İçişleri-Adalet

Kartalkaya Kayak Merkezi’nde otel yangını: 78 ölü, 51 yaralı, bir günlük milli yas ilan edildi

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde Meydana Gelen Yangında ölü sayısı 78’a yaralı sayısı da 51’e çıkarken ölenlerden birinin Kayserili aşçı Eslem Uyanık olduğu öğrenildi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya  otelde arama ve tarama sonuçlarının sona erdiğini belirterek ‘arkadaşlar yüreğimiz yanıyor, acımızı tarif etmek imkansız, maalesef vefat eden canımız 76. Mekanları cennet olsun. Ailelerine başsağlığı, aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Kimlikleri tespit edilen 52 naaştan 45’inin naaşları ailelerine teslim edildi. Diğerleriyle ilgili kimlik tespit çalışmalarını yapamadık. Bununla ilgili Adli Tıp Kurumu’nda kimlik, DNA tespit çalışmaları yapılıyor. Bunlar süratle tamamlandıktan sonra ailelerine t eslim edilecek. Adalet Bakanlığımız açıklama yapmıştı. Bolu Cumhuriyet Başsavcımız ve 5 cumhuriyet başsavcımız ve bilirkişi, yangın sebebi, ihmal ve kusurla ilgili çalışmaları yapıyorlar. Olay nedeniyle 9 şahıs gözaltına alınmıştır” dedi.

Bu arada Kayseri Valiliği bir günlük yas ilan edildiğine dikkat çekerek ’21 Ocak 2025 tarihinde Bolu Kartalkaya Kayak Merkezinde meydana gelen yangın nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımızın acı kaybından dolayı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla milli yas ilan edilmesi uygun görülmüştür. Bayraklar 22 Ocak 2025 Çarşamba günü güneş batışına kadar yarıya çekilecektir’ açıklaması yaptı.

Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada “Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangında 66 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 1’i ağır olmak üzere 51 vatandaşımız yaralanmıştır. 17 yaralımız taburcu edilmiş olup, 34 yaralımızın tedavisi hastanelerimizde devam etmektedir.

Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyoruz.

Olayın hemen ardından 38 ambulans, 14 UMKE timi ve 163 sağlık personeli görevlendirilmiştir. Bölgede UMKE ekiplerimiz tarafından 2 Acil Müdahale Ünitesi kurulmuştur.Bolu’muza ve ülkemize geçmiş olsun.”denildi.

Bolu Valiliği Kartalkaya Kayak Merkezi’nde Meydana Gelen Yangınla ilgili ilk olarak ‘21.01.2025 tarihinde saat 03:27’de ilimiz 112 Acil Çağrı Merkezine Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan bir otelde yangın çıktığı bildirilmiştir. Yangına çevre illerden  ve ilimizdeki çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarından  30 itfaiye aracı,  28 ambulans başta olmak üzere toplam 85 araç ve 231 personelle müdahale edilmekte olup, ilave araç ve personel sevki devam etmektedir. İlk belirlemelere göre 6 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 31 vatandaşımız yaralanmıştır. Yangın söndürme çalışmaları aralıksız devam etmekte olup, yaralılarımızın tedavileri ilimizdeki hastanelerimizde sürdürülmektedir.’aciklamasi yapmıştı.

BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ: “TÜRK MİLLETİNİN BAŞI SAĞ OLSUN”

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Bolu Kartalkaya’da bir otelde meydana gelen yangın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlar için başsağlığı mesajı yayımladı.

Başkan Büyükkılıç, mesajında, “Türk milletinin başı sağ olsun. Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın faciasında 76 vatandaşımızın yaşamını yitirmesi, tüm ülkemizi yasa boğmuştur. Yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza ise acil şifalar diliyorum. Rabbim milletimizi her türlü felaketten korusun” ifadelerini kullandı.

Başkan Büyükkılıç, ülke genelinde bir daha benzer acıların yaşanmaması için dua ve temennide bulundu.

BAŞKAN ÖZDOĞAN’DAN KARTALKAYA YANGINI MESAJI

Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki bir otelde meydana gelen yangında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dilerken, yakınlarına başsağlığı diledi.

