaptığı işin gereksinimlerinden daha yüksek olduğunu belirtenlerin oranı %32,7 iken bu oran 2 veya 3 yıllık yüksekokul mezunlarında %34,6 oldu. Lise altı eğitim seviyesine sahip gençlerin %11,7’si ise eğitim seviyesinin yaptığı işin gereksinimlerinden daha düşük olduğunu belirtti.
Lise ve üstü eğitimli gençlerin %70,3’ü becerileri ile mevcut işinin uyumlu olduğunu belirtti
İstihdamda olan gençlerden, becerilerinin yaptığı işin gerekliliklerinden yüksek olduğunu beyan edenlerin oranı %27,1 iken, düşük olduğunu beyan edenlerin oranı ise %2,6 oldu.
Becerileri ile yaptığı işin uyumlu olduğunu belirtenlerin oranı 4 yıllık yükseköğretim ve üzeri mezunlarda %77,7 iken; mesleki veya teknik lise mezunlarında bu oran %62,3 olarak gerçekleşti.
Becerilerinin yaptığı işin gerekliliklerinden yüksek olduğunu beyan edenlerin oranı 4 yıllık yükseköğretim ve üzeri mezunlarda %20,8 iken; mesleki veya teknik lise mezunlarında %34,0 oldu.
Gençlerin %15,7’si ilk işine eğitiminden sonraki ilk altı ay içinde başladı
Mevcut durumda eğitime devam etmeyen 15-34 yaş grubundaki gençlerin %15,7’si üç aydan uzun süreli ilk işine eğitimlerini tamamladıktan/yarım bıraktıktan sonra ilk altı ay içinde başladığını belirtti. Bu oran erkeklerde %17,3, kadınlarda %14,0 oldu.
Eğitiminden sonra, üç aydan uzun süreli bir işte çalışmayan gençlerin oranı ise %21,7 olarak gerçekleşti. Bu oran erkeklerde %10,6, kadınlarda %33,9 olarak gerçekleşti.
Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi, Haziran 2025
Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %50,31 arttı, aylık %18,82 arttı
Tarım-ÜFE’de (2020=100), 2025 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %18,82 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %33,74 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %50,31 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %35,46 artış gerçekleşti.
Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %19,98 artış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %0,50 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünleri; su ürünleri; balıkçılık için destekleyici hizmetlerde %5,25 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre, tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünlerde %0,22 artış, çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerde %51,08 artış ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %0,19 azalış gerçekleşti. Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup %202,59 artış ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup %47,92 artış ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler oldu.
Anadolu Savunma, IDEF 2025’te Yeni Nesil Savunma Çözümlerini Sergileyecek
Anadolu Grubu markası Anadolu Savunma, IDEF 2025 17. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’nda, yerli savunma sanayiinin gücünü ve teknolojik yetkinliğini temsil edecek. Anadolu Savunma, 22–27 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek IDEF 2025’e yenilikçi modelleri SEYİT 6×6 ve Kia LTV ile katılacak.
Anadolu Grubu’nun yüksek performanslı askeri araçlar geliştiren markası Anadolu Savunma, 22–27 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek IDEF 2025 17. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı‘nda, yerli savunma sanayinin gücünü ve teknolojik yetkinliğini ulusal ve uluslararası paydaşlarıyla buluşturacak. Anadolu Savunma, IDEF 2025’te yenilikçi modeli zırhlı SEYİT 6×6’yı ve Kia LTV (hafif taktik araç) modelini ziyaretçilere sunacak.
Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, Anadolu Savunma’nın 2017 yılından bu yana Ar-Ge merkezlerinin uzman mühendis kadrosu tarafından hem Türk Silahlı Kuvvetleri hem de müttefik ülkeler için yenilikçi çözümler ürettiğini belirtti. Savunma sanayiindeki çalışmalarını bugünün ve ilerleyen dönemlerin ihtiyaçlarını dikkate alarak sürdürdüklerini ifade eden Arıkan, “Amacımız bugün geldiğimiz noktada, sadece yenilikçi teknik platformlar değil; askeri standartlarla tam uyumlu güvenlik, konfor, sürdürülebilirlik ve operasyonel süreklilik sunan bütüncül sistemler üretmektir. Millî sanayimizin mühendislik gücünü yansıtan bu yaklaşım sayesinde, %70’in üzerinde bir yerlilik oranına ulaşarak dışa bağımlılığı azaltan ve sürdürülebilir üretim kabiliyetini destekleyen bir yapı ortaya koymuş bulunuyoruz. Geleneksel askeri araç anlayışının ötesine geçerek, günümüzün çok yönlü operasyonel ihtiyaçlarına yanıt vermekten gurur duyuyoruz.” dedi.
