Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından düzenlenen Girişimci Kadın Çiftçiler Ödül Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ile Şekerbank Genel Müdürü Servet Taze’nin katılımıyla, Ankara Bilkent Otel’de yapıldı.
Konuşmasında, kadınların evde, işte, tarlada, hayatın her alanında var olduklarına ve birikimlerini ortaya koyduklarına dikkati çeken Emine Erdoğan, “Yaptıkları işlerle, başarılarıyla gurur duyduğumuz nice kadınlarımız var. Çok şükür ki bu coğrafya, kadını hayatın her alanında baş tacı eden, ona kıymet ve değer veren bir kültürle yoğrulmuştur” dedi.
“Her ne kadar bugün ‘çalışan kadın’ tanımı yaygın şekilde kullanılsa da aslında tarihimizde kadın söz konusu olduğunda çalışan-çalışmayan ayrımı hiç olmamıştır.” değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, kadınların her zaman üretim hayatının içinde bulunduğunu, ailesinin yüküne omuz verdiğini vurguladı.
Kadınların şehir hayatında olduğu gibi kırsal alanda da el emekleri ve alın terleriyle yaşamın zorluklarını paylaştığına işaret eden Erdoğan, “Girişimcilik dendiğinde akla hep şehir ortamı gelir. Oysa girişimcilik, kırsal alanda yaşayan kadınlarımız için de geçerli bir sıfattır.” dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, Kırsal Alanda Kadının Güçlendirilmesi için Ulusal Eylem Planı’nı hazırlayarak girişimciliğin önünü açtığını hatırlatan Emine Erdoğan, kadınların geniş bir yelpazede desteklendiğini, kadınlar için yeni imkânların oluşturulduğunu anlattı.
Kadınların hibe programlarından faydalanmaları için pozitif ayrımcılık yapıldığını belirten Erdoğan, “Tarımın değişik alanlarında faaliyet gösteren, yenilikçi kaynakları etkin ve verimli kullanan, bulunduğu çevreye rol model olan kadınlar, gelecek adına umudumuzu arttırıyorlar. Kadın elinin değdiği her iş değer kazanıp bereketleniyor.” ifadelerini kullandı.
Kadınların, yaptıkları her işe yüreklerini koyduğunu aktaran Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarım gibi ülkemizin önemli konularından birinde, kadın çalışkanlığının ayrıca çok değerli olduğuna inanıyorum. Tarımdaki istihdamın yarıya yakınını kadınlarımız oluşturuyorlar. Avrupa’nın en büyük tarımsal gücü olmamızda, kadınlarımızın büyük emeği vardır. Fakat bu emeğin yeterince fark edilmediğini görmek gerçekten üzüntü verici. Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı bu anlamda kadınların sürdürebilir iş imkânlarına kavuşması adına son derece önemli bir adımdır. Onlar bu süreçte eğitim almanın yanı sıra sosyalleşerek toplumsal hayata aktif bir şekilde katılma imkânı da buluyorlar, kendilerini daha da geliştiriyorlar. Toprağın emektarı kadınlarımızı yürekten kutluyorum. Çalışkanlıkları, gayretleri ve girişimci özellikleriyle umudumuzu besliyorlar. Türkiye’nin geleceğine büyük yatırım yapıyorlar. Bilgi ve becerileri geliştirme, tarımsal ürünleri markalaştırma yolunda gücümüze güç katıyorlar.”
Ödül alan kadın çiftçileri kutlayan Emine Erdoğan, konuşmasını, “Alın teriniz, el emeğiniz kutsaldır, geleceğimizin teminatıdır. Devletimiz her zaman yanınızdadır, alın teriniz emanetimizdir. İnanıyorum ki Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız bu destekleri arttıracak, çiftçi kadınlarımızın emeğini ekonomiye kazandıracaktır. Güçlenen kadın aileyi, güçlenen aile de toplumu daha da yüceltecektir. Tüm çiftçi kadınlarımızın 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar Günü’nü kutluyor, eli toprak kokan çalışkan kadınlarımızı sevgiyle selamlıyorum. Hasadınız bol, ürününüz bereketli olsun inşallah.” diyerek sonlandırdı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba da, çiftçi kadınların toplumun sigortası olduğunu söyledi. Anadolu’nun çiftçi kadınların üretimiyle büyüyeceğini ve Türkiye’nin daha da gelişeceğini dile getiren Fakıbaba, “Çünkü kadın elinin dokunmadığı bir medeniyetin geleceği yoktur.” ifadesini kullandı.
İsraf konusuna da değinen Fakıbaba, “Biz ‘yarım porsiyon yemekle başlayın, doymazsanız bir yarım porsiyon daha yiyiniz.’ derken, nimetin zayi ve israf olmamasını kastediyoruz. Asıl israf, bir toplumun zenginliğinin farkına varamayarak, üretim potansiyelini atıl bırakması, gerektiği gibi harekete geçirememesidir. Zengin kaynakların fakir bekçileri olmamak için toprağımızın ve kadınlarımızın bereketini bütünleştirmeli ve bu bütünlüğü tarıma yansıtmalıyız.” diye konuştu.
Tarımdaki başarının gizli mimarları ve isimsiz kahramanlarının kadın çiftçiler olduğunu vurgulayan Fakıbaba, Türkiye’nin gelecek planlamalarında tarımın çok büyük bir yeri olduğunu, bu nedenle kadın çiftçilerin projelerinin desteklendiğini bildirdi.
2 milyondan fazla kadın çiftçiye eğitim verdiklerini ve başarılı olanları ödüllendirdiklerini ifade eden Ahmet Eşref Fakıbaba, yürüttükleri “Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı”nın, 2016 yılı “Avrupa Girişimciliği Teşvik Ödülleri”nde Türkiye’yi temsil eden iki ulusal projeden biri olduğunu söyledi. Kadın çiftçilerin örgütlenmesinin önemine işaret eden Fakıbaba, bu kapsamda üyelerinin çoğunun kadın olduğu 15 tarımsal kalkınma kooperatifinin Bakanlıkça desteklendiğini dile getirdi. Kırsal kalkınma desteklerinde de kadınlara pozitif ayrımcılık yaptıklarını belirten Fakıbaba, şöyle devam etti:
“Yüzde 50 hibeli kırsal kalkınma projelerimizde proje sahibinin kadın çiftçi olması veya tarımsal amaçlı kooperatif ve birlik üyesi olması durumlarında ‘ilave puan’ veriliyor. Böylece kadın çiftçilerimiz proje seçiminde ön sıralara çıkıyor. Genç Çiftçi Programı kapsamında 30 bin lira hibeyle genç girişimci kadınlara öncelik verilmiştir. 2016 yılında başvurusu onaylanan ve hibe almaya hak kazanan 15 bin çiftçinin yüzde 75’ini kadın çiftçilerimiz oluşturmuştur. Pozitif ayrımcılık değil bu, aslında hak verme olayı. Kadınlarımıza haklarını vermek önemli. Ülkemizin, Anadolu’nun kalkınmasını istiyorsak mutlaka ve mutlaka kadınlara önem vermemiz lazım.”
Emine Erdoğan’ın yerli ve organik tohuma ilişkin hassasiyetine dikkat çeken Fakıbaba, “İsrail’e tohum satıyoruz” yönündeki açıklamalara artık inanılmadığını söyledi. Türkiye’nin tohum üretmediği yönünde algı oluşturulmaya çalışılmasını eleştiren Fakıbaba, “Biz yerli tohum üretiyoruz ve İsrail’e de domates tohumu satıyoruz. Çok az satıyoruz, doğrudur. Yılda 200 milyon dolarlık tohum alıyoruz ama 150 bin dolarlık tohum da ihraç ediyoruz. Allah’ın izniyle bunu eşitleyip, geçeceğiz. Türk insanının gerçekten çalıştığı ve inandığı zaman yapamayacağı hiçbir şey yok.” dedi.
Şekerbank Genel Müdürü Servet Taze de tarımla ilgili projelerin kendilerini daha da motive ettiğini belirterek, banka olarak tarım sektörüne pek çok ürünü aynı anda sunduklarını söyledi. Bu kapsamda 2014’te hayata geçirdikleri Aile Çiftçiliği Bankacığı Projesi’ne işaret eden Taze, “Bu projeyle bölünmüş tarım arazilerinin birleştirilmesi, verimliliğinin artırılması, çiftçinin ekonomik sebeplerle topraklarını terk etmek zorunda kalmamasının sağlanması amaçlandı. Çok başarılı sonuçlar aldık. 82 bin çiftçi ailemize ulaştık, bu alana 5 milyar liranın üzerinde kaynak sağladık. Bunlardan 9 bin 300’ü kadın çiftçi oldu.” dedi.
Muğla Kadın Çiftçiler Tiyatro Grubu’nun bir gösteri sunduğu törende, kadın çiftçilere ödüllerini Emine Erdoğan ve Bakan Fakıbaba birlikte verdi.
Jüri özel ödülünü, “Dağların Ekmeği Ballandı” projesiyle Aydın’dan Hafize Altınay, birincilik ödülünü “Gelenekten Geleceğe Sumak Ekşisi” projesiyle Kahramanmaraş’tan Sultan Kaçamaz, ikincilik ödülünü “Çıtır Çileğim” projesiyle Batman’dan Lale Basut ve üçüncülük ödülünü de “Ayşe Hanım’ın Çiftliği” projesiyle Samsun’dan Ayşe Akkuş aldı. Erdoğan ve Fakıbaba, tören dolayısıyla kurulan stantları da birlikte gezdiler. (Gıda Hattı)