Başkan Özdoğan, yayımladığı taziye mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde meydana gelen yangın nedeniyle derin bir üzüntü içerisindeyiz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyor, yaralılarımıza acil şifalar niyaz ediyorum. Allah ülkemizi her türlü kaza ve afetlerden muhafaza eylesin.”

Başkan Özdoğan, zor günlerde birlik ve dayanışmanın önemine vurgu yaparak, benzer acıların bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.

CHP il başkanı Keskin: Bu acı olayın sorumlularının adalet önünde hesap vermesi için sürecin takipçisi olacağız

Bolu İl Başkanlığımızda, Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen elim yangınla ilgili olarak Bolu İl Başkanımız Sayın Tahsin Mert Karagöz’ün düzenlediği basın açıklamasına, İl Başkanımız Sayın Feyzullah Keskin de katılmıştır.

Yangın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar temenni ediyoruz. Bu acı olayın sorumlularının adalet önünde hesap vermesi için sürecin takipçisi olacağız.

Kartalkaya Yangını Faciası Ardında Kalan Yetki Tartışması, Sorgulamalar ve Toplumsal Vicdan Eksikliği

İbrahim Ortaş, iortas@cu.edu.tr
Kartalkaya Kayak Merkezi’nde Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangında Yaşamını yitiren 79 kişinin can verdiği facia, ahşap otelin halen tüten dumanları ve külleri arasında çıkarılan cansız bedenler ve yaşam hikayeleri sadece yürek yakmakla kalmıyor, aynı zamanda kahrediyor. Günümüz ileri teknoloji çağında, itfaiye araçlarının merdiven ve su sıkma kapasiteleri birkaç yıl öncesine kadar çok geliştiği biliniyor. İnsan kaynağı da eskiye göre yangın söndürme ve diğer olay ve felaket durumlarına müdahalede daha bilgili ve donanımlı. Ancak bunca gelişmişliğe rağmen 21 yüzyılda ülkenin görece gelişmiş batı kısmında durumu iyi olan turistlerin dinlendiği bir hotel yangını ancak 10 saatte zor söndürülmüş. Ölülerin tespiti, bir gün sonra ancak yapılabildi.
Basından yansıyan bilgiler, zorunlu olarak olması gerekenlerin olmaması gerekenlerden daha fazla olduğu izlenimi uyandırıyor. İş güvenliği ve önlemler alındı mı? Objektif denetimler, zamanında yapıldı mı? Konuyla ilgili kurumlar arası eşgüdümler zamanında olması gibi oldu mu? Sorularının cevaplarını halen tam olarak anlaşılmadı.
Halen Yetki Sorumluluğu Tartışılıyor
Ne yazık ki neden bu yangına kent ve itfaiye merkezlerine olan mesafe nedeniyle geç müdahale edilebilmiş. Sorun neydi? Hotelin konumu, yangın söndürme araçlarının müdahale edemediği durumlar neydi, diğer eksikler sorgulanacağı yerde kurumların yetkileri ve siyaset birbirinin kusurunu aramaya, birbirine sorumluluk atmayı tartışılmaya başlandı. Son yıllarda Büyükşehir, içe belediyeler, sık sık bazı yetkilerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, bir kısmı Turizm Bakanlığı’na aktarılmış. Net olmadığı anlaşılan yetki ve sorumluklar konusunda sahada çok sık belediyeler arasında yetki karmaşası yaşanıyor ve çoğu zaman büyükşehir, ilçe belediye zabıtaları arasında kavgalar yaşanıyor. Bu durumda da gördük ki, hukukçular bile yetileri yapılan değişiklikler içinde tam tanımlama yapmakta zorlanıyorlar.
