İşyeri açan ya da ek iş yapan SGK’lılara yüksek maaş
Yargıtay geçtiğimiz ay verdiği bir kararında SGK’nın 2011 yılından bu yana uyguladığı bu yöntemin İş Hukuku açısından da sorun oluşturmadığına hükmetti. Mesai saati dışında bir arkadaşına yardım için çalışan kişinin işyerindeki düzeni aksatmamak ve performans düşüklüğüne neden olmamak kaydıyla işten çıkartılamayacağını vurguladı. Dolayısıyla aynı anda hem işçi, hem de kendi işinin patronu olan bir kişi mesai saatlerini aksatmamak ve performansını düşürmemek kaydıyla mesai saatleri dışında kendi işini kurup çalışabilir. Ancak rekabet etmeme ve gizlilik şartlarına uyulması şart. SGK bu durumda kişinin Bağ – Kur’a primi ödemesini ve emekli maaşının yüksek olmasını sağlıyor.Bu durumun tersi halinde ise, yani kendi şirketi olan veya Bağ – Kur’lu olmayı gerektirecek şekilde şirket ortaklığı bulunan bir kişi, başka bir işveren yanında işe girip çalışmaya başlarsa otomatik olarak Bağ-Kur’luluğu sonlandırılıyor ve bu kişi adına SSK’ya tabi olarak prim ödenmeye başlanıyor. Yani iş bulup çalışmaya başlayan bir dükkan sahibi kendi dükkanını kapatmadan veya başka birisinin üzerine devretmeden çalışabiliyor. Diğer yandan kişi isterse dilekçe vererek Bağ-Kur’a tabi prim ödemeye devam edebiliyor. Bu durumda da kişi Bağ-Kur’a prim ödemiş olsa bile SSK’lı sayılıyor.Aynı anda devlet memuru olan ve kısmi süreli bir şekilde 657 sayılı Kanunun izin verdiği bir işte çalışan kişi, hem SSK’ya, hem emekli sandığına prim ödüyor olsa bile 4/c’li yani memur olarak sigortalı kabul ediliyor. Dolayısıyla SSK – Bağ – Kur çakışmasında SSK’nın, Emekli Sandığı ile SSK ve Bağ – Kur çakışmasında ise Emekli Sandığının önceliği var. Hangi statünün önce başladığına bakılmaksızın bu üstünlükler geçerli.Sık karşılaşılan bir diğer durum ise SSK’lı olarak emekli olmanın avantajından dolayı kişilerin kendilerini kendi şirketinden SSK’lı olarak göstermeleri. Bu durumda kişi hem Bağ – Kur’a, hem SSK’ya prim ödemiş olsa bile Bağ – Kur’lu sayılır ve SSK’dan emekli olamaz.