SEYİT ürün ailesi yerli ve millî imkânlarla tamamen askeri standartlara uygun tasarlanıp geliştirildi
Anadolu Savunma’nın fuarda tanıtımını yapacağı zırhlı SEYİT 6×6 taktik tekerlekli aracı; modüler, güvenilir ve teknolojik bir görev çözümü olarak geliştirildi. Tamamen yerli ve millî imkânlarla tasarlanıp geliştirilen ve %60 dik eğim tırmanma, %30 yan eğimde dengeli sürüş, 1 metre derin sudan hazırlıksız geçiş, yüksek taşıma kapasitesi ve üstün arazi yetenekleri ile SEYİT 6×6 modern muharebe sahasının ihtiyaç duyduğu kritik fonksiyonları ve üstün performans özelliklerini tek bir platformda bir araya getiriyor. SEYİT ürün ailesi rijit akslı zırhlı 6×6 haricinde rijit akslı zırhsız 6×6, zırhlı ve zırhsız rijit akslı 4×4 versiyonu ve zırhsız bağımsız süspansiyonlu 4×4 versiyonundan oluşmaktadır. En yüksek ağırlıkları NATO standartlarındaki performans gereksinimlerinden ödün vermeksizin taşıyabilen ve –32’den +55°C’ye kadar sıcaklıklarda dahi görevini eksiksiz yerine getirebilen SEYİT ürün ailesinin modüler tasarımı; aracı hava savunma, komuta kontrol, silah sistemleri veya sistem taşıyıcı gibi çok çeşitli lojistik görevler için uyarlanabilir kılıyor. Entegre sistemleri, yüksek performansı, kolay idamesi, güçlü motor seçenekleri ve görev esnekliğiyle sahada üstün bir çözüm olarak öne çıkan SEYİT, hem yüksek yük taşıma kapasitesi hem de zorlu arazi performansıyla taktik görevlerde de yüksek performans gösteriyor. Hava, deniz, kara ve demiryoluyla kolaylıkla nakledilebilen model, birliklerin hızlı konuşlanmasına önemli bir katkı sağlıyor. Modelin açık mimari alt yapısı sayesinde teknolojik sistemler zaman içinde kolayca entegre edilebiliyor.
Kia LTV zorlu arazilerde ve zorlu hava koşullarında da fark yaratıyor
Kia ile yapılan iş birliği kapsamında Anadolu Savunma standında sergilenen Kia LTV; silah taşıma, keşif ve lojistik destek gibi görevlerde yüksek performans gösteriyor. Zorlu arazilerde ve hava koşullarında görevini aksatmadan sürdürebilen LTV modeli, %60 dik eğim tırmanabiliyor ve %40 yan eğimde dengede kalabiliyor. Yüksek taşıma kapasitesi ve modüler yapısı sayesinde farklı silah sistemleri, elektronik harp ekipmanları ve özel görev donanımlarıyla uyumlu bir şekilde çalışabilen LTV, ergonomik kabini, gelişmiş dijital sistemleri ve balistik koruma seçenekleriyle zorlu görevlerde kuvvetlerin stratejik ortağı olarak görev yapıyor.
KONUTDER BAŞKANI Ziya Yılmaz: “Konut Satışları Artıyor, Sıra Kredide ve Uygun Arsada”
KONUTDER Başkanı Ziya Yılmaz, bugün TÜİK tarafından açıklanan Haziran 2025 Konut Satış İstatistiklerini değerlendirdi.
Son 3 yılın en iyi ilk 6 ay satışı
Türkiye genelinde konut satışları 2025 Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %35,8 oranında artarak 107.723 oldu. Türkiye genelinde 1.El konut satışı ise Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %32,0 oranında artarak 33 bin 569 oldu. Toplam konut satışları içinde 1.El konut satışının payı %31,2 oldu.
2025’in ilk yarısındaki Türkiye geneli satışlara bakıldığında toplamda 691.893 ile son 3 yılın en büyük artışı olduğunu görüyoruz. 2024’teki 1 milyon 478 binlik toplam satışın enflasyonun düşmesi ve faizlerin inmesiyle birlikte bu yıl 1,5 milyonun üzerine çıkacağını düşünüyoruz.
Satışlarda önceki yıllara göre bir artış söz konusu ancak 1.El konut satışlarının ve kredili satışlarının payının artması gerekiyor. 2016-2020 arasında 1. El satışların ilk 6 ay ortalaması %45’ti. Son 5 yılda bu oran %30’a geriledi. Aynı şekilde kredili satışlar da 2016-2020 arası ilk 6 aylarda ortalama %31 iken son 5 yılda bu oran ortalama olarak neredeyse yarıya yakın eriyerek %17’lere geriledi.
Konut finansmanındaki kısıtlar kaldırılmalı
Konut arzı ve kredi olanaklarını iyileştirmedikçe konut ve kira fiyatlarının kontrolü de güçleşiyor. Bu noktada Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in “Konuttaki arz açığını kapatmadan, fiyatlar istenilen noktaya gelmez. Çünkü arz açığı var. Dar gelirli kesimin ev sahibi olabilmesi için gerekirse uzun vadelerle konut sahibi olması sağlanmalı” açıklamalarını oldukça olumlu buluyoruz. KONUTDER olarak bu noktada BDDK’nın kredi kısıtlarının kaldırılmasıyla ilk etapta kredili ve 1. El konut satışların daha iyi bir noktaya geleceğini düşünüyoruz.
Uygun Arsa Geliştirilmesi: Konut maliyetlerini düşürmenin anahtarı
Satışların yanı sıra konut arzını artırmaya yönelik arsa maliyetlerini aşağıya çekecek uygulamaların da hızla devreye alınması lazım. Geçtiğimiz aylarda kamuoyu ile paylaştığımız uygun arsa modeli de bu noktada çok önemli katkı sağlayacaktır. Arsa maliyetinin en yüksek olduğu ülkelerden birisiyiz. Arsanın inşaat içindeki maliyeti ülkemizde %50 ortalamalarında, oysa Avrupa ve Amerika’da en değerli lokasyonlarda bile arsa maliyetleri %20’ler seviyesinde. Bu durum özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde konutun erişilebilirliğini doğrudan olumsuz etkiliyor.