Bir kez daha yaşanan facia ve sonrasındaki plan program ve bilgiye dayalı sorun çözme becerisini uygulayamadığımızı gösteriyor. Ülkemizin bildik iş tutma anlayışı içinde olan, denetimsizlik, yarım-yamalak iş tutma becerisi, sorumsuzluk, liyakatsizlik, gibi sorunlardan dolayı hep ciddi sorun yaşıyoruz.  İnsan faktöründen kaynaklanan eksik/yanlış uygulamalar sonucu alevler içinde yanan 79 insan bu şekilde yanarak can vermeyebilirdi.  Her yönü ile işini düzgün yapan bir toplum durumuna maalesef gelinmedikçe daha çok canlar yanacak. Yaşanan depremler, çöken maden ocakları, yanan binalar ve çok sayıda insanın rolü ve hatalı iş ve işlemleri sonucu yaşanan felaketlerden hiç mi ders alınmadı?  Önemli olan önceden doğru düşünüp, işini doğru yaparak önlem almaktır. Her olaydan sonra yapılan çabalar ne yazık ki acıları dindirmiyor. Sorumlular da ne yazık ki deprem, maden faciaları ve diğer olaylarda yaşanan durumdaki gibi olmaz inşallah.
Ülkenin İdari Yapısının ve Kurumsal Eşgüdümünün Hukuk Ekseninde Kurmalar ve Kuruluşlar Ekseninde Sağlanması Gerekiyor.
Ülkemizin ciddi bir nitelikli eğitime dayalı çalışma, iş tutma becerisi geliştirmesi, polemik ve bahane arayışından arındırılıp işi liyakat ile ve olması gibi yapması anlayışı benimsenmeli. Kurallı bir toplum haline gelip hangi işin hangi metot ile yapılacağının zihinlerde yer edinmesi gerekir.
Ziya Paşa’nın ‘İnsanın aynası iştir, lafa bakılmaz’ ifadesinde, sonuçta yapılan iş, kişinin ve toplumun gerçek durumunu yansıtmaktadır. Gün birbirinin açığını yakalama günü değil. Sorunu analiz edip eksin neydi, ne yapılmadı, neden yapılamadı sorgulanması gerekir. Dünyada yönetime talip olan siyasi irade toplumdan aldığı süreli yetki ile ülkenin sorunlarını çözme konusunda plan program ve organizasyon yaparak sorunların çözümü kolaylaşsın.
Bir de aynı bölgedeki otellerde konaklayanların, hiçbir şey olmamış gibi keyiflerini bozmadan kayak yapmaya devam etmeleri, toplumsal etik, ahlak ve vicdan sorunu yaratmaktadır. Nasıl bir insani duygu, empati, acıma ve insaf diye hiç mi bir şey yok. Nasıl bir vicdansızlık ki umurunda değil yanı başında yanan bir insanın acısını hissetmemek! Akıl, ahlak, merhamet, duygudaşlık ve irfan nerede? Ölüye saygı, insan vefa …!
Göz göre göre insanın eksik bıraktığı hatlardan kaynaklanan yanarak ölen insanımızın mekanları cennet olsun. Yakınlarına sabırlar diliyorum. BU SON OLSUN İNŞALLAH!

İZODER: “Yangın yalıtımı tahliye için zaman kazandırır”

İnsanoğlu varoluşundan bu yana doğal sebeplerle çıkan yangınlarla olduğu kadar hatalar sonucu meydana gelen yangınlarla da mücadele ediyor. Yangınlarda ihmaller zinciri sonucunda ağır can ve mal kayıpları yaşanabiliyor. Oysa henüz binalar inşa aşamasındayken başta yangın yalıtımı olmak üzere alınacak bir dizi tedbir hayati önem taşıyor. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki bir otelde çıkan yangının ardından açıklama yapan İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Bolu’da meydana gelen yangında çok sayıda ölü ve yaralımızın olmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Yangınlara karşı can ve mal güvenliğinin korunmasında, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak yangın güvenliğine yönelik aktif ve pasif önlemlerinin alınmasının, doğru malzeme kullanımı ve yangın yalıtımı yapılmasının gerekliliğinin altını bir kez daha ve ısrarla çizmek istiyoruz. Benzer acıların yaşanmaması için risk analizlerinin yapılması ve gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor” dedi.

Hemen her gün yeni bir yangın haberi canımızı yakıyor. Ciddi can ve mal kayıplarına neden olan yangınların önlenmesinde yangın yalıtımı hayati önem taşıyor. Yangın sırasında açığa çıkan ısı ve dumanın yayılmasını geciktiren yangın yalıtımı aynı zamanda güvenli kaçış koridorları oluşturarak tahliye için gerekli zamanı sağlıyor. Yangın sırasında en büyük tehlikelerden biri açığa çıkan ısıyla binanın çökmesi olduğundan yangın yalıtımı yapının bütünlüğünün korunması açısından da büyük önem taşıyor.

Ülkemizde yangın yalıtımının önemi ile ilgili bilincin henüz yeterli düzeyde olmadığını dile getiren İZODER-Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Binalara doğru ve standartlara uygun şekilde uygulanmış yangın yalıtımı, yangının yayılma hızının yavaşlatılmasında büyük önem taşıyor. Kazanılan bu zaman bina içerisindeki insanların güvenli şekilde tahliyesini sağladığından can ve mal kayıplarını önemli ölçüde azaltıyor. Hastane, okul, otel, AVM, sanayi tesisi, ibadethane, düğün salonu, eğlence merkezleri, çok katlı yapılar gibi insanların topluca bir arada bulunduğu yerlerde daha da büyük önem taşıyan yangın yalıtımının güvenlik açısından tüm binalarda yapılması gerekiyor.”

Yangın yönetmeliği eksiksiz uygulanmalı

Binalarımızı yangından korumanın yollarının yönetmelikle belirlendiğini söyleyen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, uygulamada etkin denetimin önemini vurgulayarak: “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, her türlü yapıda yangınların önlenmesi ve olası yangınlarda can ve mal kaybını en aza indirerek söndürülmesini sağlamak üzere yangın öncesinde ve sırasında alınacak tedbirlerin, organizasyonun, eğitimin ve denetimin usul ve esaslarını belirlemiş durumda. Yönetmelik, hangi binada hangi malzemelerin kullanılması gerektiği ve alınacak tedbirlere ilişkin bilgileri de içeriyor. Uygulamalarda kötü sonuçlarla karşılaşmamak adına doğru detay ve malzeme seçimi konusundaki denetimlerin sıkı şekilde gerçekleştirilmesi de büyük önem taşıyor” dedi.

NATO MÜHENDİSİ ERHAN MATARACI BOLU FACİASINA NEDEN OLAN “SİSTEM EKSİKLİĞİ”Nİ ANLATTI

North Atlantic Treaty Organization (NATO) Mühendisi Erhan Mataracı, 76 vatandaşın hayatını kaybettiği Bolu Kartalkaya’da yaşanan yangın felaketine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Malzeme ve Metalurji Mühendisi Mataracı, “Türkiye’de yangından korunma ile ilgili bir standarda uyulma zorunluluğunun ne kadar zaruri olduğu bir soru işareti. Herkesi bağlayıcı, standardize edilmiş bir kurallar bütünü yok. İnsanlarımızın canını şahısların keyfiyetine emanet ediyoruz” diye konuştu.

Bolu’da her yıl on binlerce kişiyi ağırlayan Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel yangınında 76 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı. Türkiye tarihinde kayıtlara geçen en ölümcül otel yangınlarından biri olan olayın ardından 9 kişi gözaltına alınırken, uzmanlar facianın sebebinin ihmaller olduğu öne sürdü. Konuya ilişkin bir açıklama da Malzeme ve Metalurji Mühendisi Erhan Mataracı’dan geldi. “Uluslararası standartlarda iki yaklaşım vardır, sadece akademisyen değil sektörün içerisinden de uzmanların bulunduğu komitelerle güvenliği sağlayacak ve hatta daha sonraki aşamalarda periyodik kontrolleri de sağlayacak standartların yani yönetmeliklerin oluşturulmasıdır” diyen Mataracı, sistemdeki sorunlara değinerek şöyle konuştu:

“‘Deprem öldürmez bina öldürür’, ülkemizde yaşanan depremler için kullandığımız bu cümlenin bize verdiği mesaj depremin olası bir durum olduğu, bu durumlara karşı kendi inşa ettiğimiz binalarda bu felakete karşı her türlü bilimsel önlemin alınmış olmasıdır. Deprem dışında herhangi bir sebeple bina da ölüm olması durumunda bu cümleyi çok daha net anlayabiliriz. Binanın mekanik tesisatında basınçtan kaynaklı bir patlama olabilir, elektrik devrelerinden kaynaklı bir yangın çıkabilir ve daha birçok sebep insanların ölümüne sebep verebilir. Türkiye’de inşa edilen binaların yıkılmasının, imal edilen makinaların veya tüplerin, basınçlı hatların patlamasının temel iki nedeni var: İlki, ülkede her tür üretim faaliyeti için yeterli ciddilikte standartların oluşturulmaması. İkincisi, herhangi bir standart veya yönetmelik olsa bile bunların eksiksiz uygulanmasını sağlayacak bir sistemin oluşturulmaması.

Uluslararası standartlarda iki yaklaşım vardır, sadece akademisyen değil sektörün içerisinden de uzmanların bulunduğu komitelerle güvenliği sağlayacak ve hatta daha sonraki aşamalarda periyodik kontrolleri de sağlayacak standartların yani yönetmeliklerin oluşturulmasıdır. Ayrıca bu standartlar sektörden gelen geri bildirimlerle düzenli olarak revize edilir. Dünyada temel kullanılan iki tip yangın korunma standardı vardır: Bunların en yaygın olanı NFPA (The Natonal Fire Protection Association) diğeri ise Rusya’nın uyguladığı GOST-R ve EAC uygulamalarıdır. Yangın tehlikesine yaklaşım açısından ise iki standardın temel farkı: NFPA her bir yapının tek tek korunmasına odaklanmışken Ruslar daha ziyade tesisin tamamının yangından korunmasına odaklanmışlardır.

“ASIL PROBLEM SİSTEM EKSİKLİĞİ”

“Türkiye’de inşaat ile ilgili her konuda olduğu gibi yangından korunma konusu ile ilgili de esas problem sistem eksikliğidir” diyen Mataracı, herkes için bağlayıcı kuralların olmadığına dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Öncelikle Türkiye’de yangından korunma ile ilgili bir standarda uyulma zorunluluğunun ne kadar zaruri olduğu bir soru işaretidir. Ülke çapında ana bir yaklaşımdan ziyade her belediye, her kurum kendi yönetmeliklerini oluşturmuş ve bu yönetmeliklerden Türkiye’de herhangi bir şekilde kaçılabiliyor, çünkü toplam kalite yönetiminin ciddi bir uygulaması Türkiye’de maalesef bulunmuyor ve her şey bireylerin veya bazı kurumların inisiyatifinde. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde çıkan yangınla ilgili belki de en acıklı cümle Bolu Belediye Başkanı Sayın Tanju Özcan’ın söylemiş olduğu ‘Bina yangın merdiveni olup olmadığını bilmiyoruz çünkü ruhsatı biz değil Bakanlık verdi’ cümlesidir. Özcan, Türkiye’de işleyen sistem içerisinde tamamen haklı olabilir ama burada durumu dramatik hale getiren ülkemizde bu yapının oluşmamış olduğunu yönetim anlamında da görüyor olmamızdır.

“TOPLUMUN GÜVENLİĞİ ŞAHISLARA EMANET EDİLEMEZ”

Mataracı sözlerini şöyle sürdürdü:

Bakanlık değişebilir, belediyeler değişebilir ama insan hayatının güvenliği herhangi bir yapıya veya şahıslara bırakılamaz. Ülkemizde bu yangın tesisatlarının nasıl olması gerektiğini belirleyen veya her bölgemize her belediyemize yönelik çalışmalar yapan komitelerin oluşması ve bu komitelerin direktiflerinin tüm kurumların üzerinde bir yetkiye sahip olması gerekmektedir. İnsanlarımız bir otele tatile gittiklerinde, bu bölgede kuralları düşünerek değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde uygulanan kurallara güvenerek rahatlıkla konaklayabilmelidirler.”

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu