Köşe YazılarıMedya-Basın Dünyası

Hapishaneler ve sivil toplum (2) (Köşe yazısı 06.10.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Ceza İnfaz sistemleri Sivil Toplum Derneği (CİSSTD) tarafından Kayseri’de gerçekleştirilen ‘Hapishaneler, Sivil toplum ve Üniversitelerin rolü’ toplantısına kaldığım yerden devam ediyor.

Yapılan konuşmalar ve Derneğin gündeme getirdiği konuları özetliyorum.

Türkiye’de bugün 355 cezaevinde yaklaşık 177 bin mahkum bulunuyor.

Şehir hapishanelerinin yerini kampüs hapishaneleri alacak. Türkiye’de şu an 5 tane var. 64 tane daha yapılacak. Bu kampüs cezaevlerini onaylamıyoruz. Başka şehirlerden gelenler, avukatlar, mahkum yakınları buralara nasıl ulaşacak, kalacak? Bu hapishaneler tek tip yaşamları  artıracak.  Yeşil alan, habitat buralarda olmayacak.  Bunlar risk.

Bugün hapishanelerin mekânsal yapıları şiddeti artırıyor.

Engelli hapishaneleri olmalı.

Hapishane çalışma koşulları ağır ve kapasiteleri çok.

Hapishanelerde mahkumlar her gün yenilenerek çoğalıyor.

Mapus-hapishane-ceza infaz kurumu arasındaki fark birbirine yakın. Çünkü üçü de kapalı mekan.

Mahkumların yüzde 30’u tutuklu, yüzde 50’si daha sonra beraat edenler. Yüzde 20’si ceza alıyor.

-İngiltere’de modeli uygulanan kampüs hapishaneler, daha sonra şehirlerin başına bela oluyor. Bundan Türkiye vaz geçmeli. Kampüs yerine şehir hapishaneleri olmalı.

Mahkemelerin cezaevi çalışanlarına yönelik kararları suçlama değil, sistem olarak ele alınmalı.

Bugün Eskişehir cezaevinde tek kişilik nevresim takımı 56 lira. Diğerlerinde ucuz olabiliyor. Erzurum’da tek tip şampuan satılıyor fiyatı 11 lira. Hapishaneler üç kategoride ürün satmalı. Mahkumlar paralı, parasız, orta gelirli olarak düşünülmeli.

Cezaevlerindeki eşcinseller konuşulmalı. Yoksa AİHM’ye 1,5 yıl tek kişilik hücrede kalan bir eşcinsele 40 bin lira tazminat ödemeye devam eder. Metris’te bir eşcinsel kuaförlük yapıyor. Cezaevinde eşcinsellerin tiyatro oyun ekibi var.

Cezaevinden tahliye olan kucağı bebekli bir anne gidecek yeri olmadığından çaresiz kalıyor.

Anne mahkumlar için kreşli cezaevi var. Ama personel olmadığından kullanılamıyor. Ancak haftada 1-2 saat açık tutuluyor.

Cezaevlerinde  bebekler arama adı altında kevgire çevrilmemeli. Poşetli ya da poşetsiz arama yerine herşeyi  gören teknolojik cihazlar kullanılmalı, çocuklara travma yaşatılmamalı.

Öyle ki, bir başka şehirde oturan annesinin cezaevine gelmemesi, perişan olmaması için sürekli disiplin cezası aldığını söyleyen çocuk mahkumlar var.

Hapishanelerde asker, link araması, karşılama, kelepçeleme ve diğer uygulamalarda çok kaba.

Cezaevlerinin aylık giderleri ortalama 2 bin lira.

Yeni sistemle çocuk eğitim evleri kampüs hapishanelerinin içine alınıyor.

Türkiye’de 20 yaş altı mahkum sayısı 190 bini bulurken bu rakam 21-39 yaş arası 105 binlerde. Tekrarlayan suç yaşı burada.

80 üstü mahkum sayısı 142 kişi.  Dünyada 80 yaş üstü mahkum yok. Yerine kelepçeli ev hapsi var. Çünkü yaşlı hapis hem sorunlu hem de bakımı zor. Bakacak personelde yok. Bu nedenle cezaevlerinden her gün bir tabut çıkıyor. Türkiye’de yılda ölen mahkum sayısı 376.

Türkiye’deki Ceza ve infaz kurumu yönetimleri hukuk hakimlerinden oluşur. Bunların hiç biri cezaevlerini bilmezler. Oysa gelişmiş ülkelerde, bu tip yönetimlerde, cezaevlerinden gelmiş müdürler  görev alır. Bizde Türkiye’de Avrupai yapılanma istiyoruz.  Yoksa bugün cezaevleri, hakim, savcı, jandarma ile üç başlı.  Cezaevlerinde asker olmamalı. Cezaevlerindeki çoğu sorunun kaynağı asker. Bu sistem ile askerde yıpranıyor.  Terhis olacak asker hiç olmamalı. Asker cezaevine girmemeli.

Türkiye’de 2020’de mahkum sayısı 300 bine ulaşacak.

Dünyanın neresinde bir cezaevi yapılıyorsa mutlaka doluyor. Sofya’da yapılan bir cezaevinin ilk mahkumu, cezaevini yapan kişi olmuş. Usulsüzlükten tutuklanmış.

Türkiye’de ivedilikle rehabilitasyon cezaevleri yapılmalı. Mahkumların çoğunun rehabiliteye ihtiyacı var. Uyuşturucudan yatan mahkumlar gibi.  Bir tek Metris’te var.

Yedikule, Sinop, Diyarbakır, Ulucanlar gibi, girenin anasını ağlatan cezaevlerini tüm Dünya yapmış . Hatta ada cezaevleri de. Ancak suçlu gelmeseni engelleyememişler. Artık kaba-şiddet uygulayarak cezaevine giren azaltılamıyor.

Almanya cezaevini azaltma yoluna gitti. Şu an 55 bin mahkum var. Denetimli serbestliği iyi kullanıyor.

Cezaevlerindeki her yer darlığı bir çok sorunu beraberinde getiriyor.

Belçika mahkum sayısı artınca iki yatak daha koymuyor. 20 kişi için oda kiralıyor. Hatta kendi mahkumunu başka ülkelere gönderdiği için ceza bile ödüyor. Ama yine de cezaevi yapmıyor.

Onur Özgür Güleç

Teknik Destek Uzmanı, Web Master, Teknoloji Yazarı, Android Meraklısı

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel İletişim Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası