Köşe YazılarıMedya-Basın Dünyası

Kadın Çiftçiler…(Köşe yazısı 16.10.2018 Kayser Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Türk kadınları için tarihte neler denmedi ki!

Anadolu ‘ANA’ dolu olduğu için sınırlarımıza böyle denildi. Tarihe, Kurtuluş Savaşına, Cumhuriyet’in kurulmasına ‘ANIT’ kadınlarımız yön verdi. Her biri ayrı cephede, Şehitler, gaziler ‘isimsiz kahramanlar’ gibi tarihin kaderini değiştirdi. Dünyanın, yaşamın ve insanlığın oluşumundan bugüne ANA’ların rolü değişmedi. Büyük önder ve lider Atatürk, Dünyada hiç kimsenin cesaret bile edemediği kadına her türlü desteği verdi, eğitimine, çalışma hayatında, öğretimde, tarlada, evde, her alanda korudu, yasalar çıkarttı, medeni ülkelere örnek oldu.

Bugün şöyle çevre ülkelere, bir çok Müslüman ve Arap ülkesine bakın. Kadının neredeyse adı bile yok.  Her türlü oyun, tezgah oralarda kadın ve analar üzerine.

Ama Türk anası, tarihte çocuklarına yaptıkları fedakarlık, ülkeleri ve değerleri için mücadele ile dikkat çekti. Anneler gösterdikleri bu başarı ve fedakarlıklarla devlet ve toplum hayatının geleceğine yön verdi, vermeye de devam ediyor. Ama o medeni ülkelerin bazı tarihe yön veren kadınlarına bakarsanız, oda ayrı.

Bugün Türkiye ‘köylü milletin efendisin’ diyen bir Dünya lideri Atatürk’ün kalkınma modelinden, üretmeyen, köyleri boşaltan, sürekli ithalata, el açma ile ‘model’ olan ülkeye döndük.

Bu yazıyı neden mi yazıyorum?

Dünya Çiftçi kadınlar günü ve Türkiye’de tarımın yükünün halen kadınların sırtında olmasından.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’de 2,5 milyon kadın çiftçinin, günde 16-17 saat çalıştığına, üretime omuz verdiğine, ülkenin gıda güvencesinin en büyük güvencesinin onlar olduğuna dikkat çekti.

“Kış aylarında 5 milyon, yaz aylarında 6 milyona yakın istihdam sağlayan, 80 milyon ülke nüfusunu, 5 milyonu aşkın sığınmacı, mülteci ve yabancıyı, 40 milyon turisti besleyen tarımın Türk ekonomisinin temeli olduğunu hatırlatan Bayraktar, kadın çiftçiler üzerine şunları söyledi.

Erkekler ağırlıklı olarak tarım dışında çalışıyor. Kadınlar tarımın en önemli istihdam unsuru. Haziran’a göre, tarımda çalışan 5 milyon 624 bin kişinin yüzde 45,8’i olan 2 milyon 576 bini kadın. Kadınların tarımdaki ağırlığı zaman geçtikçe artacak. Türkiye tarımda verimliliği yakalamak istiyorsa işe kadın çiftçilere eğitim vermekle başlamalı. Kırsalda çalışma hayatında kadının yeri çok önemli. Tarımda kültürel işlemlerin iyi bir şekilde yapılması, hem bitkisel hem de hayvansal üretimde verimliliğin yakalanmasında en önemli unsurların başında kadınlar geliyor. Bundan dolayı, kadın çiftçilerin, geçmişten öğrendikleri geleneksel yöntemleri bırakmaları tarımsal üretime büyük katkı sağlayacaktır. Bunun en kestirme yolu kadın çiftçilerin eğitiminden geçer. Kadın çiftçilerin eğitimi, tarımda modern tekniklerin uygulanmasını kolaylaştıracak. Verimliliği ve kaliteli üretimi artıracak. Ülke tarım ve ekonomisine en büyük katkıyı yapacaktır.

TZOB olarak, 2012 yılında bakanlıklarla yaptığımız protokol çerçevesinde, kadın çiftçilerin eğitimine başladık. Sosyal güvenlik, kooperatifçilik, girişimcilik ve liderlik, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları, iklim değişikliği ana eğitim konuları başta olmak üzere birçok alanda eğitim verdik. Kadın Çiftçi, Genç Çiftçi, Sürü Yönetimi Elemanı Benim, SGK Bilgilendirme, Güvenli Traktör Kullanımı, Tarım Danışmanları, Zirai Mücadele İlaçlarının Güvenli ve Sürdürülebilir Kullanımı, Ceviz Budama, Ziraat Odaları Otomasyon Sistemi, Mevzuat, Sulama, Tarım Sigortaları eğitimi verdiğimiz çiftçi sayısı 80 bini aştı. Bunun dışında, 174 bin 267 kadın çiftçiye tarımın değişik konularında eğitimler verildi.

Tarımda çalışan 5 milyon 624 bin kişinin yüzde 47,4’ü olan 2 milyon 633 bini ücretsiz aile işçisi konumunda. Bu rakamın yüzde 76,6’sı olan 2 milyon 17 bini kadınlardan oluşuyor. Tarımdaki kadınların yüzde 78,3’ü ücretsiz aile işçisi konumunda. Tarımda, kadın işveren sayısı 3 binde, ücretli veya yevmiyeli kadın sayısı 261 binde, kendi hesabına çalışan kadın sayısı 295 binde kalıyor.

Tarımda çalışan kadınların ezici bir çoğunluğu olan yüzde 90,8’i primlerin yüksekliğinden dolayı kayıt dışı kalıyor, sosyal güvenlik kapsamına girmiyor. Kayıtlı çalışan kadın sayısı tarımda 237 binde kalırken, kayıt dışı çalışan kadın sayısı 2 milyon 339 bine ulaşıyor. Kayıt dışılık oranı, tarımda, işveren kadınlarda yüzde 33,3 iken, ücretli veya yevmiyeli çalışan kadınlarda yüzde 85,4’ü, kendi hesabına çalışan kadınlarda yüzde 95,3’ü, ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınlarda yüzde 90,9’u buluyor.

2016’da asgari ücret artışı ve prim gün sayısının 22’den 23’e çıkması, çiftçimizin SGK primini yüzde 35,2 yükseltmişti. Talebimiz üzerine 2017 yılında borcu olmayan çiftçilerimiz, 5 puanlık Hazine teşviki aldılar. 2018’de prim gün sayısı 25’e çıktı. Prim borcu olmayan bir çiftçimizin aylık primi 498 lira 92 kuruşu bulmaktadır. 5 puanlık indirimine rağmen, bu primlerle tarımda kayıt dışılık azalmaz. Bir evde hem erkek hem de kadın Tarım Bağ-Kur’lu olsa, indirime rağmen her ay 997 lira 84 kuruş prim ödeyecek. Kıt kanaat geçinen bir çiftçi ailesi bu kadar primi nasıl öder? Üstelik bu indirimden sadece borcu olmayan çiftçilerin yararlandığı da unutulmamalıdır.

Tarım Bağ-Kur prim ödeme gün sayısı, 2008 yılında her ay için 15 gün olarak uygulanıyordu. Bu tarihten sonra her yıl, prim gün sayısı 1 gün artırıldı. 2018 yılında gün sayısı 25’e çıktı. Gün sayısı, 2023 yılında diğer sigortalılarda olduğu gibi 30 güne yükselecek. Kırsalda gelir seviyesi ülke gelir ortalamasının yüzde 35’inde kalmaktadır. Ülkemizin en yoksul kesimi kırsalda yaşamaktadır. Bu şartlarda, çiftçimizin çok büyük çoğunluğunun, 30 gün üzerinde prim ödemesi imkansızdır. Prim ödeme gün sayısı yeniden 2008’deki rakama, 15 güne indirilmelidir.

Tarım sektöründe çalışan kadınların sosyal güvenlik primlerinin yüzde 50’si, erkeklerin ise yüzde 25’i devlet tarafından karşılanmalıdır. Böyle bir uygulama, tarımda istihdam edilen kadınlarımızın sosyal güvenlik kapsamına girmesini kolaylaştıracaktır. Bu desteğin verilmesi durumunda, kadın çiftçilerimizin sağlık harcamaları eşleri yerine, kendi sigortalarınca karşılanacağından, desteğin büyük kısmı devlete geri dönecek, kayıt dışılık da önlenecektir.

Zor şartlarda çalışanlara kamuoyunda yıpranma payı olarak bilinen fiili hizmet tazminatı verilmektedir. Çalışma şartlarının zorluğu dikkate alınarak, çiftçilerimize çalıştıkları her yıl için sigorta gün sayılarına 90 gün (4 yıla 1 yıl hesabıyla) yıpranma payı  ilave edilmelidir. Sigortalı kadınlarda 3 çocuğa kadar, her çocuk için 2 yıl borçlanma imkanı bulunmaktadır. Kadınlarda sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğumla ilgili de hizmet borçlanması yapabilmesi mümkün kılınmalıdır. Yapılan desteklemelerde, projelerde kadın çiftçilerimize artı puan uygulanmalı, banka kredilerinde de kadın çiftçilerimize pozitif ayrımcılık yapılmalıdır.”

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Künye Site Haritası