Konut ihtiyacının ve arz eksikliğinin fazla olduğu bölgelerde kamunun üreteceği arsaların; toplam geliştirme maliyeti içindeki payı yerine ve bölgesine göre yüzde 10 ila 20’yi geçmeyecek şekilde geliştirilebilir. Bu da beraberinde toplumun birçok kesimini de konut sahibi yapabiliriz. Bu sayede hem konuta erişimin zorlukları ortadan kalkar hem de enflasyonla mücadelede de ciddi kazanımlar elde edilir.
Škoda’dan Temmuz Ayına Özel Fırsatlar
Škoda, temmuz ayına özel avantajlı satış kampanyalarıyla müşterilerine keyifli bir yaz mevsimi yaşatıyor.
Škoda’nın sedan konforunu premium segment düzeyinde sunan otomobili Superb için marka, temmuz ayına özel avantajlı fiyat ve tüzel müşterilere 12 ay vadeli, yüzde 2,49 faiz oranı ile 1.000.000 TL’ye kadar finansman desteği sunuyor.
Škoda sahibi olmak isteyenler, markanın B-SUV sınıfındaki dinamik modeli Kamiq ile sportif tasarımı ve zengin donanımıyla öne çıkan otomobili Scala Monte Carlo için 200.000 TL’ye kadar, 12 ay vadeli, yüzde 0,99 faiz oranlı kredi desteğinden yararlanabiliyor.
Markanın en çok tercih edilen modeli Octavia içinse Škoda, tüzel müşterilere 12 ay vadeli, yüzde 2,49 faiz oranı ile 1.000.000 TL’ye kadar finansman desteği sunuyor.
Skoda’nın kompakt SUV sınıfındaki modeli Karoq’a Yüce Auto-ŠkodaYetkili Satıcılarında temmuz ayına özel fırsatlarla sahip olunabiliyor.
Temmuz sonuna kadar sürecek ve tüm yetkili satıcılarda geçerli kampanya kapsamında marka, müşterilerine en uygun faiz oranları ile kredi seçenekleri sunuyor.
Lexus Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nda İlk Zaferini Kazandı
Premium otomobil üreticisi Lexus, motor sporları dünyasında da adından söz ettiriyor. Lexus’un RC F LMGT3 yarış aracı, 2025 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nda (WEC) ilk zaferini Sao Paulo 6 Saat yarışında kazandı. Bu önemli galibiyet, Lexus’un WEC’teki yalnızca ikinci sezonunda geldi ve markanın kısa zamanda elde ettiği başarının daha da dikkat çekici olmasını sağladı.
Brezilya’daki efsanevi Interlagos Pisti’nde gerçekleştirilen sezonun beşinci yarışında AKKODIS ASP Team tarafından kullanılan 87 numaralı RC F LMGT3, 216 tur sonunda damalı bayrağı ilk sırada geçti. Le Mans 24 Saat zaferi yaşamış olan Jose Maria Lopez, Petru Umbrarescu ve Clemens Schmid’in oluşturduğu ekip, güçlü performanslarıyla yarışı 37.716 saniye farkla kazandı. 78 numaralı Lexus RC F LMGT3 de dikkat çekici bir performans sergiledi ve zorlu yarışı beşinci sırada tamamladı.
RC F LMGT3, Lexus’un yüksek performanslı RC F coupe modeli üzerinden geliştirildi ve Şubat 2024’te WEC’te yarışmaya başladı. Kısa süre içerisinde ilk podyum başarısını ve pol pozisyonlarını elde eden araç, Sao Paulo zaferiyle birlikte artık WEC’in kazananları arasındaki yerini almış oldu.
Lexus, bu başarısıyla yalnızca rekabetin içinde yer almadığını, aynı zamanda zirveye oynamaya başladığını da net bir şekilde ortaya koydu. Genç yetenekler ve deneyimli pilotlardan oluşan pilot kadrosuyla, Lexus yeni zaferler elde etmeyi hedefliyor.
“Netaş Academy” eğitimde yeni bir dönem başlatıyor
Türkiye’nin yerli teknoloji gücü Netaş Ar-Ge, uzman kadrosuyla yıllardır kurumsal müşterilere vermiş olduğu teknoloji eğitimlerini Netaş Academy çatısı altında bireysel müşterilere açıyor.
Uzun yıllardır kurumsal müşterilerine uzman kadrosu ile çok yönlü teknik eğitimler veren Netaş Ar-Ge, Netaş Academy ile kapılarını artık kurumsal müşterilerin yanı sıra bireylere de açıyor.
Kurumsal eğitim platformu n-telligent institute, yeniden yapılandırarak Netaş Academy’ye dönüştüren Netaş, ülkemize Netaş Ar-Ge mühendislerinin imzasını taşıyan yepyeni bir eğitim platformu kazandırıyor.
Teknik eğitimler, blog içerikleriyle donatılan Netaş Academy, profesyonel gelişimine odaklanan herkese yönelik zengin bir bilgi ve deneyim paylaşımı ortamı oluşturmayı hedefliyor.
Sektörde deneyimli eğitmenler tarafından verilecek eğitimlere; öğrenciler, kariyer değişikliği yapmak, ya da ilgili uzmanlık alanlarında derinleşmek isteyen herkes katılabilecek.
Katılımcılara çevrim içi ya da yüz yüze eğitim seçenekleri sunan Netaş, eğitimlere katılan kişilerin kariyer planlaması konusunda da çok değerli yönlendirmeler yaparak katılımcıların zihinlerinde belirgin bir rota ile eğitimi tamamlamalarını hedefliyor.
Kurumsal müşterilere yıllardır sunulan ve memnuniyet seviyesi oldukça yüksek olan Netaş Academy eğitimleri, teorik bilginin yanı sıra uygulamalı çalışmalar ve sektör deneyimleriyle zenginleştiriliyor.
Netaş Academy’de Netaş eğitmenlerinin vermiş olduğu eğitimlerle ilgili bilgilerin yanı sıra konusunda uzman kişilerin yazdıkları bloglar da katılımcılara geniş bir perspektif sunuyor. Böylece sektörün nabzını tutulurken, geleceğin teknolojilerine yönelik hazırlıklı ve yetkin bir profesyonel ağ oluşturmaya da öncülük ediliyor.
Netaş Academy’yi değerlendiren Netaş Ar-Ge Genel Müdürü Ersin Öztürk, “Netaş Ar-Ge olarak, yıllardır alanında önde gelen isimlerinden oluşan eğitmen kadromuzla, kurumsal müşterilerimize yüksek kaliteli eğitimler sunarak sektöre değer katıyoruz. Netaş Academy sayesinde bu birikim ve deneyimi daha geniş bir kitleye ulaştırmak amacıyla, bireysel katılımcılara da kapılarımızı açmış olduk. Netaş’ın yıllardır süregelen okul kimliğini bir Akademi çatısı altında yeniden yapılandırdık ve hem eğitim hem uygulama tarafında alanının en iyisi olan kadromuzun birikiminden faydalanma fırsatını, yalnızca kurumsal müşterilerimize değil, kariyerini geliştirmek isteyen bireysel katılımcılara da sunuyoruz. ” dedi.
Platformda öne çıkan eğitimler arasında; “Yapay Zekâ ile İş Modellerini Yeniden Düşünmek”, “CISCO Sertifikalı Ağ Uzmanı (CCNA) Eğitimi”, “Veri Tabanı & SQL Eğitimi”, “Yapay Zekâ ile İletişim Yöntemleri” ve “ISTQB Temel Seviye Sertifikasyon Eğitimi” sıralanabilir.
Çiğ süt fiyatı üreticiyi değil, krizi büyütmeyi hedefliyor
Edirne Milletvekili ve Ziraat Mühendisi Ediz Ün, Ulusal Süt Konseyi’nin (USK) 16 Temmuz’da açıkladığı çiğ süt alım fiyatlarına sert tepki gösterdi. USK’nın yalnızca yüzde 7 oranında yaptığı fiyat artışının, üreticinin yaşadığı maliyet baskısını hafifletmekten uzak olduğunu belirten Ün, hem kararın içeriğini hem de açıklanma zamanını eleştirdi.
“Çiftçiye bile isteye zarar ettiriliyor” diyen Ün, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın üretici lehine değil, krizi derinleştiren politikalar izlediğini söyledi.
Normalde Haziran ayında toplanıp 1 Temmuz itibarıyla yürürlüğe girmesi gereken fiyat kararının, temmuz ortasında alınarak 1 Ağustos’tan itibaren uygulanacağının duyurulmasını ağır sözlerle eleştiren Ün, şu ifadeleri kullandı:
“Çiftçinin bir aylık gelirine tefeciler gibi el koydular. Madem toplanacaktınız, neden 21 gün önce toplanmadınız? Bu gecikme bilinçli bir tercih. Aynı uygulamayı yılbaşından önce yaptılar. O zaman da fiyatı geç açıklayarak çiftçiyi yine zarara uğrattılar.”
Yeni açıklanan 18 lira 35 kuruşluk çiğ süt alım fiyatının üreticiye nefes aldırmak bir yana, mevcut maliyetleri dahi karşılamaktan uzak olduğunu vurgulayan Ün, yem-süt paritesine dikkat çekti:
“Ocak ayında 1,27 olan parite haziranda 1,16’ya geriledi. Tarım Bakanlığı’nın hedefi olan 1,3 paritesinden giderek uzaklaşıyoruz. Bugün açıklanması gereken en düşük fiyat 21,5 liraydı. Sektör temsilcilerinin 21 liralık talebi gayet haklıydı.”
Ün, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen’in bir televizyon programında kullandığı “Üretici 21 lira isteyebilir ama bu fiyat uygulanmadıktan sonra bir anlamı yok” sözlerine de yanıt verdi:
“Beyefendiye sormak lazım: Göreviniz nedir? Üreticinin hakkını savunmayacaksanız neden o koltukta oturuyorsunuz?”
Yem fiyatlarının son bir yılda yüzde 37 oranında arttığını hatırlatan Ediz Ün, süt fiyatındaki yüzde 25’lik artışın bu maliyetin çok gerisinde kaldığını söyledi:
“Bu zam, üreticiye ‘Artık üretme’ demekten başka bir anlama gelmez. Alınan bu karar, yeni bir süt krizinin habercisidir. Yanlış kararlarının bedelini sürekli üreticiye ödettiriyorlar.”
Ulusal Süt Konseyi’nin şeffaflıktan uzak bir yapıya dönüştüğünü söyleyen Ün, yalnızca yanlış kararlar almakla kalmadığını, aynı zamanda üreticiye rehber olması gereken temel verileri de paylaşmadığını belirtti:
“Aylarca ne yem-süt paritesini ne maliyet hesaplarını ne de girdi fiyatlarını açıkladılar. Çünkü biliyorlar ki bu veriler açıklansa üreticinin zarar ettiği ortaya çıkacak. Bu yüzden susuyorlar. Oysa Konsey, üreticinin hakkını savunacak bir yapı olmak zorundaydı. Şimdi iktidarın planlarına hizmet eden bir aparata dönüştü.”
Ün’e göre açıklanan düşük fiyatlar, iktidarın uzun vadeli bir tercihini yansıtıyor:
“Süt üretiminin yıllık 22 milyon tonla sınırlandırılması planlanıyor. Bunun için de bazı üreticiler sistem dışına itilmek isteniyor.”
Açıklamasının sonunda ise Ediz Ün, iktidarı sert bir dille eleştirdi: “Bu iktidarın bir gün bile üreticiyi düşündüğü olmadı. AKP gitmedikçe bu ülkenin çiftçisine huzur yok.”
MOBİLYA SEKTÖRÜ, YAZ AYINA BÜYÜME İLE ‘MERHABA’ DEDİ
Mobilya ihracatındaki artış komşudan Afrika’ya uzandı
Mobilya, kâğıt ve orman ürünleri sektörü, haziran ayında hem ülke genelinde hem de Akdeniz’de önemli bir ihracat artışına imza attı. Ana pazarlarında istikrarını koruyan sektör, komşu ülkeler ve Afrika pazarında da dikkat çeken ihracat artışları kaydetti. Gürcistan ve Fas’ın öne çıktığı rekor artışlara Irak, Suriye ve Libya da katıldı.
Başarıyı yıl geneline yaymak ve daha kalıcı hale getirebilmek için ihracatçının rekabet gücünü destekleyecek adımlara ihtiyaç duyduklarını dile getiren AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, ihracatın ivme kazanabilmesi için ekonomik zeminin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye mobilya, kâğıt ve orman ürünleri sektörünün haziran ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 8,1 artışla 588 milyon 946 bin dolar oldu. Sektörün yılın ilk 6 aylık ihracatı 2024 yılına kıyasla yüzde 0,7 oranında artış göstererek 3 milyar 818 milyon 939 bin dolar seviyesine geldi.
Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) ise haziran ayında yüzde 21,6’lık artış kaydederek 66 milyon 276 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Ocak-Haziran döneminde 463 milyon 952 bin dolarlık ihracata ulaşan AKAMİB, bu dönemde yüzde 10,2’lik artış sağladı.
Fas ve Gürcistan pazarlarında önemli başarı
Sektörün Türkiye geneli haziran ayı ihracatında en başarılı ilk beş pazarı Irak, Birleşik Krallık, ABD, Fas ve Gürcistan oldu. İlk 10 pazar içerisinde Fas’a yüzde 67, Gürcistan’a yüzde 55’lik ihracat artışları dikkat çekti.
AKAMİB’in haziran ayı ihracatında da Irak ilk sırada yer aldı. Irak’ı sırasıyla; Suriye, Almanya, Libya ve Fransa takip etti. İlk 10 pazar içerisinde Suriye’ye yüzde 216, Gürcistan’a yüzde 110, Libya’ya yüzde 107, Birleşik Krallık’a yüzde 87 ve Fas’a yüzde 67’lik dikkat çekici ihracat artışları görüldü.
“Başarının kalıcı olması rekabet gücüne bağlı”
Haziran ayı ihracat verilerini değerlendiren AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, elde edilen başarılı sonucun bölge ihracatçısının dinamizmini ve adaptasyon kabiliyetini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti. Bu başarıyı yıl geneline yaymak ve daha kalıcı hale getirebilmek için ihracatçının rekabet gücünü destekleyecek adımlara ihtiyaç duyduklarını dile getiren Kılıçer, yılın ikinci yarısında ihracatın ivme kazanabilmesi için ekonomik zeminin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Yüksek faiz ortamında finansmana erişimde ciddi zorluklar yaşadıklarına dikkat çeken Kılıçer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Faizlerin kademeli olarak düşürülmesi, döviz dönüşüm desteğinin artırılması ve maliyetleri dengeleyecek destek mekanizmalarının hızlıca hayata geçirilmesi ihracatçımıza nefes aldıracaktır. Türkiye’nin üretim ve ihracat gücünü korumak için ihracatçının yükünü hafifletecek politikalar her zamankinden daha büyük önem taşıyor.”
Yapay zeka ile turizmde yeni dönem: Kişiselleştirilmiş deneyimler, akıllı işletmeler
Yapay zeka, konaklama ve yeme-içme sektörlerinde hizmet kalitesini ve verimliliği yeniden tanımlıyor. 35 yılı aşkın süredir otel, restoran, kafe, bar, pastane ve plaj işletmeleri için teknolojik çözümler sunan Protel, yapay zekayla turizm sektöründe verimliliği ve müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarıyor. Protel Satış Direktörü Fatih Tenel, yapay zeka sayesinde sektörün yalnızca bugünü değil, geleceği de daha akıllı ve öngörülebilir şekilde planlama imkânı bulduğunu söylüyor.
Turizm ve konaklama sektörü, dijital dönüşümün en hızlı yaşandığı alanlardan biri haline gelirken, yapay zeka da bu dönüşümde başrolü üstleniyor. Özellikle müşteri deneyimini kişiselleştirmede yapay zeka kritik bir rol oynuyor. Misafirlerin tercihlerinin analiz edilerek onlara özel deneyimlerin sunulması, müşteri bağlılığını artırıyor. Gelecekte, yapay zekanın duygusal zeka yetenekleri sayesinde sadece ne istediklerini değil, nasıl hissettiklerini de anlayan hizmetlerin sunulması bekleniyor.
Protel Satış Direktörü Fatih Tenel, “Yapay zeka teknolojilerini sadece takip etmekle kalmıyor, bizzat geliştiriyor ve sektöre adapte ediyoruz. Otellerin ve restoranların işleyişini hem operasyonel hem de müşteri deneyimi açısından dönüştürecek çözümler sunuyoruz. Yapay zeka artık sadece bir teknoloji değil, sektörel rekabette kritik bir avantaj unsuru haline geldi” diyor.
2017 yılında Ar-Ge merkezi lisansını aldıktan sonra yapay zeka, görüntü işleme ve artırılmış gerçeklik alanlarında Ar-Ge faaliyetleri yürütmeye başlayan Protel’in, bu çalışmalar arasında özellikle dikkat çekenlerden biri, mutfak atık yönetimi projesi. Yapay zeka destekli bu sistem sayesinde, mutfakta hangi yiyeceklerin ne kadar arttığı analiz ediliyor ve bu verilerle sonraki üretim planlaması yapılıyor. Ayrıca, restoran üretim tahminleme uygulaması, hava durumu ve geçmiş satış verilerini değerlendirerek günlük ne kadar yemek hazırlanması gerektiğini tahmin ediyor. Yapay görme ile açık büfe yönetimi ise hangi yemeklerin ne zaman tazelenmesi gerektiğini bildirerek hem gıda israfını önlüyor hem de hizmet kalitesini artırıyor.
Oracle’ın geliştirdiği bir diğer önemli yapay zeka çözümü olan NOR1, otelcilik sektöründe hem gelir artırımı hem de kişiselleştirilmiş hizmet sunumu sağlıyor. OPERA Cloud sistemine entegre çalışan bu uygulama, otel misafirlerinin geçmiş verilerini analiz ederek onlara en uygun zamanda oda yükseltme teklifleri sunuyor. Böylece, misafir memnuniyeti artarken otellere de ek gelir sağlanıyor.
“Sektör daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşuyor”
Yapay zekanın sektördeki geleceği hakkında konuşan Fatih Tenel, “Karar alma süreçlerinde veriye dayalı yapılar kurulması ve operasyonel süreçlerin otomasyonla desteklenmesi, sektörün daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını sağlayacak. Protel olarak bu dönüşümde işletmelerin yanında olmaktan gurur duyuyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Pınar Özbek’ten Esma’nın Işığında: Kalbe Yolculuk Başladı
Pınar Özbek’ten Kalplere Dokunan Bir Eser: Esma’nın Işığında – Esma’ül Hüsna Hikayeleri
Gerçek hayat hikâyelerinden esinlenerek kaleme alınan Esma’nın Işığında – Esma’ül Hüsna Hikayeleri, eğitimci yazar Pınar Özbek imzasıyla Vena Yayınları’ndan çıktı.
Allah’ın 99 ismini temel alan kitapta, her bir isimle bağlantılı 99 gerçek hayat hikayesi yer alıyor. Maneviyat dolu bu eser, Allah’ın isimlerinin ışığında okuyucuyu kendi iç dünyasına doğru derin bir yolculuğa davet ediyor.
Pınar Özbek’in güçlü kalemiyle Vena Yayınları’ndan yayımlanan Allah’ın 99 ismini merkeze alan kitap, her bir isme dair yaşanmışlıklarla yoğrulmuş 99 farklı insan hikâyesini anlatıyor. Okuyucuyla buluşan eser, hem manevî hem de edebî yönüyle dikkat çekiyor.
“Her kalp, bir yolculuğun izlerini taşır.”
Bu anlamlı cümleyle kapılarını açan kitap, okuyucusunu kendi kalbinin derinliklerine inmeye ve Allah’ın güzel isimlerinin tecellilerini keşfetmeye çağırıyor. Kimi zaman bir affın, kimi zaman bir dönüşümün hikâyesi olarak karşımıza çıkan her bir bölüm, farklı hayatlara dokunuyor.
Pınar Özbek, eserle ilgili duygularını şu sözlerle ifade ediyor:
“Esma-i Hüsna ile tanışmam çocuk yaşlarımda başladı. Bu kutlu isimlerin yıllar içinde kalbimde ne büyük bir yer edindiğini gördüm. Sadece kendi içsel yolculuğumda değil, eğitim verdiğim öğrencilerde de bu isimlerin dönüştürücü etkisine şahit oldum. Bu kitap, hem unuttuklarımızı hatırlatan hem de içimizdeki ışığı yeniden uyandıran bir rehber niteliğinde.”
Eğitimci kimliğiyle yazar, anaokulundan ortaokula kadar farklı yaş gruplarındaki öğrencileriyle paylaştığı Esma-i Hüsna tecrübesini, kelimelerin ötesine taşıyarak birer duygu, umut ve şifa aracı olarak aktarıyor.
Her biri yaşanmışlıktan esinlenerek yazılan bu öyküler, farklı yaş, cinsiyet ve sosyal statüden insanların içsel dönüşümlerini, affedilişlerini ve yeniden doğuşlarını konu alıyor. Esma’nın Işığında, sadece kadınlara ya da erkeklere değil; her yaştan, her meslekten ve her hayat hikâyesinden insana hitap ediyor. Kalbinde sorular taşıyan, geçmişiyle yüzleşmek isteyen, affedilmek ve yeniden doğmak arzusunda olan herkes için bir yol haritası sunuyor.
Bu eser, sadece bir hikâye derlemesi değil; Allah’ın isimlerinden ilham alarak yazılmış, okuyucuyu içsel dünyasına, duaya ve manevî olgunluğa davet eden derinlikli bir yolculuktur.
Yayımlandığı ilk haftadan itibaren dikkat çeken kitap, özellikle maneviyat, kişisel gelişim ve içsel keşif alanlarına ilgi duyan okurlar için benzersiz bir kitap olarak öne çıkıyor. Ruhun ihtiyaç duyduğu teselliyi, huzuru ve yönü Esma-i Hüsna’nın ışığında arayanlara…
Çeşme’de Uygun Fiyatlı Tatilin AdresiIldırı’nın Sakinliğinde Uygun Fiyatlı Tatil Deneyimi
Çeşme’nin keşfedilmemiş güzelliklerinden Ildırı’da konumlanan Sibyl Hotel Erythrai by Muup, her bütçeye hitap eden fiyatları ve sunduğu yüksek konforla muhteşem Ege tatilinin vazgeçilmezlerinden oluyor. Suit, deluxe ve superior oda seçenekleriyle herkesin ihtiyacına uygun bir alternatif sunan Sibyl, Temmuz- Ağustos ayında kişi başı gecelik 3.500 TL’den, Eylül ayında ise 3.250 TL’den başlayan fiyatlarla başlayan tatil fırsatları sizleri bekliyor.
Üç cephesi denize bakan, balkonlu ve ferah tasarımlı odalarıyla misafirlerine doğayla iç içe bir konaklama deneyimi yaşatan Sibyl Hotel Erythrai by Muup, her şey dahil konsepti, geniş menü seçenekleri ve kişiye özel hizmet anlayışıyla dikkat çekiyor. Otelin suit, deluxe ve superior olmak üzere farklı kategorilerde sunduğu 7 tip oda seçeneği, her bütçeye ve her zevke hitap ediyor.
Antik Erythrai kenti manzarasına karşı konumlanan otelde, Ege mutfağından dünya lezzetlerine kadar geniş bir yelpazede hazırlanan menüler Executive Şef Serhat Güneysu tarafından hazırlanıyor. Spa, sauna, masaj odası, gün boyu süren aktiviteler, canlı müzik performansları ve DJ etkinlikleriyle Sibyl Hotel; sadece konfor değil, eğlenceyi de tatilinize dâhil ediyor.
CHUCK PALAHNIUK’İN KARANLIK ve SARKASTİK ZEKÂSINDAN YENİ BİR ABSÜRT MASAL: SONSUZA DEK DEĞİLSE DE ŞİMDİLİK
Düşbaz Kitaplar, yeraltı edebiyatının kült ismi Chuck Palahniuk’in Sonsuza Dek Değilse de Şimdilik adlı romanını Türkçede ilk kez okurlarla buluşturuyor! Ahlaki çürümeyi ve sınıf çatışmalarını kara mizahla kaleme aldığı romanda Palahniuk, aile geleneği olarak seri katillik yapan iki kardeşin karanlık, kanlı soyluluk hikâyesini anlatıyor. Palahniuk’in ölüm, miras, medya ve şiddeti sarkastik kalemiyle yeniden şekillendirdiği Sonsuza Dek Değilse de Şimdilik, rahatsız edici biçimde eğlenceli!
Ayrıntı Yayınları’nın dinamik markası Düşbaz Kitaplar, yeraltı edebiyatının güçlü kalemi ve Dövüş Kulübü’nün yazarı Chuck Palahniuk’in karanlık romanı Sonsuza Dek Değilse de Şimdilik’i okurlarla buluşturdu. Burcu Asena Şahin Gençoğlu’nun dilimize çevirdiği Sonsuza Dek Değilse de Şimdilik, yazarın Bunu Bi’ Düşün, Miras, Çığlık ve Yargı Günü’yle birlikte Düşbaz Kitaplar’dan çıkan beşinci kitabı oldu.
“En Uzun Gün Hiç Bitmiyor Mu?”
Ekranların sevilen çizgi film kahramanı Niloya, yaz tatilinde de yepyeni hikayelerini minik dostları ile paylaşmaya devam ediyor. Çocukların merakla beklediği bu haftaki bölümde çizgi kahraman hiç bitmeyecek sandığı bir günün aslında son bulduğunu ve bu durumun ardındaki gerçeği öğrendiği keyifli bir maceraya atılıyor. Bu kapsamda Niloya ve arkadaşları, 17 Temmuz Perşembe günü saat 09.00’da Niloya YouTube kanalında yayınlanacak “En Uzun Gün” bölümü ile hem keyifli bir zaman dilimi sunacak hem de öğretici bir macerayı ekranlara taşıyacak.
Türkiye’nin sevilen ve en uzun soluklu yerli çizgi film kahramanı Niloya, yeni bölümleriyle hem TRT Çocuk ekranlarında hem de 6 milyonu aşan abonesiyle mutluluk dünyasının kapılarını aralayan YouTube kanalında sevenleriyle buluşmaya devam ediyor. Her bölümde farklı bir hikâye sunan ve 7’den 70’e büyük beğeni toplayan çizgi film, psikolog, pedagog ve içerik danışmanlarının eşliğinde titizlikle hazırlanan senaryoları ile çocukların hayal dünyasına olumlu etkilerde bulunuyor.
Niloya ve arkadaşları, doğa olaylarını çocukların anlayabileceği bir dil ve keyifli bir anlatımla ekranlara taşırken, aynı zamanda merak duygusunu, öğrenme isteğini ve arkadaşlık ilişkilerini de ön plana çıkarıyor. Bu haftaki bölümde en uzun günün hiç bitmediğini düşünerek macerasına başlayan Niloya, yaz gündönümünü en eğlenceli şekilde ekranlara getiriyor.
UL/FM sertifikalı pompalarla yangın riski azalıyor, sigorta primleri düşüyor
Sanayi tesisleri için yangın, yalnızca fiziksel bir tehdit değil; can kaybı, yüksek maddi zarar, üretimin durması ve sigorta maliyetlerinin artması gibi birçok riski beraberinde getiren büyük bir felaket demek. Bu nedenle yangına müdahalede kullanılacak ekipmanların sadece standartlara uygun olması değil, aynı zamanda uluslararası sertifikasyonlarla güvence altına alınması büyük önem taşıyor.
2024 yılında İstanbul İtfaiyesi tarafından açıklanan verilere göre, depo, işyeri, fabrika gibi yalnızca ticari yapılarda 3 bine yakın yangın meydana geldi. Bu yangınların büyük kısmı, ısı kaynaklarının yanlış kullanımı ve mekanik arıza gibi önlenebilir nedenlerden kaynaklandı. Benzer şekilde, ABD Ulusal Yangından Korunma Derneği verilerine göre, yalnızca sanayi tesislerini etkileyen yapısal yangınlar yıllık 1,3 milyar doları aşan doğrudan ekonomik kayba yol açtı. Gerçekleşen bu yangınlar, ciddi can kayıpları ve iş gücü kesintileriyle birlikte uzun süreli operasyonel duraksamalara neden olurken, yangın güvenliğinin ihmale gelmeyecek bir konu olduğunu da net biçimde ortaya koyuyor.
Üstelik yangınlar fiziksel kayıplarla birlikte, finansal zararlara ve sigorta maliyetlerinde artışlara da neden oluyor. Sigorta şirketleri, sanayi tesislerinin risk profiline göre primlendirme yaparken, kullanılan yangın güvenliği altyapısını dikkate alıyor. Bu noktada UL/FM sertifikalı yangın pompaları, yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda maliyet avantajı da sağlıyor. Bu sistemlerin tesislerde kullanılması, risk primlerinin yüzde 10 ila 30 arasında düşmesine katkı sağlayabiliyor.
AHKİB’DEN YÜZDE 30 ARTIŞ İLE 231 MİLYON DOLARLIK İHRACAT
Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Başkanı Gürkan Tekin, 2025 yılının ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %30 artışla 231 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini açıkladı. En fazla ihracatı bayan dış giyim ürünlerinde yaptıklarını belirten Tekin, Hollanda, Almanya ve İspanya’nın başlıca pazarlar olduğunu ifade etti.
Tekstil ve hazır giyim sektörünün emek yoğun yapısına dikkat çeken Başkan Gürkan Tekin, Avrupa’daki kazanımlarını korumak için olağanüstü gayret gösterdiklerini söyledi. Gürkan Tekin, “Kur seviyesinin ihracatı önemli oranda sekteye uğrattığı bir dönemden geçiyoruz. Türkiye genelinde sektör ihracatının yüzde 7 oranında azaldığı bu dönemde Birlik olarak ihracatımızı yüzde 30 artırmış bulunuyoruz. Bu başarı üyelerimizin olağanüstü çaba ve gayretlerinin sonucudur. Üyelerimiz bir yandan mevcut pazarlardaki kazanımlarını korurken Kosova, Kırgızistan, Kazakistan ve Ürdün gibi pazarlarda önemli başarılara imza attılar.” dedi
“En fazla bayan ve bay dış giyim ürünleri ihraç ettik”
İhracat artışında yeni pazarların önemli kazanımlar sağladığına dikkat çeken Başkan Tekin, bu pazarlarda yakaladıkları ihracat artışının devamını sağlayarak kalıcı olabilmek için özel lojistik altyapı yatırımlarının güçlendirilmesi, etkin tanıtım mekanizmalarının kurulması ve yerel aktörlerle stratejik iş birliklerinin geliştirilmesi için destek ve teşviklerin artırılması gerektiğini dile getirdi.
Yılın ilk yarısında 25 bin 668 ton ürünü küresel piyasalarda değere dönüştüren AHKİB’in sektör ihracatının temelde üç ürün grubunda kümelendiğini açıklayan Başkan Tekin, “Ocak-haziran döneminde bayan dış giyim ürün grubu toplam ihracatımızın yüzde 48’ini oluşturdu. Bir önceki yılın aynı dönemine göre bu ürün grubunda ihracatımız yüzde 26 artış ile 111 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. En fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ikinci ürün grubumuz olan bay dış giyim ürünlerinin payı ise yüzde 22 oldu. Bu ürün grubunda yüzde 32’lik bir artışa imza atarak 52 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Diğer hazır eşya ürün grubunun toplam ihracatımızdaki payı yüzde 8 olurken, bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 5 azalarak 18,2 milyon dolar olarak gerçekleşti.” diye konuştu.
PaperWork ve DijitalAid Ortaklığıyla Yapay Zekâ Destekli WiseSpend, Masraf ve Seyahat Yönetiminde Devrim Yaratıyor
Kurumsal süreçlerde dijitalleşmeyi hızlandıran PaperWork ve süreç uyarlama uzmanı DijitalAid, stratejik bir iş birliğine imza atarak yapay zekâ destekli yeni nesil masraf ve seyahat yönetim çözümü WiseSpend’i duyurdu. PaperWork platformunun güçlü API mimarisi üzerinde geliştirilen WiseSpend, düşük kod (low-code), yapay zekâ (AI) ve uçtan uca dijitalleşmeyi bir araya getiren modüler bir çözüm sunuyor. Bu yenilikçi mobil masraf ve seyahat talep yönetim paketi, organizasyonlara hız, doğruluk ve verimlilik kazandırmayı hedefliyor.